Çok mutluyum inan ki,ayrıldığımız günden beri.Çok çabuk unuttum,unutabildim seni.Açıkçası bu kadar güçlü olduğumu ben de bilmiyordum.Şimdi istersen olaylara biraz göz gezdirelim:
Bana "Seni seviyorum" dediğinde dünyalar benim olmuştu,hatırlar mısın?"Ben de" demiştim sana.Ve başladık...Derken,herşey yolunda giderken,sen benim canımı acıtmaya başladın.Seni uyardım,ama dinlemedin beni.Gün geldi ki bu hatalarına dayanamaz oldum.Sana "Beni hâlâ eskisi gibi seviyor musun?" dedim,sen de "Hayır" dedin.Yıkıldım...Dünyam başıma yıkıldı.Nasıl yıkılmazdı?"Hayatım" dediğim insan hayatımı karartıyordu...
Ayrılık acısını unutmak için,ruhumun acı çekmesi yerine bedenimin acı çekmesini tercih ettim.Yani,kendime zarar verdim.Bileklerimi kestim...40 sene düşünsem hatta rüyamda görsem inanmazdım,birisi için kendimi keseceğime.Ama kestim işte...Aşk...Gözü kör olasıca şey...
Zamanla yaralarım kapandı,ama ne yaparsam yapayım izlerini çıkarmayı başaramadım.Tıpkı kalbim gibi,bileklerim de yara izleri içindeydi...
Derken,hiç beklemediğim,"Herşey bitti" dediğim o anda yine geldin.Yine beni kandırdın.Yine inandım.Ve seni sevdiğim için "Evet" dedim.Mutlu olacağımızı sanıyordum aslında.Ne kadar da yanılmışım...
Eskisinden daha kötü bir acıyla karşı karşıyaydım.Üstelik,ilgi göstermem gereken bir şey vardı: "Okulum!" Geleceğimi kurtarmam için okulumu kazanmam gerekiyordu.Başlarda önemsemediğim "Okulumu" senin yerine koydum.Mutluyum onunla.En azından canımı acıtmıyor senin gibi.Hatta yararı bile var,bana bilmediğim şeyleri öğretiyor.Geleceğe hazırlıyor.Her neyse,bunlar seni ilgilendirmeyen şeyler.Sana,seni ilgilendiren mevzuulardan bahsedeyim:
Bir zamanlar çok değerliydin benim için.Yeryüzünün bütün servetlerine ve gökyüzünün tüm güzelliklerine değişmezdim seni.Adeta bir parçamdın.Ve ben seni,dışarıdan çok dayanıklı gibi görünen,ama aslında içi çok hassas bir vazo gibi olan kalbime kabul etmiştim.Bir ara seni oradan çıkarayım dedim ama,vazomun keskin camları ellerimi kanattı.Ve çıkaramadım seni kalbimden.Kanayan bir yara olarak kaldın...
Bir arkadaşımın tavsiyesiyle,bu denemeyi bir kez de eldivenle yapmayı denedim.Bu eldivenin ismi "Sana olan sevgimi yok etmek" idi.Eldivenleri taktım,elimi vazoya bütün nefretimle daldırdım,seni buldum onca şey arasından vee....Çıkardım.Ellerimdeydin artık.Hiçbir özgürlüğün yoktu.Bir daha kalbimi acıtamayacaktın.
Derken,kafamı dinlemek için deniz kenarına gitmek geldi aklıma.Hiç düşünmeden gittim.Seni cebimde unutmuşum.Bir ara,bir sigara yakmak için elimi cebime attığımda buldum seni.Çıkardım cebimden.Denize atayım mı diye çok düşündüm.Atsam üzülecek miydim? Hayır! Peki atmasam? Hayır! Ortada bir fark göremeyince atmaya karar verdim.Sımsıkı tuttum önce,kolumu havaya kaldırdım ve...
Senin o lanet olasıca iğnelerin battı elime.Acıyla geri çektim elimi.Düşmüştün kayaların üstüne.Bir daha seni tutmaya cesaret edemedim.Arkama bakmadan,terkedip gittim orayı.
Belki hâlâ oradasın.Bilmem.Beni ilgilendirmez.Ben artık senin değilim,bir daha asla gelmemek üzere gittim hayatından.Sana gönlündekiyle mutluluklar dilerim.Beni hiç merak etme iyiyim,gayet iyiyim.Duygularımı dile getirmek için yazdım bunu.Seni unutamadığım için değil.Unuttum çünkü.Bunları yazarken,ne yalan söyleyeyim,yine de gözlerimin buğulanmasına engel olamadım.Neyse...Seni ilgilendirmez artık...
Bana "Seni seviyorum" dediğinde dünyalar benim olmuştu,hatırlar mısın?"Ben de" demiştim sana.Ve başladık...Derken,herşey yolunda giderken,sen benim canımı acıtmaya başladın.Seni uyardım,ama dinlemedin beni.Gün geldi ki bu hatalarına dayanamaz oldum.Sana "Beni hâlâ eskisi gibi seviyor musun?" dedim,sen de "Hayır" dedin.Yıkıldım...Dünyam başıma yıkıldı.Nasıl yıkılmazdı?"Hayatım" dediğim insan hayatımı karartıyordu...
Ayrılık acısını unutmak için,ruhumun acı çekmesi yerine bedenimin acı çekmesini tercih ettim.Yani,kendime zarar verdim.Bileklerimi kestim...40 sene düşünsem hatta rüyamda görsem inanmazdım,birisi için kendimi keseceğime.Ama kestim işte...Aşk...Gözü kör olasıca şey...
Zamanla yaralarım kapandı,ama ne yaparsam yapayım izlerini çıkarmayı başaramadım.Tıpkı kalbim gibi,bileklerim de yara izleri içindeydi...
Derken,hiç beklemediğim,"Herşey bitti" dediğim o anda yine geldin.Yine beni kandırdın.Yine inandım.Ve seni sevdiğim için "Evet" dedim.Mutlu olacağımızı sanıyordum aslında.Ne kadar da yanılmışım...
Eskisinden daha kötü bir acıyla karşı karşıyaydım.Üstelik,ilgi göstermem gereken bir şey vardı: "Okulum!" Geleceğimi kurtarmam için okulumu kazanmam gerekiyordu.Başlarda önemsemediğim "Okulumu" senin yerine koydum.Mutluyum onunla.En azından canımı acıtmıyor senin gibi.Hatta yararı bile var,bana bilmediğim şeyleri öğretiyor.Geleceğe hazırlıyor.Her neyse,bunlar seni ilgilendirmeyen şeyler.Sana,seni ilgilendiren mevzuulardan bahsedeyim:
Bir zamanlar çok değerliydin benim için.Yeryüzünün bütün servetlerine ve gökyüzünün tüm güzelliklerine değişmezdim seni.Adeta bir parçamdın.Ve ben seni,dışarıdan çok dayanıklı gibi görünen,ama aslında içi çok hassas bir vazo gibi olan kalbime kabul etmiştim.Bir ara seni oradan çıkarayım dedim ama,vazomun keskin camları ellerimi kanattı.Ve çıkaramadım seni kalbimden.Kanayan bir yara olarak kaldın...
Bir arkadaşımın tavsiyesiyle,bu denemeyi bir kez de eldivenle yapmayı denedim.Bu eldivenin ismi "Sana olan sevgimi yok etmek" idi.Eldivenleri taktım,elimi vazoya bütün nefretimle daldırdım,seni buldum onca şey arasından vee....Çıkardım.Ellerimdeydin artık.Hiçbir özgürlüğün yoktu.Bir daha kalbimi acıtamayacaktın.
Derken,kafamı dinlemek için deniz kenarına gitmek geldi aklıma.Hiç düşünmeden gittim.Seni cebimde unutmuşum.Bir ara,bir sigara yakmak için elimi cebime attığımda buldum seni.Çıkardım cebimden.Denize atayım mı diye çok düşündüm.Atsam üzülecek miydim? Hayır! Peki atmasam? Hayır! Ortada bir fark göremeyince atmaya karar verdim.Sımsıkı tuttum önce,kolumu havaya kaldırdım ve...
Senin o lanet olasıca iğnelerin battı elime.Acıyla geri çektim elimi.Düşmüştün kayaların üstüne.Bir daha seni tutmaya cesaret edemedim.Arkama bakmadan,terkedip gittim orayı.
Belki hâlâ oradasın.Bilmem.Beni ilgilendirmez.Ben artık senin değilim,bir daha asla gelmemek üzere gittim hayatından.Sana gönlündekiyle mutluluklar dilerim.Beni hiç merak etme iyiyim,gayet iyiyim.Duygularımı dile getirmek için yazdım bunu.Seni unutamadığım için değil.Unuttum çünkü.Bunları yazarken,ne yalan söyleyeyim,yine de gözlerimin buğulanmasına engel olamadım.Neyse...Seni ilgilendirmez artık...