Sevgili
[b]ѕqρα кJмя,
[/b]Yaşın kaç bilmiyorum ama nickinden anladığım kadarıyla sıkı bir rapcisin. Senin gibi, bir çok rapci arkadaşın hayata karşı olan "asiyim, hoyratım ama perdelerimi indirince kedi gibi bir insanım" duşunu takdir etmiyor değilim. Ama herkes, zamanı gelince, yüzünde salkım salkım sivilcelerin açtığı, futursuzca konuştuğu ve otu vs. sorguladığı o ergenlik dönemlerini geride bırakmalıdır. Her konuya muhalefet olmak, ilerde insanları içinden çıkılması çok güç bir 'ezik insan' moduna sokarki, Allah düşmanımın başına vermesin. Etrafımdaki bir çok kişi bundan pişman, boynu bükük. Sen olma istiyorum.. Bunu gerçekten istiyorum, ok?
Ayrıca şu konuya bir açıklık getireyim. Bu, kopyala/yapıştır bir yazı değildir.. Yazının ilk bir kaç cümlesini google da aratırsanız bunu kendi kendinize de ıspatlamış olursunuz. internetten okumadığım, internette karşılaşmadığım, internetle uzaktan yakından bir yerde denk gelmediğim ve gerçekten yaşamış olduğum bir olayı sizlerle paylaşırken, altına; "oturma odasındaki sohbetimden alıntıdır" yazmam gerekiyorsa, tabii ki bunu da yaparım. Ama birisi gelip "ben yaptım oldu diyemesssuuun, ben onun skecini bile izledüm" diyorsa, buna itiraz edebilirim?
Ben bu güne kadar forumlarda fıkra anlatıp, altına da -alıntıdır- yazan görmedim. Bugüne kadar şarkı sözü paylaşılan sitelerde -alıntıdır- yazısıyla karşılaşmadım. Kimse, güncel bir haberi, örneğin "istanbul' da ki sel felaketini", forumdaki arkadaşlarıyla paylaştığında "televizyonda izledim, alıntıdır" yazmıyor.. Çünkü herkes bu fıkraların zaten insanlar arasında, halkın içinde konuşulduğunu, olan olayların ise televizyonlarda gösterildiğini biliyor. Kimse bu haberi, fıkrayı, şarkı sözünü vs. vs. bizlerle paylaştı diye -alıntı- ibaresini koymasını bu arkadaşdan isteyemez. Çünkü O, bir projeyi çalmamış, bir emeğe saygısızlık etmemiş, telif hakları alınmış bir ürünü orada burada sergilememiştir... Yani bu insan etik olmayan hiçbir şey yapmamaktadır.
Hepimiz hayatımızda, bize anlatılan veya başımızdan geçen bir takım olaylardan etkileniriz. Yukardaki sohbetin seyride, yine bana anlatılan veya başımdan geçen bir olaya bağlıdır. Ne izlenilen bir skece, ne de, bir web sitesinden okunmuş, oradan alıntı yapılmış bir yazıya bağlı değildir. Alıntılar ile hareket eden, bunları sahiplenen birisi olsaydım;
Kendi çektiğim fotoğrafları değil, oradan buradan bulup buluşturduğum fotoğrafları sitenize eklerdim. (bkz: fotoğraflar katagorisi/kendi amatör çalışmalarım 1 - 2)
Uzun uzun anılarımı anlatmaz, bunlara saatlerce emek vermez, türkçeme dikkat etmez ve bir kaç satırda 'komiklik' ederdim. (bkz: Dumur oldum/fiyasko, anılar/atari salonundan.., vs. vs.)
Kendimi tanıtırken, orjinallik peşinde koşmaz, 1-2 fotoğrafı imageShack sitesine aktarır sizlerle paylaşırdım. Oysaki; (bkz: Kişisel resimleriniz/Soupisgoodfood)
Belki bazı arkadaşlar takip ediyordur, uzun uzun mesajlar yazmayı seven birisiyim. Bence bir şeyde emek varsa o değerlidir. Bu her şey için geçerli.. Filmler, şarkılar, aşklar ve hatta buradaki mesajlarımız dahi bu konuya örnek olabilir. Bu düsturla hayatını yaşayan birine "çalıp çırpmışsın" demek galiba ancak sorunlu bir ergenlik dönemi geçirmiş kişilerin yapacağı iştir. Biraz tutarlı olalım, ok?
Şimdi aranızdan bazı arkadaşlar, sabahlara kadar ağızlarından salyalar akıtarak açtığım konuların alıntı olup olmadığını araştırabilir. Evet, bunu gerçekten yapabilirler. O arkadaşları lütfen uyarmayın.. Uğraşsınlar. Bu yazı, zaten bunu yaptırtmak adına yazıldı =)
Saygılar..
[SIZE=2]
[/SIZE]