Ayrılıklarla yıkanmıyor tozlu asfaltlarım..
Bir vedanın en içten satırlarında geçmiyor adım..
Ben İstanbul değilim evet..
Ben yolcu da değilim üstelik..
Hiç gitmedim..
İçimin en tenha semtlerinden başlayıp terketmedim hiç, koca bir şehri..
Veda ederken, şehir adına yazılmış içli bir senfonim olmadı hiç.. Gitmeyi, bir havaalanının dış hatlar gidiş kısmında, elim hüzne asılı kalmışken öğrendim ben..
Gözyaşlarım içime akarken.. Gidenin canını yakmamak için kalanın canını yakarken.. Yolcu bekleme salonunda boş gözlerle öylece kala kalırken.. Ve bir gün gidebilmek için, adımı düşlere yazarken öğrendim gitmeyi..
Ben vedaların kenti İstanbul değilim evet..
Ya da ken(t)dine sürgün bir yolcu..
Ama yine de benim de söyleyeceklerim var..
Bir gidişin ardından suskun kalacak kadar büyümedim henüz..
Kalan olmayı iyi biliyorum ben..
Ve kalanların hakkıdır gidenlerin ardından satır satır ağlamak..
Hazin bir şehrin hüznünü avuçluyorum şimdi..
Terkedilmiş kentlerin küskünlüğü kalabalık olurmuş..
Kendi kalbime teselli kılmışken karanlığımı; bir şehrin küskünlüğünü avutmak düştü karanlığıma..
"Hasret çekiyor aklımı..
Hasret aklımı bir tesbih gibi çekiyor.."
Dön..
Gitmeyi öğretmek için dön..
Başka bir masalın, dış hatlar gidiş kısmında, yanımda kalmak için dön..
Gidebilmek için dön..
Beni götürmek için dön..
Dönmeyi öğrenmek için dön..
Şehir küskün..
Şehrime geri dön..
Bir vedanın en içten satırlarında geçmiyor adım..
Ben İstanbul değilim evet..
Ben yolcu da değilim üstelik..
Hiç gitmedim..
İçimin en tenha semtlerinden başlayıp terketmedim hiç, koca bir şehri..
Veda ederken, şehir adına yazılmış içli bir senfonim olmadı hiç.. Gitmeyi, bir havaalanının dış hatlar gidiş kısmında, elim hüzne asılı kalmışken öğrendim ben..
Gözyaşlarım içime akarken.. Gidenin canını yakmamak için kalanın canını yakarken.. Yolcu bekleme salonunda boş gözlerle öylece kala kalırken.. Ve bir gün gidebilmek için, adımı düşlere yazarken öğrendim gitmeyi..
Ben vedaların kenti İstanbul değilim evet..
Ya da ken(t)dine sürgün bir yolcu..
Ama yine de benim de söyleyeceklerim var..
Bir gidişin ardından suskun kalacak kadar büyümedim henüz..
Kalan olmayı iyi biliyorum ben..
Ve kalanların hakkıdır gidenlerin ardından satır satır ağlamak..
Hazin bir şehrin hüznünü avuçluyorum şimdi..
Terkedilmiş kentlerin küskünlüğü kalabalık olurmuş..
Kendi kalbime teselli kılmışken karanlığımı; bir şehrin küskünlüğünü avutmak düştü karanlığıma..
"Hasret çekiyor aklımı..
Hasret aklımı bir tesbih gibi çekiyor.."
Dön..
Gitmeyi öğretmek için dön..
Başka bir masalın, dış hatlar gidiş kısmında, yanımda kalmak için dön..
Gidebilmek için dön..
Beni götürmek için dön..
Dönmeyi öğrenmek için dön..
Şehir küskün..
Şehrime geri dön..