Kendimi inceliyorum. Ben değerli miyim? Benim için akıttığın gözyaşlarının her bir damlası neden belimi bu kadar çok büküyor? Yoksa ben sana layık değil miyim?
Ellerim… Parmaklarımın sana değen kısımları parlak diğer yerlerin derisi daha buruşuk geliyor gözüme. Ellerim tenini soluduktan sonra daha değerli; kimselere uzatmıyorum artık onları. Sadece sana ait olsunlar sadece tek bir kadının tenini tanısınlar diye saklıyorum.
Gözlerim… Seni görene kadar hiç görmemiş sadece bakmışım. Güzelliğin beni büyüledi. Siyah beyaz bir filmde kıpkırmızı bir gül gibiydin. Artık bütün güller solmaya tek bir güzellik parlamaya başladı; sen. Gözlerim seni görmek için açılıyor sabahları. Geceleri de seni tekrar görebilmenin heyecanı içinde kapanıyor; hayatıma girdiğinden beri rüyalarımdan hiç eksik olmadın.
Aklım… Her zaman aklım ve mantığımın ön planda olması ile gurur duydum ta ki seni tanıyana kadar. Seninle ilgili olumsuz bir fikir canlandığında ilk defa aklımı tersledim yine aklımla. Kafam karıştı. Mantığım beni senden uzaklaştırmak isteyince ağladım. Ağladım… Artık aklımla gururlanmıyor sadece susmasını istiyorum. Susmayacaksa da onu söker atarım.
Kalbim… Seni tanıyana kadar kalbimle ilgili övünecek bir anım olmadı. Seni sevince kendimi sevdim. Seni sevince her şeyi sevdim. Seni sevince yüreğimi beğendim. Meğerse kalbimin attığını ben hiç duymamış sevgiyi anlamamışım. Aşkı bana tattırdığın için sen ve seni saklayabildiği için kalbim en değerli hazinemsiniz.
Bir tanem! Sana aşığım. Ellerim sana değdiği için değerli. Gözlerim senden sonra görmeye başladı. Aklım seni kabul etmeye hazırlandığı için hala yerinde. Kalbim seni sevdiği sevebildiği için atıyor. Gel yanıma da beni yarım olmaktan kurtar. Sana layık olmasam da gel! Sevdiğim haydi gel de yazılarım gibi gözyaşlarım da son bulsun.
Aklım karışık kalbim perişan
Sevdiğim istiyor az daha zaman
Çok şeye sahibim belki ama
Yardan ayrı olmak acıtıyor el aman
Sevdiğim istiyor az daha zaman
Çok şeye sahibim belki ama
Yardan ayrı olmak acıtıyor el aman