Düşmek; bazen bir daha kalkamamaktır.Bazen de daha iyi kalkmak toparlanmak eskisinden daha diri olmaktır ruh için.Elbet beden düşecek toprağa tıpkı bir yaprak gibi.
Bir kıvılcım gibi söner bedenler.Elbet bedenler toprak olur.
Ya düşen yürekse ve ruhumuzsa ne olur?
Yaşamın pırıltılarında esir ettiğimiz sımsıkı tutamadığımız yüreğimiz ne olurah yürekler ne olur?Tutabilmek hayatı ve tutunabilmek biryerlere… Sımsıkı tut yüreğini ki tutundum diyebildiğin birşeyin olsun. Her insanın en çok aşina olduğu kadar bir o kadar uzak olduğu menzil değilmidir yüreğimiz ?
Ne kadar ara verirse versin insan birşeye ara vermemeli; yüreğine. Onu hep sıkıca tutmalı ve tutunacak bir yer bir liman aradığında içinde bulmalı onu
coşturmalı değil mi çağlayanları?
Açtırmalı tüm lalelezarları yüreğinde.
Sıkı tut yüreğini hem de sımkısı kaçmasın .
Niye sıkılıyoruz ki ?
Neden hezeyanlar neden yüreğimizde med-cezirler ?
Galiba tutamıyoruz/tutunamıyoruz hiç bitmiyor yürek fırtınası.
Ümitler saklıyorum içimde ve de son nefese kadar saklayacağım.
Ümit o ki; hiçbir çile ve zorluk ruhu yıpratmasın yolundan alıkoymasın.
Bedenimiz elbet eskir pörsür. Ya ümitlerimiz hayallerimiz ve tabi ki sıkı sıkı sardığımız sarıldığımız yüreğimiz?
Sıkı tut yüreğini;
Çık onunla çimenler üzerine.
Katıl sende hayallerindeki mavi turlara
Savaş Don-Kişotlar gibi yeldeğirmenleriyle
Dal seyrine sevgilinin gözlerinde maviyle tüllenen enginlere…
Koş işte yüreğinle tut ellerinden yürüt onu çocuklar gibi…
Seherlerle uyan yalvar Allah`a en güzel esmalarla ve içten dualarla.
İlahi mesajlarla açılsın kalp barajların.
Potansiyele dönüşsün içindeki tutkuların arzuların…
Dostlarla oldost ol herkese ve herşeye.
Sevgiliyle ve en sevgiliyle muhabbetler et.
Yüreğinin çare-i yeganesine hem dem ol.
Mideni düşündüğün kadar onu da düşün besle büyüt en lahuti manalarla.
Yorgunluk dermansızlık belirir çoğu zaman.Düşünemez insan farkedemez neyi kaybettiğini ve kaybederken neleri yitirdiğini…
Ruhu sıkı tutmalı ki düşmesin!
Mühim olan o çünkü…
Ve bir papatyanın düşen yaprakları sana “düştümdüşmedim” der gibi :
Ben seni tutuyorum düşmeyesin diye sönmez ümitler dolduruyorum içime…
Pörsümez sevinçler dipdiri hayallerle…
Ne de olsa benim yüreğimsin yine de söküp atamam seni!
Sıkıca tutarım düşürmem seni…
Biliyorsun sen benim kıymetlimsin.
Sımsıkı tut yüreğini ki; düşmesin !
Ve sımsıkı sar ki onu; fazla üşümesin…
Bir kıvılcım gibi söner bedenler.Elbet bedenler toprak olur.
Ya düşen yürekse ve ruhumuzsa ne olur?
Yaşamın pırıltılarında esir ettiğimiz sımsıkı tutamadığımız yüreğimiz ne olurah yürekler ne olur?Tutabilmek hayatı ve tutunabilmek biryerlere… Sımsıkı tut yüreğini ki tutundum diyebildiğin birşeyin olsun. Her insanın en çok aşina olduğu kadar bir o kadar uzak olduğu menzil değilmidir yüreğimiz ?
Ne kadar ara verirse versin insan birşeye ara vermemeli; yüreğine. Onu hep sıkıca tutmalı ve tutunacak bir yer bir liman aradığında içinde bulmalı onu
coşturmalı değil mi çağlayanları?
Açtırmalı tüm lalelezarları yüreğinde.
Sıkı tut yüreğini hem de sımkısı kaçmasın .
Niye sıkılıyoruz ki ?
Neden hezeyanlar neden yüreğimizde med-cezirler ?
Galiba tutamıyoruz/tutunamıyoruz hiç bitmiyor yürek fırtınası.
Ümitler saklıyorum içimde ve de son nefese kadar saklayacağım.
Ümit o ki; hiçbir çile ve zorluk ruhu yıpratmasın yolundan alıkoymasın.
Bedenimiz elbet eskir pörsür. Ya ümitlerimiz hayallerimiz ve tabi ki sıkı sıkı sardığımız sarıldığımız yüreğimiz?
Sıkı tut yüreğini;
Çık onunla çimenler üzerine.
Katıl sende hayallerindeki mavi turlara
Savaş Don-Kişotlar gibi yeldeğirmenleriyle
Dal seyrine sevgilinin gözlerinde maviyle tüllenen enginlere…
Koş işte yüreğinle tut ellerinden yürüt onu çocuklar gibi…
Seherlerle uyan yalvar Allah`a en güzel esmalarla ve içten dualarla.
İlahi mesajlarla açılsın kalp barajların.
Potansiyele dönüşsün içindeki tutkuların arzuların…
Dostlarla oldost ol herkese ve herşeye.
Sevgiliyle ve en sevgiliyle muhabbetler et.
Yüreğinin çare-i yeganesine hem dem ol.
Mideni düşündüğün kadar onu da düşün besle büyüt en lahuti manalarla.
Yorgunluk dermansızlık belirir çoğu zaman.Düşünemez insan farkedemez neyi kaybettiğini ve kaybederken neleri yitirdiğini…
Ruhu sıkı tutmalı ki düşmesin!
Mühim olan o çünkü…
Ve bir papatyanın düşen yaprakları sana “düştümdüşmedim” der gibi :
Ben seni tutuyorum düşmeyesin diye sönmez ümitler dolduruyorum içime…
Pörsümez sevinçler dipdiri hayallerle…
Ne de olsa benim yüreğimsin yine de söküp atamam seni!
Sıkıca tutarım düşürmem seni…
Biliyorsun sen benim kıymetlimsin.
Sımsıkı tut yüreğini ki; düşmesin !
Ve sımsıkı sar ki onu; fazla üşümesin…