Sus'âr'sa ölürsün... Harflerin kalem kutusuna kaçar... Yüzünde ki çizgilerle boş bir çalışma masasında ki hâyali sayfa da çürürsün...
Durgundur gözleri... Kemikleri çıkmıştır parmaklarının... 'Sen' yazmaktan... Aklı yorulmuştur kelimelere 'Sen' kazımaktan.. Sus/atma yüreğini... Sus'âr'sa ölürsün... Gelipte boşu boşuna oturma; kapı önü merdivenine... Soğuktur mermer yüreği üşütürsün..! Eğil yüreğinden yürü yüreğine yürü... Alev gibi yanar buzlu yolları... Bembeyaz olur karlı kışları..Üstelik üşütmez ! Üzerine üflediği ayazı...
Sen gitmeye devam et ! Helê bir ıslansın ayakların... Biraz da uslansın... Ne vâkit donarsan soğuktan; kayalarına yaslanırsın sıcaktır şefkâti.. Ve anlamamaya devam et ! Berf'te ki Hikmêt'i ve Rahmet'i... Bir de bilmeden yazma bir daha..! Cemresin de açan gül-i mahşer-î...
Ne yaparsan yap susturma o yüreği.. O susar/sa ölürsün sen... Duraklarını karıştırırsın şehrin... Fiyatını unutursun çeyrek ekmeğin... Taze çayın kokusunu zeytinin rengini denizin tadını gülün dikenini... Unutursun... Seni unutmayanı unuttuğun gibi..! Susturma onda ki yüreği... Sen yürü yüreğine... İster koşa koşa... İster düşe kalka... Bil ki en çok anlın hasrettir ona..! Umarsız bir caddenin adsız tabelasından ibaretti suretin... Susattırma kendine ! En fazla üç nefes alabilir; Kuşattırma yüreğini ! En fazla üç nefer dayanabilir...
Sokak lambalarına bak... Ayın yetersiz anlarında.. Yere indiğini görürsün berfin... Tanelerine en çok değen sendin ! Gitmemek üzere 'gel' diye dua eden de... elinin sırtına kar değdiğinde 'O' erimeden 'O'nu çok seven de sendin... Susturma yüreğini O susar/sa sen ölürsün... Kaldırımlardan toplarız kan parçalarını... Toparlayıp yüreğine kaldırırız sevdigim...
Dur.. Hemen gitme sevdigim... Sen de 'kar' ol bu dertliye... Sende karala bu defteri.. Hem sana sölemezmiydi "Yazmaktan korkma şairim / Yaz ki korkmasın âhirim..." diye.. Sen sus'ma her ne kadar sus 'âr' olsada.. Âr etme yâr'e.. Bağışla gözlerini sırf yalan söylemediği için... Doğaçla yüreğini sadece sevdiği için...
Sen susarsan; 'O' ölür... 'O' ölürse; Sen susarsın...
Yani...
Susmak 'âr' sa...Ölürüz...
Durgundur gözleri... Kemikleri çıkmıştır parmaklarının... 'Sen' yazmaktan... Aklı yorulmuştur kelimelere 'Sen' kazımaktan.. Sus/atma yüreğini... Sus'âr'sa ölürsün... Gelipte boşu boşuna oturma; kapı önü merdivenine... Soğuktur mermer yüreği üşütürsün..! Eğil yüreğinden yürü yüreğine yürü... Alev gibi yanar buzlu yolları... Bembeyaz olur karlı kışları..Üstelik üşütmez ! Üzerine üflediği ayazı...
Sen gitmeye devam et ! Helê bir ıslansın ayakların... Biraz da uslansın... Ne vâkit donarsan soğuktan; kayalarına yaslanırsın sıcaktır şefkâti.. Ve anlamamaya devam et ! Berf'te ki Hikmêt'i ve Rahmet'i... Bir de bilmeden yazma bir daha..! Cemresin de açan gül-i mahşer-î...
Ne yaparsan yap susturma o yüreği.. O susar/sa ölürsün sen... Duraklarını karıştırırsın şehrin... Fiyatını unutursun çeyrek ekmeğin... Taze çayın kokusunu zeytinin rengini denizin tadını gülün dikenini... Unutursun... Seni unutmayanı unuttuğun gibi..! Susturma onda ki yüreği... Sen yürü yüreğine... İster koşa koşa... İster düşe kalka... Bil ki en çok anlın hasrettir ona..! Umarsız bir caddenin adsız tabelasından ibaretti suretin... Susattırma kendine ! En fazla üç nefes alabilir; Kuşattırma yüreğini ! En fazla üç nefer dayanabilir...
Sokak lambalarına bak... Ayın yetersiz anlarında.. Yere indiğini görürsün berfin... Tanelerine en çok değen sendin ! Gitmemek üzere 'gel' diye dua eden de... elinin sırtına kar değdiğinde 'O' erimeden 'O'nu çok seven de sendin... Susturma yüreğini O susar/sa sen ölürsün... Kaldırımlardan toplarız kan parçalarını... Toparlayıp yüreğine kaldırırız sevdigim...
Dur.. Hemen gitme sevdigim... Sen de 'kar' ol bu dertliye... Sende karala bu defteri.. Hem sana sölemezmiydi "Yazmaktan korkma şairim / Yaz ki korkmasın âhirim..." diye.. Sen sus'ma her ne kadar sus 'âr' olsada.. Âr etme yâr'e.. Bağışla gözlerini sırf yalan söylemediği için... Doğaçla yüreğini sadece sevdiği için...
Sen susarsan; 'O' ölür... 'O' ölürse; Sen susarsın...
Yani...
Susmak 'âr' sa...Ölürüz...