Ilık ve gıcık bi gece yarısı. Yorgunum, mutsuzum ve hala uykusuzum.
şakaklarımın zonkladığı dizlerimin tutmadığı ellerimin titrediği ranzada.
Ve gözlerimin ferinde yani aslında yüreğimin tam ortasında.
Oysa ki ben yokum bu şehirde ve biliyor musun bu şehir ben yokken bile güzel
Sen olunca bu şehirde ey güzel...
Cam kırıkları dolu bir ara sokaktayım yalın ayak yürüyorum aslında yalın ayak yürümekmiş sevda dibine kadar yanmakmış. Ve anladım ki asıl bu yara başka bi elveda başka bi gidiş başka bir iç çekiş ve boynu bükük başka bi adam oluverişim.
Kendime inat sana musallat bu yüreğimi keşke, keşke dizlerinin üstüne koyup kaçı verseydim. Gülsen salaklıgıma rezil olsam yada ağlasan yiğitliğime ama ötesi avuçlarında sıksan yüreğimi anlayabilsen deliliğimi anlayabilsen sensizliğimi
ve bi anlayabilsen..
Ilık ve gıcık bi gece yarısı yorgunum mutsuzum ve hala uykusuzum
bu şehir bana git diyor artık küsmüyorum be şehre cünki içinde sen varsın
Küsmüyorum be kendime cünki içimde sen varsın..!!
Sen! mavi gömleğimin kırık düğmesinin emanetcisi.
Sen! aç kalışlarımda bana kızan bi anne gibi
Sen! Seni Seviyorumları tükenmeyen vefâkar bi sevgili
Sen! Kutsal bi günümü hatırlayan tek tesellim
Ve Sen! Gönlümün firuzesi sessiz çığlığım bazen kızdığım ara sıra yıkılışım
ve uzun ismini uzun gecelerimde tekrarlayışım..
Bense gözlerinin karasında yolunu bulamayan bir yağmur tanesinin intaharını bile engelleyemeyen çaresiz.
Ben! Gecelerin istemediği.
Ben! Gündüzlerin Alay ettiği çocuk
Ve ben! Kıskanırsın diye başkalarına küsen bi serseri
Gülünç bi aşığım belkide. Belkide Gerçekten yalan bu Aşk dedikleri şey
Olsun be bitanem sana olan bu sevdam, Senin için açtığım bu davam
en güzel yalanım be!
Ilık ve gıcık bi gece yarısı Yorgunum Mutsuzum ve biliyor musun hala uykusuzum
Elveda şehir. Bak, bak yarimi sakın üzme.
Elveda yarim üzülme... Ne Leyla ne aslı ne şirin nede juliet.
Bi şiir yazıyoruz ki şimdi beraber belki yeni bi varoluş.
belkide kopucak küçük bi kıyamet.
Geceler tükenmez bu şiir bitmez!!!
Ilık gıcık ve yorgun bi Gece...