.. az önce saatim durdu
artık gelmenin ya da gelmemenin
bi anlamı kalmadı
üfledim ve söndü zaman
ben gittim
peşim sıra çalınmış saatler ve çalmayan telefonlar
ben gittim
ardımda ne yeni ne eski bi yaşam
sen kaçtın
asal bir sayıydın belki de ama kendine bile bölünemiyordun
öyle kendine öyle bencil
sen kaçtın
sabah hiç olmadı
umudum yarı çıplak düşlerim gebe
sabrıma hırs bıraktın
beni yanlız bıraktın
sanırım sen hiç yoktun
senin konuşan sözcüklerin yoktu
ve sen değildin düşman domates kabuklarına
mumları yakan sen değildin söndürüp güneşi
elimden tutan ve öpen dudaklarımdan sen değildin
kucağında uyuduğum sen değildin
vücudunun heryanını ellerimle gözlerimle öptüğüm
ve yüzünü yeniden yaratışını seyretttiğim sen değildin
sanırım sen hiç yoktun
bugün gelmediysen
ben durdurmuşken dünyayı bu zamansız intihar nöbetinde
evet gelmediysen bugün
ölmüş olmalısın
yada kendi girdabına düşmüş olmalısın
düşlerimi önce kurup sonra hiçe sayacak kadar zalim olmalısın
utanmasam
kendimden/aynalardan ve yazdığım sevgi sözlerinden
seni öpen dudaklarımdan ve tenini tadan tenimden
ağlardım
çocuğunu kaybetmiş anneler gibi
ve asla anneleri olmamış çocuklar gibi
ağlardım..