[INDENT]Nasıl olduğunu bilememek sancı olur ışıksız gözlerimde, mırıldanırım adını, gelir ruhun O zaman düşlerim nefes almaya başlar, zamansız tomurcuklanan bir ağaç gibi Bir masalda sen ve ben Yürüyoruz, elini uzatıyorsun, korkuyorum, tutamıyorum, tutunamıyorum-düşüyorum Aynaya bakıyorum, sensin, kanıyorsun, göz yaşlarım suskun…
[/INDENT][INDENT]
[/INDENT][INDENT]
Gözlerimizde tuhaf, çocuksu bir mutluluk, yeterdi tutkumuzu anlatmaya Geç kalmıştık birbirimize, takvimsiz yaprakların arasında unutulmuş bir gün olduk, sağır ve dilsiz
Vuslat hasretiyle ölü toprakta uyuyan ruhlar artık duymaz martıların mavideki yankısını Fısıldayan tüm sözler onların, kimse varamazdı anlamlarına Hiç söylenmemiş, anlatılmamış kırık aynalarda parçalanmış yüzler her bir yana savrulmuş ve ruhumun en savunmasız köşelerine saplanmıştı O yollar ki çekip gitmelerdi Anlatılamazdı belki ama gidilebilirdi Ölü toprakta çöl gibi ; Kum akar zamanı olmayan belirtisiz bir nesne gibi, anlatılamazdı çünkü
[/INDENT]
Vuslat hasretiyle ölü toprakta uyuyan ruhlar artık duymaz martıların mavideki yankısını Fısıldayan tüm sözler onların, kimse varamazdı anlamlarına Hiç söylenmemiş, anlatılmamış kırık aynalarda parçalanmış yüzler her bir yana savrulmuş ve ruhumun en savunmasız köşelerine saplanmıştı O yollar ki çekip gitmelerdi Anlatılamazdı belki ama gidilebilirdi Ölü toprakta çöl gibi ; Kum akar zamanı olmayan belirtisiz bir nesne gibi, anlatılamazdı çünkü