Belki güneş bi gün ikimiz için doğar
Belki korkuları hayallerimiz boğar
O masal günü gelinceye kadar
Susuyorum , susuyorum...
Belki korkuları hayallerimiz boğar
O masal günü gelinceye kadar
Susuyorum , susuyorum...
Kim, ne ve nerede olduğumuzu bilmeksizin bize yazdı bestekar yine.
Yazgımızdan bile habersizdi oysa.
Bilseydi belki daha az incitici olurdu kaleminin ucundan dökülenler...
Yazgımızdan bile habersizdi oysa.
Bilseydi belki daha az incitici olurdu kaleminin ucundan dökülenler...
Peki ya biz? Yitirilişe mahkum olduğunu bilseydik sevdanın,
ne yapardık sevgili?
Nasıl yaşardık?
ne yapardık sevgili?
Nasıl yaşardık?
Bir peri masalı saymadık ki biz birbirimizi buluşumuzu.
Başlı başına bir mucize de demedik ki.
"Hayat" deyip, yüreklerimizi birbirine yasladık.
Yani aslında çok da abartmadık, sessizlik
ve
yalnızlığımızda nefes alabildik ama yaşayamadık be sevgili..
Genç öldük!
Başlı başına bir mucize de demedik ki.
"Hayat" deyip, yüreklerimizi birbirine yasladık.
Yani aslında çok da abartmadık, sessizlik
ve
yalnızlığımızda nefes alabildik ama yaşayamadık be sevgili..
Genç öldük!
Peşimiz sıra öldü geleceğe dair hayaller ve çoğaldı korkular.
Bak, vakit yine gece. Korkuyorum yine.
Çıkmıyor ağzından ne tümce, ne bir hece..
Susuyorsun sevgili...
Susuyorsun...
Bir de susuzluk var ki, ahhh onu sorma. "Su" sevgili...
Su'yu bilirsin...
Su'yu bilirsin...
Susadıkça yüzün düşer aklıma
Korkar oldum düşlemekten
Adını anarım çoğalır sesim
Konuşmaktan düşünmekten özlemekten
Korkar oldum düşlemekten
Adını anarım çoğalır sesim
Konuşmaktan düşünmekten özlemekten
Ağlamak istiyorum ben ey insanlar!
Yağmuru yüzüme vurmakla yetmiyor.
Dokunamıyorum, uzanamıyorum, kendime yabancılaşıyorum.
Yağmuru yüzüme vurmakla yetmiyor.
Dokunamıyorum, uzanamıyorum, kendime yabancılaşıyorum.
O kadar derin çizdim ki sevgili senin resmini içime,
çıkarıp atamıyorum,
silemiyorum...
Bırak... Sahiplenip de düşleyemiyorum bile, ondan da korkuyorum.
Ne kadar çok korku biriktirmişim yokluğunda...
çıkarıp atamıyorum,
silemiyorum...
Bırak... Sahiplenip de düşleyemiyorum bile, ondan da korkuyorum.
Ne kadar çok korku biriktirmişim yokluğunda...
Çokluğum tek korkularım değil.
Adını anıyorum Sesim çoğalıyor.
Adını anıyorum Sesim çoğalıyor.
Yüzünü anıyorum:
Bedenin çoğalıyor.
Sesini anıyorum:
İşte o vakit sessizlik çoğalıyor sevgili.
Sensizlik bir deli yankı yapıyor..
. İzlerin yara yapamıyor içimde zaman zaman,
yanık bir hasret kokusu sarıyor...
Sen benim pek çok şeyimsin! Ondan tüm bunlar.
Kimse kimsenin herşeyi olamaz-mış
Di'li geçmişten tek yaramsın sen
Sensiz kimse miyim kimsesiz miyim hiç bilmem ,
Bilmek istemem hatta düşünmem
Di'li geçmişten tek yaramsın sen
Sensiz kimse miyim kimsesiz miyim hiç bilmem ,
Bilmek istemem hatta düşünmem
Bir anlam yükleyebilmenin ötesinde, anlamsızlaştı tüm bildik hallerim.
Sen benim pek çok şeyimsin ya hani ben sensiz azıcık kaldım.
Yani desem ki, çöldeyim bir kum kadarım.
Sen benim pek çok şeyimsin ya hani ben sensiz azıcık kaldım.
Yani desem ki, çöldeyim bir kum kadarım.
Şey diyorum;
Gel bak bir elimde gökyüzü var hala
Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la
Korkularda benim umutlarda
Beni bırakma
Gel bak bir elimde gökyüzü var hala
Ötekinde kayıp giden yıldızlar la la
Korkularda benim umutlarda
Beni bırakma
Ama gelsen ve görsen, senin için, koca bir resim çizdim,
yani aslında ikimiz için.
Gökyüzünü yıldızlarla donattım gözlerine denk.
yani aslında ikimiz için.
Gökyüzünü yıldızlarla donattım gözlerine denk.
Dilekler tuttum mumlar yakmaksızın.
Sensizliğimle sahiplendim seni. Sen de gel...
Tut yüreğimin ellerimden, beni bırakma...
...