16 nisanda doğmuştu hayata gözlerini açtığında sadece ağlamyı öğrendi.İlk annesiyle tanıştı o masum küçük vücudu sonra babası ve abisiyle.Gülmeyi sonradan öğrendi başta hep ağladı acıktı ağladı susadı ağladı bir yeri ağrıdı ağladı.Etrafını tanımaya başladı.Etrafında sadece onun ilgisini çekmeye çalışan kişiler vardı kimisi el çırpıyor kimisi gülücükler atıyor ve kimisi de onun pek hoşuna gitmeyen öpücüklerdi herkes öpüyordu.
Yanakları tombiş tombişti biraz büyüdü başta abisine gın demeye başladı sonra anne baba derken konuşmayı öğrendi büyüdü gitti
ilk okula başladığı günün akşamı okul çıkışına gelen annesine kızdı neden geldin ben tek başıma gelirim diye..
Belliydi o yaşlarda isyankar oluşu..Aklına geleni yapıyordu..Dersleri iyiydi ama o aldırmadı sadece aklında futbol vardı büyüdükçe anladı ki o da olmadı...
ilk defa askla tanıştı ilkokul beşteki sınıfta tabi ilk ayrılığıuda o sene tatdı.
Ağladı....
Tıpkı çocukluğunda ki gibi bir bebek gibi söylemeyemedi kimseye büyüdü arkaşadaşlarıyla gezdi eğlendi koştu yoruldu arkadaşını kaybetti tam lise yıllarında oturdu onun içinde ağladı günlerce gitmemliydi dedi gitmemeliydi
Ağladı....
Bebekken yaptığı şey gibi
ağlamanın bir erkeğe yakışmayacağını söyledi etrafındakiler ailesindekiler güçsüzler ağlardı
Varsın dedi güçsüz desinler bana oturdudu yine ağladı
Anlatmak istediklerini ifade edemedi sevdiğine oturdu hem ağladı hem yazdı
Sevdiği baskasıyla sözlenmişti oturdu hem ağladı hem içti sabahlara kadar...Bebekler gibi biberonu içkisi oldu
kendini toparladı büyümüştü artık millet psikopat dedi laf anlamaz dedi serseri dedi... o aldırmadı
bütün olanlara güldü geçti.
Arkadaş arasında hep yapılmayacakları yaptı türlü delilikler serserilikler çarşıda sevdiğinin adını haykırdı yeri geldi dilenci yanına geçip aşk dilendi...
o arkadaşlarının deyimiyle tam manyaktı
o manyak 16 nisanda çarşı göbeğinde bir browni üstüne mum koyarak kendi doğum gününü kutladı..
tanımadığı bir çok üniversiteli öğrenci alkışladı çarşı ortasında..
o yine tek başınaydı ...
o kim ne derse desin bir psikopattı....
her ne kadar oyun bitmiş dese de her gün yeni bir oyundu..
Yanakları tombiş tombişti biraz büyüdü başta abisine gın demeye başladı sonra anne baba derken konuşmayı öğrendi büyüdü gitti
ilk okula başladığı günün akşamı okul çıkışına gelen annesine kızdı neden geldin ben tek başıma gelirim diye..
Belliydi o yaşlarda isyankar oluşu..Aklına geleni yapıyordu..Dersleri iyiydi ama o aldırmadı sadece aklında futbol vardı büyüdükçe anladı ki o da olmadı...
ilk defa askla tanıştı ilkokul beşteki sınıfta tabi ilk ayrılığıuda o sene tatdı.
Ağladı....
Tıpkı çocukluğunda ki gibi bir bebek gibi söylemeyemedi kimseye büyüdü arkaşadaşlarıyla gezdi eğlendi koştu yoruldu arkadaşını kaybetti tam lise yıllarında oturdu onun içinde ağladı günlerce gitmemliydi dedi gitmemeliydi
Ağladı....
Bebekken yaptığı şey gibi
ağlamanın bir erkeğe yakışmayacağını söyledi etrafındakiler ailesindekiler güçsüzler ağlardı
Varsın dedi güçsüz desinler bana oturdudu yine ağladı
Anlatmak istediklerini ifade edemedi sevdiğine oturdu hem ağladı hem yazdı
Sevdiği baskasıyla sözlenmişti oturdu hem ağladı hem içti sabahlara kadar...Bebekler gibi biberonu içkisi oldu
kendini toparladı büyümüştü artık millet psikopat dedi laf anlamaz dedi serseri dedi... o aldırmadı
bütün olanlara güldü geçti.
Arkadaş arasında hep yapılmayacakları yaptı türlü delilikler serserilikler çarşıda sevdiğinin adını haykırdı yeri geldi dilenci yanına geçip aşk dilendi...
o arkadaşlarının deyimiyle tam manyaktı
o manyak 16 nisanda çarşı göbeğinde bir browni üstüne mum koyarak kendi doğum gününü kutladı..
tanımadığı bir çok üniversiteli öğrenci alkışladı çarşı ortasında..
o yine tek başınaydı ...
o kim ne derse desin bir psikopattı....
her ne kadar oyun bitmiş dese de her gün yeni bir oyundu..