:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Anormal olmak istemek
riukeen
#1
Tepenotu:(Topnot diyemedim ne yapayım?) Bu yazı 99 yazılık bir bütünün insanlarla paylaşmakta sabırsızlaştığım bir kısmıdır -aynı zamanda onyedinci dilimi oluyor-.

Başlangıçta iki tür insan vardı. Birinci tür normal insanları, ikinci tür de manyakları kapsıyordu. Fakat zaman ilerledikçe, ilimler hatmedildikçe bu manyaklığın boyutları ve tanımları değişti. Normalliğin boyutları değişmedi mi diyeceksiniz. Manyaklık kadar kökünden sarsılmadı normallik ölçüleri. Aklî dengesi bozuk insanlara çeşitli teşhisler konuldu. Ve sonralar meydana geldi. Sonraları biraz derinlemesine inceleyelim.

Sonra bir gün birileri ben “asabiyim” dedi. Hatta “mazeretim var asabiyim ben” dediler. Asabilik, sabilikten üstün tutuldu. Asabilerin her dediklerine he dendi. Bir müddet asabiler dünyaya hükmetti. Örnek mi arıyorsunuz? Adolfcüm. Ondan iyi örnek mi olur? Asabiyim ben, bazı ırkları yok etmeliyim dedi. Asabiydi de! (Görüyorsunuz sevgili Teyzem; aynen telefonda size bahsettiğim gibi yazıya giriş yaptım, sabahtan akşama kadar aklımızda tutamayacaksak bir görüşü, nerde kaldı bizim anormalliğimiz?)

Gitgide anormallik özelleşmeye başladı. Tıpkı parantezimin içindeki gibi. Her anormal, kendine has bir anormallik arzetti. Anormallik o kadar özenilen bir durumdu ki, insanlar birbirini örnek alarak anormalleştiler. Örnek mi istiyorsunuz? E verelim size örnek. (Bilahare bekar ve bikar iseniz eveririz de. Elimizden her iş gelir Allah’a şükür.) Hiperaktivite. Evet bu bir anormallik. Normal olamama durumu. Olmama değil olamama durumu. Hiçbir şey üzerinde dikkat toplayamama durumu! Gel gelelim bizim angut halkımız, “abi ya gördün mü ben acayip hiperaktifim, ne güzel değil mi?” diye bu hastalığın sahibi olmakla övünmeye başladı? Oğlum manyak mısın diyeceksiniz, evet manyağım diye cevap verirse oturacaksınız kaba etinizin üstüne. Maymun iştahlı olmak, daldan dala atlamak aranan özelliklerden oldu buna ilaveten. Maymunlar işte, size ne, var mı bir diyeceğiniz?

Başka anormalliğin sevildiği örnekler mi arıyorsunuz? Hemen bulup buluşturalım. Şizofrenler, şu sıra en gözde olan anormallerdenler. Neden? Çünküm çükümün biri bu konuda bir çekim yapalım dedi. A beautiful mind. Bizatihi bir şizofrenin hayatından da alıntı yapmışlar. Artık o filmi seyrettikten sonra herkeşler şizofrenik gibi davranmaya başladı. Valla durum böyle, sırf kendini pikaçu sanan çucuk değil balkondan atlayan. Bizim büyüklerimiz de öyle hayal gücü yoksunu, başkalarının hayallerinin hırsızı. Hah gördünüz bir anormal örneği, girin onun kalıbına. Aferin size. Aferin dedim de, benim de bu tarz hastalık üstlenişim geldi aklıma. E biz kendimize de iğne şeyederiz icabında. Dinleyin hele. Üniversitede bir hocamız vardı. Adamın aleyhinde atar dururdum. “Çok iyi anlaşıyoruz, o bunak ben şizofren” der frenlerdim kendimi. O vakitler hastalığın erken bunayış tanımlarını biliyoruz tabii ki. Yani neticede ikimiz de bunamış oluyorduk. Ben erken bunasam da hoca ile aynı bunaklık seviyesindeydik. Tamam yahu. Örneğim burada bitti. Öyle şakasına şizofreni sahibi olmuştum. Kimseye de hakaret etmişliğim yok değil mi? Kendime ne kadar hakaret etmiştiysem, karşımdakine de o kadar... Sonradan hastalığın beyinde salgılanan dopamin adında bir zımbırtının (nörotransmitter) eksikliğinden kaynaklandığı bilgilerini edindik. Ula bu salgılar olmazsa kimse bişeyi algılayamıyor. Beyninize mukayyet olun. Bu dopamin eksikliği parkinson hastalığına da neden oluyor ha. Uyarmadı demeyin. Önce park edeceğiniz yere bir türlü ulaşamaz hal alıyorsunuz

Bir ara gene bir filmden esinlenmişti esin yoksunu halkımız. Rainman. Gördüler bir otistiğin bilmemkaç deste kart sayabilme özelliğini. “Ağbi ne olaydı ben de o kadan deste kart sayaydım da otistik olaydım. Hem köşeyi de dönerdim. Ne iyi olurdu di mi?” demeye başladılar. Ulan Allah’ın angutu! Sen hiç somut olmayan bir şey bilmemenin ne demek olduğunu biliyor musun? Otizm de kesin bir beyin bağıntısızlığından, salgısızlığından kaynaklanıyordur. Yani kesin öyledir. Ruhi hastalıkların kaynağı beyin. Otizm ne derece ruhi hastalıktır, o da tartışılır tabii. Her şeyi bırakın, aşık olamamak ne denli tuhaf bişeydir onu düşünün.

Daha mı örnek istiyorsunuz? Sokacağım örnekleri burunlarınıza. “Dipteyim sondayım, depresyondayım” al bu depresyonun birinci örneği, “depresyondayım unutuldum, sevdüümden ayrıldım oku yedim” al bu da ikinci depresyon örneği. Lan manyak mısın, mutsuzluğun sahiplenmesi mi olur? Sen böyle şarkıları söyle söyle, ondan sonra da örnek vatandaş olacağım de. Nah örnek olursun. Ördek. Depresyonun bir numaralı sebebi de serotonin eksikliği. Mutluluk hormonu efenim. Beyniniz onu üretemiyorsa kendinizi bayağı bir gergin hissediyorsunuz. Gergin ve hastalıklı olmanız ise şarkılarla övünmenizi gerektirecek bir durum. Yahu gerçekten anlamıyorum. İnsanlar nasıl olur da hastalıkları ile övünürler? Depresyondayım, aferin bana! Olur mu böyle şey Allah aşkına? Bu serotoninin kıtlığından ortaya çıkan ruhi olmayan fiziki olup olmadığı araştırma safhasında olan bir de baş ağrısı hastalığımız var efenim. Mini mini migren!. Migreni işleyen bir film varmış. Tıpkı “rainman” ve “a beautiful mind” gibi hastalık övücü nitelikte bir filmmiş. Pi mi ne dediler adına. Migren sahibi olası oluyormuş insanlar. Bir aferin daha sarfedeyim. Aferin hastalıklarıyla övünenlere.

Nörotransmitter noksanlığı (dopamin de bi çeşit nörotransmitter idi, yani nöronların trans edilmesi ile alakalı bir hadise), asetilolin (asetilkolin de olabilir bu zımbırtı, tıp okumadığım için, hele nöröloci okumadığım için kulaktan beyne doldurma şeylerle ilerleyebiliyorum, belki de geriliyorumdur.) eksikliği halinde alzheimer hastası oluyorsunuz. Buyurun unutkanlığınızla da övünün. Allah korusun ya. Misal ben bu son ele aldığımız hastalıktan çok feci bir şekilde korkarım. O korkunun tesiridir ki (yani belki), gördüğüm, duyduğum, hissettiğim herşeyi yazarak belgelemek çabasındayım. An olur kendimiz de unuturuz yaptıklarımızı. Bakarız yazdıklarımıza, başkasının yazdıklarına bakar gibi. Höyt höyt de höyt. Psemada mu les? (ne yalan söylüyon manalı bi şarkı sözü, yunanca)

Ha ne diyorduk? İnsanlar iki cinsti, sonra onyüzbinmilyon cins olmaya başladılar. Dur bakalım biz hangi akli hastalıklara değinmişiz? Hiperaktiflik, şizıfreni, otizm(ula sırf dalga geçme maksatlı yazı yazsaydım, otçuluk olarak izah ederdim şimdi ben bunu), depresyon (habire depen ve depreşen bişey) ve bir de alzheimer (bir türlü yazılışını bilemem bu hastalığın da, alzaymır diye zamirli bir şekilde yazılsa olmaz mı?). Ühü biz beş beşeri kabızlık çeşidi anlatmışız. Daha bunlardan bi dolu var. Hangi birinden bahsetsek? Hem misal bu beşi bir yerdeler bir yerde beşer alt basamağa ayrılabiliyorlar. Her neyse yahu. Bir ton anormallik var neticede. Ve bir tondan fazla anormalliği anormal derecede arzu eden dallama adedimiz var. Ne var bu beynel(milel) hastalıklara sahip olmakta özenilecek anlamıyorum. İyi bir şey olsaydı bi kerem doktoru olmazdı bu işin!

Her daim söylerim. İş beyinde başlar beyinde biter. Bütün işler öyle. (Aslında hiperaktivitenin hormonitesinden bahsetmedik. Zannımca -aptal bir kulak dolgusu mantığı bu- o iş hormon fazlasından kaynaklanıyor. Yani hiperaktivite.) Hastalık mı, salgılatmaya çalış bakayım o zartintantinyonlarından bir miktar. Salgılanmıyor mu? Al her gün bir avuç finduk fistuk. Ceviz de tavsiye olunur bak. Çağır yanına Dafi’yi. O seni güldürünce bak bi dem hastalık kalmayacak bir tarafında! (Gerçi kendi döküğünü ikemiyor ama terzi Dafi, idare edeceksiniz.) Beyin çok güçlü bişey. Gücünü kullanın. Tüm manyaklardan, manyaklıklardan uzak durun.
Ara
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Sahip olmak değil ait olmak gerek-Mehmet coşkundeniz ZencefiL 2 491 03-03-2012, Saat: 12:57 PM
Son Yorum: ZencefiL

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 11-21-2024, 07:14 PM