Adını sayıklayarak uyandım bu sabah hiç gitmemişsin gibi herşey kötü bir rüya gibi mutlu uyandım. Bir mesaj yazdım sana
"uykucu aşkım uyan artık saat kaç oldu günaydın öpücüğün yola çıktı geliyooooorrrr geldi.Seni seviyorum helalim"
Sonra kaydettim.
birde cevap yazdım senin adına
"Günaydın aşkların en güzeli bende öpücüğünü bekliyordum uyanmak için.Seni seviyorum bitanesi öptüm kocaman."
onuda kaydettim.
Sonra kahvaltı hazırladım ikimize herşeyden ikişer tane çıkardım.Çay koydum ben içtim sen soğuttun.
Şarkımızı açtım yalnızlıkla birlikte eşlik ettim.
Dans edecektik tam telefon çaldı.Ne yapıyorsun? dedi telefondaki ses.Aşkımla dans ediyoruz dedim.Oyunu bırak dedi büyüdün sen evcilik oyunları eski albümlerdeki küçük çocuğun gözlerinde kaldı.Bir baksana aynaya o kadar küçük o kadar masummusun .
Haklıydı evcilik oyunu eski albümlerdeki küçük kızın tertemiz yüreğinde kalmıştı.Ben o resimdeki küçük kız kadar masum değildim.Hayatın kiri bulaşmıştı yüreğime.Oyun oynamak için çok geçti.Çoktan büyümüştüm.Gerçeklerle yüzleşmeliydim.Küçük kız incinmesin diye hiç düşünmedi hayat.
Yeniden bir bir topladım seninle oynadığım oyundaki oyuncaklarımı bir kutuya koydum anılarımı.Oyunların isimleri oyuncaklar değişmişti artık bu gün anladım.Evcilik değildi bu oyunun adı AŞKTI.Mızıkçılık yapan daha çok sevilecek baştacı yapılacak oyun bitse bile o hiç gitmeyecekti.
Oyuncaklar tencere tabak tava çatal kaşık değil YÜREKTİ!
Büyümüştük biz küçükken oynadığımız oyunlar farklıydı bizim.Bizim oyunlarımız can yakmazdı kimse ölmezdi.Babalar işe giderdi ama akşama dönerdi bize çikolata getirirdi.
Sevdiğimiz insanlar giderdi ama dönerdi.Giderken başımızı okşar öper yanağımızdan makas alırdı silah çıkmazdı yüreğimize.
Arkadaşımız kardeşimiz olurdu canımız.
Göz koymazdı sevdiğimize.
Oyuncaklarımızı paylaşırdık en fazla
Sevdiğimizi değil
Soframızda oturup evimizde yatarlardı
SEVDİÄžİMİZİN KOYNUNDA SABAHLAMAZLARDI
oyunlarda değişmiş
kalp kırmak
arkadaşının sevdiğini çalmak
yalan söylemek
ihanet etmek almış
evciliğin
körebenin
saklanbacın yerini.
Biz büyürken onlarda büyümüş.
Keşke küçük kalsaydım oyuncağım kırıldı diye ağlasaydım
kalbim kırıldı diye değil
Keşke sadece oyuncaklarımı paylaşsaydım arkadaşlarımla
sevdiğimi değil!…
Keşke ihanetin tanımı en yakın arkadaşının başkasıyla oynaması olsaydı
annem öpünce geçseydi yüreğimdeki yara
ben oynamıyorum deyince bitseydi bu oyun
Akşam olunca herkes evine çekilse sabah olunca yeniden başlasaydı oyun
Keşke bu oyunda sadece ELBİSELERİMİZ KİRLENSEYDİ BEDENİMİZ DEÄžİL!.
"uykucu aşkım uyan artık saat kaç oldu günaydın öpücüğün yola çıktı geliyooooorrrr geldi.Seni seviyorum helalim"
Sonra kaydettim.
birde cevap yazdım senin adına
"Günaydın aşkların en güzeli bende öpücüğünü bekliyordum uyanmak için.Seni seviyorum bitanesi öptüm kocaman."
onuda kaydettim.
Sonra kahvaltı hazırladım ikimize herşeyden ikişer tane çıkardım.Çay koydum ben içtim sen soğuttun.
Şarkımızı açtım yalnızlıkla birlikte eşlik ettim.
Dans edecektik tam telefon çaldı.Ne yapıyorsun? dedi telefondaki ses.Aşkımla dans ediyoruz dedim.Oyunu bırak dedi büyüdün sen evcilik oyunları eski albümlerdeki küçük çocuğun gözlerinde kaldı.Bir baksana aynaya o kadar küçük o kadar masummusun .
Haklıydı evcilik oyunu eski albümlerdeki küçük kızın tertemiz yüreğinde kalmıştı.Ben o resimdeki küçük kız kadar masum değildim.Hayatın kiri bulaşmıştı yüreğime.Oyun oynamak için çok geçti.Çoktan büyümüştüm.Gerçeklerle yüzleşmeliydim.Küçük kız incinmesin diye hiç düşünmedi hayat.
Yeniden bir bir topladım seninle oynadığım oyundaki oyuncaklarımı bir kutuya koydum anılarımı.Oyunların isimleri oyuncaklar değişmişti artık bu gün anladım.Evcilik değildi bu oyunun adı AŞKTI.Mızıkçılık yapan daha çok sevilecek baştacı yapılacak oyun bitse bile o hiç gitmeyecekti.
Oyuncaklar tencere tabak tava çatal kaşık değil YÜREKTİ!
Büyümüştük biz küçükken oynadığımız oyunlar farklıydı bizim.Bizim oyunlarımız can yakmazdı kimse ölmezdi.Babalar işe giderdi ama akşama dönerdi bize çikolata getirirdi.
Sevdiğimiz insanlar giderdi ama dönerdi.Giderken başımızı okşar öper yanağımızdan makas alırdı silah çıkmazdı yüreğimize.
Arkadaşımız kardeşimiz olurdu canımız.
Göz koymazdı sevdiğimize.
Oyuncaklarımızı paylaşırdık en fazla
Sevdiğimizi değil
Soframızda oturup evimizde yatarlardı
SEVDİÄžİMİZİN KOYNUNDA SABAHLAMAZLARDI
oyunlarda değişmiş
kalp kırmak
arkadaşının sevdiğini çalmak
yalan söylemek
ihanet etmek almış
evciliğin
körebenin
saklanbacın yerini.
Biz büyürken onlarda büyümüş.
Keşke küçük kalsaydım oyuncağım kırıldı diye ağlasaydım
kalbim kırıldı diye değil
Keşke sadece oyuncaklarımı paylaşsaydım arkadaşlarımla
sevdiğimi değil!…
Keşke ihanetin tanımı en yakın arkadaşının başkasıyla oynaması olsaydı
annem öpünce geçseydi yüreğimdeki yara
ben oynamıyorum deyince bitseydi bu oyun
Akşam olunca herkes evine çekilse sabah olunca yeniden başlasaydı oyun
Keşke bu oyunda sadece ELBİSELERİMİZ KİRLENSEYDİ BEDENİMİZ DEÄžİL!.