Gecelerin sabahına her uyanışında aklıma düşüşüne anlam veremiyorum. Adını her anımsadığımda yüreğimin sıkışıp kasılmalarına engel olamıyorum.
Kelimelerin düğümlenişine sıraya koyamayışıma anlamsız öylece havada asılı bıraktığıma inanamıyorum.
Kiminle göz göze gelsem gözlerini aradığımı fark ettiğimi anladığımda neden diye soruyorum suskunluğu kendime…
sonra; sonra mavi ile yeşilin karışımı gözlerin baskın çıkıyor sorularıma bir bildiği vardır diye.
Ama bu bilinmezliğin beni çaresiz bırakmasına dayanamıyor yüreğim..
Her geçen gün daha da büyük bir acı ile sıkıştırmakta beni.
sonra; sonra mavi ile yeşilin karışımı gözlerin baskın çıkıyor sorularıma bir bildiği vardır diye.
Ama bu bilinmezliğin beni çaresiz bırakmasına dayanamıyor yüreğim..
Her geçen gün daha da büyük bir acı ile sıkıştırmakta beni.
Yorulmaktayım artık sana çıkan yollarımı değiştirmekten;
sakınmak ister yüreğim kendini senden Gizli yaram…..
Ne yazıktır ki hiç de başarılı olamamakla birlikte zamana bıraktığım yüreğim avuçlarına ulaşmayı beklemekte
güneşin sabahı beklediği gibi yıldızların geceleri hasret giderdikleri gibi.
sakınmak ister yüreğim kendini senden Gizli yaram…..
Ne yazıktır ki hiç de başarılı olamamakla birlikte zamana bıraktığım yüreğim avuçlarına ulaşmayı beklemekte
güneşin sabahı beklediği gibi yıldızların geceleri hasret giderdikleri gibi.
Bense bu karmaşanın içinde elim kolum bağlı zamanla birlikte yürümekteyim;
kendime sorup da cevaplarını bilmek istemediklerimle…..
kendime sorup da cevaplarını bilmek istemediklerimle…..
Ve bir mumun ömrü kadar sürdü kanayan yaramın durması..
Gitti...
...ve Gizli Yaram kan kaybetmeye kaldığı yerden devam ediyor...