08-14-2010, Saat: 01:08 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Bilmediğim bir karanlık hayatla ölüm arasında ya var oluşun yada yok oluşun ince çizgisindeyim.
Kalmakla gitmek sevmekle vazgeçmek arasında gidip gelen bir labirentin içindehala yok olduğum yerdeyim.
Bu sonu ben mi çizmiştim ki ellerimle giden yar değil de ben miydimben mi bırakmıştım ki o devasa uçurumdan kendimi.Ben beni mi boğmuştum kendi ellerimle.
Neden diye sormuyorum artık kendime anladım hayat bana en ağır rolünü vermişti.
Seçme şansım yoktu başka bir role bürünme şansım ya hayatın istediği gibi olacaktı yada hayatın istediği gibi ve istediği gibide yapıyordu herşeyi...
Susmalıyım dedim zaman zaman susmalıyım ki belki bir deva olur yarama belki hayat bir güzellik yaparda can katar canıma.
Oysa bilmeliydim hayat karşıydı benim yaşadığım sevdaya...!!!!
Baharların hayalini kurdum hep sonbharımda herşeye yeniden başlayan dünyadoğa belki bende yeniden başlardım eski güzel günlerimi yaşamaya.
Olmadı bahar hiç gelmedi hazanıma.
Vuslatım olamadı hiçkaybolamadım gözlerinin uçurumunda heyecanını tadamadım yanında olmanınkitlenmedi uzuvlarım.Hep bekledim vuslatsızlığın içinde hep bir vuslat günü düşledim.Öyle vefasızdın ki gelmedin kara çalan düşlerime orda olsun bu yangına bir son vermedin.
Ne diyeyim ki sevgili beni sen tükettin...!!
Sevdana düştüğümden beri ; ayaz buralargüneş doğmuyorısıtmıyor tenimiiçimdeki yangın bile buz kesiyor hasrettengöz yaşlarım süzülürken yanaklarımdan donuyor.
Öyle üşüyorum işte.
Kimdi hak etmeyen bu sevdayı bana mı çok fazlaydın yoksa sevdam mı ağırdı sana matematiksel bir denklem kuramadım.
Hep bilinmeyenlerde saklı kaldı en aşikar yanlarımız.
Velhasıl yaşyamadık işte paylaşamadık bir ömrü neresine sığmamıştık ki koca dünyanınbedenime büyük gelmişti sevdan lakin kalbime sığmıyordun işte.
Şimdi soruyorum hep cevapsız kalan sorumu hayat bana seni çok mu görmüştübir oyunun içine mi salmıştı sevdanı sunarak bana hayat neden bu rolü bana vermişti ?
Herşeye rağmen vazgeçemedim işte çıkmaz sokaklarında kaybolmayı seçmiştim hep sonu hep sana varan yollar tüketmiştimbile bile sana kaybolmuştum sevdanın bilinmeyen şehrinde.
Hep bekleyenin olmuştum hiç gelmeyeceğin duraklardahiç geçmediğin sokağımda ; seni düşler olmuştum.
Ve hep sana yazıyorum sevgilihep sana sevdamı hep sana yazıyorum noktasını koyamağıdım veda mektuplarını.
Zarfsız pulsuz biriktiriyorum saklıyorum hepsini ve ben biliyorum sevgili değdiğinde satırlarım gözlerine çok geç olacak.
Ben sana erken geldim ama sen bana geç kalacaksın....
Mektuplarım değdiğinde ellerineyangınımı duyacako zaman yanacaksın değdiğinde satırlarım gözlerineakmayan göz yaşlarım senin teninden inecek yüreğine.
Benim vuslata yanışım senin hasretine karışacak o vakit anlayacaksın bu yüreğin sancısını o vakit kanayacak yüreğinde hiç bilmediğin bir noktaahların kar etmeyecek bir cana verdiğin bu azap seni belkide hiç olmadığın kadar yakınıma omuzlarını omuzlarıma değdirecek.
Sende yeni başlayan yangın ne yazık ki bende çoktan bitmiş nefesim tükenmiş olacak.
Keşkelerine karışacak pişmanlıkların neden diye haykırışların çiğerlerini parçalayacak.
Ben gitmiş olacağım sevmelerimi sevebilenlere bırakıpumudumu hak edenlere vererekhayatın en acı rolünü sana bırakacak terki diyar edeceğim hayatın tozlu caddelerinden.
Mahşere sakladığım vuslatımıvuslat düşlerimi senin ellerine bırakacağım.
Ne olursa olsun dilimden düşen son hecesen olacaksın ve ebede dek kulaklarınıkalbiniçiğerlerini yakan bu sesi istesende silemeyeceksin ve ben çoktan gitmiş olacağım.
Sen pişmanlıklarınla baş başa keşkelerde yanacaksın..
08-14-2010, Saat: 01:43 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Dinle beni yüreğim...
sadece ve sessizce dinle....
ve selam et yüreğim...
sevdaya aşka dair ne varsa hepsine selam et.
Bir yalvarışla çıkmıştık yola biz...
bir haykırışla....
umutlarımızı anlatmıştık susayan gönüllere..
biz sevdanın esiriydik yüreğim....
biz aşk askeriydik...
Şimdi bir köşede bükükse boynumuz...
ağlıyosak hala,incilmişsek yine toparlanma zamanı yüreğim...
bu yolda acının adını GÜL koyduk biz... zehirin adını BAL koyduk biz....
itselerde, herkesi DOST bildik biz....
bilelim yüreğim hep böyle bilelim biz...
Dertlere siper olma zamanı,gönüllerde sevda olma zamanı..
yüreğim kışın bahar olma zamanı....
hadi bir umut yine...kalkalım ayağa..
hadi silelim gözyaşlarımızı...
kimse görmesin bilmesin ağladığımızı... dostumuz olan geceyi bekleyelim yüreğim....
vede bizi yalnız bırakmayan yıldızlarımızı...
onları dost seçtik biz kendimize...
çünkü hem çok uzaktırlar hemde çok yakındırlar...
vede
ışıklarıyla geceyi ne güzel aydınlatırlar... örtsün yüreğim gece bütün yaralarımızı....
saklasın bizim gözyaşlarımızı.....
elimizi kaldırdık ya semaya biz....
UNUTMA yüreğim biz istedik
AŞIK olmayı RABBİMİZDEN...
biz istedik dertleri can-ı gönülden...
gelsin dedik...sevginin fedakarlığı olacakdı elbet....
Yüreğim AŞIKLAR için burası sadece bir gölgelikti..yani okadar kısaydı..
O yüzden AŞIKLAR buraya hiç kıymet vermediler....
kimseyi incitmediler..
değmezdiki zaten bir gölgelikdi bura onlar için...
onların yurdu AŞIKLAR DİYARIYDI.....
ne kadar uzağız dimi yüreğim oraya.. gayret yüreğim...
gayret ve az sabret yüreğim....
kapı kapı dolaşma zamanı şimdi...
sevginin sahibini anlatmak için... kovulsakda anlatma zamanı yüreğim aşkın sahibini tanıtmak için...
anlatalım haykıralım ve yanalım yüreğim... nereye gidiyor bu insanlar diye....
ağlayalım yüreğim ağlayalım...
bize sevgiyi öğretmişti RABBİM....
sevgiyi tanımamız için bize anne baba eş dost göndermişti..... ama bunlar araçtı yüreğim...
basamak basamak HAKKA ulaşmak için....sevmekti yüreğim sadece onun için....
Hüzün mevsiminde dökülen yaprak gibiyiz.... savrulduk heryere..
kaybettik benliğimizi..
unuttuk nerden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi....
ve şimdi yüreğim....
hatırlama ve hatırlatma zamanı...
gözler sahtelikleri gördü hep..
eller sahteye uzandı hep...
kaç el yetim başını okşuyor yüreğim...
kaç el bir gözyaşı siliyor....
oysaki bu eller bize yüreklere dokunmak için verilmişti...
ve kaçımız şimdi gerçekleri görüyor..
kaçımız işine geleni görüyor....
oysa yüreğim bu gözler hakkı görmek için verilmemişmiydi.....
ve kaçımızın kulağında
sevgi sözcükleri çınlıyor....
kaçımız iyi şeyler duyuyoruz..
oysa bunların hepsi bize bir duyguyu büsbütün yaşamak için verilmişti....
AŞK...
işte ozaman göz onu görürdü, kulak onu duyardı, ayak ona varırdı, el ona uzanırdı......
Hasret yükünü sırtlayarak çok yollar aldık...
gözyaşlarımızı gönlümüze akıttık...ve yüreğim senle beraber kanadak,
acıtıldık, incitildik,itildik......
varsın yapsınlar yüreğim...
biz burda kalıcı değiliz...
varsın yapsınlar yüreğim biz lanet edici değiliz....
her şeyi gören her şeyi görüyo yüreğim... sen üzülme...mahzun olma....
Umut hayalimiz olsun..
sevdamız sermayemiz olsun...
gözlerimiz ışığımız olsun...
sözümüz özümüz olsun...
halimiz aşkımız olsun...
benliğimiz HAK ESİRİ olsun.....
güneşimiz rüyamız olsun....
ve bir gün öldüğümüzde
ADIMIZ AŞIK KONSUN.....
hep diyorum ve hep diyeceğim yüreğim sanma AŞK kolay değildir....
AŞIKLAR DİYARINA varmak kolay değildir... bedelde herşeyi ister....
AŞIKLAR kendilerini düşünmezlerdi kendileri yoktiki zaten onlar hiç buraya ait olmadılarki....
onların yaşadığı acıları yaşamadan bu yolda sana yol yok yüreğim..yol yok.....
Ve Yüreğim Yine Gitme Zamanı...
08-14-2010, Saat: 02:46 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
9,198
-
Konuları:
682
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2007
-
Rep Puanı:
Şimdi soruyorum hep cevapsız kalan sorumu hayat bana seni çok mu görmüştübir oyunun içine mi salmıştı sevdanı sunarak bana hayat neden bu rolü bana vermişti ?
Aşk sevda labirenti içinde kaybolmaksa,üzülmemeliyiz çünkü her yol aşkına çıkacaktır.Kaybedeni kim? Aşk;köri gibi(yedi çeşit baharat)bir tanesi mutlaka acı mı olmalı...Yoksa tatlının anlam kazanabilmesi içi acı mı olmalı,yoksa biz bu çok bilinmeyenli denkleme mi AŞK diyoruz..
Arkadaşımın duygularına sağlık,teşekkürler arkadaşım..
08-14-2010, Saat: 04:13 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Hiç bilmediğim bir şehirden, hiç bilmediğim bir başka şehre gitmenin tedirginliğiyle aklımda sadece o..
Yollarım onunla başlıyor,
Onunla bitiyor..
İşkence gibi geçen onca aydan sonra bambaşka hissediyorum kendimi, anıların içinde, onunsa kilometrelerin yetemediği kadar uzağında.. Sanki bilmediğim bu yollarda karşıma çıkacakmış gibi bekliyorum her yeni kilometreyi, her şehri daha da umutlu geçiyorum. Sanki bu hiç bilmediğim, geçmediğim bu yollarda, daha önce hiç görmediğim bu insanoğlu değil de o yanımda oturan. Onu hissediyorum..
Kulağımdan içime akan tüm şarkılar her damarımda biraz daha onu işliyor içime..
Uykusuzluğuma inat bu gece, ona uyuyorum..
Eylül taze bitti,
Aşk kaynıyor kanımda..
Dur durağı yok hayalinin..
Bedeninin,
Ellerini,
Gözlerini,
Kokusunu teninin;
Bebekler gibi..
Bir de o eşsiz aşkını yad ediyorum; unutamadığım..
Özlüyorum bir şeyleri, neyi bilmiyorum.. Özlediğim o mu, umarsız aşkı mı, kestiremiyorum. Canım yanmıyor eskisi kadar, bu sayfada gözyaşı yok, kanım kaynıyor içimde hepsi bu..
Dışımda ilkbahar, sensiz..
Ne kadar yenilik katsam da hayatıma unutamıyorum.. Yanında uyurken bir başka tenin, onu hayal ediyorum.. Mutsuzum, gülmüyorum desem yalan olur. Ellerim boşlukta değil, tutunuyorum. Avuçlarımı ısıtıcak kimse yok sadece, ve bu kahrolası aşk damarlarımdan akmadan ısınmayacak bu eller, üşüyorum..
Yokluğunu her sabah uyandığımda, her gece uyuyana kadar, her sabah ezanında mutluluğuna dua ederken yaşıyorum. Bıkmadan seni damarlarımda taşıyorum, artık aşk-ı aşıyorum..
Aşk dediğin ya nefrettir ya hasret, hasretim oluyor, doldukça taşıyorum. Taştıkça; yazıyorum.. Bilmediğim yollar bilmediğim şehirlere varıyor, okumana değmez, kendimden kaçıyorum..
08-14-2010, Saat: 03:07 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Aşkın kendisiymişsin gibi yürüyorsun yollarda, tafran da bundan olmalı...
İnandırabilecek misin kalbimi?
Sevda dediğin vurgunları önceden çok yedim ben, şimdi derin sularda yüzmüyorum, bir okyanusun ortasında huzurla maviliği izlemek gibi hayallerim de kalmadı...
Kandırabilecek misin?
Duvara nasıl çarpıldığını bilirim, ayak sesi dinlemenin hazin yalnızlığına da batıp çıkmışlığım vardır...
Senden önce geçtiğim bir ömürden kalma anılarım var aklımda, birazı karanlık ve acı, silebilecek misin?
Beynimin derinliğinde sesler, yüzler, fotoğraflar, kalabalık ve karmakarışık, eline bir fırça alıp, beyaza yada PEMBEye boyayabilecek misin?
Şimdi olduğumdan farklı biri yapmaya çalışmadan sevebilecek misin?
Bu halime gelmek için çok bedeller ödedim...
Bir çamur parçasıydım, şekillendim önce, sonra cehennemlerde yandım alev alev, şeklim bozulmasın diye...
Sonra boyandım, gri de bir renk değil midir?
Lafta kolay gelir de, yaşaması ağırdı...
Gördüğünden başka bir ben var içimde, onu bulup çıkarabilecek misin?
Dilimin suskunluğuyla, aslında ne ağır konuştuğumu duyabilecek misin?
Cümlelerim içinden ışık hızıyla geçecek mi, yoksa gerçekten dinleyecek misin?
Bağırırsam herkes duyar elbette, önemli olan sessizliğime bakıp, ne dediğimi anlayabilecek misin?
Sıradanlaşmayı ben de bilirim, hatta kolay bile olurdu, tırnak içinde veya büyük harflerle anlatmak derdimi ama ruhum yaşlıdır benim, görüntüme bakma...
Biriktirdiğim yıllara neler sığdırmışım, sayabilecek misin?
Kafam bozulsa bir gün, basıp gitsem uzaklara, kimseye haber vermeden, gizlice, peşime düşüp gelebilecek misin?
Aşk uğruna yollara düşmek ne demek, en iyi ben bilirim...
Öyle büyük bir yürek lazımdır ki, gidenin ardından, aynı hayale koşabilmek için...
Kendinden, düzeninden, alışkanlıklarından vazgeçip, bir sevda uğruna kalkıp gidebilecek misin?
Biraz zor gelmiş olmalı isteklerim...
Tok misafir ağırlamak gibidir benim aşkım, bütün bunları göze alabilecek misin?
Biraz pazarlık edelim istersen...
Sen inandır ve kandır beni, kimsenin sevemeyeceği kadar büyük bir kalp vereyim karşılığında...
Başkalarından sakladığım, temiz kalmış yanımı sana emanet edeyim...
Beyaza yada PEMBEye boyayabilirsen hafızamı, ben de gençliğimi, sonsuz güveni, sadakati, neşeyi ve mutluluğu vereyim sana...
İçinde hiç siyah barındırmayan bir insan teslim edeyim sana...
Öyle ya, hafızası olmazsa insanın, kötülüğü bilir mi?
Sen değiştirmeden sevmeyi becer, ben fark etmeden sana dönüşürüm zaten...
Cümlelerimin altını doldur sen, ben de en güzel aşk şiirlerini yazayım adına ve bir sözüne canımı vereyim...
Sen düş peşime gel, tutkuna hayran kalıp, ömrün boyunca yaşayamayacağın bir hayatı ayaklarının altına sereyim...
Adım aşk demiştin galiba, peki soyadın ne?
Ayrılık mı?....
08-14-2010, Saat: 06:50 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Saçının telini dünyalara değişmem derdin ya ben kısacık kestirdim
o saçları hem sen yoktun ki zaten kim okşayacaktı?
Evlenmedim kızlarım oğullarım olmadı.
Ama dünyadaki tüm kimsesiz çocukları evlat edindim.
Hepsinin saçlarında yıldızlar parladı kaç doktor büyüttüm bir bilsen hepsi de çok başarılı ameliyatlar yaptı.
Kim derdi ki gülüm bir gün leyla ünlü olacaktı yayınevleri kitabını basacaktı televizyonda kanaldan kanala koşacaktı.
Kim derdi ki gülüm o sana tapan kız bir gün seni unutacaktı.
O hani;
'ocağında ateş olsam yar yar
pencerende güneş olsam yar yar
bahçende gülün olsam yar yar
dalında bülbül olsam yar yar'
diyen kız seni unutacaktı.
Hani o kız gülüm hani o kız sana her şeyden yakın olacaktı.
Biliyor musun hep gülecek?
Hep şiirden bahsedecek.
Sen bilmeyeceksin yaralarını belki kitabını okuyanlar da.
O hep güldüğü için göğsünde kanamamış yaraları görmeyecekler sevgili.
O hayaller artık bize çok uzak sevgili
ben artık gece yatağında üşürken sevgilisini düşünen o küçük kız değilim.
Ben gece yatağında üşürken elektrikli battaniyesinin fişini prize sokan kadınım.
Ben hayallerimi seninle kurdum hayallerim kirlenmedi nereye gittiği belli olmayan hayatlarda.
Evet sen hep vardın yakındın.
Evet beni bu gerçekleşmesi mümkün olmayan hayaller ayakta tuttu.
En güzel şiirlerimi seni değil ama hayalini düşünerek yazdım.
Ve ben seni değil gülüm o hayali sevdim.
Bağışla sevdiğim şiirden başka bir şey gelmedi elimden karın gibi ikiz çocuk veremedim sana
hem biliyorsun evlenseydik bizim iki oğlumuz iki kızımız olacaktı
kızımızın saçında yıldızlar parlayacaktı her birinden aşıklar dilek tutacaktı
onun adı bahar olacaktı aynı aşkımız gibi.
Küçük oğlumuz ablasını kıskanacaktı.
Büyük oğlumuz doktor olup yaşlandığın zaman seni katarak ameliyatı yapacaktı.
Küçük kızımız doğduğunda benim göğsüm yara olacak sütüm akmayacaktı.
Ama biz ona sevgimizi verecektik mama yedirirken ve hep ellerinden öpecektik yavrucağı.
Evet sevdiğim ben o gerçekleşmesi mümkün olmayan hayali sevdim.
Aynı yalnızlığım gibi çocuklarım gibi şiirlerim gibi …
Ben senin hayalini sevdim sevgili ..
O HAYAl BANA HİÇ KAZIK ATMADI ÇÜNKÜ.
08-14-2010, Saat: 06:54 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Hiç değmemiş yüreğine meğer o sevdalı sözlerim.
Sana yetmemiş bana çok gelen bu sevda. Hiç bir anlaşılmazlık bu kadar acıtmadı yüreğimi
hiç kimse bu kadar parçalamadı beni.
Hala inanamıyorum üstüne toz kondurmadığım o sen mi düşürdün beni bu çıkmaza
sen mi tükettin onca sevgimi. Ben nasıl bu kadar kayıtsız kalabildim senin tafralarına
gözlerimi nasıl bu kadar kör ettin ki göremedim doğruyu yanlışı.
Ne yapsaydım kabullenirdin beni. Daha ne kadar yorulsaydım kırılsaydım memnun olurdun
anlayamadım. Her yolu denedim ama çözemedim duygularını.
Bütün gururumu bir kenara atıp defalarca ulaşmaya çalıştım o sağır yüreğine.
En yorgun düştüğüm anlarda bile şikayet etmedim sana umarsızlığını...
Sevmek fedakarlıktır deyip sustum yıllar yılı sevmenin kıyısından bile geçmeyen
duygularına rağmen. Anlaşılmayı bekledim sevilmeyi bekledim beklemenin mükafatını
kazanmayı bekledim sessizce.
Her zor anımda çıkıp gitmene karşın her zor anında kapına gelen ilk ben olmak istedim
karşılıksızca... Bütün ruhumla sevdim seni. Ve bir sevgi uğruna feda edilmesi gerekenden
çok daha fazlasını feda ettim yar...
Yine de bir gün olsun yüzüne vurmadım bunları. Duygularını yaptıklarımla sömürmeye
kalkışmadım. Ve bil ki karşılıkda beklemedim hiç.
Sadece sana ait olmaya çalıştım kendimce. Senin yüreğine ulaşmak içindi bütün gayretim.
Oysa ne kadar uzakmışsın sen yüreğime. Bunca zaman yok yere beklemişim meğer.
Yok yere yorulmuş o masum duygularım.
Şimdi anlıyorum...
Hiç haketmemişsin bu denli sevilmeyi değer görmeyi sen...
En başından sonunu görebilseydim hiç düşermiydim yollarına!...
08-14-2010, Saat: 06:56 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Kıştan farkı ne yazın, sen olmayınca?
Sen olsan kış bahar, sen olsan bana yaz var,
Yoksun, yokum, hayaller ülkesinde yaşantım,
Hüzün çöker yüreğime ağlayamam,
Gülsüz bahar olmaz, ben mutlu olamam,
Ömrümün bittiği yolda başlar sensizlik,
Sen canımsın ey sevgili, sen olmadan olamam...
Odamın karanlığından biraz sen istedim…Öyle özledim ki seni, gözlerim her yerde seni görür oldu. Sana bir şiir yazdım, bir de şarkı tuttum senin için ama yok!!! Kesmedi bunlar, bu acı özlemi bitirmedi.
Sonra resmin damladı karanlığa; gülen gözlerin… Ne çok yakışıyor gülmek sana bir tanem. Ben en çok gülüşünü seviyorum.
Sen canımsın..
henüz konuşmadıklarımsın…
henüz görmediklerimsin…
izlemediğim en güzel film…
dinlemediğim en güzel şarkısın…
toplamadığım kır çiçeklerimsin…
her baktığımda ışıldayan,
gökyüzünden hiç kaymayacak yıldızımsın…
hiç sönmeyecek umudumsun…
Sen cansın...
Canımsın...
Sen hayatsın..
08-14-2010, Saat: 07:36 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
9,198
-
Konuları:
682
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2007
-
Rep Puanı:
Sevda dediğin vurgunları önceden çok yedim ben, şimdi derin sularda yüzmüyorum, bir okyanusun ortasında huzurla maviliği izlemek gibi hayallerim de kalmadı...
Bu halime gelmek için çok bedeller ödedim...
İkinci yaşamıma adapte olmaya çalışmak çok yoruyor insanı,ayağa kalkmayı,yürümeyi,konuşmayı yeniden öğrenir gibi.Sihirli bir deynek bekliyorsunuz,varmıdır acaba...
Harika bir yazıydı,teşekkürler arkadaşım.
08-14-2010, Saat: 07:49 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
9,198
-
Konuları:
682
-
Kayıt Tarihi:
Oct 2007
-
Rep Puanı:
Evet sevdiğim ben o gerçekleşmesi mümkün olmayan hayali sevdim.
Aynı yalnızlığım gibi çocuklarım gibi şiirlerim gibi …
Keşke hayalleri sevsek,keşke sevgiler platonik olsa,yarınız acır,o yarıyı siz acıtırsınız,bi başkası değil,...
Okurken,düşündüren,düşünürken içi sızlatan bir yazıydı,teşekkürler arkadaşım.
|