08-18-2010, Saat: 04:08 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
İyi geceler Hayat..Bugünde Seni Yaşayamadım
Zamanı sıfırlayacağım hayatımda yarın
Her şeye yeniden başlayacağım.
İlk kez günaydın diyeceğim gökyüzüne,
İlk soluğumu alacağım yarın;ama şimdi değil,
Yarın.
Yarın başlangıcı olacak hayatımın,
Gözlerimi açıp,''Merhaba'' diyeceğim hayata.
Ben de varım artık
Ölümüne sevgi yarışına.
İlk kez göreceğim annemi yarın.
Sarılacağım ona,sevgimi haykıracağım.
Ama şimdi değil,yarın.
Yarın umutlarım tanışacak istasyonlarla,terminallerle
Birer birer yolculuğa çıkacaklar.
Bavulları mı?
Onlar dünden hazır;ama yolculuk yarın.
Unutmuş olacağım seni yarın.
Seninle kurduğum bütün hayaller
Silinmiş olacak zihnimden
Ben yeni maceralar üreteceğim düşümde yarın.
Yok olacak uyandığımda mazi.
Eflatunlar saracak etrafımı,
Pembe düşler misafir gelecek bana,
El sallayacağız beraber karanlığa
Her gün bunlarla avutuyorum kendimi.
Bugünü erteliyorum ben hep yarınlara.
Ama olmuyor.
Silinmiyor kalpteki yara.
Bağlanmışken yürek geçmişe,
Umut besleyemiyor gözler geleceğe.
İyi geceler hayat!
Bugün de seni yaşayamadım affet,
Ama belki yarın,
Yarın
08-18-2010, Saat: 04:11 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Herşeye Rağmen Şanslı Biriyim Ben.!
Bakmayın, yazılarıma sinmiş hüzne.
Avuçlarımdan umuda uçan kelebek..
Hiç ağlamadığımdan değil; çok akıttım gözyaşımı içime.
Hiç kaybetmediğimden değil birini.Çok yandım ciğerimden.Baktığım her yere, sevdiklerimin yüzünü kazıdı hasret.
Yıldızlarla doluydu gökyüzüm; kapkara bir boşluk bıraktılar kayanlar. Bir daha asla dolduramadım.
Gidene soramadığımdan, kalanın ıstırabı daha çok sandım.
Hiç ihanete uğramadığımdan da değil; yarası her zaman taze, birkaç hançerle dolaştım durdum sırtımda; hem öfkelendim, hem anlamsız geldi kızmak.
Herkesten farklı değildi başımdan gelip geçenler.
Herkes kadar ağladım, herkes kadar yandım.
Acısız olmuyordu ki hayat!
Ağlamaktaydı bereket, yağmurda ıslanmadan yeşermiyordu ki toprak!
Bakmayın, yazılarıma sinmiş hüzne.
Mutlu bir çocuktum ben!
Kalabalık bir ailenin sevgisiyle büyümüştüm. Bir sürü arkadaş, bir sürü oyun..kuyruğuna tutunmuştum kırmızı bir uçurtmanın.
Hayat hep veriyordu, alacağı günleri hiç düşünmemiştim.
Sancılıydı ilk gençlik!
Şimdiki hüzünlerimle, o zamanları karşılaştırdığımda, çocukluk deyip geçiyorum.
Ah, nerdesiniz 17’lik dertlerim!
On yedimde başlamıştı hayatla kavgam.
Artık sadece, tartışıyoruz.
Acıya alıştığımı söyleyemem hala; hele, nasır tuttuğunu kalbimin.
Unutmayı becerdiğimi de söyleyemem; asla unutamadım, kusurluydu hafızam; almayı biliyordu da silmeyi, asla!
İyi ki hatırlıyorum!
Yaşamımdan çıkanlara kızmıyorum; öğrettikleri her şey için minnettarım. Bir zamanlar, doyasıya güldüğümüz içindi uğurlarken akıttığım göz yaşlarım..Paylaştıklarımız kadar değerliydiler.
Paylaşamayacaklarımızın adıydı hasret!
İhanete de alışamadım elbette; ama, edenlere de eyvallah! Kir tutsa da kin tutmaz yüreğimiz. Az şey sayılmaz, utanmayı bilmeyenden öğrendiğim; sırf bu nedenle bile affedebilirim.
Bakmayın, yazılarıma sinmiş hüzne....
Şanslı biriyim ben!
Mükemmel bir anne-baba; harika kardeşlerimle; hem büyük, hem mutludur ailem!
Eski-yeni fark etmez; hem köklü, hem sınanmıştır dostluklarım!
Kolay yere gelmez sırtım; ne yaparsa yapsın, kolay vazgeçmem hayattan!
Kokladığım gülleri, teker teker solduracak biliyorum. Asla hazır olamayacağım acıya; ama, çekmeyi de öğrendim artık. Bütün duyularım açık, elimde suyum, yüreğimde umut, güllerimin yanındayım.
Az şey midir, biteceğini bildiğin bir hayatı son nefese kadar paylaşmaya hazır olmak.
Ve baş kaldırmak ölüme, sonsuza kadar, sevip hatırlayarak..
Zaman bir değirmen; keder girer, hüzün çıkar kapıdan..
Ben de toy girip, olgun çıktım içinden..
Bakmayın dertlenip içlenmeme; yağmur yağar, toprak kokarım; güneş açar, çiçek kokarım!
Avuçlarımdan umuda uçan kelebek..
Sadece, Güneşli günlerde kalem oynatmaz yürek!
08-18-2010, Saat: 04:14 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Falcının anlattığı kadar cümle kurabiliyorum karşında
Hep aynı şeyler… Küle dönme zamanı üç vakte kadar…
Zamanı parçalar halinde önüne seriyorumBütünlüğü yakalamak mümkün değil, olmadı , olmasını diliyorumHayırsızlığımı hatırlatıyor kahvenin telvesi…
Kara üstüne karalar bağlıyorum, kararsızca…Acabadan kümelenmiş yüreğimin kabarması…İki parmağımla tutunduğum kahve fincanı, çaresizliğimi savunur zararsızca…
Firari gecelerimde ay ışığına ortak olan fikrimin penceresi, susuzluğumu fısıldar kulağıma
Fincanımın ters-düz edilmiş halinden kaçamak sabahlar biriktiririm
Uçurumlar konar göz bebeklerime, uzaklığımı tırmanırım, parmaklarım kırmızıya bulaşır, toprağa ve taşa yeminlerim ulaşırİnfaza yakın bu halim okunur kahvenin telvesinde, bendeki ne varsa, ve ne olmamışsa tüter buram buram…
İki parmağımla tutunduğum sigara dumanı, hasretimi heceler, du-ra-mam…
Ruhumun kayıt bilmezliğinden hovarda zamanlarımı kovalıyorumDudağımın kenarından yorgun sular süzülüyor, elimin tersiyle siliyorum
Fiyakası askıya alınmış acılarımı kullanıyor beli hayata bağlanmış hayatın kuklası…Ne yazık! Onu da yazıyorumGölgesi gölgeme vurmuş yaratılanlardan öğrenirim sevmeyi, gülüşüme perde olan hüzünleri tanırım, her zamanda…
Her meclis duygularımın pazar yeriDüşüncemi satarım köşesi belli olmayan dilenciye
İmdat dilendiğim anımda, yanımda ne pazaryeri ne köşesi belli olmayan dilenci…
Ne acı! Bunu da yazıyorum…
İki parmağımla tutunduğum kalem, huzurumu döküyor eteklerime, taş(lan)ıyorum…
Üç vakit…Üç hece…Üç taş…
Üç vakit kaldı kıyamete…
Yer, yüzüme imkansızı kör bıçakla öğretiyor
Konuşma ne olur! Benim dudaklarım kanıyorRüyamda ismini öğrettiler üç defa…
Dünyamda sana yer bırakmadılarKonuşma ne olur! Uykuma misafirim ol ve yüreğime…
Taşı kesmeyen kalemin sahibi benimGörgüsüzlüğümü bağışla…
Sevgisizlikten seviyesizleşti azalarım…Sorgusuzca çirkinliğimden bahsettiğim gün…Gülümsediğimin resmini çizeceğim…
08-18-2010, Saat: 04:54 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Yalnızlığımın en kalabalık yanı, uykularda mısın yine?
Gecenin yağmur giyinmiş silueti sırdaş oldu yine. Kaçıncı gece bu bilmiyorum karanlıklara sığındığım? Yalnızlık ne yüzsüz bir gözlemci. Sinsi sırıtışıyla kapladı gecemi. Kapısız, penceresiz bir odada çırılçıplak ve savunmasız bıraktı beni.
Bir kucak olsun da diyorum; ister dikenle ister gülle donanmış olsun. Hiç umursamıyorum. Yeter ki göz yaşlarımla yıkayabileceğim bir omuz olsun sığındığım. Yeter ki kelimelerin hıçkırıklarına bir yol bulayım. Eğri büğrü, doğru yanlış umurumda bile değil. Ruha sahip bir can olsun yanımda, sıyırayım tüm korkularımı üzerimden. Sadece bedenden değil duygulardan da ibaret bir kadın olarak, ben olarak kalayım önünde. Bak geceye esirim yine. Sen bir adım ötede, sen bir kelimeyle gelebileceğin mesafede, hatta belki bedenin bedenimde� Ama acılarımı, korkularımı kucaklayacak ruhun nerede? Binlerce çiçeği yeşertmeye çalıştım senin adını verip her birine. Boynunu büken her yaprağın adından yeni bir tane yeşerttim çiçek bahçesine dönen bir ömürde. Susuz kalmasınlar diye göz yaşlarımla suladım, sese hasret olmasınlar diye gecelerce başlarında masallar anlattım. Olmadı, beceremedim. Her diktiğim çiçekte ben yeniden yenildim. Her ayağa kalktığımda tökezleyip toprağa geri döndüm. Her atmaya çalıştığım adımda, birbirine dolandı ayaklarım. Ne çiçeklerim ait oldu bana, ne ben onlara. Bu işin altından kalkamadım.
Çok mu ağır geldi sırtındaki yük hadi söyle! Bu kadar zor muydu paylaşabilmek kelimesini hayata geçirebilmek elinden geldiğince. Yalnızlığın binlerce farklı boyutu olabileceğini öğrettin sen bana. An geldi, parmaklarının ucunun bir teması uğruna dünyayı yıkmaya hazır bir kadın oldum, an geldi elin elimdeyken kimsesizliğimin en dibine vurdum. Dilimdeki kelimelerin sığındığı küçücük seslere kandın da sen, gözlerimdeki kördüğümleri hiç anlamadın. Hep yanımda olacağın günlerin hayalini kurarken ben, yanında olmanın dünyanın öbür ucunda olmandan farklı olmadığını anladığım anda, hayallerimin en olmadık yerinden vuruldum. Gerçek yalnızlığı öğrettin bana. Kalabalıkların içindeki sessiz çığlıklarımın haykıranının da duyanının da yalnızca ben olduğumu öğrendim hayretle.
Gün geldi yalpalaya yalpalaya sığındım ilk bulduğum sese. Bir sesti çünkü limanlarım. Sadece bir ses. Tiz çığlıklarla savruldum dalgaların eşliğinde. Duyduğum umut içeren her sesi susuzluğumdan kurtulmak istermişcesine kana kana içtim bakmadan bulanık mı pis mi diye. Sarılmaya çalıştığım her ses birbirine benzer tınılara sahip oldu zaman içerisinde. Farklı sesler benzer seslere dönüştü önce. Sonra da benzer sesler aynı tona dönüştü acımasız bir monotonluk içinde. Peşine takılıp gittiğim sesin ufacık bir izi bile kalmadı. Kayıp seslerin peşinde, kayıp bir ruh silueti gördüğüm bugün. Tüm harfler sımsıkı sarılmış göğsüme, yitik umutlarının peşinde sürüklenip gidiyor. Sessizce, sensizce�
Sen Dönmeden Uyumam Bu Gece
Uygun bir gökyüzü bulup parmalalıyım
Yangın bir aşka atılıp kor olmalıyım
Mutluluk yürekli olana yakışır
Ben sevdiysem buna kim karışır
Onlar buna dümdüz delilik diyorlar
Deli kalp sesinin izinde bilmiyorlar
Yorulmadan hangi tepe aşılır
Ben sevdiysem buna kim karışır
İsteyipte söyleyemediğim çok şey var
Sen dönmeden uyumam bu gece
Düşün bi benden başka gerçeğin mi var
Sen dönmeden uyumam bu gece
Sen dön ben uyumam bu gece
08-18-2010, Saat: 04:58 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
17,839
-
Konuları:
891
-
Kayıt Tarihi:
Dec 2006
-
Rep Puanı:
Kafayı sıyıracaksın bu konularla beyaa .. Bırak niye parçalıyorsun kendini. Okuyan edende yok. Bu kadar emeğe yazık.
Ben sağol, yüreğine sağlık der geçerim. Sen bilirsin yinede
08-18-2010, Saat: 09:26 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
44
-
Konuları:
0
-
Kayıt Tarihi:
May 2010
-
Rep Puanı:
boşuna oldugunu sanmıyorum, heryere yazmıyosak da coğunu okuyorum kendii adıma ,hemde zevkle........ellerinize sağlık
08-18-2010, Saat: 11:46 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Qetesh Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Kafayı sıyıracaksın bu konularla beyaa .. Bırak niye parçalıyorsun kendini. Okuyan edende yok. Bu kadar emeğe yazık.
Ben sağol, yüreğine sağlık der geçerim. Sen bilirsin yinede
Ben genelde beğendiğim yazıları paylaşıyorum, kimsenin okumasına gerek yok yani ya da birileri okusun değil amacım..
Sağol..
08-18-2010, Saat: 11:47 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
furkan48 Adlı Kullanıcıdan Alıntı:boşuna oldugunu sanmıyorum, heryere yazmıyosak da coğunu okuyorum kendii adıma ,hemde zevkle........ellerinize sağlık
Teşekkür ederim.. Okuyan gözlerine sağlık..
08-18-2010, Saat: 11:58 AM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
17,839
-
Konuları:
891
-
Kayıt Tarihi:
Dec 2006
-
Rep Puanı:
Acemhe Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Ben genelde beğendiğim yazıları paylaşıyorum, kimsenin okumasına gerek yok yani ya da birileri okusun değil amacım..
Sağol..
Onca çabana yazık ama. Senin için diyorum ben Farketmez benim için..
08-18-2010, Saat: 12:00 PM <
Yeni Üye
Çevrimdışı
-
Yorumları:
12,862
-
Konuları:
2,424
-
Kayıt Tarihi:
Nov 2008
-
Rep Puanı:
Qetesh Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Onca çabana yazık ama. Senin için diyorum ben Farketmez benim için..
Hayatımda o kadar şey iyi olsun diye çabalıyorum ki Adem bir bilsen... Evet onların karşılıklı olmaması beni daha da yıprtıyor.. Ben burada beğendiğim yazıları paylaşıyorum bu karşılıksız, kimse okumasa da olur yani.. Keşke tek değerlendirilmeyen çabam bu olsa.. Teşekkürler..
|