Bir daha yaşayamayacağımız anları ebedileştirmek anlar öğütülse de zamanın çarklarında yazının kalıcılığında korumak yaşananları..
Ben sussam da yüreğim konuşuyor kalemim yazıyor durmaksızın;
tam herşey yolunda yakaladım mutluluğu derken kocaman bir yalan olduğunu anladığınızda nasıl bir düşüştür o uçurumdan aşağı bu duyguyu bileniniz var mı?
Acır her yanın güven duvarların yıkıldığında göçük altında kalır yarınların ürkersin zamanın dörtnala gidişinden
panik yok dersin haykırırsın tüm gücünle duyan olmaz sesini
tükenir yavaş yavaş yaşamak için nedenlerin tutunmalardasındır yine de ötelediğin güzelliklere;
aslında kızlığı bozulmamış küfürler sıralaman gerekir bu ihanete ama nankörlük edersin geçmişe geçmişteki güzelliklere hani bir kefeye yanlışlar bir kefeye de doğruları koyarsın darası vardır güzelliklerin sevmek gibi ağır basar her seferinde hissettiklerini söylemektense susarsın.
Her dilde aynıdır bir bebeğin ağlaması diye şiir yazarsın gökyüzüne; yıldızlar harflerin olur her dilde aynıdır ayrılığın matemi hangi ülkenin penceresinden bakarsan bak karanlığını görürsün gecenin.
Şakaklarında zonklamasını duyarsın yüreğinin haykırıyor durmadan çocuk gülüşlerinin çalınmışlığına öksüz bir aşkın nasıl *****ce kurşunlandığını sakat kaldığını ama ölmeyeceğini haykırıyordur durmaksızın.
Kanarsın kanında ıslanıyordur bedenin sağlam binaları bile çökerten rutubet her yanında ama yine de dökmez boyalarını sevgiye boyanmış duvarları yüreğinin.
Zaman neye gebe ve ne doğracak beklersin göçük altındaki kanayan yalnızlığında..
Ben sussam da yüreğim konuşuyor kalemim yazıyor durmaksızın;
tam herşey yolunda yakaladım mutluluğu derken kocaman bir yalan olduğunu anladığınızda nasıl bir düşüştür o uçurumdan aşağı bu duyguyu bileniniz var mı?
Acır her yanın güven duvarların yıkıldığında göçük altında kalır yarınların ürkersin zamanın dörtnala gidişinden
panik yok dersin haykırırsın tüm gücünle duyan olmaz sesini
tükenir yavaş yavaş yaşamak için nedenlerin tutunmalardasındır yine de ötelediğin güzelliklere;
aslında kızlığı bozulmamış küfürler sıralaman gerekir bu ihanete ama nankörlük edersin geçmişe geçmişteki güzelliklere hani bir kefeye yanlışlar bir kefeye de doğruları koyarsın darası vardır güzelliklerin sevmek gibi ağır basar her seferinde hissettiklerini söylemektense susarsın.
Her dilde aynıdır bir bebeğin ağlaması diye şiir yazarsın gökyüzüne; yıldızlar harflerin olur her dilde aynıdır ayrılığın matemi hangi ülkenin penceresinden bakarsan bak karanlığını görürsün gecenin.
Şakaklarında zonklamasını duyarsın yüreğinin haykırıyor durmadan çocuk gülüşlerinin çalınmışlığına öksüz bir aşkın nasıl *****ce kurşunlandığını sakat kaldığını ama ölmeyeceğini haykırıyordur durmaksızın.
Kanarsın kanında ıslanıyordur bedenin sağlam binaları bile çökerten rutubet her yanında ama yine de dökmez boyalarını sevgiye boyanmış duvarları yüreğinin.
Zaman neye gebe ve ne doğracak beklersin göçük altındaki kanayan yalnızlığında..