İnsanın kaç rengi var değil mi? Bir insan aslında ne kadar çok melodidir. O yüzden belki de bu kadar karmaşık bu kadar derindir.
Biz seninle ayrıldık çünkü birlikteyken de örtmedi sevgimiz yalnızlığımızın üstünü. Kendimizi hep tek hissettik. Yalnızlığın soğuğu yerleşmişti ellerimize birbirimize doku...nurken üşüdük.
Birlikte çok renkliydik. Sen daha gri tonlarını seçmiştin bildiklerini anlatırken gözünde parlayan mavileri saymazsak. Ben mordan açıyordum çiçeklerimi eflatunu kırmızıyı da gösteriyordum. Birbirimizde olmayan renklere sahiptik ama karışınca siyahı bulduk; bu yüzden ayrıldık…
Rüyalarımız aynı değildi. Sen başka masallara inanıyordun. Benim hikayelerim gerçekçiydi. Doğrularımız birbirine benzerdi aslında tavırlarımız farklıydı. Sen daha çok şaşırırdın dünyaya ben soğukkanlıydım.
Sen bir düşe inanmıştın onun peşinde yürüdün. Ben baktım manzaraya güldüm; bu yüzden ayrıldık…İkimiz de geceleri severdik. Kitap okumayı tercih ederdik akşamın karanlık saatlerinde. Sessizliğimizi bozardı benim sorularım. Okuma ışığının soldan gelmesi gerektiğine inanırdın ben her ışıkta okumaya alışıktım. Yarısında keserdim bir cümleyi anlattırırdım sana sendeki dünyayı. Nasıl keyifli olurdu sohbetlerimiz. Ben öğrenciydim sen öğretmen ama öğretmek için daha çok bilmeye ihtiyacın vardı; gittin.
Bu yüzden ayrıldık…
Böyle sevilmeye alışık değildin. Bendeki coşku ve heyecan hoşuna gidiyordu elbette ama ruhun yaşlıydı. Pervasızlığıma dik duruşuma hayrandın ve en çok onları kaldıramıyordu yüreğin. Sen daha sakin sevdaların adamıydın bunca telaşın ortasında yaşayamazdın. Şarkıdaki gibi beni uzaktan sevmeyi istedin ve seni öyle uzaktan sevmemi!
Aşkımızın büyüklüğüne de inandın aslında gerçekliğine de; sadece taşıyamadın.
Bu yüzden ayrıldık…
Yazar: Candan Ünal