Pişmanım bazen, diğer zamanlardan ayrı, senden ayrı olduğum gibi.
Yaşanmamış ne varsa seninle, yaşamadığıma mutluyum şimdi..
Değersiz sözcüklerin büyüsüymüş gördüğüm, inanmam için düşlerimi giymiş sanki.
Yağmurların yalanı yok ki gözümden yana, çok anlattım seni ve pişmanım şimdi...
Çocukça masallarmış kandığım her yanımda,
İstanbul gibi eskiyorum, gözyaşlarım esirin avuçlarımda.
Sonbahar yapraklardan önce düştü sayende yüreğime,
Sen ve sende kalma şeyler ısıtıyor şimdi beni.
Yakılmış senden kalma tüm hayaller.
Yalnızlığımı üşüttüğün gibi bıraktıklarını yakarak ısınıyorum şimdi...
Bazen pişmanım, gülüşüne kanmışlığım ve saf düşler gibi.
Keşke demenin anlamsız olduğu gibi.
Dün sende kaldı ve bugün somurtuyor gözlerim bulutlara.
Ayrılmışız ya hani bazen hala seviyorum sanki seni, İstanbul gibi...
Yaşanmamış ne varsa seninle, yaşamadığıma mutluyum şimdi..
Değersiz sözcüklerin büyüsüymüş gördüğüm, inanmam için düşlerimi giymiş sanki.
Yağmurların yalanı yok ki gözümden yana, çok anlattım seni ve pişmanım şimdi...
Çocukça masallarmış kandığım her yanımda,
İstanbul gibi eskiyorum, gözyaşlarım esirin avuçlarımda.
Sonbahar yapraklardan önce düştü sayende yüreğime,
Sen ve sende kalma şeyler ısıtıyor şimdi beni.
Yakılmış senden kalma tüm hayaller.
Yalnızlığımı üşüttüğün gibi bıraktıklarını yakarak ısınıyorum şimdi...
Bazen pişmanım, gülüşüne kanmışlığım ve saf düşler gibi.
Keşke demenin anlamsız olduğu gibi.
Dün sende kaldı ve bugün somurtuyor gözlerim bulutlara.
Ayrılmışız ya hani bazen hala seviyorum sanki seni, İstanbul gibi...