Ne kadar kolaymış öyle her şey gidiyorum, bitti
Sadece acımasız teselliydi unutmayacağım son mısrada
Diyebilmeyi isterdim seni sonsuza dek seveceğim
Yaşananları senden de tek kelimeyle duyabilmek: “GüzelDİ…”
Haklısın güzeldi…
Hatırlarken bile avuçlarım terliyor;
Ellerimi o inatçı , hırçın tutkuyla tutuşunu…
Diyorsun ya sözlerime nerden başlayacağımı bilemiyorum
Önemi yokmuş inan başlangıcında her şeyi anlatmışsın
Yüreğimi bedenimden böylesine bir acıyla koparan başlıkla:
“Elveda geç gelen aşkım”…
Senin için küçük birkaç sözün başlangıcıydı bu söz
Ne garip benim içinse kocaman bir kopuşun başlangıcı
Bu tutkulu rüyanın da son perdesi…
Nasır tutmuş yüreğin gibi ellerin de hiç titrememiş
Ne güzel getirmişsin yan yana kelimeleri hiç hata yapmadan
Düşünmemek için yasaklı aşkı her gece erkenden uyuyorum demişsin
Ben de seni düşünmek için havanın zifirini bekliyorum
Her gece zindan saatlerini yaşıyorum mahkûm yüreğimin
İdam saatinin çok yakın olduğunu bile bilmeden
“Bu yara her gün kanamaktansa bıçak gibi kesilmeli” diyorsun
Son defa tek vuruşla kanamalı ve dağlamalı
Kırılsın şimdi kalemin benim için
Sabahın ilk ışıklarıyla, ezan sesi…
Vakit çoktan gelmiş
Demek ayrılığın zor yanı bende kalmış
Gidene kolay kalana koyarmış bu sancı
“İmkânsızdı olamazdı senle sadece güzel rüyaydı bitti”
“Keşke daha önce tanısaydım” demekten de alıkoyamamışsın kendini
Hiç gerek yok gizlerin vurdu hayallerimin üstüne son kilidi
Demek iki hafta sonra evleniyorsun ve sadece “affet beni” diyorsun
Mutluklar dilerim sen beni affettim, unuttum say üzülme benim için
“Sen de mutlu ol tüm dileğim” demişsin ya son satırda
Ve “seni asla unutmayacağım”
Senle yaşanan her şey sıra dışıydı
Sıradan “elveda” diyerek biten ayrılık mektubundan başka
“ELVEDA GEÇ GELEN AŞKIM...”
Sadece acımasız teselliydi unutmayacağım son mısrada
Diyebilmeyi isterdim seni sonsuza dek seveceğim
Yaşananları senden de tek kelimeyle duyabilmek: “GüzelDİ…”
Haklısın güzeldi…
Hatırlarken bile avuçlarım terliyor;
Ellerimi o inatçı , hırçın tutkuyla tutuşunu…
Diyorsun ya sözlerime nerden başlayacağımı bilemiyorum
Önemi yokmuş inan başlangıcında her şeyi anlatmışsın
Yüreğimi bedenimden böylesine bir acıyla koparan başlıkla:
“Elveda geç gelen aşkım”…
Senin için küçük birkaç sözün başlangıcıydı bu söz
Ne garip benim içinse kocaman bir kopuşun başlangıcı
Bu tutkulu rüyanın da son perdesi…
Nasır tutmuş yüreğin gibi ellerin de hiç titrememiş
Ne güzel getirmişsin yan yana kelimeleri hiç hata yapmadan
Düşünmemek için yasaklı aşkı her gece erkenden uyuyorum demişsin
Ben de seni düşünmek için havanın zifirini bekliyorum
Her gece zindan saatlerini yaşıyorum mahkûm yüreğimin
İdam saatinin çok yakın olduğunu bile bilmeden
“Bu yara her gün kanamaktansa bıçak gibi kesilmeli” diyorsun
Son defa tek vuruşla kanamalı ve dağlamalı
Kırılsın şimdi kalemin benim için
Sabahın ilk ışıklarıyla, ezan sesi…
Vakit çoktan gelmiş
Demek ayrılığın zor yanı bende kalmış
Gidene kolay kalana koyarmış bu sancı
“İmkânsızdı olamazdı senle sadece güzel rüyaydı bitti”
“Keşke daha önce tanısaydım” demekten de alıkoyamamışsın kendini
Hiç gerek yok gizlerin vurdu hayallerimin üstüne son kilidi
Demek iki hafta sonra evleniyorsun ve sadece “affet beni” diyorsun
Mutluklar dilerim sen beni affettim, unuttum say üzülme benim için
“Sen de mutlu ol tüm dileğim” demişsin ya son satırda
Ve “seni asla unutmayacağım”
Senle yaşanan her şey sıra dışıydı
Sıradan “elveda” diyerek biten ayrılık mektubundan başka
“ELVEDA GEÇ GELEN AŞKIM...”