Tertemiz bir defteri açarken
Bir defterin daha sonuna geldik.
Gönül isterdi ki bu cuma akşamı yeni yıla birkaç saat kala “Bizim için şahane bir yıldın 2010, doyamadık sana” diye kapatalım defteri...
“Yine de fena değildi” diyenler olabilir ki onlardan biriyim ben de...
Yok yok, hiç öyle geçen yılın “en”leri, şunları, bunları değerlendirmesine gitmeyeceğim... Yanardağ, Mavi Marmara, Açılım vs...
Bir yıl daha geçti gitti işte...
Kaldırılacak rafa...
Sonra gün gelecek bir sohbetin ortasında açılacak bu yılın defteri.
Belki duyduğunuzda şaşıracaksınız içindekileri. “Ben öyle hatırlamıyorum ama” diyeceksiniz. “Sen mi böyle uydurdun, tarih mi hakikaten bunu böyle yazdı” diye şüpheye düşeceksiniz. Kendi yalanını anlata anlata kendisi de inanmış biriyse sizi bile inandıracak kadar kükreyecek karşınızda...
Yaşayabilmek için geride bıraktıklarını lekeleyenler gibi bir de kendisine soylu bir geçmiş yazanlar da vardır bilirsiniz...
Onlar anlatmaya başladığında ağzınız açık kalır bazen. “Tertemiz”e çektikleri geçmişlerini öyle güzel süslerler ki karşınızda konuşanın Buckingham sarayından çıkıp aramıza düştüğüne ikna olursunuz bir an...
Hiçbir şeyi ve hiç kimseyi beğenmeyen yüksek kibirli tavırları aslında unutturmaya çalıştıkları bazı gerçeklerden kaynaklanır...
Mesela basında röportaj yaptıkları kişilerin zaaflarıyla en çok dalga geçenlerin kendi zekâlarından en çok şüpheye düşenler olduğuna ve bu yüzden hep başkalarının zayıflıklarının, hatalarının altını çizdiklerine iyice inandım.
“Bakın o kadar kof ki” anlatımında “bu kof kişiyi tespit eden zeka küpü de ben oluyorum” alt yazısı var elbette...
Her neyse... Bu yıl da herkes kafasına göre bir tarih yazıp kaldıracak aslında hepimiz biliyoruz bunu...
***
Kızıma geçenlerde “temiz bir sayfaya hayallerini yaz” dedim.
Öyle güzel bir liste ki... Sonuna “şimdiden teşekkürler” diye eklemiş... Büyük bir inanç dolu kalbi...
Ben de ondan yola çıkarak bir liste yaptım. Nasılsa defter kapandı...
Hiç olmazsa yenisine başlarken yol haritası sayılabilecek bir giriş yapayım dedim. Bütün güzel fallar öyle değil midir zaten? Duymak istediklerimizi söylediklerinde “zaten kaderimde de var” diyerek daha çok asılır insan hayatına...
Aşka, işe, başarıya, mutluluğa...
Önerim, yeni sayfaya duymak istediklerinizi yazarak başlamanız..
Ve eski defterleri bir daha açmamak üzere kapamanız...
Eğer açılacak olursa biliyorsunuz işte, hiç kimse için o satırlardan mutluluk dökülmüyor...
Ama hiç kimse için...
***
Bir arkadaşımın oturduğu siteye girdiğimde bir anormallik hisettim.
Bir kellik, bir çirkinlik vardı sitenin yollarında.
“Ağaçlar budandı” dedi arkadaşım...
“Bu mevsimde” dedim şaşırarak. “Mevsim mi kaldı artık” diye yanıtladı hiç umursamayarak... “Daha gümrah, daha sağlıklı olacaklar” dedi sonra da...
Bu yılın defterini hızlıca çevirdiğimde içimdeki yolların budanmış ağaçlarla dolu olduğunu görüyorum. 2010 benden çok insan aldı götürdü.
2010 hayli değiştirdi beni..
Saçları daha gür çıksın diye tıraş edilen kız bebekler gibiyim de diyebiliriz...
Yeni yılda başına ne geleceğini bilmeyen ama yine de gülümseyen bir bebek... Kütüphaneyi, müzik arşivini ve onca yıllık bütün defterleri kapıyorum.
Size de öneririm...
Mutlu yıllar şimdiden.
Allah sevmediklerinizi sizden uzak, sizi onların aklından ırak etsin.
Bir defterin daha sonuna geldik.
Gönül isterdi ki bu cuma akşamı yeni yıla birkaç saat kala “Bizim için şahane bir yıldın 2010, doyamadık sana” diye kapatalım defteri...
“Yine de fena değildi” diyenler olabilir ki onlardan biriyim ben de...
Yok yok, hiç öyle geçen yılın “en”leri, şunları, bunları değerlendirmesine gitmeyeceğim... Yanardağ, Mavi Marmara, Açılım vs...
Bir yıl daha geçti gitti işte...
Kaldırılacak rafa...
Sonra gün gelecek bir sohbetin ortasında açılacak bu yılın defteri.
Belki duyduğunuzda şaşıracaksınız içindekileri. “Ben öyle hatırlamıyorum ama” diyeceksiniz. “Sen mi böyle uydurdun, tarih mi hakikaten bunu böyle yazdı” diye şüpheye düşeceksiniz. Kendi yalanını anlata anlata kendisi de inanmış biriyse sizi bile inandıracak kadar kükreyecek karşınızda...
Yaşayabilmek için geride bıraktıklarını lekeleyenler gibi bir de kendisine soylu bir geçmiş yazanlar da vardır bilirsiniz...
Onlar anlatmaya başladığında ağzınız açık kalır bazen. “Tertemiz”e çektikleri geçmişlerini öyle güzel süslerler ki karşınızda konuşanın Buckingham sarayından çıkıp aramıza düştüğüne ikna olursunuz bir an...
Hiçbir şeyi ve hiç kimseyi beğenmeyen yüksek kibirli tavırları aslında unutturmaya çalıştıkları bazı gerçeklerden kaynaklanır...
Mesela basında röportaj yaptıkları kişilerin zaaflarıyla en çok dalga geçenlerin kendi zekâlarından en çok şüpheye düşenler olduğuna ve bu yüzden hep başkalarının zayıflıklarının, hatalarının altını çizdiklerine iyice inandım.
“Bakın o kadar kof ki” anlatımında “bu kof kişiyi tespit eden zeka küpü de ben oluyorum” alt yazısı var elbette...
Her neyse... Bu yıl da herkes kafasına göre bir tarih yazıp kaldıracak aslında hepimiz biliyoruz bunu...
***
Kızıma geçenlerde “temiz bir sayfaya hayallerini yaz” dedim.
Öyle güzel bir liste ki... Sonuna “şimdiden teşekkürler” diye eklemiş... Büyük bir inanç dolu kalbi...
Ben de ondan yola çıkarak bir liste yaptım. Nasılsa defter kapandı...
Hiç olmazsa yenisine başlarken yol haritası sayılabilecek bir giriş yapayım dedim. Bütün güzel fallar öyle değil midir zaten? Duymak istediklerimizi söylediklerinde “zaten kaderimde de var” diyerek daha çok asılır insan hayatına...
Aşka, işe, başarıya, mutluluğa...
Önerim, yeni sayfaya duymak istediklerinizi yazarak başlamanız..
Ve eski defterleri bir daha açmamak üzere kapamanız...
Eğer açılacak olursa biliyorsunuz işte, hiç kimse için o satırlardan mutluluk dökülmüyor...
Ama hiç kimse için...
***
Bir arkadaşımın oturduğu siteye girdiğimde bir anormallik hisettim.
Bir kellik, bir çirkinlik vardı sitenin yollarında.
“Ağaçlar budandı” dedi arkadaşım...
“Bu mevsimde” dedim şaşırarak. “Mevsim mi kaldı artık” diye yanıtladı hiç umursamayarak... “Daha gümrah, daha sağlıklı olacaklar” dedi sonra da...
Bu yılın defterini hızlıca çevirdiğimde içimdeki yolların budanmış ağaçlarla dolu olduğunu görüyorum. 2010 benden çok insan aldı götürdü.
2010 hayli değiştirdi beni..
Saçları daha gür çıksın diye tıraş edilen kız bebekler gibiyim de diyebiliriz...
Yeni yılda başına ne geleceğini bilmeyen ama yine de gülümseyen bir bebek... Kütüphaneyi, müzik arşivini ve onca yıllık bütün defterleri kapıyorum.
Size de öneririm...
Mutlu yıllar şimdiden.
Allah sevmediklerinizi sizden uzak, sizi onların aklından ırak etsin.