"Bana özlemini anlat düşlerini anlat" demek haksızlık. Susmakla sözün gümüşü yerine sükutun altını olayım istedim. Geceyi örttüm üstüme rüzgarı bağladım sabrıma.. Dizginlerinden boşanmış terli atlar gibi gelirim sana. Sözcüklerimden sen anlarsın gizlendikleri sur oyuklarını kuytu köşeleri sen bilirsin. Ya hep suskun kalayım yada git konuş onlarla...
Her aşk akıl ötesi gerçek üstü yaşamla rüya arasında bir yerde yaşanır. Sabırla dağlar delinir kırk ayrı gözeden sular taşınır kalburla... Dünyanın en güzel kızı sevgilinizdir . Bakışları gülüşleri paha biçilemez servettir. Esen yelden uçan kuştan yerdeki karıncadan sakınırsınız. Bütün korkularınız sevinçleriniz rüyalarınız çivisinden çıkmıştır. Koşa koşa gecelerinize gelirler. Sokaklar başkadır insanlar başka ağaçlar başkadır denizler başka...
Her şeyin rengi birbirine karışmıştır. Bütün güzellikler sevgilinize benzer. Karanfil kokulu çay tadı ağlardaki gümüş pırıltılı lüferler bütün çocukların gülüşleri sonbahardan kırmızlar toplayan gürgen yaprakları bütün güzellikler... Her şey birbirine karışmıştır. Ayıramazsınız...
"Bana düşlerini anlat sevgini anlat bana" demek haksızlıktır. Aklınız karışır anlatmak istediklerinizi bir sıraya sokamazsınız. Hem öpmeyi istersiniz hem kokusunu ciğerlerinize dolu dolu çekmeyi. Yeşili ipten kazıktan kurtulmuş deli ve ıssız ormanın ortasında bir göl olmalıdır. Kımıltısız sulara güneşin bulutların ve ağaçların gölgesi düşmelidir. Bütün güzel fotoğraflardaki küçük iskeleye gidersiniz. Eli avucumun içinde kırmızı başlı saka kuşu yüreği bedenini terk edecek kadar kıpırtılı... Sarılıp incecik beline sarılıp tülden tenine teknenin en güzel yerine bırakırsınız usulcacık. Halatı iskeleye attıktan sonra dünya bitmiştir Zaman durmuştur... Yaşadığınız ülke kaf dağının ardı başka bir gezegen olmuştur. Güneş göl orman bulutlar gerçekliğini; tepeden tırnağa yaşamın sadece size bir kez sunduğu ömrünüzün en tatlı sarhoşluğu içinde yitirmiştir. Yüreğinizdekiler dışında hiç bir şeyi duyamazsınız göremezsiniz ve dokunamazsınız...
" Bana düşlerini anlat aşkını anlat" demek haksızlıktır. Sözcüklerle aşkı anlatamazsınız. Aklınızdan milyonlarca yıldız kayıp geçer. En yavaş akanlardan üç beşini yakalayıp kelimelere yapıştırabilirsiniz. Bütün çabanız boşunadır. Daha sevgilinizin kulağına fısıldamadan solacaklardır. Siz en iyisi O'na gidin. Bakışlarından akan şiirleri toplayın. Sesinden dökülen yağmurlarda ıslanın. Saçlarından süzülen rüzgarları dinleyin. Aklınızda biriktirdiğiniz bütün sözcükleri sokaklara savurun kentin en yüksek binasından...
"Bana sevdanı anlat aşkını anlat" demek haksızlıktır. Öksüz çocuklara annesini sormak kadar acımasızca... Zemherinin en acımasız ayazına uyandırmaktır sabahı. Kuşları dallara bağlamak saatleri baharlara kurmak... Israr etmeyin anlatamam...
Her aşk akıl ötesi gerçek üstü yaşamla rüya arasında bir yerde yaşanır. Sabırla dağlar delinir kırk ayrı gözeden sular taşınır kalburla... Dünyanın en güzel kızı sevgilinizdir . Bakışları gülüşleri paha biçilemez servettir. Esen yelden uçan kuştan yerdeki karıncadan sakınırsınız. Bütün korkularınız sevinçleriniz rüyalarınız çivisinden çıkmıştır. Koşa koşa gecelerinize gelirler. Sokaklar başkadır insanlar başka ağaçlar başkadır denizler başka...
Her şeyin rengi birbirine karışmıştır. Bütün güzellikler sevgilinize benzer. Karanfil kokulu çay tadı ağlardaki gümüş pırıltılı lüferler bütün çocukların gülüşleri sonbahardan kırmızlar toplayan gürgen yaprakları bütün güzellikler... Her şey birbirine karışmıştır. Ayıramazsınız...
"Bana düşlerini anlat sevgini anlat bana" demek haksızlıktır. Aklınız karışır anlatmak istediklerinizi bir sıraya sokamazsınız. Hem öpmeyi istersiniz hem kokusunu ciğerlerinize dolu dolu çekmeyi. Yeşili ipten kazıktan kurtulmuş deli ve ıssız ormanın ortasında bir göl olmalıdır. Kımıltısız sulara güneşin bulutların ve ağaçların gölgesi düşmelidir. Bütün güzel fotoğraflardaki küçük iskeleye gidersiniz. Eli avucumun içinde kırmızı başlı saka kuşu yüreği bedenini terk edecek kadar kıpırtılı... Sarılıp incecik beline sarılıp tülden tenine teknenin en güzel yerine bırakırsınız usulcacık. Halatı iskeleye attıktan sonra dünya bitmiştir Zaman durmuştur... Yaşadığınız ülke kaf dağının ardı başka bir gezegen olmuştur. Güneş göl orman bulutlar gerçekliğini; tepeden tırnağa yaşamın sadece size bir kez sunduğu ömrünüzün en tatlı sarhoşluğu içinde yitirmiştir. Yüreğinizdekiler dışında hiç bir şeyi duyamazsınız göremezsiniz ve dokunamazsınız...
" Bana düşlerini anlat aşkını anlat" demek haksızlıktır. Sözcüklerle aşkı anlatamazsınız. Aklınızdan milyonlarca yıldız kayıp geçer. En yavaş akanlardan üç beşini yakalayıp kelimelere yapıştırabilirsiniz. Bütün çabanız boşunadır. Daha sevgilinizin kulağına fısıldamadan solacaklardır. Siz en iyisi O'na gidin. Bakışlarından akan şiirleri toplayın. Sesinden dökülen yağmurlarda ıslanın. Saçlarından süzülen rüzgarları dinleyin. Aklınızda biriktirdiğiniz bütün sözcükleri sokaklara savurun kentin en yüksek binasından...
"Bana sevdanı anlat aşkını anlat" demek haksızlıktır. Öksüz çocuklara annesini sormak kadar acımasızca... Zemherinin en acımasız ayazına uyandırmaktır sabahı. Kuşları dallara bağlamak saatleri baharlara kurmak... Israr etmeyin anlatamam...