Beş'ik...
Referandum geçeli...
Beş ay oldu.
*
Demokrasinin beş'iği olacağız demişlerdi...
Bakalım hele, şu beş'ikteki nurtopuna!
*
“Sen evet de, Kenan Evren'e hesap soracağız” dediler. Tık yok. Üstelik, Evren'in maaşına zam yaptılar. Senin maaşına 20 lira zam yaptılar, Evren'e 900 lira, 12 bin küsur lira oldu maaşı... Nasıl hesap, iyi di mi? Aha dün, Kenan Evren'in avukatı AKP Milletvekili çıktı.
*
“Sen evet de, kadınları koruyacağız” dediler. Ağzını burnunu kıran, baltayla tehdit eden kocasına karşı yalvara yalvara koruma isteyen kadının talebi reddedildi, delik deşik ederek öldürdü kocası, göğsünden girip sırtından çıkan 26 santimlik bıçağın, öldürücü olmadığına karar verildi. 16 yaşındaki kızı 37 yerinden bıçaklayıp, kafasını testereyle kestikten sonra buzdolabına koyan manyağa müebbet verilmişti, serbest bırakıldı. Kadıncağız, eski kocam ölümle tehdit ediyor koruyun beni lütfen diye dilekçe verdi, seyrettiler, 14 kurşun sıktı adam.
*
“Sen evet de, çocukları daha fazla koruyacağız” dediler. Polis, suratına gaz sıkıp, yerlerde tekmeleye tekmeleye bebeğini düşürttü hamile kızın.
*
“Sen evet de, özgürlükler genişleyecek” dediler. 188 kişiyi domuz bağıyla öldürüp, oturma odasına gömen arkadaşları sokağa bıraktılar. Apo bile “Böyle hukuk olmaz” dedi, düşün gari.
*
“Sen evet de, yurtdışına çıkış kolaylaşacak” dediler. Bu imkândan faydalanan vatandaş henüz görülmedi ama, Hizbullahçılar kolayca yurtdışına çıktı.
*
“Sen evet de, işçi hakları artacak” dediler. Keçi haklarını arttırdılar. İşçinin sokakta bile yürümesi yasak, keçinin ise ormanda kafasına göre takılıp, ağaçları kemirmesi serbest. Ormanlar satılıyor ayrıca.
*
“Sen evet de, memur maaşı artacak” dediler. Önce, elektrik, doğalgaz, sigara ve kira'nın etkileme oranını düşürüp, deve etini ve veteriner vizitesini enflasyon sepetine koyarak, enflasyonu sıfırın altına düşürdüler. Sonra, enflasyon oranında zam yaptılar memura... Böylece, işçiyle keçi aynı torbaya girerken, memur maaşı da “Yok deve artık!” olmuş oldu.
*
“Sen evet de, askere bile yargıda hakkını arama imkânı getireceğiz” dediler. Görevden alınan generaller yargıda hakkını arayınca, darbeci ilan ettiler.
*
“Sen evet de, özel hayata koruma getireceğiz” dediler. 18 yaşında oy verebilen, ehliyet alabilen, evlenebilen insana, 24 yaşından önce içki içemezsin dediler. Ailesiyle restoranda yemek yiyen bebeleri “alkol”den gözaltına alıp, annelerine konsomatris muamelesi yaptılar.
*
“Sen evet de, HSYK'yı tıpkı Fransa gibi yapacağız” dediler. Bırak HSYK'sını, Fransa Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın bile makam aracı yokken, bizim HSYK'ya koydukları üyelere, sıfır kilometre makam aracı, hepsine şoför, 17 katlı bina, hepsine sekreter verip, 2'şer bin lira zam yaptılar. Kankaları olan Haşim Kılıç'a kırmızı plaka, sıfır kilometre Mercedes, yüklüce zam verileceği kesinleşti. Sanırsın büyükelçi... Pasaportları diplomat seviyesine çıkarılıyor.
*
“Yüce” mahkeme demişlerdi, inanmamıştık... Adliye'ye mübaşir almak için başvuran işsizlerin diplomasını boşverip, mezurayla boyunu ölçtüler, 1.75'ten kısa olanı elediler.
*
“Sen evet de, sanatın, kültürün değeri artacak” dediler. Heykel, ucube oldu. Allianoi gömüldü. “Evet dememek için kör olmak lazım” diyen Metin Şentürk, yandaş tivi'de programa başladı.
*
“Sen evet de, fişleme sona erecek” dediler. Önce basketbol, sonra futbol, Başbakan'ı ıslıklayanların alayını fişlediler. Uluslararası ödülleri olan Türkiye'nin gururu trompetçi Onurcan Çağatay'ı TRT'deki konser öncesinde “İhbar var” diye gözaltına aldılar. Meğer, Erzurum kış oyunlarında Başbakan'ı ıslıkladığı ve orada fişlendiği ortaya çıktı.
*
“Sen evet de, sağlık hizmetleri artacak” dediler. Kahvede güzel güzel oturan köylüleri durup dururken katarakt ameliyatı yapıp, gözlerini oydular. Bi adamın yanlış bacağını kestiler. Dünyanın her yerinde fellik fellik aranan Doktor Frankeştayn'ı serbest bıraktılar. Bi rahmetlinin kefenine, bir kadın bacağı, bir de bebek cesedi ilave ettiler. Okuyunca bunları başın mı ağrıdı? “Hap gibi anayasa” demişti Başbakanımız... Yut, geçer.
*
“Yetmez ama evet” demiştin.
Evet... Az bile hakikaten.
*
“Sen evet de, ekonomik refah artacak” dediler. Şimdi bak güzel kardeşim... “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” maddesini, ay başında kira olarak ev sahibine ver... “Sosyal bir hukuk devletidir” maddesiyle elektriği, suyu, doğalgazı öde... Telefon faturası geldiğinde, çekinme, “Herkes haberleşme özgürlüğüne sahiptir” maddesini göster... “Herkes sağlıklı çevrede yaşama hakkına sahiptir”in imkânlarından faydalanan, villa sitesine taşın... “Kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz” maddesini götür, çocuğu en yakın özel okula yazdır... Dünyanın en pahalı benzinini satan istasyondaki pompacıya da “Herkes seyahat hürriyetine sahiptir” maddesini uzat... Hadi bakalım, durmak yok, yola devam, anca gidersin.
*
Demokrasinin beş'iği olacağız demişlerdi...
Bakalım hele, şu beş'ikteki nurtopuna!
*
“Sen evet de, Kenan Evren'e hesap soracağız” dediler. Tık yok. Üstelik, Evren'in maaşına zam yaptılar. Senin maaşına 20 lira zam yaptılar, Evren'e 900 lira, 12 bin küsur lira oldu maaşı... Nasıl hesap, iyi di mi? Aha dün, Kenan Evren'in avukatı AKP Milletvekili çıktı.
*
“Sen evet de, kadınları koruyacağız” dediler. Ağzını burnunu kıran, baltayla tehdit eden kocasına karşı yalvara yalvara koruma isteyen kadının talebi reddedildi, delik deşik ederek öldürdü kocası, göğsünden girip sırtından çıkan 26 santimlik bıçağın, öldürücü olmadığına karar verildi. 16 yaşındaki kızı 37 yerinden bıçaklayıp, kafasını testereyle kestikten sonra buzdolabına koyan manyağa müebbet verilmişti, serbest bırakıldı. Kadıncağız, eski kocam ölümle tehdit ediyor koruyun beni lütfen diye dilekçe verdi, seyrettiler, 14 kurşun sıktı adam.
*
“Sen evet de, çocukları daha fazla koruyacağız” dediler. Polis, suratına gaz sıkıp, yerlerde tekmeleye tekmeleye bebeğini düşürttü hamile kızın.
*
“Sen evet de, özgürlükler genişleyecek” dediler. 188 kişiyi domuz bağıyla öldürüp, oturma odasına gömen arkadaşları sokağa bıraktılar. Apo bile “Böyle hukuk olmaz” dedi, düşün gari.
*
“Sen evet de, yurtdışına çıkış kolaylaşacak” dediler. Bu imkândan faydalanan vatandaş henüz görülmedi ama, Hizbullahçılar kolayca yurtdışına çıktı.
*
“Sen evet de, işçi hakları artacak” dediler. Keçi haklarını arttırdılar. İşçinin sokakta bile yürümesi yasak, keçinin ise ormanda kafasına göre takılıp, ağaçları kemirmesi serbest. Ormanlar satılıyor ayrıca.
*
“Sen evet de, memur maaşı artacak” dediler. Önce, elektrik, doğalgaz, sigara ve kira'nın etkileme oranını düşürüp, deve etini ve veteriner vizitesini enflasyon sepetine koyarak, enflasyonu sıfırın altına düşürdüler. Sonra, enflasyon oranında zam yaptılar memura... Böylece, işçiyle keçi aynı torbaya girerken, memur maaşı da “Yok deve artık!” olmuş oldu.
*
“Sen evet de, askere bile yargıda hakkını arama imkânı getireceğiz” dediler. Görevden alınan generaller yargıda hakkını arayınca, darbeci ilan ettiler.
*
“Sen evet de, özel hayata koruma getireceğiz” dediler. 18 yaşında oy verebilen, ehliyet alabilen, evlenebilen insana, 24 yaşından önce içki içemezsin dediler. Ailesiyle restoranda yemek yiyen bebeleri “alkol”den gözaltına alıp, annelerine konsomatris muamelesi yaptılar.
*
“Sen evet de, HSYK'yı tıpkı Fransa gibi yapacağız” dediler. Bırak HSYK'sını, Fransa Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın bile makam aracı yokken, bizim HSYK'ya koydukları üyelere, sıfır kilometre makam aracı, hepsine şoför, 17 katlı bina, hepsine sekreter verip, 2'şer bin lira zam yaptılar. Kankaları olan Haşim Kılıç'a kırmızı plaka, sıfır kilometre Mercedes, yüklüce zam verileceği kesinleşti. Sanırsın büyükelçi... Pasaportları diplomat seviyesine çıkarılıyor.
*
“Yüce” mahkeme demişlerdi, inanmamıştık... Adliye'ye mübaşir almak için başvuran işsizlerin diplomasını boşverip, mezurayla boyunu ölçtüler, 1.75'ten kısa olanı elediler.
*
“Sen evet de, sanatın, kültürün değeri artacak” dediler. Heykel, ucube oldu. Allianoi gömüldü. “Evet dememek için kör olmak lazım” diyen Metin Şentürk, yandaş tivi'de programa başladı.
*
“Sen evet de, fişleme sona erecek” dediler. Önce basketbol, sonra futbol, Başbakan'ı ıslıklayanların alayını fişlediler. Uluslararası ödülleri olan Türkiye'nin gururu trompetçi Onurcan Çağatay'ı TRT'deki konser öncesinde “İhbar var” diye gözaltına aldılar. Meğer, Erzurum kış oyunlarında Başbakan'ı ıslıkladığı ve orada fişlendiği ortaya çıktı.
*
“Sen evet de, sağlık hizmetleri artacak” dediler. Kahvede güzel güzel oturan köylüleri durup dururken katarakt ameliyatı yapıp, gözlerini oydular. Bi adamın yanlış bacağını kestiler. Dünyanın her yerinde fellik fellik aranan Doktor Frankeştayn'ı serbest bıraktılar. Bi rahmetlinin kefenine, bir kadın bacağı, bir de bebek cesedi ilave ettiler. Okuyunca bunları başın mı ağrıdı? “Hap gibi anayasa” demişti Başbakanımız... Yut, geçer.
*
“Yetmez ama evet” demiştin.
Evet... Az bile hakikaten.
*
“Sen evet de, ekonomik refah artacak” dediler. Şimdi bak güzel kardeşim... “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” maddesini, ay başında kira olarak ev sahibine ver... “Sosyal bir hukuk devletidir” maddesiyle elektriği, suyu, doğalgazı öde... Telefon faturası geldiğinde, çekinme, “Herkes haberleşme özgürlüğüne sahiptir” maddesini göster... “Herkes sağlıklı çevrede yaşama hakkına sahiptir”in imkânlarından faydalanan, villa sitesine taşın... “Kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz” maddesini götür, çocuğu en yakın özel okula yazdır... Dünyanın en pahalı benzinini satan istasyondaki pompacıya da “Herkes seyahat hürriyetine sahiptir” maddesini uzat... Hadi bakalım, durmak yok, yola devam, anca gidersin.