MUTLULUK BALONU

Her şeyi yakmayı başardın ya ey sevgili
Tıpkı içimde yanan ateş gibi
Her şeye küle döndü
Ya benim içimde ki sevda sence küle döndü mü?
Hatıraları yok ettin.
Kızmıyorum sana sen repliklere uydun
Bu hayatın repliğine
Ben yapamadım sevgili kalbimi de yakmam gerekti
Senden gelen her bir şeyi ben sabırla bekledim
Şimdi onları ateşe versem ne vermesem ne?

Sen kendince en iyisini yapmışsın
Ben kendimce en iyisini
Biliyormusun ? bir çekmecede duruyor senden kalanlar
Birkaç şey işte…
Açmıyorum ,bakmıyorum duruyorlar öylece
Yer kaplamıyor nasılsa
Yüreğimde yer kaplayan sen varken birkaç şeyin ne önemi var ki!
Kocaman bir yer kaplıyorsun bende
Kimse gelemiyor yüreğime
Hoş geldin diyemiyorum yeni gelenlere
Demek istiyor muyum ? bilmiyorum
Aslına bakarsan bu acının bitmesini istiyorum sadece
Yüreğime alamam belki
Belki sevemem
Belki bağlanamam
Aşkım diyemem ; Çünkü ben ilk sana aşkım dedim
Belki yeter seni yüreğimden söküp atmaya sevgisi
Bir sargı bezi olur yüreğime ne dersin
O zaman bende yakabilirim senden kalan ne varsa
Yüreğimden gideceksin nasılsa.

Sıfır’dan başladın hayatına dimi
Çünkü hayat bunu gerektirdi.
En iyisini yaptın sevgili
Bir sevdayı bekleyemezdin ya
Unutmalısın unutma yollarına başvurmalısın
Yakında bir yürek sargısı da bulursun
Başlarda sevemezsin belki
Yavaş yavaş ılık ılık akar içine
O senin içine aktıkça ben senden giderim
Ben zaten gittim dimi pardon
Sevdam gider senden nasılsa bir tek o kaldı sende

Korkmuyorum artık
Korkularımın esirinde kalıp sevdamı harcadım
Niçin ?
Başkalarının mutluluğu için
Kendimi unuttum kendim için yaşamaktan sensiz kaldığım gün vazgeçtim ben
Eğer devam etseydi bu sevda vuslatı kendim için yaşardım
Şimdi başkaları için yaşıyorum
Dua ediyorum onlar içinde yaşamamak için
Hani uçaktan atılmıştık ya
Paraşüt vardı kurtulmamız için
Açmadık ikimizde
Denizin mavi sularına çakıldık
Kahkalar var duyuyormusun ?
Ben duyuyorum onlar mutlu
Mutsuzluktan mutluluk doğurdu onlar
Mutsuzluğumuzdan kocaman bir mutluluk balonu yarattılar
Görünmüyoruz !
Sen ve ben
Bile bile lades dedik onların mutluluk balonuna
Paraşütümüzü açmayarak kabul ettik her şeyi

Paramparça olmuş bir sevda
İsyanım kızgınlığım … … … … … … … … … … … …
Bir dizi’den alınmış her şey sanki
Replikler
Senaryo
2 Oyuncu var
Sen ve ben
Yönetmen yok yönetmeler var
Gülümsüyoruz inanıyorlar
Mutluluk balonu ya
Mutlu olansa yönetmen’ler.
Oyuncu onlar oyuncu onlarda rollerini yapıyor işte
Ayrı dünyaların ayrı insanları simgeliyorlar
Ve yolları ayrılıyor.
Senaryo öyle yazılmış ya
Replikleri söylüyorlar oyuncularda üzerlerine düşen görevi itinayla sergiliyorlar
Oğlan kız’a ait ne varsa yakıyor
Kız’ın sessinden,teninden, kokusundan, içinden atandan vazgeçiyor
Kalbimde işte bir yara kanıyor ama yönetmen ona da çözüm bulacaktır bir daha ki sahnede.
Oğlana yeni bir sevda iklimi solutacaktır
Bir ev kuracak mutluluk balonun havasından bir yuva

Kız hiç bir şeyi yakmamış
Onun da yüreğinde bir yara kanayıp duruyor
Oğlanın sessini duymak için umursamıyor hiçbir şeyi
Onuru gururunu hiç’e sayıyor
1 saniye bile razı o ses için
Repliklere uymadığın için cezalı
Ee cezayı veren yönetmen
Mutluluk balonun havasından veriyor
Nasıl bir ceza diyeceksiniz öyle bir ceza ki ! İçinde olunca anlarsınız.

Bu yönetmenler ne çok şey biliyor dimi
Replikleri
Kamera arkası görüntüleri filan yok
Her şey bir kere yaşanıyor
Bir kere söyleniyor
Onlar mutlu hemde çok mutlu
Mutluluk balonunda
Oyuncular boşverin gitsin onları
Onlar görevlerini yerine getiriyor sadece
Yönetmenin elinde kukla olan iki oyuncu

Mutluluk balonu adı
Aslında o balonun içinde kan barınıyor
Gözyaşı
Hüzün
Öfke
Hasret
Nefret
Bedel
Kısacası mutluluk balonun da mutluluk dışında her şey var.
Hayat senaryosunda sona gelinmiş
İki kukla ayrı cehennemlerde yanıyor
Yönetmenler hercai bir menekşe ; bir gül ; bir papatya bahçesinde
Üzüm salkımlarının altında kadehlerini kaldırmış şerefe diyor
İçtikleri ne sarap,ne viski, ne kola ne su
İçtikleri şey o iki oyuncunun acı’sı
Acıdan yudumladıkça kahkaları biraz daha artıyor
Onlar mutluluk senaryosunda istediklerini aldılar

Eyvallah be hayat senaryosu
Eyvallah sevgili yönetmenleri (miz)
Siz kazandınız bende perdeleri çekiyorum
Tek başına savaşamayacak kadar güçsüzüm
Belki bir hastalık yakalarda
Mutluluğunuzu hüzne çeviririm
Belki o zaman ben gerçek bir mutluluk yaratırım KENDİME içinde o gün kendim için yaşadığım gün olur
Eyvallah siz yudumlayın acıdan doğmuş MUTLULUÄžU

23.03.2011
Hilal ÇiLeK

Denizin mavi sularına çakıldık
Kahkalar var duyuyormusun ?
Ben duyuyorum onlar mutlu
Mutsuzluktan mutluluk doğurdu onlar
Mutsuzluğumuzdan kocaman bir mutluluk balonu yarattılar
Görünmüyoruz !
Sen ve ben
Elleri buz gibiydi,üşüyor bakışları sabit bir noktada,,,yüzüme bakmıyor,fırtına öncesi sessizlik sanki....
Ellerindeki soğukluk yüreğimi buz yapmıştı,sessizce fısıldıyabildim,
neyin var,,,,
Gidiyorum,
dedi..
dondum,,,
ellerim ellerinden usulca ayrıldı,yüreğimden bişeyler aktı,ayakta durmalıydım,ayaklarım taşımıyor,gözlerimde muson yağmurları,,,
neden diye soramadım,peki dedim.yanağıma usulca son öpücüğünü kondurdu ve...........
Her gece,yaz kış sahildeki salaş bank mekanım oldu,gecelerdi terketmeyen,dalgalar,yakamozlar,yıldızlar can dostlarım,çoğu kez ay 'da eşlik ederdi bize...Ellerim hala buz gibi biliyormusun,hiç ısınmadı senden sonra,yüreğimdeki üşümeler gibi..
24.03.2011
12:00
history..

Yüreğine sağlık çilek,zevkle okumanın ötesinde,benimki hayranlık..kalemindeki güç,yüreğindeki sevgi daim olsun,saygılarımla.

AŞK
Kavramını öğrendim acı çekmekmiş
İster yaz aşkı ister bahar aşkı isterse kış aşkı olsun
Ayrılık varsa eğer ucunda hep üşürsün
Sıcacık olan yüreğin buz gibi olur
Titrer durur ; ısıtıcıyla bütünleşirsin
Isınan sadece tenindir
İçinde bir yerde üşüme vardır ; titrer durur
40 derece ateşlenirsin ya üşürsün ama
Doktora gider ateş düşürücü alırsın
İğne yapar birde nane limon içtin tamamdır toparlarsın kendini
Titremen durur ısınırsın…

AŞK’ta böyle olsaydı ya
Bir ateş düşürücü bir iğne bir nane limon toparlayı verseydi seni
Kanser gibi bu iyi olmaya çalıştıkça hücrelerinin her birini kaplaması gibi
Tam iyileştim derken yeniden hasta olman gibi
Gücünün takadinin bitmesi gibi
AŞK

Mucize
O bu hastalık için artık yok belki hala umuttu olan vardır
Bahçesinde umut ağaçları yetiştirenler
Umudunu yitirenlerin sonu ise belli zaten
Nerden buldu bu ilet beni demiyorum
Senden senden gelen her şey güzeldi bu acı olsa da güzel
Biliyorum sevgilim sen mutluluğu verdin mutluluğu vermeye çalıştın
Ama işte bir ilet ki sardı ikimizi de
Ne biliyormusun bu acının
En kötü yanı ellerin yok
Sessin yok
Ama içimde ki sen atıyorsun orda
Ben buradayım diye atıyorsun
Çığlık çığlığa içimdesin

Dedim ya senden gelen her şey güzel
Kalbime hükmedemiyorum sadece biliyorsun onun hükümdarı sensin
AŞK ; Senin kollarında aşk’tı
Ellerim rabbe açılıp seni dilediğim aşk ‘tı
Gözlerimi kapayıp açtığımda seni görebilmenin umudu aşk’tı
Sen benim aşkımdın
İçimde atan emanet yok artık
Benim kalbimde o kara toprağa kadar sende kaldı
Hastalıklı bir sevda bu
İyileşmeye çalıştıkça ürüyor
Çoğalıyor acı her bir hücremi ele geçiyor tıpkı kanser gibi

Senden gelen her şey güzel sevgilim
Her şey güzel
Seni seviyorum ömrümün sahibi.
Aşkının yağmurunda sırılsıklam olmuştum
Gökkuşağı hep yüzünü göstermişti biz’e
Tebessümlerimizi güneş’e gökyüzüne savururduk
Mutluyum dun anlayacağın
Ta ki o illet dört yanımızı sarana kadar
O deprem
O yağmur
O fırtınaya kadar….
Haklısın sevgilim sende haklısın
Sonu olmayan bir sevda için çaba harcamak yersiz
Hüzün olacaksa ses
Bir telefonun çalışı yüreğini sızlatacaksa
İki damlaya neden olacaksa
Ben keserim ellerimi
Dilimi keserim…
Ama kalbimi söküp atamam
Senin sevdanla atan bu kalbi atamam…
Hüzün vermeyecek ellerim
Dilim acı çektirmeyecek daha fazla o güzel yüreğine
Sen mutlu ol yeter bana
Senden gelen her bir şeye razıyım ben
Sensizliğe bile…

Şimdi aşk yağmuru var aslında ayrılık yağmuru dimi.
Dinmeyecek ayrılık yağmuru
Dindiğinde tebessümler salınmayacak gökyüzüne
Gözlerimden iki damla süzülecek
Yüreğim o feryat figan edecek
Sadece ben duyacağım kimse duyamayacak.
Pencerenin kenarından seyderiyorum bu ayrılık yağmurunu
Tek çıkamam korkuyorum
Aşkımızın yağmuru gibi değil
Ağaçlar yerlerinden sökülüyor
Ortalık felaket…
Kimse yok bizde yokuz.
Ne zaman diner nasıl diner bilmem
Hücrelerimi saran bu ayrılık iletti zaten yiyip bitiyor beni
Gökkuşağı sanırım hiç çıkmayacak
Güneş sahte gösterip gecenin karanlığa hapsolucam
Sonrası beni yiyip bitiren bir ilet
Yatağımda dizlerimi karnıma çekmişim
Fotorafın koynumda … ….

Ayrılık yağmuru gözlerime de vurdu
Gökyüzünün siyah bulutu içimi de kapladı
Şimsek ,fırtına ah
Ah ayrılık yağmuru…

ÇiLeK

Ama işte bir ilet ki sardı ikimizi de
Ne biliyormusun bu acının
En kötü yanı ellerin yok
Sessin yok
Ama içimde ki sen atıyorsun orda
Ben buradayım diye atıyorsun
Çığlık çığlığa içimdesin

yüreğine sağlık arkadaşım,harikasın..