yazık bir ömrün
özetiydin gesim…
........................
özetiydin gesim…
........................
Korkudan korkak yürek aralarıma ilişip
bir lokma cesarete binbir gece iç kanaması dinmeyen aşklar peydahlayanım sendin..

bir lokma cesarete binbir gece iç kanaması dinmeyen aşklar peydahlayanım sendin..
Köşelerinde sahipsiz kahkahalar sürprizleyen
temmuz tebessümleriydi gözlerin!
temmuz tebessümleriydi gözlerin!
bilirsin
içimizde ki çocuk ne de severdi yazları..

içimizde ki çocuk ne de severdi yazları..
Hele de
her sevda öncesi toprak dibi isyanlarıyla

her sevda öncesi toprak dibi isyanlarıyla

yeni dünyalarda boynunu dik tutmanın onurunda
filizlenen kelimelerimden sızan damlalarla oynamayı ne de severdi…
filizlenen kelimelerimden sızan damlalarla oynamayı ne de severdi…
sen de onu bir başka sevdin bilirim!
Ne zaman bu kentin başına bir ayrılık dolansa
'kendine dikkat et can!
'kendine dikkat et can!
kendimizden geçme'
derdin
derdin
...
yani sen de 

bir ömür takdirlerini 
sevmeyi adamakıllı becerdiğinde biriktirdin…

sevmeyi adamakıllı becerdiğinde biriktirdin…
kaçıncı ödül alışıydı sevgimizin

gözlerine değdiğinde gözlerim
sen benim 

her kayboluşunun ardından içimde ki hüzünlerde sobelediğim

peşinden her gece yitik adreslere postaladığım umutlarımı 

her gece yastığımın altında unuttuğumu farkettirenim



ben senin 

hayata her dokunuşunda ürken sevgimizin saçlarını okşayan güvenin’dim..
akşamlarına dur durak bilmez hayaller üfleyen
‘rüzgarın kızı’ na 

bir vefa borçlusun gesim!
haklılığım kadar haksız
haksızlığım kadar haklı olsan da
bu gidiş sana hiç yakışmadı be gesim…

haksızlığım kadar haklı olsan da

bu gidiş sana hiç yakışmadı be gesim…
aşk adalet tanımazmış
sende’ liğimi kime emanet ettin ?!

sende’ liğimi kime emanet ettin ?!
tek çare 'biz’ ken
başını alıp gitmek mi cesaretin ?

başını alıp gitmek mi cesaretin ?
bir gün vicdanın beni senden sorarsa
terk ettiğin yerde
hala sendeyim..

terk ettiğin yerde

hala sendeyim..
görmesende bak!
bir yıldız kayıyor gesiimm!
şimdi

gönlümüzden kayan yıldızlara uzanamayan ellere mi

yoksa ;
gözlerinin kalabalık elalığında
'sus’malarını dillendirmekten
bitap düşene mi bir dilek hak ?!
'sus’malarını dillendirmekten
bitap düşene mi bir dilek hak ?!
suçlu biziz gesim!
kayan yıldızların cüretine inat

ölmeyi denemeliyiz susarak!
öyleyse söndür lambaları yarınım
bu ışık ne haddine!

bu ışık ne haddine!
bir yıldız kaydı denmemeli aşk cinayetlerinin ardından

dilsiz şahitler kalmalı bir tek!
Konuşacak olduğu kadar
'susacak var ‘ olmalı …
......................

'susacak var ‘ olmalı …
......................
Hayat hep böyle mi gesim?
Aşkın sustu yerden

ayrılıklar mı dillenmeli ?
öyleyse,
giderken aynaları bırak gesim!
çünkü sen
gözlerimde gizlisin!
gözlerimde gizlisin!