Nefes Kesen Sessizliğine Sitem Ektim...
Hayal ile gerçeğin ayırdına varamayan bir şizofrenin akıl açlığındayım.
Ve senin açlığındayım nicedir.
Gelmiyorsun ya;
...Canımın istek kip'lerine sağırlaştırıyorum kendimi.
Zamanın hiçbir karesine denk düşmüyor adımlarımız.
Ve hayatın hiçbir coğrafyasında biz'e yer yok biliyorum.
Sonbahar'la soludum yine bir ayrılığı.
Sekmedi vakti dakik bir uğultuyla geldi yine.
Halbuki ben ezber bozup düş yazmıştım.
Olmadı.
Sayıltılar sayıyorum sondan geriye.
Kurup duruyorum vakti
Gelmeyeceksin.
Eğreti bir yalnızlıktan aleni yoksunluğa dön-üşüyorum.
Susma hakkının terke dönüşen gölgesinde;
Nabız sayımlarına yetişemiyorum hayatın.
Önceleri ilk'leri yaşardım ya seninle.
Şimdi di-li sürçmüş zamanın akrebinden zehirler akıtıyorum.
Yalanlarım aklanmıyor.
Pişmanlığın zemherir soğuğuyla utancın sıcağı arasında yaş-arıyor gözlerim.
Hangi dilde daha büyüktür hataların açtığı güven oyukları.
Düşünüyorum;
Aleyhime şahlanıyor tüm cevaplar.
Susabiliyorum bi tek.
Senin gibi.
Kronolojik sıralasam sendeki yersizliğimi
Küresel soğuyacak bakışlarındaki anlam biliyorum.
Sesine uyku kaçmış karanlığını yırt
Ve tek bi cümle derip çat bana.
-Ma ek sus'una.
El verme vedalar'a...
Gel...
*Yokluğunun iki yakasını bir araya getirip;
Varlığını ilikler misin [SIZE=5]ömrüm'e... [/SIZE]
Hayal ile gerçeğin ayırdına varamayan bir şizofrenin akıl açlığındayım.
Ve senin açlığındayım nicedir.
Gelmiyorsun ya;
...Canımın istek kip'lerine sağırlaştırıyorum kendimi.
Zamanın hiçbir karesine denk düşmüyor adımlarımız.
Ve hayatın hiçbir coğrafyasında biz'e yer yok biliyorum.
Sonbahar'la soludum yine bir ayrılığı.
Sekmedi vakti dakik bir uğultuyla geldi yine.
Halbuki ben ezber bozup düş yazmıştım.
Olmadı.
Sayıltılar sayıyorum sondan geriye.
Kurup duruyorum vakti
Gelmeyeceksin.
Eğreti bir yalnızlıktan aleni yoksunluğa dön-üşüyorum.
Susma hakkının terke dönüşen gölgesinde;
Nabız sayımlarına yetişemiyorum hayatın.
Önceleri ilk'leri yaşardım ya seninle.
Şimdi di-li sürçmüş zamanın akrebinden zehirler akıtıyorum.
Yalanlarım aklanmıyor.
Pişmanlığın zemherir soğuğuyla utancın sıcağı arasında yaş-arıyor gözlerim.
Hangi dilde daha büyüktür hataların açtığı güven oyukları.
Düşünüyorum;
Aleyhime şahlanıyor tüm cevaplar.
Susabiliyorum bi tek.
Senin gibi.
Kronolojik sıralasam sendeki yersizliğimi
Küresel soğuyacak bakışlarındaki anlam biliyorum.
Sesine uyku kaçmış karanlığını yırt
Ve tek bi cümle derip çat bana.
-Ma ek sus'una.
El verme vedalar'a...
Gel...
*Yokluğunun iki yakasını bir araya getirip;
Varlığını ilikler misin [SIZE=5]ömrüm'e... [/SIZE]