[INDENT] Ben..
Yaşanmış anılara değil de, yaşanmasını hayal ettiğim güzel günlere ağlıyorum şimdilerde...
Sen benim caddemi bilmezdin ama, aslında hep o köşe başında buluşurdun arkadaşlarınla...
Günün her saatinde varlığını düşünerek geçiyordum oradan..
Sen hiç hissetmezdin ama, yokluğunda umutlarıma sarılıyordum...
Seni sararcasına, sen varmışçasına...
Sen başka şehirlerde derin nefesler alırken, başkasına seslenişin yankılanıyordu benim şehrimde...
Sen İstanbul’da gözümün gördüğü her yerdeydin...
İstediğim haldeydin...
Adını anmadan arşınlamadığım tek bir kaldırım taşı kalmamıştı...
Hepsine adını yazmıştım...
Adının bendeki yerini...
En büyük yarayı senin açtığını...
Tüm şehre aşılamıştım yüreğimdeki yerini..
Biliyorum saçma gelecek ama, güvercinlerle haber yolluyordum sana..
Aramayacağından emin olsam da...
Telefonun ekranında başkasının adı yazsa da...
Her aramayı sen aramışçasına açıyordum...
Her gelen mesajı sanki sen yazmışçasına,
Gülümseyerek açıyor, sen yazmışsın gibi düşünerek okuyordum...
Sonra karanlıklar basıyordu ruhumu, gece oluyordu...
Düşlerde yaşadığım senin düşsel bir sevda olduğunun farkına varıyordum..
Her güne kabusla uyanıyordum...
Susuyordum...
Ağlıyordum...
Ağlarken tebessüm ediyordum..
“Gülmem gerek” diyordum...
O bana hep “gül” derdi...
“Hiiiiç üzülme..”
“Üzülünce ben senden çok üzülüyorum”
Biliyorum “o benden çok üzülürdü” diyorum..
...
Unutmalıyım...
Devam etmeliyim...
Yeniden aşık olmalıyım...
Hem ben aşık olunca daha çok parka gider, daha çok çocuğun saçını okşarım...
Çocuklarla pamuk şekerimi paylaşırım...
Salıncak için sıraya girerim...
Kaydıraktan bile kayarım..
Aşık olmalıyım..
Tekrar birinin omzuna başımı koymalıyım...
Aşık olmalıyım...
Birine [SIZE=4]“eşim” demeliyim...[/SIZE]
“Düş eşim"den v'azgeçmeliyim...
Sevgimle rahatsız etmemeliyim...
Ben yıllar sonra yeniden..
Birine “aşk” demeliyim..
Yaşanmış anılara değil de, yaşanmasını hayal ettiğim güzel günlere ağlıyorum şimdilerde...
Sen benim caddemi bilmezdin ama, aslında hep o köşe başında buluşurdun arkadaşlarınla...
Günün her saatinde varlığını düşünerek geçiyordum oradan..
Sen hiç hissetmezdin ama, yokluğunda umutlarıma sarılıyordum...
Seni sararcasına, sen varmışçasına...
Sen başka şehirlerde derin nefesler alırken, başkasına seslenişin yankılanıyordu benim şehrimde...
Sen İstanbul’da gözümün gördüğü her yerdeydin...
İstediğim haldeydin...
Adını anmadan arşınlamadığım tek bir kaldırım taşı kalmamıştı...
Hepsine adını yazmıştım...
Adının bendeki yerini...
En büyük yarayı senin açtığını...
Tüm şehre aşılamıştım yüreğimdeki yerini..
Biliyorum saçma gelecek ama, güvercinlerle haber yolluyordum sana..
Aramayacağından emin olsam da...
Telefonun ekranında başkasının adı yazsa da...
Her aramayı sen aramışçasına açıyordum...
Her gelen mesajı sanki sen yazmışçasına,
Gülümseyerek açıyor, sen yazmışsın gibi düşünerek okuyordum...
Sonra karanlıklar basıyordu ruhumu, gece oluyordu...
Düşlerde yaşadığım senin düşsel bir sevda olduğunun farkına varıyordum..
Her güne kabusla uyanıyordum...
Susuyordum...
Ağlıyordum...
Ağlarken tebessüm ediyordum..
“Gülmem gerek” diyordum...
O bana hep “gül” derdi...
“Hiiiiç üzülme..”
“Üzülünce ben senden çok üzülüyorum”
Biliyorum “o benden çok üzülürdü” diyorum..
...
Unutmalıyım...
Devam etmeliyim...
Yeniden aşık olmalıyım...
Hem ben aşık olunca daha çok parka gider, daha çok çocuğun saçını okşarım...
Çocuklarla pamuk şekerimi paylaşırım...
Salıncak için sıraya girerim...
Kaydıraktan bile kayarım..
Aşık olmalıyım..
Tekrar birinin omzuna başımı koymalıyım...
Aşık olmalıyım...
Birine [SIZE=4]“eşim” demeliyim...[/SIZE]
“Düş eşim"den v'azgeçmeliyim...
Sevgimle rahatsız etmemeliyim...
Ben yıllar sonra yeniden..
Birine “aşk” demeliyim..
acemhe
03/06/2011
[/INDENT]
03/06/2011