Ne kadar kolaydır "Seni Seviyorum"u söyleyebilmek..
Ne kadar kolaydır karşımızdakinin gözlerinin ta derinliklerine bakarken bu sözü fısıldayıbilmek.
Ne kadar kolaydır karşımızdakini sevgimize inandırıbilmek.
Ne kadar kolaydır birşeylerin tıkandığı yerde "bu olmadı, bende şansımı başka sevgililerde denerim" diyebilmek.
Seni Seviyorum.....
Aramızda kaç kişi bu sözü söylerken inanarak söylüyor?
Aramızda kaç kişi sevgiyi en gerçek ve en yalın haliyle duyumsuyor
yüreğinde?
Aramızda kaç kişi sevgisinin üzerinde menfaat tohumlarının yeşermesine
izin vermeden sevmeyi becerebiliyor?
Aramızda kaç kişi sevgisi uğruna, almadan vermeyi erdem sayıyor?
Aramızda kaç kişi sevgisini tek bir kadına yoğunlaştırıp, "biri giderse diğeriyle idare ederim" zafiyetine düşmeden besleyebiliyor?
Bizler sevmeyi yanlış öğrendik. Yanlış benimsedik.
Sevmek; sadece sevgiliyle yatakta geçirilen birkaç saat demek değildir.
Sevmek; sadece "işte yatak dışında da birlikteyiz" deyip, sağda solda gezinmek demek değildir.
Sevmek; sadece sevgiliyi koluna takıp, çevreye caka satmak demek değildir.
Sevmek; sadece patlamış mısır yiyerek ya da elele tutuşarak film seyretmek değildir.
Sevmek; otomatiğe bindirilmişçesine sadece hafta içi, sadece hafta sonu, sadece belli saatlerde buluşmak değildir.
Sevmek; "seviyorsa beni bırakıp gitmez, giderse zaten sevmiyordur" felsefesini savunarak sevgiyi kendi kaderine terketmek demek değildir.
Sevmek; "O bana nasıl davranırsa, ben de ona öyle davranırım" demek de değildir.
Sevgide yalan olmaz, rutin olmaz, menfaat olmaz, ihanet olmaz.
Sevmek; bazen hiç sebepsiz, sırf sesini duymak için aramaktır.
Sevmek; gecenin bir yarısında uyanıp "Seni Çok Seviyorum" mesajı yollayabilmektir.
Sevmek; hiç beklemediği bir anda, hiç birşey demeden sarılabilmek, saçlarını okşayabilmektir.
Sevmek; zor anında yanında olduğunu hissettirebilmektir.
Sevmek; sıkıntılı zamanlarda sözle değil, özle destek olabilmektir.
Sevmek; kaybetmemek için kıyasıya mücadele edebilmektir.
Sevmek; "tekrar tekrar ne gereği var ki" diye düşünmeden defalarca " Seni Seviyorum" diyebilmektir.
Sevmek; arabayı birden durdurup, köşedeki çiçekçiden bir çiçek alıp verebilmektir.
Sevmek; hiç gereği yokken bile ona küçücükte olsa bir şey almak, onu sevindirmek isteğidir.
Sevmek; alışkanlıklardan seve seve vazgeçebilmektir.
Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alabilecek yüreği taşıyabilmektir.
Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alarak, size koşan sevgiliye yüreğinizi açabilmektir.
Sevmek; koşullar ne olursa olsun, bir dilim ekmeği, bir meteliği paylaşabilmektir.
Sevmek; merak etmek, merak edildiğini bilmek istemektir.
Sevmek; özlemek, özlendiğini duymak istemektir.
Sevmek; başkalarına bakmak, başka birilerini düşünmek, başkalarıyla da gönül eğlendirmek düşüncesinin içinden gelmemesidir.
Böyle hissetmiyorsak, sevgimizi böyle yaşamıyorsak "seviyorum" demeyelim.
Dünyada her şey bu denli kirlenmişken, bırakalım sevdalarımız temiz kalsın.
SENİN SEVGİN HANGİSİ...?
Ne kadar kolaydır karşımızdakinin gözlerinin ta derinliklerine bakarken bu sözü fısıldayıbilmek.
Ne kadar kolaydır karşımızdakini sevgimize inandırıbilmek.
Ne kadar kolaydır birşeylerin tıkandığı yerde "bu olmadı, bende şansımı başka sevgililerde denerim" diyebilmek.
Seni Seviyorum.....
Aramızda kaç kişi bu sözü söylerken inanarak söylüyor?
Aramızda kaç kişi sevgiyi en gerçek ve en yalın haliyle duyumsuyor
yüreğinde?
Aramızda kaç kişi sevgisinin üzerinde menfaat tohumlarının yeşermesine
izin vermeden sevmeyi becerebiliyor?
Aramızda kaç kişi sevgisi uğruna, almadan vermeyi erdem sayıyor?
Aramızda kaç kişi sevgisini tek bir kadına yoğunlaştırıp, "biri giderse diğeriyle idare ederim" zafiyetine düşmeden besleyebiliyor?
Bizler sevmeyi yanlış öğrendik. Yanlış benimsedik.
Sevmek; sadece sevgiliyle yatakta geçirilen birkaç saat demek değildir.
Sevmek; sadece "işte yatak dışında da birlikteyiz" deyip, sağda solda gezinmek demek değildir.
Sevmek; sadece sevgiliyi koluna takıp, çevreye caka satmak demek değildir.
Sevmek; sadece patlamış mısır yiyerek ya da elele tutuşarak film seyretmek değildir.
Sevmek; otomatiğe bindirilmişçesine sadece hafta içi, sadece hafta sonu, sadece belli saatlerde buluşmak değildir.
Sevmek; "seviyorsa beni bırakıp gitmez, giderse zaten sevmiyordur" felsefesini savunarak sevgiyi kendi kaderine terketmek demek değildir.
Sevmek; "O bana nasıl davranırsa, ben de ona öyle davranırım" demek de değildir.
Sevgide yalan olmaz, rutin olmaz, menfaat olmaz, ihanet olmaz.
Sevmek; bazen hiç sebepsiz, sırf sesini duymak için aramaktır.
Sevmek; gecenin bir yarısında uyanıp "Seni Çok Seviyorum" mesajı yollayabilmektir.
Sevmek; hiç beklemediği bir anda, hiç birşey demeden sarılabilmek, saçlarını okşayabilmektir.
Sevmek; zor anında yanında olduğunu hissettirebilmektir.
Sevmek; sıkıntılı zamanlarda sözle değil, özle destek olabilmektir.
Sevmek; kaybetmemek için kıyasıya mücadele edebilmektir.
Sevmek; "tekrar tekrar ne gereği var ki" diye düşünmeden defalarca " Seni Seviyorum" diyebilmektir.
Sevmek; arabayı birden durdurup, köşedeki çiçekçiden bir çiçek alıp verebilmektir.
Sevmek; hiç gereği yokken bile ona küçücükte olsa bir şey almak, onu sevindirmek isteğidir.
Sevmek; alışkanlıklardan seve seve vazgeçebilmektir.
Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alabilecek yüreği taşıyabilmektir.
Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alarak, size koşan sevgiliye yüreğinizi açabilmektir.
Sevmek; koşullar ne olursa olsun, bir dilim ekmeği, bir meteliği paylaşabilmektir.
Sevmek; merak etmek, merak edildiğini bilmek istemektir.
Sevmek; özlemek, özlendiğini duymak istemektir.
Sevmek; başkalarına bakmak, başka birilerini düşünmek, başkalarıyla da gönül eğlendirmek düşüncesinin içinden gelmemesidir.
Böyle hissetmiyorsak, sevgimizi böyle yaşamıyorsak "seviyorum" demeyelim.
Dünyada her şey bu denli kirlenmişken, bırakalım sevdalarımız temiz kalsın.
SENİN SEVGİN HANGİSİ...?