Ölüyorsundur da…Canınızı acıtan anlar vardır, aramaya gerek yok, o gelir seni bulur… Beraber oturulup kenarında denizin bir çay içilen kafenin kapanması gibi. Nereye saklanmışsa bir toka çıkar bir yerlerden zamansız, saç toplasın diyedir de, darmadağın eder, acıtır ne varsa, yaşananları, yaşanamayanları…
Zamanın yıprattığı bir hüzün ustasıyım ben, kelimelerim taş kaya. Her satırında bir gri ölüm hissi... Anılarım hep geçmişte, geçmiş geçmiş de ben geçemiyorum ki… İstesem kalırdın, istesen kalırdın… Son gün, göz göze bile gelemedik, elimizi tutamadık, arkamıza bakamadık… Biliyorum bizden geçti, başka hayatların insanlarıyız artık, başka umutların, başka adam, başka kadınların…
Silinebilir mi yaşananlar, yıllar sonrasına su üstüne çıkacak pusumuza yatırılmış acılarımız var. Beklenmedik bir anda, bir sokakta, bir kafede, belki bir tesadüfler kıyısında, birbirine bakan bir çift gözde, ciğerlerini, taa içini sızlatan birkaç kelime sözde belki de… Belki evlenilmiştir, bir duvar örülmüş, anıların üstüne beton dökülmüştür… O anda, hiç hesapta yokken gelip vuracaktır acı… Acı hızlıdır acı… Canından can koparır da ama ne çare; boğazın düğümlenir, yutkunamazsın… Susarsın, üşürsün, gidene de, kalana da, yanında olana da üşürsün… Öyle çok üşürsün ki, ölüyorsundur da öldüğünü dahi bilmezsin…
''Gönderilmemiş aşk mektupları''..
Zamanın yıprattığı bir hüzün ustasıyım ben, kelimelerim taş kaya. Her satırında bir gri ölüm hissi... Anılarım hep geçmişte, geçmiş geçmiş de ben geçemiyorum ki… İstesem kalırdın, istesen kalırdın… Son gün, göz göze bile gelemedik, elimizi tutamadık, arkamıza bakamadık… Biliyorum bizden geçti, başka hayatların insanlarıyız artık, başka umutların, başka adam, başka kadınların…
Silinebilir mi yaşananlar, yıllar sonrasına su üstüne çıkacak pusumuza yatırılmış acılarımız var. Beklenmedik bir anda, bir sokakta, bir kafede, belki bir tesadüfler kıyısında, birbirine bakan bir çift gözde, ciğerlerini, taa içini sızlatan birkaç kelime sözde belki de… Belki evlenilmiştir, bir duvar örülmüş, anıların üstüne beton dökülmüştür… O anda, hiç hesapta yokken gelip vuracaktır acı… Acı hızlıdır acı… Canından can koparır da ama ne çare; boğazın düğümlenir, yutkunamazsın… Susarsın, üşürsün, gidene de, kalana da, yanında olana da üşürsün… Öyle çok üşürsün ki, ölüyorsundur da öldüğünü dahi bilmezsin…
''Gönderilmemiş aşk mektupları''..