:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Sevgili Peygamberimizin Ayr?nt?l? Bir ?ekilde Hayat?!!!
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3
330382377d.gif

Resulullah (s.a.v), Fil y?l? Rabi’ul Evvel ay?n?n on yedisinde (M.570’de) Cuma g?n? ?afak vakti Mekke ?ehrinde d?nyaya geldi.(1) Resulullah (s.a.v)’in de?erli babas?, Abdullah bin Abdulmuttalip bin Ha?im bin Abdumenaf’d?r. De?erli annesi ise Veheb bin Abdumenaf’in k?z? Amine’dir. G?r?ld??? gibi her iki ?ahsiyetin akrabal?k ba?? Abdumenaf’da birle?iyor.

Hz. Peygamber’in m?barek ismini ?lahi emir gere?i Muhammed, (2) k?nyesini ise Ebu’l Kas?m (3) koyuyorlar.

?mam Bak?r (a.s) buyurmu?lard?r ki, Hz. Peygamber do?umunun yedinci g?n? Hz. Ebu Talib, Hazretin d?nyaya te?rifinden dolay? bir kurban keser ve akrabalar?n? misafirli?e davet ederek ??yle der: "Bu Ahmed’in akikas?d?r.” Misafirler; “Onun ismini neden Ahmed koydun?” diye sorduklar?nda, ise Ebu Talib; “Yer ve g?k ehlinin ?vg?s?nden dolay? onun ismini Ahmed koydum.” der.(4) ??te bundan dolay? Hz. Emir-ul M?’minin Ali (a.s), Hz. Resulullah (s.a.v)’?n iki ismi bulunan peygamberlerden oldu?unu s?ylemi?tir.(5)

Peygamber (s.a.v) hen?z daha d?nyaya gelmeden babas?n? kaybetti; (6) d?nyaya geldikten sonra da onu s?t emmesi i?in Halime-i Sadiyye’ye emanet ettiler. ?bn-i Sad’?n yazd???na g?re, Halime Hazreti kuca??na al?r almaz d??? s?tle doldu; ?yle ki, Peygamber ve Halime’nin a?l?ktan uyumayan ?ocu?u da o s?tten doydular.(7)

Peygamber (s.a.v) ?? ya??na kadar annesi Amine’nin de g?zetimiyle s?t annesi Halime’nin yan?nda kald?, daha sonra Mekke ?ehrine getirilerek annesine teslim edildi.

Peygamber (s.a.v) alt? ya??nda iken annesi Amine ve bak?c?s? ?mmi Eymen’le birlikte akrabalar?n? g?rmek i?in Medine’ye giderler. Bir ay Medine’de kald?ktan sonra Mekke’ye d?n??te, Ebva denen yere (Cuhfe’den 37 km. uzak) ula?t?klar?nda Hazretin de?erli annesi vefat eder ve orada defnedilir. ?mmi Eymen Hz. Peygamber’i Mekke’ye getirir ve ceddi Abdulmuttalib’e teslim eder. B?ylece Abdulmuttelib Hazretin sorumlulu?unu ?stlenmi? olur.(8) Ama iki y?l sonra Abdulmuttalib de d?nyadan g??er.(9) Onun vasiyeti gere?ince de, Hz. Ebu Talib karde?i o?lu Hz. Muhammed (s.a.v)’?n sorumlu?unu ?stlenir.(10)

?bn-i Abbas’?n nakletti?ine g?re, Ebu Talib Hz. Peygamber ile ?yle ilgileniyordu ki, gece ve g?nd?z ondan bir an olsun ayr?lm?yordu, onu kendi yan?nda yat?r?yor ve onun hakk?nda kimseye g?venmiyordu.(11)

Hz. Resulullah (s.a.v) on iki ya??nda iken (12) Ebu Talib’le birlikte ?am’a yolculu?a ??karlar. Bu yolculukta Buheyra isminde bir rahiple kar??la??rlar. Buheyra, H?ristiyan alimlerinin en bilginlerindendi. Hz. Peygamber’i g?r?r g?rmez, O’nun ahir-uz zaman Peygamberi oldu?unu hemen anlar ve Ebu Talib’e d?n?p ??yle der: “?nceki semavi kitaplarda bu gencin peygamberli?iyle ilgili haber vard?r.(13)

Hz. Resulullah (s.a.v), erginlik ?a??na kadar Hz. Ebu Talib’in evinde kal?lar ve ahlak, yi?itlik, halkla ge?inmek ve emanete riayet etmek bak?m?ndan ?yle bir y?ce ahlak ve erdemlilik sergilerler ki halk ona “Emin” lakab?n? takarlar.(14)

Hz. Resulullah (s.a.v) yirmi ya??nda iken “Hilf-ul Fodul” antla?mas?na kat?lm??t?r. Bu antla?ma, Beni Ha?im, Beni Z?hre ve Beni Temim aras?nda yap?lan insani de?erleri ?nemseyen bir anla?ma idi. Bu antla?ma gere?ince mazlumlar?n haklar? zorbalardan al?nacak ve gereken yard?mlar onlardan esirgenmeyecekti.(15)

Hz. Hatice asaletli ve serveti olan bir kad?nd?. Hz. Hatice erkekler vas?tas?yla ticaretle u?ra??yordu. Resulullah,?n do?ru konu?an ve emin biri oldu?unu ??renince, Hazrete, k?lesi Meysere ile birlikte ticaret yapmak i?in ?am’a gitmesini ve di?er tacirlerden daha fazla pay almas?n? ?nerdi. Hz. Resulullah (s.a.v) Hatice’nin bu ?nerisini kabul ederek onun mal? ile ?am’a do?ru yola ??kt?lar. O memlekette mallar?n? sat?p i?lerini bitirdikten sonra Mekke’ye d?nd?ler. Mekke’de de oradan getirdikleri mallar? sat?p ?ncekilere oranla iki kat veya daha fazla kar elde ettiler. ?stelik Meysere de yol boyunca Resulullah’dan g?rd??? hareket ve davran??lar? Hatice’ye anlatt?.

Bunun ?zerine, Hatice, birisi vas?tas?yla Resulullah’a ??yle bir mesaj g?nderdi: “Ey amca o?lu, aram?zda akrabal?k ba?? oldu?undan kavmin aras?nda y?ce ?eref ve nesebe sahip bulundu?undan, g?venilir, iyi huylu ve do?ru konu?an oldu?undan dolay? seninle evlenmeye g?n?ll?y?m.”

Hatice’nin bu evlenme teklifi ?yle bir zamanda oldu ki, Hatice o zamanlar nesep a??s?ndan en k?kl?, ?eref ve mal bak?m?ndan da b?t?n kad?nlar?n en ?st?n? idi; herkes onunla evlenmek istiyordu, ama o hi? kimseyi kabul etmiyordu.(16)

Resulullah (s.a.v) Hz. Hatice’nin bu evlenme teklifini kabul ederek amcalar?n? onu istemeye g?nderir ve b?ylece bu m?barek vuslat ger?ekle?mi? olur .(17)

Resulullah (s.a.v) evlendi?i zaman yirmi be? ya??nda idiler. (18) ?bn-i Abbas ve bir grup di?er bilginlerin s?z?ne g?re, Hz. Hatice de yirmi sekiz ya??nda idi.(19)

Hz. Peygamber (s.a.v)’in Hz. Hatice ile evlenmesinden ikisi erkek, d?rd? k?z olmak ?zere toplam alt? ?ocu?u olmu?tur. Erkeklerin isimleri: Kas?m ve Tahir; k?zlar?n isimleri ise ?mmi G?l?s?m, Rukayye, Zeynep ve Fat?ma’d?r.(20)

Hatice-i K?bra (a.s) Resulullah (s.a.v) ile ortak ya?ant?s?nda ?ok fedakarl?klar yapm??t?r. O, b?t?n mal ve servetini aziz e?inin ihtiyar?na b?rakm?? ve b?t?n kad?nlardan ?nce Hz. Resulullah’a iman etmi?tir. Resulullah (s.a.v) onun hakk?nda ??yle buyurmu?tur:

“O, insanlar kafir oldu?unda bana iman etti, halk beni tekzip etti?inde o beni tasdik etti, halk beni mahrum b?rakt???nda o kendi mal?yla bana yard?mda bulundu.”(21)

Hz. Resulullah’?n ya?ant?s?n?n en hassas d?nemi, 40 ya??na girdi?i d?nemdir. Zira Hazret bu ya?ta Receb’in 27. g?n? (M. 610) peygamberli?e se?ilmi?tir.(22) O zamandan itibaren ?? y?l boyunca halk? gizlice ?slam’a davet etmi?tir. (23) Hz. Resulullah’a ilk iman eden Emir-ul M?’minin Hz. Ali olmu?tur. (24) Ondan sonra da Hz. Hatice iman etmi?tir.

Bi’setin ???nc? y?l?nda Resulullah (s.a.v), halk? a??k?a ?slam’a davet etmeye mamur k?l?nd?. Bu emir gere?i ?nce kendi yak?nlar?n? misafirli?e davet edip onlara ??yle buyurdu:

“Allah Teala beni, sizi O’na davet etmeye emretmi?tir. ??inizden kim beni tasdik edip, bu i?te bana yard?mc? olursa, sizin aran?zdaki karde?im, vasim ve halifem olacakt?r.” (25)

Teberi’nin yazd???na g?re, bu toplant?da Hz. Ali, Peygamber’e yard?mc? olaca??n? ilan eden tek ?ah?s oldu. Peygamber (s.a.v) de oradakilere ??yle buyurdu:

“Bilin ki, bu ?ah?s, benim sizin aran?zdaki karde?im, vasim ve halifemdir; onun s?zlerini dinleyin ve emirlerine itaat edin.” (26)

Resulullah (s.a.v) akrabalar?n? ?slam’a davet ettikten sonra, halk?n da putlar?n? b?rak?p sadece Allah’a ibadet etmelerini istedi. Bu s?z onlara ?ok a??r geldi; az bir grup hari?, hepsi Hazretle d??man olmaya ba?lad?lar. O kritik anda, Mekke’nin b?y??? ve Peygamber’in amcas? olan Hz. Ebu Talib, karde?i o?lunun yard?m?na ko?tu ve onu yaln?z b?rakmayaca??na dair yemin etti.(27) Ger?ekten ?yle de yapt?. Hz. Ebu Talib, hayatta oldu?u m?ddet?e Kurey?, Hz. Peygamber’i fazla incitemedi.

Kurey? b?y?kleri, Hz. Ebu Talib’in varl???yla Hz. Peygamber’i tam bask? alt?na alamad?klar?n? g?r?nce, yeni M?sl?man olanlar? eziyet ve i?kence etmeye ba?lad?lar. Peygamber (s.a.v), M?sl?manlar?n Kurey?’in zul?m ve eziyetinden kurtulmalar? i?in onlara Habe?i’ye hicret etmeleri i?in izin verdi.

Bi’setin alt?nc? y?l?nda, Mekke m??rikleri, Peygamber (s.a.v)’i ?ld?rme karar? ald?lar. Bu y?zden Hz. Muhammed (s.a.v)’i kendilerine teslim etmedik?e, Beni Ha?im’le muamele yapmayacak ve onlardan evlenmeyeceklerine dair kendi aralar?nda bir antla?ma imzalad?lar. Bu antla?may? bir deri sayfaya yaz?p Ka’be’nin duvar?na ast?lar. Beni Ha?im de canlar?n? korumak i?in Peygamber (s.a.v) ile “?i’b-i Ebu Talib” deresine s???nd?lar; ?? y?l boyunca orada kald?lar. ?? y?l sonra Allah Teala Peygamberine, antla?may? “Allah” lafz? hari?, kar?ncalar?n yedi?ini haber verdi. Hz. Ebu Talib bu haberi Kurey?lilere iletti ve onlara; “E?er Muhammed’in s?yledikleri do?ru ??karsa ne yapars?n?z?” diye sordu. Onlar da: “Art?k el ?ekeriz” dediler. Kurey?liler Ka’be’ye gidip oraya ast?klar? antla?man?n “Allah” lafz? hari? kar?ncalar taraf?ndan yenildi?ini g?r?nce, kendi antla?malar?ndan vazge?tiler. Bi’setin onuncu y?l?nda vuku bulan bu olay neticesinde Mekke halk?ndan bir ?ok kimseler ?slamiyet’i kabul ettiler. B?ylece Beni Ha?im ?i’bi Ebu Talib’den d??ar? ??kabildi.(28)

Peygamber (s.a.v) bi’setin onuncu y?l?nda iki b?y?k yard?mc?s? olan Hz. Ebu Talib ve Hz. Hatice’yi kaybetti, (29) bu iki b?y?k ?ahsiyetin ?l?m? Hazrete ?ok a??r geldi, bundan dolay? o y?l?n ismini “H?z?n Y?l?” koydu.(30)

?mam Zeyn’ul- Abidin (a.s) ??yle buyurmu?tur:

“Resulullah (s.a.v), Ebu Talib ve Hatice’yi kaybetti?inde art?k Mekke’de kalmas? g??le?mi?ti... Allah Teala bundan dolay? Hz. Peygamberin, Mekke’de yard?mc?s? olmad???ndan oray? terk edip Medine’ye do?ru hareket etmesini emretti”(31)

Hz. Ebu Talib d?nyadan g??t?kten sonra Kurey?in peygambere eziyeti gittik?e fazlala?t?, Hazrete defalarca ihanet edip O’nun can?na k?ymak istediler. (32)

Mekke m??rikleri, bi’setin on ???nc? y?l? “Dar’un Nedve” denilen bir yerde toplan?p Hz. Peygamberi ?ld?rme karar? ald?lar. Bu karara g?re ?e?itli kabilelerden olu?an gen?ler hep birlikte Hazrete sald?racak ve kimin taraf?ndan ?ld?r?ld??? bilinmeyecekti. (33)

Hz. Peygamber (s.a.v), ?lahi vahiyle bu komplodan haberdar oldu ve geceleyin Mekke’den ayr?larak Medine’ye do?ru yola ??kt?. Emir’ul- M?’minin Hz. Ali de Peygamber (s.a.v)’in can?n? korumak i?in O’nun yata??nda yatt?. (34)

Peygamber (s.a.v), Rabi-ul Evvel ay?n?n ilk g?n? Mekke’den ayr?ld? ve ayn? ay?n on ikinci g?n? Medine’nin yak?nlar?nda olan “Kuba” denilen yere vard? ve orada yakla??k on g?n Hz. Ali’yi bekledi. (35)

Bu m?ddet i?eri?inde de Kuba camisini yapt?rd?. Daha sonra Hz. Ali’nin gelmesiyle Medine’ye te?rif buyurdular .

Hz. Peygamber’in hicreti ard?ndan Mekke M?sl?manlar? da yava?-yava? Medine’ye hicret etmeye ba?lad?lar. Peygamber (s.a.v), Muhacir ve Ensar (Medine halk?) aras?ndaki samimiyet ba??n? g??lendirmek i?in onlar?n aralar?nda karde?lik ba?? olu?turdu.

Peygamber (s.a.v), bu te?ebb?s? ile Medine’de ?slami bir toplum olu?turmu? ve Muhacirlere yard?m i?in de uygun bir zemin haz?rlam??t?.

Bu k???k ?slam toplumunun kurulu?undan daha on dokuz ay ge?memi?ken M?sl?manlarla Mekke m??rikleri aras?nda sava? ate?i tutu?tu. ?lk ?nemli sava? Bedir sava?? idi, onun pe?i s?ra Uhud, Handek, Hayber,Tebuk vb....sava?lar da vuku buldu.

Peygamber (s.a.v)’in sava?lar? iki ?e?ittir; birincisi, kendisinin kat?ld??? sava?lard?r, bu sava?lara “Gazve” denilir. Di?eri ise kendisinin kat?lmad??? sava?lard?r, bu sava?lara da “Seriyye” deniliyor. Gazvelerin say?s?n?n 28, seriyyelerin say?s?n?n ise 38 tane oldu?unu s?ylemi?lerdir. (36) Bunca sava?, dokuz y?ldan az bir zamanda vuku bulmu?tur.

Bu gazve ve seriyyeler, M?sl?manlar?n Hicaz topraklar?nda azamet ve g??lerinin a?ikar olmas?na ve bir ?ok Arap kabilelerinin Hz. Peygamberle bar?? antla?malar? imzalamalar?na sebep oldu.

Bu antla?malar?n en ?nemlisi, Hudeybiye antla?mas? idi. Hz. Peygamber bu antla?may?, hicretin alt?nc? y?l?nda Mekke m??rikleriyle yapt?. Bu antla?ma, Hicaz topra??nda nispi bir emniyet ve huzurun olu?mas?na yol a?t? ve di?er topraklarda da ?slam’?n yay?lmas?na ortam haz?rlad?.

Peygamber (s.a.v), hicretin yedinci y?l?nda ?slam’?n geni? bir ?ekilde yay?lmas?n? sa?lamak i?in bir ?ok mektuplar yazm?? ve bu mektuplar? ?ran, Rum, Habe?, M?s?r, Yemame, Bahreyn vb. ?lkelerin k?ral? ve padi?ahlar?na g?ndererek kendi mesaj?n? onlara iletmi?tir. (37) Hazret bu mektuplarda onlar? ?slam’a davet ediyordu. Bu vesileyle Hz. Peygamber’in cihan? risaleti d?nyan?n her taraf?na bildirilmi? ve b?ylece ?slam’?n mesaj? uzak memleketlere de ula?ma imkan?n? bulmu?tur.

Hicretin sekizinci y?l?n?n Ramazan ay?nda Mekke ?ehri Peygamber taraf?ndan fethedildi. (38) Resulullah (s.a.v) ordusuyla birlikte sava?maks?z?n Mekke ?ehrine girdi, ilk te?ebb?s?nde Mekke halk?n?n hepsini affetti ve Kabe’de bulunan ?? y?z altm?? putu oradan temizledi (39) ve sonra minbere ??k?p ??yle buyurdu:

“Ey insanlar! Allah Teala cahiliyye tekebb?r?n? ve atalarla ?v?nmeyi sizin aran?zdan temizledi. Bilin ki siz Adem’densiniz, Adem de bal??ktand?r. Bilin ki, Allah’?n en iyi kullar? O’ndan korkan ve g?nah i?lemeyendir.” (40)

Resulullah (s.a.v), Mekke’de k?sa bir m?ddet kald?ktan sonra Medine’ye do?ru hareket etti. Bir ka? aydan sonra, Rum ordusunun ?slam ?lkelerine sald?r?p o topraklarda ilerlemeyi ama?lad?klar?n? ??rendi. Hazret bu haberi ??renir ??renmez ?slam ordusunun, Rum ordusuna kar?? koymak i?in ?am s?n?rlar?na do?ru hareket etmelerini emretti, kendisi de ordunun komutanl???n? ?zerine ald?. Uzun bir mesafeyi kat ettikten sonra, Hicretin dokuzuncu y?l?n?n ?aban ay?nda ?am s?n?r?nda bulunan Tebuk topraklar?na ula?t?lar. Ama Rumlulardan hi?bir eser yoktu. ??nk? Rum ordusu, Hz. Peygamber’in komutanl???ndaki ?slam’?n g??l? ordusunun hareketinden haberdar olmu? ve M?sl?manlar kar??s?nda yenilgiye u?ramak korkusundan ald?klar? kararlar?ndan vazge?mi?lerdi.

Resulullah (s.a.v) d??man tehlikesinin olmad???n? g?r?nce, ordunun Medine’ye d?nmesini emretti. “Tebuk” ismiyle me?hur olan bu gazve, Hz. Peygamber’in en son gazvesi say?lmaktad?r.

Hz. Peygamber (s.a.v)’in Hicaz topraklar?ndaki en fazla muvaffakiyet elde etti?i y?l, hicretin dokuzuncu y?l?d?r. ??nk? o y?l?n hac merasiminde m??riklerden beraat ilan edildi. (41) Bu ?nemli mesele, Kurban Bayram?nda Emir’ul- M?’minin Hz. Ali (a.s) vas?tas?yla d??manlara duyuruldu ve onlara, ?slam’a kar?? tav?rlar?n? belirlemeleri i?in d?rt ay m?hlet verildi. Bu beraat?n ilan? neticesinde ?e?itli kabilelerin el?ileri Medine’ye do?ru ak?n etmeye ba?lad?lar. Hepsi Hz. Peygamber’in huzuruna gelip ?slam’? kabul ettiklerini veya ?slam’?n s???na??nda ya?amalar? i?in cizye ?demeye haz?r olduklar?n? ilan ettiler.

O y?l ?ok fazla el?inin Medine’ye ak?n etmesinden dolay? o y?la “Amm’ul- Vefud” (el?iler y?l?) ismini vermi?lerdir. B?ylece puta tapma adet ve gelene?i Hicaz topra??ndan silinmi? ve yerine tevhit dini yerle?mi?tir.

Resulullah (s.a.v), hicretin onuncu y?l?nda hac amellerini yapmak i?in Mekke’ye yolculuk yapmaya haz?rland?. M?sl?manlar da bu haberi duyunca, hac amellerini do?ru bir ?ekilde kamil olarak ??renmek i?in yolculu?a haz?rland?lar. Resulullah (s.a.v) Zilkade ay?n?n sonuna d?rt g?n kala Medine’den ayr?ld?, Zilhacce’nin d?rd?nc? g?n? ise Mekke’ye vard?. (42) Hac amellerini yapt?ktan sonra M?sl?manlarla birlikte o ?ehirden ayr?ld? ve Medine’ye do?ru yola koyuldu. Y?z yirmi bin civar?nda olan hac kervan? “Cuhfe” denilen yere yeti?ti?inde, Hz. Peygamber taraf?ndan kervan?n durdurulmas? emredildi. Hazret namaz?n? k?ld?ktan sonra Gadir-i Hum kenar?nda bir hutbe okudu sonra Hz. Ali’nin elinden tutarak y?ksek bir sesle ??yle buyurdu:

“Ben kimin mevlas? (efendisi) isem Ali de onun mevlas?d?r. Allah?m, ona yard?m edene sen de yard?m et, onu yaln?z b?rak?n? sen de yaln?z koy...” (43)

Bu vak?a, Zilhacce’nin on sekizinci g?n? vuku buldu. Hz. Peygamber’in halife tayin etme i?i bir ka? defa ?e?itli yerlerde tekrarlanm??t?r.

Hz. Peygamber (s.a.v) Haccet’ul- Veda yolculu?undan sonra, ?mr?n?n son g?nlerini ya??yordu, nihayet hicretin on birinci y?l? Sefer ay?n?n yirmi sekizinde fani d?nyadan ayr?l?p ebedi yurda g?? etti. (44)

Peygamber (s.a.v)’in Hatice’den alt? ?ocu?u vard?, onlar?n isimlerini daha ?nce zikrettik. Mariye’den de ?brahim isminde bir o?lu vard?. Hazretin, Fat?ma (a.s) hari? b?t?n evlatlar? kendi hayat? d?neminde vefat ettiler. (45) Hz. Peygamber’in nesli, Hz. Fat?ma’dan devam etti.



HZ. PEYGAMBER’LE ?LG?L? KISSALAR

1- ?ki Mele?in Haline G?l?yorum

Bir g?n Resulullah (s.a.v) g?l?mseyerek g??e bak?yordu, bir adam Hazretin g?lmesinin sebebini sorunca, Resulullah (s.a.v) ??yle buyurdular: “Evet g??e bak?yordum, iki mele?in hali beni g?ld?rd?, onlar kendi yerinde ibadetle me?gul olan m?’min bir kulun gece g?nd?z yapt??? ibadetlerinin m?kafat?n? yazmalar? i?in yery?z?ne indiler, fakat onu, hasta oldu?undan dolay? ibadetgah?nda bulamay?nca, g??e ??k?p, Hak Teala’ya ??yle arz ettiler: “Ey Rabbimiz! Biz o m?’min kulun ibadetini yazmak i?in her zamanki gibi onun ibadetgah?na gittik, fakat onu orada bulamad?k, hastal?k yata??na d??m??t?.”

Allah Teala, o meleklerin cevab?nda ??yle buyurdu: “O m?’min kul, hastal?k yata??nda oldu?u s?rece, her g?n ibadetgah?nda oldu?u zaman ona yazd???n?z her g?n?n sevab? miktar?nca ona sevap yaz?n. Hastal?k yata??nda oldu?u m?ddet?e onun hay?r amellerinin m?kafat? bana aittir; onun m?kafat?n? ben verece?im.” (46)

2- S?ray? Riayet Edin

Hz. Ali (a.s) ??yle buyuruyor: “Bir g?n Hz. Resulullah (s.a.v) ayaklar?n?n ?zerine yorgan ?rtm?? ve istirahata ?ekilmi?ti. Bu arada Hasan su istedi. Resullullah (s.a.v) hemen yerinden f?rlad? ve devemizden bir kaba biraz s?t sa??p onu Hasan’a (a.s) verdi. Bunu g?ren H?seyin (a.s) yerinden f?rlay?p s?t? almak istedi. Ama Resulullah (s.a.v) ona mani olup s?t? Hasan’a verdi. Bu arada durumu seyretmekte olan Fatime: “Ya Resulellah! G?ya Hasan’? daha ?ok seviyorsun” dedi. Resulullah cevaben buyurdular ki: “Hay?r ?yle de?ildir. Benim Hasan’? savunmam?n sebebi, ?ncelik onun hakk? oldu?u i?indir. ??nk? O, daha ?nce su istemi?ti, s?ray? riayet etmek gerekir. Yoksa k?yamet g?n? ben, sen, bu ikisi ve ?u yerde yatan (Ali) hepimiz bir mekanda olaca??z” buyurdu. (47)

3- Rahmetmeyene Rahmolunmaz

Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (s.a.v)’?n huzurunda bulunuyorduk. Bu arada Hazret durmadan hen?z k???k ya?ta olan Hasan ve H?seyin’i ?p?yordu. Hazret’in bu hareketini g?ren Uyeyne: “Ya Resulullah (s.a.v), benim on ?ocu?um vard?r. Ben ?imdiye kadar onlar?n hi?birini asla ?pmemi?im” dedi. Hazret bu s?z? duyunca ?ok sinirlendi, ?yle ki ?ehresinin rengi de?i?ti ve: “ Kim rahmetmezse, ona rahmolunmaz; e?er Allah rahmeti kelbinden alm??sa, benim sana yapacak bir ?eyim yoktur; kim, k???klerimize rahmetmez, b?y?klerimizi de saymazsa, o bizden de?ildir” (48) buyurdu.

4- Resulullah (s.a.v)’?n A?lamas?

Resulullah (s.a.v) ?mmi Seleme’nin evinde bulundu?u bir gece yar?s? uykudan kalk?p evin karanl?k bir k??esinde dua ve a?lamakla (Allah’a yalvar?p yakarmakla) me?gul oldu. ?mmi Seleme, Resulullah (s.a.v)’? yata??nda g?rmeyince, kalk?p onu aramaya koyuldu. Bir de bakt? ki Resulullah (s.a.v), evin karanl?k bir k??esinde durup ellerini g??e kald?rm??, a?layarak Allah’a ??yle yalvar?p yakar?yor:

“Allah’?m! Ba???lad???n nimetleri benden esirgeme. Beni, d??manlar?n g?lm?? vesilesi k?lma, k?skan?lar? bana musallat etme.

Allah’?m!Beni kurtard???n k?t?l?k ve ?irkinliklere geri ?evirme.

Allah’?m! Beni hi?bir zaman ve hi?bir an kendi ba??ma b?rakma; kendin beni her ?eyden ve her afetten koru.”

?mmi Seleme Resulullah (s.a.v)’in bu durumunu g?r?nce, a?layarak kendi yerine d?ner. Resulullah (s.a.v) ?mmi Seleme’nin a?lama sesini duyunca, ona do?ru gidip a?lamas?n?n sebebini sorur.

?mmi Seleme:

“Ya Resulellah! Senin a?laman beni a?latt?. Sen neden a?l?yorsun? Siz Allah kat?nda olan onca b?y?k makam ve yak?nl???n?za ve Allah’?n ge?mi? ve gelecek b?t?n kusurlar?n?z? affetmesine ra?men Allah’tan b?yle korkuyor, sizi d??manlar?n g?l?? vesilesi k?lmamas?n?, kurtard??? k?t?l?k ve ?irkinliklere geri ?evirmemesini, bir an bile kendi ba??n?za b?rakmamas?n? istiyorsunuz, o halde vay bizim halimize!” der.

Resulullah (s.a.v) onun cevab?nda:

“Nas?l korkmayay?m, nas?l a?lamayay?m, nas?l kendi ak?betimden endi?elenmeyeyim, nas?l kendi makam ve mevkime g?veneyim! Oysaki Allah Teala, Hz. Yunus’u bir an kendi haline b?rakt? ve onun ba??na, gelmemesi gereken ?eyler geldi!”buyurur.(49)

5- Allah Beni Zulmetmek ??in G?ndermemi?tir

Emir-?l M?'minin Hz. Ali (a.s) ??yle buyurmu?tur: "Bir Yahudi'nin Resulullah (s.a.v)'den bir ka? dinar alaca?? vard?, Hazret'ten o paray? istedi. Resulullah (s.a.v); "Ey Yahudi! ?imdi yan?mda sana verecek bir param yoktur." buyurdu. Yahudi; "Ey Muhammed! Param? vermedik?e senden ayr?lmayaca??m!" dedi. Resulullah (s.a.v) cevaben; "Bu durumda ben de seninle birlikte otururum!" buyurdular.

Resulullah (s.a.v) onunla birlikte oturdu; ?yle ki ??le, ikindi, ak?am, yats? ve sabah namazlar?n? da orada k?ld?. Resulullah (s.a.v)'in ashab? o Yahudi'yi tehdit etmeye ba?lad?lar. Resulullah (s.a.v) onlara bak?p ??yle buyurdu: "Onunla ne i?iniz vard?r?" Ashap: "Ey Resulullah! Bu Yahudi seni hapsetmi?tir!" Resulullah (s.a.v) onlar?n cevab?nda; "Allah Teala beni, bir zimmi veya ba?ka birisine zul?m yapmak i?in mebus etmemi?tir." buyurdular.

G?n y?kseldi?inde o Yahudi adam ??yle dedi: "Allah'tan ba?ka bir ilah olmad???na ve Muhammed'in de O'nun kulu ve el?isi oldu?una ?ehadet ediyorum; mal?m?n bir ?atr? (yar?s?) Allah yolu i?indir. Allah'a andolsun ki, sana kar?? b?yle davranmam, s?rf senin Tevrat'taki vasf?n? sende g?rmem i?indi. Ben senin Tevrat'taki vasf?n? okumu?tum. Onda ??yle yaz?lm??t?: "Abdullah o?lu Muhammed Mekke'de d?nyaya gelecektir, Teybe'ye (Medine'ye) hicret edecektir, sert ve kat? kalpli de?ildir, s?v?? etmez ve ?irkin s?z a?z?na almaz." Ben Allah'tan ba?ka bir ilah?n olmad???na, senin de O'nun el?isi oldu?una ?ehadet ediyorum. Bu benim mal?md?r, Allah nerede emretmi?se, onu orada harca." (50)

6- ?man?n Yan?nda Hicab? Korumak!

?mmi Seleme ??yle diyor:

Peygamber (s.a.v)’in huzurunda idik. Meymune isminde olan han?mlar?ndan birisi de orada idi. Bu esnada ?ma (k?r) olan ?bn-i ?mmi Mektum Resulullah’?n huzuruna geldi. Resulullah (s.a.v) bana ve Meymune’ye: “?bn-i ?mm? Mektum’un kar??s?nda hicab?n?z? (kendinizi) koruyun.” buyurdu.

“Ya Resulullah! O ?ma de?il midir, hicapl? olmam?z?n ne anlam? vard?r?” dedi?imizde de ??yle buyurdular:

“Siz de mi k?rs?n?z? Siz onu g?rm?yor musunuz?”(51)

7- K?t? Ahlak Kabir Azab?na Sebep Olur

?mam Sad?k (a.s) ??yle buyuruyor:

“Sa’d bin Muaz’?n ?l?m haberini Resulullah (s.a.v)’e verdiklerinde, Hazret kalk?p ashab?yla birlikte onun evine gittiler. Resulullah’?n emri ile Sa’d’a gus?l verdiler. Gus?l i?lemi bitinceye kadar Hazret kap? ?n?nde ayakta bekledi. Gus?l, henut ve kefenleme i?leminden sonra onu bir tabuta b?rak?p defnetmek i?in kabristana g?t?rd?ler.

Cenazeyi te?yi ederken Hz. Resulullah (s.a.v) ayak yal?n ve abas?z olarak hareket ediyordu, kabrin yak?n?na ula?ana dek bazen tabutun sa? bazen de sol taraf?n? tutuyordu. Hz. Resulullah (s.a.v)’in bizzat kendisi kabrin i?ine girip cenazeyi kabre b?rakt?; ta?, tu?la ve di?er ?eylerin getirilmesini emretti. Bizzat kendisi iyice cenazenin ?zerini kapat?yor ve: “Ben onun yak?nda ??r?yece?ini biliyorum; ama Allah, kulu bir i? yapt???nda onu sa?lam yapmas?n? sever” buyuruyordu. Daha sonra m?barek elleriyle onun ?zerine toprak d?k?p, g?zelce mezar?n? d?zlediler.

Bu esnada Sa’d’?n annesi kabrin kenar?na gelerek: “Ey Sa’d ! Cennet sana kutlu olsun” dedi.

Hz. Resulullah (s.a.v) bu s?z? ondan duyar duymaz ??yle buyurdular ki: “Ey Sa’d’?n annesi !Sus! Allah’dan taraf bu kadar kesin ve yakin ile konu?ma. ?imdi Sa’d kabir azab?na du?ar olmu?tur ve bundan dolay? eziyet g?rmektedir.”

Daha sonra Hazret orada bulunanlarla birlikte mezarl??? terkedip, geri d?nd?ler. Bu arada halk Hazrete: “Ya Resulellah ! Sa’d i?in yapt???n i?leri, ?imdiye kadar hi? kimseye yapt???n? g?rmedik. Ayak yal?n, abas?z onun cenazesini te?yi ettiniz; tabutun bazen sa? bazen de sol taraf?ndan tutuyordunuz !” dediler.

Hz. Resulullah (s.a.v) onlara:

“Melekler de abas?z ve ayakkab?s?z idiler; ben de onlara uydum” cevab?n? verdi. Halk: “Bazen tabutun sa??ndan, bazen de solundan tutuyordunuz” dediler. Hazret: “elim Cebrail’in elinde oldu?undan dolay? o tabutun neresinden tutuyorduysa, ben de o taraf?ndan tutuyordum” buyurdu.

Halk bu s?zleri duyunca:

“Ya Resulellah ! Sa’d?n cenazesine gus?l verilmesini emrettiniz, bizzat kendiniz ona namaz k?ld?n?z, m?barek ellerinizle onu kabre b?rakt?n?z, kabri kendi elinizle d?zelttiniz, b?t?n bunlara ra?men, yine de: “Kabir Sa’d’? s?kt?” buyurdunuz.

Hz. Resulullah (s.a.v) cevaben: “Evet, kabir azab?na du?ar oldu. ??nk? o, evinde k?t? ahlakl? idi, kabir azab? bundan dolay? idi” buyurdular. (52)

8- Bereketli On iki Dirhem

Hz. Ali (a.s), Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.v) taraf?ndan bir g?mlek almak i?in pazara gitmekle g?revlendirilir. Hz. Ali (a.s) pazara gidip on iki dirheme bir g?mlek alarak eve d?ner. Bu arada Hz. Resulullah (s.a.v) ile Hz. Ali (a.s) aras?nda ??yle bir diyalog ge?er:

Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu g?mle?i ka?a ald?n?”

Hz. Ali: “On iki dirheme.”

Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu g?mle?i pek sevmedim, bundan daha ucuzunu istiyorum. Acaba sat?c? bunu geri almaya haz?r olur mu?”

Hz. Ali (a.s) diyor; bunun ?zerine, g?mle?i al?p ?ar??ya d?nd?m, Hz. Peygamber’in iste?ini sat?c?ya ilettim, sat?c? da kabul etti. Paray? al?p Hz. Peygamber (s.a.v)’in yan?na d?nd?m. Bir g?mlek almak i?in Hz. Resulullah (s.a.v) ile birlikte pazara do?ru hareket ettik. Yolun yar?s?nda Hz. Resulullah (s.a.v)’?n g?z?, a?layan bir cariyeye ili?ti. Hz. Resulullah (s.a.v) onun yan?na gidip; “Neden a?l?yorsun?” diye sordu. Cariye: “Ev sahibi bana d?rt dirhem verdi, bir ?eyler almak i?in beni ?ar??ya g?nderdi. Fakat ben paray? nas?l kaybetti?imi bilemiyorum, ?imdi eve d?nmekten korkuyorum” dedi.

Hz. Resulullah (s.a.v) on iki dirhemden d?rt dirhemi cariyeye verdi ve; “?stedi?in ?eyleri al ve eve d?n” buyurdular.

Hz. Resulullah (s.a.v) da Allah’a ??kredip pazara do?ru hareket etti; pazardan d?rt dirheme bir g?mlek al?p giydi, Allah’a hamdederek eve do?ru yola koyuldu. Bu arada yol ?zerinde bir ??pla?? g?r?nce, g?mle?ini ??kar?p ona verdi ve tekrar ?ar??ya geri d?nd?, geriye kalan d?rt dirheme bir g?mlek al?p giydi ve eve do?ru hareket etti. Yolun yar?s?nda yine ayn? cariyeyi ?z?nt?l? ve ?a?k?n bir halde g?rd?. Bunun ?zerine; “Neden evinize gitmedin?” diye sordu.

Cariye: “Ya Resulellah ! Gecikmi?im, beni d?vmelerinden korkuyorum” dedi.

Resulullah: “Gel birlikte gidelim, evinizi bana g?ster ben su?undan ge?meleri i?in arac? olurum” buyurdu.

Hz. Resulullah (s.a.v) o cariye ile birlikte yola koyuldu. Evlerine yeti?tiklerinde cariye; “??te bu bizim evdir” dedi.

Hz. Resulullah (s.a.v) kap?n?n arkas?ndan y?ksek bir sesle; “Ey ev sahibi! Selam’un- aleykum” diye seslendi; ama bir cevap gelmedi. Hazret ikinci kez selam verdi, yine bir cevap duyulmad?. ???nc? kez bir daha selam verdi?inde, “Aleyke’s- selam ya Resulellah ve rahmetullahi ve berekatuh” diye cevap verdiler.

Hz. Resulullah (s.a.v): “Neden ilk ve ikinci defada cevap vermediniz? Acaba benim sesimi duymad?n?z m??” buyurdular.

Ev Sahibi: “Hay?r, ilk defas?nda duyduk, senin oldu?unu bile anlad?k” dedi.

Hz. Resulullah (s.a.v): “ ?yleyse neden ge? cevap verdiniz?”

Ev sahibi: “Senin sesini bir ka? defa duymak istedik.”

Hz. Resulullah (s.a.v): “Sizin bu cariyeniz gecikmi?tir, onu muahaza etmemeniz (cezaland?rmaman?z) i?in size rica etmekten ?t?r? buraya geldim.”

Ev sahibi: “Ya Resulullah! Sizin m?barek aya??n?z?n h?rmetine bu cariye art?k ?imdiden azatt?r (h?rd?r).”

Daha sonra Hz. Resulullah (s.a.v) kendi kendisine: “Allah’a ??k?r, ne de bereketli on iki dirhemdi! ?ki ??pla?? ?rtt?, bir k?leyi de azat etti” buyurdular.(53)

9- Ya Resulellah! Bana Tavsiye Et!

Hz. Ali (a.s) ??yle diyor:

Bir ?ah?s Resulullah (s.a.v)’in huzuruna gelerek Hazretin kendisine tavsiye etmesini istedi. Hz. Resulullah (s.a.v) ona ??yle tavsiye ettiler:

“Benim sana tavsiyem ?udur ki; par?alansan, ate?e at?l?p yak?lsan bile, Allah’a ?irk ko?ma.

Annene ve babana eziyet etme; e?er d?nyadan g??meni bile emretseler ?yle yap.

?htiyac?ndan fazla kalan mal?n? dini karde?inin ihtiyar?na b?rak.

M?sl?man karde?inle kar??la?t???nda a??k y?zl? ol.

Halka ihanet etme.

G?rd???n her M?sl?mana selam ver.

?nsanlar? ?slam’a davet et.

Bil ki, her sorunu ??zmenin (s?k?nt?s? olan?n s?k?nt?s?n? gidermenin), Hz. Yakub’un o?ullar?ndan bir k?leyi azat etmek kadar sevab? vard?r.

Bil ki, ?arap ve her sarho? edici ?ey de haramd?r.”(54)

10- Yetimler ??in A?lamak

Uhud sava??nda ?slam sava???lar?ndan ?o?u ?ahadete eri?ti, Hz. Hamza da o sava?ta ?ehit d??t?, hatta Hz. Peygamber (s.a.v)’in ?ehit oldu?u bile ??yi oldu.

Sava? sona erdikten sonra, Medine kad?nlar? Uhud’a do?ru hareket edip Peygamber (s.a.v)’in istikbaline ko?tular; herkes kendi ?ehitlerini b?rak?p Hz. Peygamber’i sorup ar?yorlard?.

Bu arada Ceh?’in k?z? Zeynep Hz. Peygamber (s.a.v) ile kar??la?t? ve aralar?nda ??yle bir diyalog ge?ti:

Hz. Peygamber- “Sab?rl? ve tahamm?l? ol!”

Zeynep- “Ne i?in?”

Hz. Peygamber- “Karde?in Abdullah’?n ?ahadetinden dolay?.”

Zeynep- “?ahadet onun i?in kutlu ve m?barek olsun!”

Hz. Peygamber- “Sabret!”

Zeynep- “Ne i?in?”

Hz. Peygamber- “Day?n Hamza’n?n ?ahadetinden dolay?.”

Zeynep- “Bizim hepimiz Allah’tan?z ve hepimiz O’na d?nece?iz, ?ahadet makam? ona m?barek olsun!”

Hz. Resulullah (s.a.v) biraz durduktan sonra Zeyneb’e d?nerek ??yle buyurdu:

- “Sab?rl? ol!”

Zeynep – “?imdi ne i?in?”

Hz. Resulullah - “E?in Mus’ab bin Umeyr’in ?ahadetinden dolay?.”

Zeynep bu s?z? duyunca, can yak?c? bir ?ekilde y?ksek bir sesle a?lay?p s?zlamaya ba?lad?. Bunu g?ren Hz. Resulullah: “Hi?bir kimse, kocan?n kar?s?n?n kalbinde olan yerini alamaz” buyurdu.

Bu arada Zeynep; “Neden kocan i?in b?yle a?l?yorsun?” diyenlere ?u cevab? verirdi: “A?lamam kocam i?in de?ildir. ??nk? o Peygamber (s.a.v)’in yan?nda ?ahadet makam?na eri?mi?tir. Beni a?latan ?ocuklar?m?n ?ks?z kal???d?r” (55)

11- Dostlarla M?dara

Ebu Hureyre ??yle diyor:

Hz. Resulullah (s.a.v) (bir g?n) oturduklar? halde birden di?leri g?r?l?r bir ?ekilde g?ld?ler. G?lmesinin sebebini sordu?umuzda ??yle buyurdular:

“?mmetimden iki ki?i gelip Allah Teala’n?n huzurunda duracaklar; onlardan biri diyecek ki: “Allah’?m ! benim hakk?m? ondan al!” Allah Teala buyuracak ki: “Karde?inin hakk?n? ver !” Bor?lu adam arz edecek ki: “Allah’?m ! Benim iyi amellerimden bir ?ey kalmam??t?r (ona verecek d?nyevi bir mal?m da yoktur).” Hak sahibi de diyecek ki: “Ey Rabbim! ?yleyse benim g?nahlar?mdan y?klensin!”

Sonra Hz. Resulullah (s.a.v)’in m?barek g?zlerinden ya?lar bo?anarak ??yle buyurdular:

“O g?n (k?yamet g?n?) ?yle bir g?nd?r ki insanlar, g?nahlar?n?n ba?ka bir kimseye y?klenmesine ihtiya? duyarlar. Allah Teala hakk?n? isteyen kimseye ??yle buyurur: “G?zlerini ?evir, cennete do?ru bir bak, ne g?r?yorsun?” O zaman ba??n? kald?r?p g?zel nimetleri g?r?nce hayretle; “Allah’?m ! Bunlar kimin i?indir?” diyecektir.

Allah Teala- “O hakk?n de?erini bana veren kimse i?indir.”

Hak sahibi – “O hakk?n de?erini kim sana ?deyebilir?”

Allah Teala - “Sen.”

Hak sahibi – “Ben nas?l ?deyebilirim?”

Allah Teala - “Ondan ge?menle (hakk?n? ba???lamanla).”

Hak sahibi – “Allah’?m ! Ondan ge?tim.”

Daha sonra Allah Teala buyuracak ki: “Dini karde?inin elini tut, birlikte cennete gidin !”

Bu esnada Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: “Takval? olun, birbirinizin aras?n? bulun!” (56)

12- ?aba Veya Zengin Olmak Yolu

Ashaptan birinin durumu ?ok bozulmu?tu. Bu arada kar?s? ona; “Resulullah (s.a.v)’?n yan?na var?p bir ?ey istesen” dedi. Bunun ?zerine o adam bir ?ey istemek i?in Hz. Peygamber’in yan?na gitti. Hazretin yan?na vard???nda Hz. Resulullah (s.a.v) onu g?r?r g?rmez ??yle buyurdular:

“Kim bizden bir ?ey isterse veririz, kim de ihtiya?s?z olmaya ?al???rsa, Allah onu ihtiya?s?z k?lar.”

Adamca??z Hz. Resulullah (s.a.v)’?n bu s?z?n? duyunca, kendisinden ba?kas?n?n kastedilmedi?ini anlar ve bir ?ey istemeden huzurlar?ndan ayr?l?r; evine gelip durumu kar?s?na anlat?r; ama ihtiya? onu zorlar ve ikinci kez Hz. Resulullah’?n huzuruna var?r; fakat Hazret’in yine ayn? ?eyi buyurdu?unu g?r?r ve bu olay ?? defa tekrarlan?r.

Bunun ?zerine kom?usundan bir balta emanet al?p ??le ??kar, bir miktar odun toplay?p pazara getirir ve odunlar?n? bir bu?uk kilo arpaya satar; elde etti?i arpay? ekmek yaparak ailesiyle birlikte yerler. Ertesi sabah daha fazla odun getirir ve y?lmadan bu i?ine devam eder; ilk ?nce bir balta sat?n al?r; daha sonra elde etti?i kazan?tan iki gen? deve ve bir k?le al?r; b?ylece durumu d?zelip zenginle?ir. Daha sonra Hz. Resulullah’?n yan?na giderek ba??ndan ge?en maceray? Hazrete anlat?r. Hz. Resulullah (s.a.v) onun s?z?n? dinledikten sonra ona:

“Demedim mi kim, bizden bir ?ey isterse ona veririz, kim de ihtiya?s?z olmaya ?al???rsa, Allah onu ihtiya?s?z k?lar?!” buyururlar.(57)







(1) ?kbal’ul- Amal C. 3 S. 121

(2) Kafi C. 8 S. 301

(3) Tabakat C. 1 S. 106

(4) Kafi C. 6 S. 34

(5) Uyun-u Ahbar’ur R?za C. 1 S. 245

(6) K?sas-ul Enbiya-i Ravendi S. 316

(7) Tabakat C. 1 S. 111

(8) Tabakat C. 1 S. 112, 117

(9) Sire-i ?bn-i ?shak S. 68

(10) El- ?sabe C. 4 S. 115 Menak?b-i ?bn-i ?ehra?ub C. 1 S. 36

(11) Kemal-ud Din C. 1 S. 172

(12) Tabakat-i ?bn-i Sa’d C. 1 S. 121

(13) Sire-i ?bn-i ?shak S. 73, Sire-i ?bn-i Hi?am C. 1 S. 319, Tarih-i Teberi C. 2 S. 32

(14) Tabakat-? ?bn-i Sa’d C. 1 S. 128

(15) Tabakat-? ?bn-i Sa’d C. 1 S. 128

(16) Sire-i ibn-i ?shak S. 81, Tarih-i Teberi C. 2 S. 34

(17) Tarih-i ?bn-i Esir C. 2 S. 40

(18) Misbah-?l Mutahaccid S. 732

(19) Ke?f-ul ?umme C. 2 S. 136, Fusul-ul Muhimme S. 147, Ensab-ul E?raf C.1 S. 98 ?ecerat-uz Zeheb C.1 S. 14

(20) El Hisal C. 2 S. 404, Kurb-ul Esnad S. 9 Tarih-i Yakubi C. 2 S. 340

(21) ?stiab C. 2 S. 721, Usd-ul ?abe C. 7 S. 84, El-?sabe C. 4 S. 62 Tezkiret-ul Havas S. 303

(22) Kafi C. 4 S. 149

(23) Kemal-ud Din C. 3 S. 345

(24) ?stiab C. 3 S. 1090, 1095

(25) Tarih-i Teberi C. 2 S. 62

(26) Tarih-i Teberi C. 2 S. 62

(27) El- Huccet-ul A’la’z Zahib S. 249

(28) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 350

(29) Tabakat C. 1 S. 125

(30) Emta’ul Esma S. 27, K?sas’ul Enbiya S. 317

(31) Kafi C. 8 S. 340

(32) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 355

(33) Tarih-i Yakubi C. 1 S. 358

(34) (Tabakat C. 1 S. 228

(35) Kafi C. 8 S. 339

(36) Sire-i ?bn-i Hi?am C. 6 S. 18, 19

(37) Sire-i ?bn-i Hi?am C. 4 S. 254

(38) Emali-yi Tusi S. 342, Tefsiri-i Ayya?i C. 2 S. 73

(39) Emali-yi Tusi S. 336

(40) Kafi C. 8 S. 246

(41) Tefsir-i Ayya?i C. 2 S. 72

(42) Kafi C. 4 S. 245

(43) Zehair-ul Ukba S. 67, Menakib-i ?bn-i Me?azili S. 18

(44) Bihar-ul Envar C. 22 S. 514, 531

(45) Bihar-ul Envar C. 22 S. 151

(46) Bihar’ul Envar C. 22 S. 83

(47) Bihar’ul Envar C. 43 S. 283

(48) Bihar-ul Envar C. 43 S. 282

(49) Bihar-ul Envar C. 16 S. 217

(50) Bihar-?l Envar c. 16 s. 216

(51) Bihar’ul Envar C. 104 S. 37

(52) Bihar’ul Envar C. 6 S. 220

(53) Bihar’ul Envar C. 16 S. 214

(54) Bihar’ul Envar C. 77 S. 136

(55) Bihar’ul Envar C. 20 S. 63

(56) Bihar’ul Envar C. 77 S. 182

(57) Bihar’ul Envar C. 22 S. 128
SaoL Kardeşim Ama Şimdi Okuyamadım Yarın Bizzat Okucamm..

ALLaH Razı OLsun..Wink
Hadis-i ?erif

Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V.) Efendimizin s?yledi?i s?zler, nasihatlar ve ???tleri..


1
Ak?lca en m?kemmeliniz, Allah'tan en ?ok korkan?n?zd?r.

2
Sabah namaz?na ?ok dikkat ederek ge?irmemengerekir. ??nk? sabah namaz?nda ?ok b?y?k faziletler vard?r.

3
Kalplerinizi az g?lmek ve az yemekle ihy? ediniz, a?l?kla temizleyiniz ki yumu?as?n ve parlas?n.

4
?ok g?lmeyin, ??nk? ?ok g?lmek kalbi ?ld?r?r.

5
K?y?met g?n? Cennete ilk ?a??r?lacak, varl?kta da darl?kta da Allah'a ?ok hamdedenlerdir.

6
K?y?met g?n?nde ilk hesapla?acak kimseler, kom?ulard?r.

7
K?y?met g?n?nde ?demo?lu, ?u be? ?eyden sorguya ?ekilmedik?e yerinden ayr?lmaz;
1.?mr?n? nerede ve ne s?retle harcad???ndan,
2.Yapt??? i?leri ne maksatla yapt???ndan,
3.Mal?n? nereden kazand???ndan ve nerelere sarfetti?inden,
4-5.V?cudunu, s?hhatini nerede ve ne s?retle y?pratt???ndan.

8
B?t?n insanlar g?nah i?ler, fakat g?nah i?leyenlerin en hay?rl?s?, t?vbe edenlerdir.

9
Her kim Ramazan'? tutar, sonra da ona ?evval'den alt? g?n il?ve ederse, b?t?n seneyi oru? tutmu? gibi olur.

10
M?sl?manlar?n derdini dert edinmeyen onlardan de?ildir.

11
Ki?i haks?z olarak bir ?eye l?net ederse, o l?net kendine d?ner.

12
D?ny?n?n bel? ve fitneden ba?ka hi?bir ?eyi kalmad?.

13
Kurban kesiniz. Onunla nefsi temizleyiniz. Bir kimse, g?n?nde kurban?n? al?r, k?bleye yat?r?rsa, onun boynuzu, tersi, kan?, k?l? ve her zerresi K?y?met G?n? o kimse i?in haz?r olur. Yere d??en kan, Alah'?n muh?fazas?na d??m?? olur. Az infak edin, ?ok ecir al?n.

14
Sana her ne iyilik eri?irse Allah'tand?r. Sana her ne k?t?l?k gelirse, o da kendi kusurun sebebiyledir.

15
Hi?bir farz namaz? kasten terk etme. Kim namaz? kasten terk ederse, ?l?h? koruma ve teminattan mahrum kal?r.

16
Kim, insanlar?n d?n? i?lerinde Allah'?n faydal? k?ld??? bir ilmi gizlerse, Allah, K?y?met g?n? onu ate?ten bir gem ile gemler.

17
Kim, insanlar?n kalbini ?ekmek i?in kelam?n kullan?l???n? ??renirse, Allah K?y?met g?n?, ondan ne farz ne n?file hi?bir ib?detini kabul etmez!

18
Severken itidalden(?l??den,sab?rdan) ayr?lma. Olur ki bir g?n dar?l?rs?n, dost iken yapt???n a??r? hareketlerden mahcub olursun. Darg?n oldu?un zamanlarda da itidalden ayr?lma. Olur ki bir g?n dost olursun. Darg?nken yapt???n hareketlerden mahcubiyet hissedersin.

19
Dostunu zaman zaman ziyaret et ki sevgin arts?n.

20
Nimetleriyle sizi besledi?i i?in Allah'? sevin. Beni de Allah sevgisi i?in sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim i?in sevin.
330382377d.gif

Kuran'da Peygamber Efendimizin

G?zel Ahlak?



Peygamberimiz (sav)'in ?ok g?zel bir ahlaka sahip oldu?unu Allah Kuran'da bildirmi? ve ??yle buyurmu?tur:

Nun. Kaleme ve sat?r sat?r yazd?klar?na andolsun. Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun de?ilsin. Ger?ekten senin i?in kesintisi olmayan bir ecir vard?r. Ve ??phesiz sen, pek b?y?k bir ahlak ?zerindesin. Art?k yak?nda g?receksin ve onlar da g?recekler. Sizden, hanginizin 'fitneye tutulup-??ld?rd???n?'. Elbette senin Rabbin, kimin Kendi yolundan ?a??r?p-sapt???n? daha iyi bilendir; ve kimin hidayete erdi?ini de daha iyi bilendir.


Allah bu ayette ayr?ca Peygamberimiz (sav) i?in kesintisi olmayan bir ecir oldu?unu bildirmi?tir. Bu, Hz. Muhammed (sav)'in daima g?zel ahlak g?sterdi?ini, takvadan hi?bir zaman ayr?lmad???n? g?steren bir bilgidir.

Peygamberimiz (sav)'in de "?man?n kemali, g?zel ahlaklad?r"4 s?zleriyle belirtti?i gibi, iman?n en ?nemli alametlerinden biri g?zel ahlakt?r. Bu nedenle g?zel ahlak?n en g?zel ?rneklerini ??renmek ve uygulamak ?nemli bir ibadettir. Bu b?l?mde, Peygamber Efendimizin Kuran'da zikredilen g?zel ahlak ?zelliklerinden baz?lar?na yer verilecektir.



Peygamberimiz (sav) sadece kendisine vahyolunana uymustur



Peygamberimiz (sav)'in Kuran'da da ?ok kereler zikredilen en ?nemli ?zelliklerinden biri, sadece Allah'?n indirdi?ine uymas?, insanlar?n r?zas?n? g?zetmeden, insanlardan ?ekinmeden sadece Allah'?n bildirdiklerini yapmas?d?r. Hatta, ?a?da?? olan m??rikler ve di?er dinlerin mensuplar? Peygamberimiz (sav)'den kendi ??karlar?na uygun h?k?mler getirmesini istemi?lerdir. Bu ki?iler say?ca ve kuvvet?e daha ?st?n konumda olmalar?na ra?men, Peygamberimiz (sav) Kuran'? ve Allah'?n h?k?mlerini daima b?y?k bir titizlik ve kararl?l?kla korumu?tur. Bir ayette Allah, Peygamberimiz (sav)'in bu insanlar?n ?srarlar?na nas?l kar??l?k verdi?ini bizlere ??yle haber vermektedir:



Onlara ayetlerimiz apa??k belgeler olarak okundu?unda, Bizimle kar??la?may? ummayanlar, derler ki: "Bundan ba?ka bir Kur'an getir veya onu de?i?tir." De ki: "Benim onu kendi nefsimin bir ?ng?rmesi olarak de?i?tirmem benim i?in olacak ?ey de?ildir. Ben, yaln?zca bana vahyolunana uyar?m. E?er Rabbime isyan edersem, ger?ekten ben, b?y?k g?n?n azab?ndan korkar?m." De ki: "E?er Allah dileseydi, onu size okumazd?m ve onu size bildirmezdi. Ben ondan ?nce sizin i?inizde bir ?m?r s?rd?m. Siz yine de ak?l erdirmeyecek misiniz?" (Yunus Suresi, 15-16)



Allah, kavminin bu tav?rlar?na kar??l?k Peygamberimiz (sav)'i bir?ok ayetiyle uyarm??t?r. ?rne?in Maide Suresi'nde ??yle buyrulur:



Sana da (Ey Muhammed,) ?n?ndeki kitap(lar)? do?rulay?c? ve ona 'bir ?ahid-g?zetleyici' olarak Kitab'? (Kur'an'?) indirdik. ?yleyse aralar?nda Allah'?n indirdi?iyle h?kmet ve sana gelen haktan sap?p onlar?n heva (istek ve tutku)lar?na uyma. Sizden her biriniz i?in bir ?eriat ve bir yol-y?ntem k?ld?k. E?er Allah dileseydi, sizi bir tek ?mmet k?lard?; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi i?indir. Art?k hay?rlarda yar???n?z. T?m?n?z?n d?n??? Allah'ad?r. Hakk?nda anla?mazl??a d??t???n?z ?eyleri size haber verecektir. Aralar?nda Allah'?n indirdi?iyle h?kmet ve onlar?n hevalar?na uyma. Allah'?n sana indirdiklerinin bir k?sm?ndan seni ?a??rtmamalar? i?in diye onlardan sak?n. ?ayet y?z ?evirirlerse, bil ki, Allah bir k?s?m g?nahlar? nedeniyle onlara bir musibeti tatt?rmak istemektedir. ??phesiz, insanlar?n ?o?u fas?klard?r. (Maide Suresi, 48-49)



Peygamberimiz (sav) de Allah'?n kendisine indirdi?inden ba?kas?na uymayaca??n? b?y?k bir kararl?l?kla kavmine tekrarlam??t?r. Peygamberimiz (sav)'in bu ?st?n ahlak?n? haber veren bir ayet ??yledir:



De ki: "Size Allah'?n hazineleri yan?mdad?r demiyorum, gayb? da bilmiyorum ve ben size bir mele?im de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden ba?kas?na uymam." De ki: "K?r olanla, g?ren bir olur mu? Yine de d???nmeyecek misiniz?" (Enam Suresi, 50)



Peygamberimiz (sav)'in, Allah yolunda kararl? ve sebatl? olmas? ile hak din, en g?zel ve en do?ru ?ekliyle insanlara bildirilmi?tir. ?nsanlar?n b?y?k bir b?l?m? ile k?yas yapmak Peygamberimiz (sav)'in bu ?st?nl???n?n daha da iyi anla??lmas?na vesile olacakt?r. G?n?m?zde de ge?mi?te de insanlar?n b?y?k bir b?l?m? zaaflara, h?rslara, tutku dolu isteklere sahiptirler. B?y?k bir ?o?unlu?u ise dini kabul etmelerine ra?men bu zay?fl?klar?na yenilirler. Zaaf ve tutkular?n? terk etmek yerine dinin h?k?mlerinden tavizler verirler. ?rne?in dostlar?n?n, e?lerinin, akrabalar?n?n ne diyece?inden ?ekinerek dinin baz? h?k?mlerini yerine getirmezler. Veya dine uymayan baz? al??kanl?klar?n? terk edemezler. Bu nedenle, dini kendi ??karlar?na g?re yorumlar, kendilerine uyan h?k?mlerini kabul eder, di?erlerini g?rmezden gelirler.

Peygamberimiz (sav) ise, bu t?r insanlar?n isteklerine hi?bir zaman taviz vermemi?, Allah'?n indirdi?ini hi?bir de?i?ikli?e u?ratmadan, hi? kimsenin ??kar?n? hesap etmeden, sadece Allah'tan korkup sak?narak Kuran'? insanlara tebli? etmi?tir. Allah, Peygamber Efendimizin bu takva ?zelli?ini Kuran'da ??yle bildirmektedir:



Batt??? zaman y?ld?za andolsun; Sahibiniz (arkada??n?z olan peygamber) sapmad? ve azmad?. O, hevadan (kendi istek, d???nce ve tutkular?na g?re) konu?maz. O (s?yledikleri), yaln?zca vahyolunmakta olan bir vahiydir. Ona (bu Kuran'?) ?st?n (olduk?a ?etin) bir g?? sahibi (Cebrail) ??retmi?tir. (Necm Suresi, 1-5)



Ve bilin ki Allah'?n Res?l? i?inizdedir. E?er o, size bir?ok i?lerde uysayd?, elbette s?k?nt?ya d??erdiniz. Ancak Allah size iman? sevdirdi, onu kalplerinizde s?sleyip-?ekici k?ld? ve size inkar?, f?sk? ve isyan? ?irkin g?sterdi. ??te onlar, do?ru yolu bulmu? (ir?ad) olanlard?r. (Hucurat Suresi, 7)



Peygamberimiz (sav)'in t?m alemlere ?rnek olan tevekk?l?



Kuran'da Peygamberimiz (sav)'le ilgili olarak anlat?lan olaylarda onun tevekk?l? ve Allah'a teslimiyeti a??k?a g?r?lmektedir. ?rne?in Peygamberimiz (sav)'in, Mekke'den ??kt?ktan sonra arkada?? ile birlikte gizlendi?i bir ma?aradaki s?zleri tevekk?l?n?n en g?zel ?rneklerinden biridir. Ayette ??yle bildirilmektedir:



Siz O'na (peygambere) yard?m etmezseniz, Allah O'na yard?m etmi?tir. Hani kafirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) ??karm??lard?; ikisi ma?arada olduklar?nda arkada??na ??yle diyordu: "H?zne kap?lma, elbette Allah bizimle beraberdir." B?ylece Allah O'na 'huzur ve g?venlik duygusunu' indirmi?ti, O'nu sizin g?rmedi?iniz ordularla desteklemi?, inkar edenlerin de kelimesini (inkar ?a?r?lar?n?) al?altm??t?. Oysa Allah'?n kelimesi, y?ce oland?r. Allah ?st?n ve g??l?d?r, h?k?m ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 40)



Peygamberimiz (sav) hangi ko?ullarda olursa olsun, daima Allah'a teslim olmu?, O'nun yaratt??? her?eyde bir hay?r ve g?zellik oldu?unu bilmi?tir. Kuran'da Peygamberimiz (sav)'e, kavmine s?ylemesi bildirilen ?u s?zler de bu tevekk?l?n bir g?stergesidir:



Sana iyilik dokunursa, bu onlar? fenala?t?r?r, bir musibet isabet edince ise: "Biz ?nceden tedbirimizi alm??t?k" derler ve sevin? i?inde d?n?p giderler. De ki: "Allah'?n bizim i?in yazd?klar? d???nda, bize kesinlikle hi?bir ?ey isabet etmez. O bizim Mevlam?zd?r. Ve m?minler yaln?zca Allah'a tevekk?l etmelidirler." (Tevbe Suresi, 50-51)



Peygamberimiz (sav), tevekk?l? ile t?m M?sl?manlara ?rnek olmu? ve insan?n Allah'tan gelecek bir ?eyi de?i?tirmeye asla g?? yetiremeyece?ini ??yle hat?rlatm??t?r:

"Bir nefse takdir edilmi? ?ey mutlaka olur."5

"... Bir ?ey isteyince Allah'tan iste. Yard?m talep edeceksen Allah'tan yard?m dile. Zira kullar, Allah'?n yazmad??? bir hususta sana faydal? olmak i?in biraraya gelseler, bu fayday? yapmaya muktedir olamazlar. Allah'?n yazmad??? bir zarar? sana vermek i?in biraraya gelseler, buna da muktedir olamazlar."6

Peygamberimiz (sav)'in s?nnetine uyan her m?minin de, musibet gibi g?r?nen olaylar? onun gibi tevekk?ll? kar??lamas?, her?eyde bir hay?r ve g?zellik oldu?una iman etmesi gerekir. ?unu da unutmamak gerekir ki, Allah'?n en takva kullar?ndan biri olan Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), ?ok b?y?k zorluklarla ve ?edid olaylarla denenmi?tir.

Her?eyden ?nce tebli? yapt??? kavimde her t?rl? zorlu?u ??karmaya haz?r olan insanlar bulunmaktad?r: ?ki y?zl? davranarak Peygamberimiz (sav)'e tuzak kurmaya ?al??anlar, atalar?n?n dinini de?i?tirmeyi kabul etmeyen m??rikler, peygamberden nefislerine uygun ayet getirmesini isteyenler, Peygamberimiz (sav)'i ?ld?rmek, s?rmek veya tutuklamak isteyenler ve daha bir?oklar? s?rekli olarak Peygamberimiz (sav)'e zorluk ??karmaya ?al??m??lard?r.

Peygamberimiz (sav) inkarc?lar?n bu tav?rlar?na daima sabretmi?, b?y?k bir kararl?l?kla Allah'?n dinini tebli? etmi? ve M?sl?manlar? tehlikelerden koruyarak onlar? Kuran ile e?itmi?tir. Onun bu azminin, ba?ar?s?n?n ve cesaretinin temelinde Allah'a olan g??l? iman?, tevekk?l? ve teslimiyeti yatmaktad?r. Peygamberimiz (sav), ma?arada oldu?u gibi her durumda Allah'?n kendisi ile birlikte oldu?unu bilmi?, her olay? Allah'?n yaratt???na ve Rabbimizin her?eyi en g?zel ve en hay?rl? ?ekli ile sonu?land?raca??na iman etmi?tir. Peygamberimiz (sav)'in ?u hadis-i ?erifi onun her?eyde hay?r g?ren tevekk?l?ne bir ?rnektir:

"M?min ki?inin durumu ne kadar ?a??rt?c?d?r. Zira her i?i onun i?in bir hay?rd?r. Bu durum, sadece m?mine hast?r, ba?kas?na de?il: Ona memnun olaca?? bir ?ey gelse ??kreder, bu ise hay?rd?r; bir zarar gelse sabreder, bu da hay?rd?r."7

Peygamber Efendimiz bu inanc? ile olaylar kar??s?nda elinden gelen t?m ?abay? g?stermi? ancak sonucun Allah'a ait oldu?unu her zaman bilerek, O'na dayan?p g?venmi?tir. Allah, onun bu g?zel tevekk?l? kar??s?nda onu daima g??l? ve ba?ar?l? k?lm??t?r.

Allah, zorluk ??karanlara kar?? Peygamberimiz (sav)'e tevekk?l etmesini bildirmi?tir ve Peygamberimiz (sav) de hayat? boyunca Rabbimizin bu emrine uygun olarak davranm??t?r. Ayette ??yle buyrulur:



"Tamam-kabul" derler. Ama yan?ndan ??kt?klar? zaman, onlardan bir grup, karanl?klarda senin s?yledi?inin tersini kurarlar. Allah, karanl?klarda kurduklar?n? yaz?yor. Sen de onlardan y?z ?evir ve Allah'a tevekk?l et. Vekil olarak Allah yeter. (Nisa Suresi, 81)



Konu ile ilgili ba?ka bir ayette de ??yle buyrulmakt?r.



E?er seninle ?eki?ip-tart???rlarsa, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim." Ve kitap verilenlerle ?mmilere de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" E?er teslim oldularsa, ger?ekten hidayete ermi?lerdir. Fakat y?z ?evirdilerse, art?k sana d??en yaln?zca tebli?(etmek)dir. Allah, kullar? hakk?yla g?rendir. (Al-i ?mran Suresi, 20)



Peygamberimiz (sav) bir s?z?nde ise tevekk?l edenlerin g?recekleri kar??l??? ??yle bir ?rnekle a??klam??t?r:

"Siz Allah'a hakk? ile tevekk?l etseniz ku?lar gibi r?z?klan?rd?n?z. Onlar a? gider, tok d?nerler."8

M?minler i?in en g?zel ?rnek Peygamberimiz (sav)'in s?zleri ve tav?rlar?d?r. Bu nedenle, herhangi bir zorlukla, nefsinin ho?lanmad??? bir durumla kar??la?an her m?min, Kuran ayetlerini, her?eyi yaratan?n Allah oldu?unu d???nerek, Peygamber Efendimizin tevekk?l?n? ?rnek almal?, her olayda Allah'?n yaratt??? kadere teslim oldu?unu zikretmelidir.





Peygamberimiz (sav) insanlardan hi?bir kar??l?k beklemeden, sadece Allah'?n ho?nutlu?unu aram??t?r



Islam dininin en temel ?zelliklerinden biri, insan?n t?m ya?am?n? Allah korkusu ?zerine bina etmesi ve t?m ibadetlerini de yaln?zca Allah'?n r?zas?n?, rahmetini ve cennetini kazanmak i?in yapmas?d?r. Allah bir ayetinde m?minlere "De ki: "??phesiz benim namaz?m, ibadetlerim, hayat?m ve ?l?m?m alemlerin Rabbi olan Allah'?nd?r" ?eklinde buyurmaktad?r. (Enam Suresi, 162)

Kuran'da, "Ancak tevbe edenler, ?slah edenler, Allah'a s?ms?k? sar?lanlar ve dinlerini kat?ks?z olarak Allah i?in (halis) k?lanlar ba?ka; i?te onlar m?'minlerle beraberdirler. Allah m?'minlere b?y?k bir ecir verecektir" (Nisa Suresi, 146) ayetiyle de m?minlere, dini sadece Allah i?in, ba?ka hi?bir ama? katmaks?z?n ya?amalar? emredilmi?tir. Bir kimsenin Allah'a s?ms?k? sar?lmas?, Allah'tan ba?ka bir ilah olmad???n? bilerek, hayat?n? yaln?zca O'nu raz? etmeye adamas? ve her ne olursa olsun Allah'a olan sadakatinden vazge?memesi o ki?inin ihlas sahibi oldu?unu g?sterir.

?hlas sahibi bir m?min, yapt??? i?ler ve ibadetlerle Allah'?n d???nda bir ba?kas?n?n sevgisini, ho?nutlu?unu, takdirini, ilgi ve be?enisini elde etmeye ?al??maz. ?hlas sahibi m?minlere en g?zel ?rnek Hz. Muhammed (sav) ve di?er peygamberlerdir.

Peygamber Efendimiz, sadece Allah'?n ho?nutlu?unu aram??, hi?bir ??kar veya d?nyevi bir kazan? d???nmeden, hayat? boyunca Allah'?n r?zas?n?, rahmetini ve cennetini kazanmak i?in ?aba g?stermi?tir.



De ki: "Ben, buna kar?? sizden bir ?cret istemiyorum ve (kendili?inden) bir y?k?ml?l?k getirenlerden de de?ilim." (Sad Suresi, 86)



De ki: "Ben sizden bir ?cret istemi?sem, art?k o sizin olsun. Benim ecrim (?cretim), yaln?zca Allah'a aittir. O, her?eye ?ahid oland?r." (Sebe Suresi, 47)





Peygamberimiz (sav)'in zorluklar kar??s?ndaki g?zel sabr?



Hz. Muhammed (sav), peygamberli?i boyunca daha ?nce de belirtildi?i gibi, t?rl? zorluklarla kar??la?m??t?r. Kavminden inkar edenler ve m??rikler ona kar?? son derece incitici s?zler s?ylemi?ler, hatta b?y?c? veya delidir demi?ler, baz?lar? da Peygamberimiz (sav)'i ?ld?rmek dahi istemi? ve bunun i?in planlar kurmu?tur. Buna ra?men, Peygamberimiz (sav) her k?lt?rden ve karakterden insan? e?itmeye, onlara Kuran'?, dolay?s?yla g?zel ahlak?, g?zel tavr? ??retmeye ?al??m??t?r.

Kuran ayetlerinde bildirildi?i gibi, baz? ki?iler en temel g?rg? kurallar?ndan dahi habersiz olduklar? i?in Peygamberimiz (sav) gibi ince d???nceli, ?st?n ahlakl? bir insana s?k?nt? verebileceklerini d???nmemi?lerdir. Peygamberimiz (sav) ise t?m bunlara kar?? b?y?k bir sab?r g?stermi?, her durumda Allah'a y?nelerek Allah'?n yard?m?n? istemi? ve m?minlere de sabr? ve tevekk?l? tavsiye etmi?tir.

Allah, Kuran'da Peygamber Efendimize bir?ok ayeti ile, inkar edenlerin s?ylediklerine kar?? sab?rl? olmas?n? ??yle tavsiye etmektedir:



?yleyse sen, onlar?n dediklerine kar??l?k sabret ve Rabbini g?ne?in do?u?undan ?nce ve bat???ndan ?nce hamd ile tesbih et. (Kaf Suresi, 39)



Onlar?n s?zleri seni ?zmesin. ??phesiz 'izzet ve g?c?n' t?m? Allah'?nd?r. O, i?itendir, bilendir. (Yunus Suresi, 65)



Andolsun, onlar?n s?ylemekte olduklar?na kar?? senin g??s?n?n darald???n? biliyoruz. (Hicr Suresi, 97)

?imdi onlar?n: "Ona bir hazine indirilmeli veya onunla birlikte bir melek gelmeli de?il miydi?" demeleri dolay?s?yla g??s?n daral?p sana vahyolunanlardan bir k?sm?n? terk mi edeceksin? Sen yaln?zca bir uyar?c?s?n. Allah her?eye vekildir. (Hud Suresi, 12)



Peygamberimiz (sav)'in nelere sab?r g?stererek ?st?n bir ahlak sergiledi?ini d???nen m?minlerin kar??la?t?klar? olaylarda kendilerine onu ?rnek almalar? gerekir. Nefislerine ters d??en en k???k bir olayda ?mitsizli?e kap?lanlar, en k???k bir itirazda tahamm?ls?zl?k g?sterenler, Allah'?n dinini anlatmaktan vazge?enler ya da yapt?klar? ticarette ba?ar?s?z olunca mutsuz olanlar, bu tav?rlar?n?n Allah'?n Kitab?'na ve Peygamberimiz (sav)'in s?nnetine uygun olmad???n? bilmelidirler. ?man edenler, her olayda sab?r g?sterip, Allah'? vekil tutup O'na hamd ederek, Peygamberimiz (sav) gibi ?st?n bir ahlak g?stermeli ve Rabbimizin r?zas?n?, rahmetini ve cennetini ummal?d?rlar.





Peygamberimiz (sav) yan?ndakilere daima ho?g?r?l? davranm??t?r



Daha ?nce de belirtildi?i gibi Peygamberimiz (sav)'in yan?nda her karakterden, her d???nceden insan vard?. Ancak Peygamberimiz (sav) hayat? boyunca her biri ile tek tek ilgilenmi?, her birinin eksiklerini ve hatalar?n? d?zeltmek i?in onlar? uyarm??, temizliklerinden imanlar?na kadar onlar? her t?rl? konuda e?itmeye ?al??m??t?r. Onun bu ?efkatli, ho?g?r?l?, anlay??l? ve sab?rl? tavr?, bir?ok insan?n kalbinin dine ?s?nmas?na ve Peygamberimiz (sav)'e b?y?k bir i?tenlik ve sevgi ile ba?lanmalar?na vesile olmu?tur. Allah, Peygamber Efendimizin ?evresindekilere g?sterdi?i bu g?zel tavr?n? Kuran'da ??yle bildirmektedir:



Allah'tan bir rahmet dolay?s?yla, onlara yumu?ak davrand?n. E?er kaba, kat? y?rekli olsayd?n onlar ?evrenden da??l?r giderlerdi. ?yleyse onlar? ba???la, onlar i?in ba???lanma dile… (Al-i ?mran Suresi, 159)



Allah bir ba?ka ayetinde ise Peygamberimiz (sav)'e ?evresindekilere kar?? nas?l davranmas? gerekti?ini ??yle bildirmi?tir:



Biz onlar?n neler s?ylediklerini daha iyi biliriz. Sen onlar?n ?zerinde bir zorba de?ilsin; ?u halde, Benim kesin tehdidimden korkanlara Kur'an ile ???t ver. (Kaf Suresi, 45)
BE?ER? TAVIRLARI

Giyini?i: " Sehab=bulut" ad?nda bir san??? vard?, onu Hz.Ali'ye giydirdi. Sar?k sarar sar???n alt?nada kalens?ve (fes, takke,ba?l?k vb) giyerdi. Bazen kalens?veyi sar?ks?z giyer, bazende sar??? kalens?vensiz sarard?. Sar?k sard??? zaman sar???n? omuzlar? aras?nda sark?t?rd?. G?mlek giymi?tir, en sevdi?i elbise g?mlekti, g?mle?inin kolu bile?ine kadard?. C?bbe, kaftana benzer (ense taraf?ndan y?rtma?l? bir elbise) olan ferr?c ve ferace giymi?tir. Ayr?ca kaftanda giymi?tir. Yolculukta yenleri dar bir c?bbe giymi?tir. (Belden a?a??ya giyilen pe?tamel gibi bir giyecek olan) izar ve (bedeni ?rten ?sten giyilen ?al gibi bir ?rt? olan) rida giymi?tir. K?rm?z? h?lle giymi?tir. Hulle izar ve ridadan olu?an tak?ma denir. Bu iki giyecek birlikte olursa ancak o zaman hulle ad?n? al?r. Hz. Peygamberin (sa) hullesinin, ba?ka renk kat??mam?? sade k?rm?z? oldu?unu sanan yan?lg?ya d??m??t?r.

K?rm?z? hulle di?er Yemen b?rdelerinde oldu?u gibi siyahla kar???k k?rm?z? desenlerle dokunmu? iki Yemen b?rdesinden olu?maktayd?.. K?rm?z? ?izgiler bulunmas? iitbar?yla bu adla an?lmaktad?r. Yoksa sadece k?rm?z? ?iddetle yasaklanm??t?r. Hz.Peygamber (sa) gerekli alemli , gerek sade hamisa (d?rt k??eli iki taraf? zencefilli bir t?r siyah aba) giymi?tir. Siyah elbisede giymi?tir. Ayr?ca kenarlar?na ince ipek ?ekilmi? k?rk de giymi?tir. Hz.Peygamber (s.a) en ?ok sevdi?i elbise g?mlek ve h?bere idi. H?bere k?rm?z? desenleri bulunan (pamuk veya ketenden) bir t?r abad?r. En ?ok sevdi?i renk beyaz idi. Buyururki: " Elbiselerinizin en hay?rl?s? beyaz olan?d?r. Beyaz giyinin ve ?l?lerinizi onunla kefenleyin" (Ebu davud,3878,4061/ Tirmizi 994). alt?n y?z?k tak?nm?? ve sonra ??kar?p atm?? ve alt?n y?z?k kullanmay? yasaklam??t?r. Sonra g?m?? y?z?k tak?nm?? ve onu yasaklamam??t?r. Y?z???n?n ka??n? avucunun i?ine gelecek ?ekilde takard?.

Hz.Peygamber (s.a) ve ashab? ?o?unlukla pamuk dokuma giyerlerdi. Y?n ve keten dokuma giydikleride olmu?tur. Do?rusu yollar?n en ?st?n? Allah Resul?'n?n (s.a) a?t??? kendisinden gidilmesini buyurdu?u te?vik etti?i ve kendisinin de devaml? izledi?i yoldur. O'nun giyecekler konusundaki tutumu kolay?na geleni giyinme ?eklinde idi. Bu y?zden kimi zaman y?n kimi zaman pamuk kimiz zamanda keten giyerdi. Yeni bir elbise giyindi?de ad?n? belirterek ?u duay? okurdu:" Allah'?m bu g?mle?i- yahut riday?, yahut sar???- sem bana giydirdin. Onun hay?rl? olmas?n? ve yap?ld??? ama?ta hay?rla kullan?lmas?n? Senden dilerim. Onun ?errinden ve k?t? ama?la yap?lm??sa bu amac?n ?errinden Sana s???n?r?m."(Ebu Davud 4020, Tirmizi 1767) G?mle?ini giyerken sa??ndan ba?lard?. Siyah y?nden mamul elbise giyinmi?ti.



Yemek Yiyi?i :
Var olan? reddetmezdi, bulunmayan? ara?t?rmazd?. ?n?ne ho? yiyeceklerden ne konursa konsun yerdi. Ancak tiksindi?i bir ?ey olursa kendisi yemez, ba?kalar?nada haram k?lmazd?. Hi? bir zaman yeme?e kusur bulmam??t?r. ??tah? olursa yer olmazsa yemezdi. Nitekim al?l??k olmad??? i?in keler yememi?ti. Ama ?mmetinin yemesini de haram k?lmad?. Hatta sofras?nda g?z? ?n?nde keler yediler. Helva be bal yedi: bunlar? severdi. Deve, koyun ve tauk eti, toy ku?u eti, yaban e?e?i eti, tav?an eti, deniz hayvanlar? yedi, kebap yedi. Ya? ve kuru hurma yedi, hem halis gemde su ile kar???k s?t i?ti. Kavut (un ?orbas?) i?ti. Bal? suyla kar??t?r?p ?erbet yap?p i?ti. Hurma ??ras? i?ti. Hazire - s?t ile undan yap?lan ?orba- i?ti. H?yar? ya? hurma ile yedi. Kuru hurmay? ekmekle yedi. Ekme?i sirke ile yedi. Serid -etli yemek- yedi. Eritilmi? i? ya?? yedi... Lezzetli ve has olan? geri ?evirmezdi, onu elde etmek i?in de ?abalamazd?.

Haz?r buldu?unu yemek O'nun tutumu idi. ?ayet yemek bulamazsa sabrederdi. Hatta a?l?ktan karn?na ta? ba?lad??? olurdu. Hilal g?r?n?r, hilal g?r?n?r, hilal g?r?n?r (yani aylar ge?erdi) de evinde ate? yand??? olmazd?. ?o?unlukla yeme?i yere serdi?i me?in bir sofra ?zerinde kordu. ?? parma??yla yemek yer, yeme?i bitirince parmaklar?n? yalard?. Bu tutum yemek yiyenlerin yapabilecekleri en m?kemmel tutumdur. ??nk? kibirli kimse bir yek parma?? ile yer, a?g?zl? ve h?rsl? bir kimse ise be? parma?? ile yer, avucuyla da a?z?na basar. Dayanarak yemek yemezdi. Yeme?in ba?lang?c?nda besmele ?eker, sonunda hamdederdi. Yeme?i bitince ?u duay? okurdu; " Ey Rabbimiz, Ho?, m?barek kifayet olunmam??, talebinden vazge?ilmemi? ve m?sta?ni kal?namayan bir hamd ile sana ?okca hamdederiz." (Buhari 70/54). Suyu ?o?unlukla oturarak i?er hatta ayakta i?mekten menederdi.



Uyumas? ve Uyan??? :
Kimi zaman yatakta, kimi zaman post ?zerinde, kimi zaman has?r ?zerinde, kimi zaman yerde, kimi zaman zinetlerle bezenmi? divan ?zerinde ve kimi zamanda siyah kilim ?zerinde uyurdu. Yata?? tabaklanm?? deri olup dolgu maddesi lif idi. Bir k?l ke?esi (yahut abas?) vard?, onu ikiye katlar ?zerinde uyurdu. Uyumak i?in yatt???nda;" Senin ad?nla, Allah'?m dirilirim, ?l?r?m." (Buhari 80/7, 80/8, 80/16 97/13) derdi. Avu?lar?n? birle?tirir i?lerine ?fler ?hlas, Felak ve N?s s?relerini okur, sonra bedeninin ?n k?s?mlar?ndan ba?? ve y?z?nden ba?lamak ?zere avu?lar?n? v?cudunun s?rebildi?i yerlerine s?rerdi. Bu ?? kere yapard?." (Buhari 11/107) Yata??na girdi?inde ??yle dua ederdi; " G?klerin ve yerin Rabbi, y?ce ar??n Rabbi, bizim ve her?eyin Rabbi, daneyi, ?ekirde?i filizlendiren, Tevrat'?, incili ve Furkan (Kur'an)'? indiren Allah'?m Per?eminden yakalad???n her ?erli varl???n ?errinden Sana s???n?r?m. ?lk Sensin, Senden ?nce hi?bir?ey yoktur. Son Sensin, Senden sonrada hi?bir?ey yoktur. Varl???n a?ikard?r. Senden daha a?ikar hi? bir?ey ?ey yoktur. Senin mahiyetin gizlidir. Senden daha gizli yoktur. Bizim borcumuzu ?de, fakirlikten bizi zenginle?tir." (Muslim 2713).

Geceleyin uykusundan uyand??? zaman ?u duay? okurdu: " Senden ba?ka tanr? yoktur. Seni her t?rl? eksiklikten tenzih ederim. Allah'?m g?nah?m? ba???laman? diler, merhametini isterim. Allah'?m ilmimi artt?r. Beni do?ru yola iletmi?ken kalbimi e?riltme, Kat?ndan bana rahmet ba???la. ??phesiz Sen sonsuz ba???ta bulunans?n." Ebu Davud 506. Uykudan uyan?nca :" Bizi ?ld?kten sonra dirilten Allah'a hamdolsun. K?yamet'te O'nun huzurunda ha?rolunaca??z." (BUhari 80/7, 80/8, 80/16, 97/13) sonra di?lerini misvaklar ve zaman zaman Al-i ?mran s?resinin son on ayetini okurdu. Gecenin evvelinde uyur ahirinde kalkard?. M?sl?manlar?n i?leriyle u?ra?t??? zamanlarda gecenin evelini uykusuz ge?irirdi. G?zleri uyur kalbi uyumazd?. Uyudu?u vakit kendisi uyan?ncaya kadar ba?kalar? O'nu uyand?rmazd?. Gece (yolculukta) istirahate ?ekildi?i zaman sa? yan? ?zerine yatard?. Sabaha yak?n istirahate ?ekildi?i zaman ise elinin parmak u?lar?ndan dirse?e olan k?sm?n? diker, ba??n? avucuna koyard?. Onun uykusu en mutedil ve olabilecek en faydal? uyku idi..


Hayvana bini?i:
Hz.Peygamber (s.a.v) atlara ,develere, kat?rlara ve e?eklere binmi?tir. Bazen e?erli bazanda ??plak ata binmi?tir. Baz? zamanlarda at? ko?turdu?u da olurdu. Hayvana ?o?unlukla yaln?z binerdi. Deve ?zerind eiken terkisine birini ald??? olurdu. Bazende terkisine bir ki?i, ?n?ne bir ki?i bindirir ve b?ylece deve ?zerinde ?? ki?i olurlard?. ?o?unlukla bine?i at ve devedir. Kat?ra gelince vilinen o ki yaln?zca krallardan birini kendisine hediye etti?i bir tek kat?r? vard?. Arap memleketlerinde kat?r yayg?n de?ildi. Allah Res?l? s?r? sahibi idi. Y?z koyunu vard? y?zden fazla olmas?n? istemezdi. Bir kuzu artsa, onun yerine bir ba?kas?n? (koyun) keserdi..


Al??-veri?i ve Baz? Muameleleri:
Allah Res?l? al?m sat?m i?leri yapm??t?r. Kendisine Peygamberlik verildikten sonraki sat?n al?m?, sat?m?ndan daha ?oktu. Hz.Peygamber (s.a.v) hem kiraya vermi? hemde kiralam??t?r. Kiralamas?, kiraya vermesine g?re daha ?ok olmu?tur. O'ndan bu konuda bize intikal eden yaln?zca peygamberlikten ?nce ?cretle s?r? g?tmesi ve bir yolcu?u s?ras?nda Hz. Hatice'nin mal?n? ?am'a ?cretle g?t?rmesi olay?d?r. (Bilinen yaln?z bu olaylarda eme?ini kiraya verdi?idir). Allah Res?l? (s.a.v) ortakl?k yapm??t? ve orta?? huzuruna gelince ona " Beni tan?yormusun?" diye sormu?, o da :" Sen orta??m de?ilmiydin Hem de ne ho? ortakt?n, Aldatmaz ve m?naka?a etmezdin." demi?ti. ( Ebu Davud 4836).

Hz. peygamber (s.a.v) hem kendisine vekil tayin etmi? hemde kendisi ba?kas?na vekil olmu?tur. Yaln?z vekil tayini, vekil olmas?na oranla daha ?oktur. Hediye vermi?, hediye alm?? ve hediyenin kar??l???n? vermi?tir. Ba??? yapm?? ba??? kabul etmi?tir. Gerek rehin kar??l? gerekse rehinsiz bor? alm??t?r. Hem ?d?n? ald??? olmu?, hemde gerek pe?in gerekse veresiye al??-veri?te bulunmu?tur. Umumi olarak vefat edipte geride borcunu kar??layacak mal b?rakamayan M?sl?manlar?n bor?lar?na kefil olmu?, onlar? kendisinin ?deyece?ini s?ylemi?tir. Allah Res?l? (s.a.v) sahibi bulundu?u bir arazisini vakfedip Allah yoluna sadaka olarak ba???lam??t?r. Hem kendisi arabulucuk yapt?. Hemde araya arac?lar sokularak kendisine m?racaat edildi. Seksenden fazla yerde yemin etti. Allah Te?l?, ?u ?? yerde ona yemin etmesini buyurdu.
1- O (sonsuz azap) ger?ekmidir? diye senden sorarlar. Deki: " Evet Rabbime yemin ederim o ??phesiz ger?ektir." (Yunus 10/53)
2- Kafirler;" Bize k?yamet gelmeyecektir" dediler. Deki " Hay?r ?yle de?il Rabbime yemin ederim, muhakkak ba??n?za gelecektir." (Sebe 34/3)
3- ?nkar edenler, tekrar dirilmeyeceklerini ileri s?rerler. De ki;" Hay?r dedi?iniz gibi de?il, Rabbime yemin ederim, ??phesiz diriltileceksiniz ve sonra yapt?klar?n?z size bildirilecektir. Bu Allah'a kolayd?r." (Te?abun 64/7)

Hz.Peygamber (s.a.v) kimi zaman yemin ederken (in?allah) diyerek istisna yapar, kimi zaman (herhangi bir sebeple geri almak istedi?inde) yeminine keffaret ?der, kimi zaman da yeminini s?rd?r?rd?. Allah Res?l? ?akala??r ve ?akas?nda yaln?z hakikati s?ylerdi. Hem ki?ilere dan??manl?k yapar yol g?sterir, hem de kendisi bir i? yapaca?? zaman ba?kalar?na dan???rd?.
Hastalanan? ziyaret eder, cenazeye kat?l?r, davete icabet eder, dul kad?nlar?n, d??k?n, yoksul kimselerin ihtiya?lar?n? gidermek i?in onlarla birlikte giderdi. Kendisini ?ven ?iir methiye dinledi ve onun m?kafat?n? verdi. Allah Res?l? bizzat ko?u yar??? yapt? ve g?re?ti kendi eliyle ayakkab?s?n? onard? ve yine eliyle elbisesini yamad?, kovas?n? tamir etti, koyununun s?t?n? sa?d?, elbisesini temizledi, ailesinin ve kendisinin hizmetini g?rd?. Hicretten sonra mescid yap?l?rken di?er m?sl?manlarla birlikte kerpi? ta??d?, kimi zaman a?l?ktan kimi zaman tokluktan karn?na ta? ba?lad?. Hem misafirli?e gitti hemde evinde misafir a??rlad?. Ba??n?n ortas?ndan ve aya??n?n ?st taraf?ndan kan ald?rd?. Omuzlar? aras?ndan ve iki boyun damar?ndan da kan ald?rd?. Hastalan?nca tedavi oldu. Hastay? da?lad?, ama kendisi da?lanmad?. Okuyarak tedavi yapt? ama kendisini ba?kas?n?n okumas?n? istemedi. Hastaye kendisine zarar verecek ?eyleri yemesini yasaklad?. (perhiz verdi).
Hicret

Hz. Peygamber (s.a.s) ve ashabinin Isl?m devletini kurmak ?zere Mekke'den Medine'ye g?? etmeleri.

Medine'de bulunan Yahudiler bir Peygamber'in gelecegini biliyorlardi.
Medinelilerle aralan a?ilan Yahudiler onlara "Bir Peygamber g?nderilmek ?zeredir. O Peygamber gelince biz ona tabi olacagiz, Irem ve ?d kavimleri gibi sizin k?k?n?z? kaziyacagiz" diyorlardi

Hz. Peygamber (s.a.s), amcasi Abbas'la birlikte Akabe'ye geldi. Abbas hen?z m?sl?man olmamisti. Ebu Talib'in vefatindan sonra peygamberimizle daha ?ok ilgilenmeye baslamisti. Bu ilgi kabile bagindan ileriye gitmiyordu. Toplantida ilk konusmayi Abb?s yapti; "Ey Hazrec toplulugu, bu benim kardesimin ogludur. Benim yanimda insanlarin en sevgilisidir. Siz onu tasdik ediyor onun getirdiklerine inaniyor ve kendisini alip g?t?rmek istiyorsaniz, sizden bu hususta beni tatmin edici bir s?z almak isterim. Siz ona vereceginiz s?z? yerine getirebilecek ve kendisini muhaliflerinden koruyabilecek misiniz? Bunu geregi gibi yaparsaniz ne iyi; yok eger Mekke'den ?iktiktan sonra kendisini yardimsiz birakacak r?svay edecekseniz simdiden bu isten vazge?iniz, onu birakimi. Yine kavmi arasinda ve yurdunda izzet ve serefiyle korunmus olarak yasasin."

Hz. Abbas'tan sonra Hz. Peygamber (s.a.s) konustu. Bundan sonra Medineli m?sl?manlar d?s?ncelerini s?ylece a?ikladilar: "Allah'tan getirdiklerine bilerek ve inanarak sana bey'at ediyoruz.
Biz, Rabbimiza bey'at ediyoruz Allah'in kudret eli ellerimizin ?zerindedir. Kendimizi, ogullarimizi, kadinlarimizi esirgeyip korudugumuz seylerden seni de, esirgeyip koruyacagiz. Eger bu ahdimizi bozarsak, Allah'in ahdini bozan, yaramaz, bedbaht insanlar olalim. Ya Ras?lallah! Biz ahdimizde sadikiz".

Peygamberimiz iki sart ileri s?rd?, "Rabbim i?in sartim: O'na hi? bir seyi ortak kosmamaniz yalniz O'na ibadet etmeniz, kendinizi, ?ocuklarinizi, kadinlarinizi esirgeyip korudugunuz seylerden, beni de esirgeyip korumanizdir" buyurdu. Medineliler: "B?yle yaptigimiz zaman
bizim i?in ne var" dediler. Allah Ras?l? de: "Cennet var" buyurdular. Medineliler "bu k?rli alis veristir" deyip Allah Ras?l?ne bey'at ettiler.

Hz. Peygamber (s.a.s)'in Medine'ye gelisi Medineli m?'minleri b?y?k bir sevince bogdu.B?t?n m?'minler, evlerinin damina ?ikmis; gen?ler ve hizmet?iler yollara d?k?lm?sler
"Y? Ras?lallah! Y? Muhammed! Y? Ras?lallah!" diyerek bagiriyorlardi.
?ocuklar ve hizmet?iler, yollarda ve damlarda "Ras?lullah geldi! Allah? ekber! Muhammed geldi! Allah? ekber! Muhammed geldi! Allahu ekber, Muhammed geldi! diyorlar, Habesliler de, sevin?lerinden kili? kalkan oynuyorlardi.

Kadinlar ve ?ocuklar, hep bir agizdan: "Ved? tepelerinden dolunay dogdu bize Allah'a yalvaran olduk?a, s?k?r etmek gerekir halimize, Ey bize g?nderilen Peygamber! Sen boyun egmemiz gereken bir emr ile geldin bize" diye siirler okuyorlardi. Ber?' b. ?zib: "Peygamber (s.a.s) Medine'ye gelince, Medinelilerin Ras?lullah'a sevindikleri kadar hi? bir seye sevindiklerini g?rmedim demistir.Enes b. M?lik de: "Ben, Ras?lullah'in Medine'ye girdigi g?nden daha g?zel, daha parlak bir g?n g?rmedim" der. Ras?lullah Medine'ye varinca m?'minlerin her biri kendi evinde agirlamak istediler ve bu konuda yarisircasina hareket ettiler.
Ras?lullah'i misafir edebilmek i?in devesinin ?n?ne ge?iyorlardi. Efendimiz onlara "Devenin yolunu a?iniz! Nereye ??kecegi ona emir buyurulmustur" diyordu.
Peygamberimizin ?email-i ?erifi



?nceki b?l?mlerde Peygamber Efendimizin Kuran ayetlerinde bildirilen ve t?m insanlar i?in ?rnek olan g?zel ahlak ?zelliklerinden bahsedildi. Onun adaletli, ?efkatli, merhametli, bar????, uzla?mac?, itidalli, sab?rl?, tevekk?ll?, cesur, tevazulu ve kararl? karakteri ?e?itli ?rneklerle incelendi.

Kuran ayetlerinin yan? s?ra sahabelerden aktar?lan a??klamalarda da Peygamberimiz (sav)'le ilgili pek ?ok bilgi verilmektedir. Peygamberimiz (sav)'in ailesiyle ve ?evresindeki m?minlerle olan ili?kisi, g?nl?k hayat?ndan detaylar, d?? g?r?n?m?, g?renleri hayran b?rakan heybeti (h?rmetle beraber ?iddetli heyecan hissini veren hali, azameti), sevdi?i yiyecekler, giyimi ve g?l??? gibi pek ?ok detay ?slam alimleri taraf?ndan "?email" kelimesiyle ifade edilir. ?email kelimesi "?imal"den t?remi?tir. Bu kelime "karakter, huy, hal, hareket, davran?? ve tav?r" gibi anlamlar ta??r. ?email kelimesi ilk ba?larda daha geni? anlamlar i?erse de, zaman i?inde ?zelle?mi? ve Peygamber Efendimizin nas?l bir ya?am s?rd??? ile ilgili detaylar? ve ki?isel ?zelliklerini ifade eden bir terime d?n??m??t?r.

Rabbimizin alemlere ?st?n k?ld??? bu se?kin kulunun karakterine ve g?r?n???ne dair aktar?lan her bir detay, ayn? zamanda onun ?st?n ahlak?n?n da bir yans?mas?d?r. Peygamber Efendimizin ?emailinin anlat?ld??? bu b?l?m?n haz?rlanmas?ndaki ama? ise, onun ?e?itli kaynaklarda aktar?lan g?zel ?zelliklerini inceleyip, ya?am?ndan g?n?m?ze ???tler ??karmakt?r.





Peygamber Efendimizin Yarat?l?? G?zellikleri



Peygamber Efendimizin Ashab?, bu kutlu insan?n d?? g?r?n?m?n?n g?zelli?i, g?renleri hayran b?rakan heybetinden nuruna ve duru?undan g?l???ne kadar Allah'?n onda tecelli ettirdi?i ?e?itli g?zellikler hakk?nda pek ?ok detay aktarm??lard?r. Say?ca olduk?a kalabal?k olan sahabeler, bu g?zellikler hakk?nda bir?ok farkl? detay vermi?, Peygamber Efendimizle ayn? d?nemde ya?amam?? olan M?sl?manlara Allah'?n Resul?n? bir?ok y?n?yle tan?tm??lard?r. Baz? sahabeler onu genel ?zellikleriyle tarif ederken, di?erleri uzun ve detayl? anlat?mlarda bulunmu?lard?r. Bu anlat?mlardan baz?lar? ?u ?ekildedir:





Peygamber Efendimizin d?? g?r?n?m? ve g?zelli?i



Sahabeleri Peygamberimiz (sav)'in g?zelli?ini ??yle anlat?yorlard?:

"Allah Resul? sallallahu aleyhi ve sellem ?ok yak???kl? ve al?ml? idi. M?barek y?z? ay?n on d?rd?ndeki dolunay gibi parlard?... Burnu gayet g?zel idi... G?r sakall?, iri g?zl?, d?z yanakl? idi. A?z? geni?, di?leri inci gibi parlakt?... Boynu sanki bir g?m?? h?zmesi idi... ?ki omuzu aras? geni?, omuz kemik ba?lar? kal?n idi..."66

Enes b. Malik (ra) anlat?yor:

"Resulullah Efendimizin boyu; ne ?ok uzun, ne de fazla k?sa idi. Teni de ne duru beyaz, ne de koyu esmerdi. Sa?lar? ise ne d?z, ne de k?v?rc?k idi. K?rk ya??na geldi?inde, Allah Teala O'nu peygamber olarak g?nderdi. Peygamber olduktan sonra, Mekke'de 10 sene, Medine'de de 10 y?l kald? ve 60 ya?lar?nda vefat etti. Bu fani hayata veda ettiklerinde, sa??nda ve sakal?nda 20 tel ak sa? yoktu."67

"Resulullah (sav) beyaz, g?zel ve mutedil (yava? ve m?layim, itidalli) idiler."68

Enes b. Malik (ra) anlat?yor:

"Peygamber Efendimiz orta boylu idi; uzun da de?ildi, k?sa da de?ildi; ho? bir g?r?n??? vard?. Sa?? ise ne k?v?rc?k, ne de d?zd?. M?barek (?lahi hayr?n bulundu?u ?ey, bereketlenmi?, ?o?alm??, hay?rl?, u?urlu) y?zlerinin rengi ise nurani beyazd?."69

Bera b. Azib (ra) anlat?yor:

"… Resullullah Efendimizden daha g?zel birini g?rmedim. Omuzlar?n? d??en sa?lar? vard?. ?ki omuz aras? geni??e idi. Boyu ise ne k?sa idi, ne de uzundu."70

Hz. Ali'nin torunlar?ndan ?brahim b. Muhammed (ra) rivayet ediyor:

"Dedem Hz. Ali, Peygamber Efendimizi anlat?rken Onu ??yle tavsif (vas?fland?r?rd?) ederdi:

"Peygamber Efendimiz, ne a??r? derecede uzun, ne de k?sa idi; O bulundu?u toplulu?un orta boylusu idi. Sa?lar?, ne k?v?rc?k ne de d?md?zd?; hafif?e dalgal? idi. M?barek y?zlerinin rengi k?rm?z?ya ?alar ?ekilde beyaz; g?zleri siyah; kirpikleri s?k ve uzun; omuz ba?lar? iri yap?l? idi… O, insanlar?n en c?mert g?n?ll?s?, en do?ru s?zl?s?, en yumu?ak tabiatl?s? ve en arkada? canl?s? idi. Kendilerini ans?z?n g?renler, O'nun heybeti kar??s?nda ?ok ?iddetli heyecanlan?rlar; ?st?n vas?flar?n? bilerek sohbetinde bulunanlar ise, O'nu her?eyden ?ok severlerdi. O'nun ?st?nl?klerini ve g?zelliklerini tan?tmaya ?al??an kimse; Ben, gerek ondan ?nce, gerek ondan sonra, onun gibi birisini g?rmedim, demek suretiyle, O'nu tan?tma hususundaki aczini ve yetersizli?ini itiraf ederdi. Allah'?n salat (dua, Peygamberimize (sav) yap?lan dua, isti?far, rahmet, namaz) ve selam? O'nun ?zerine olsun."71

Hz. Hasan (ra) naklediyor:

"Resulullah Efendimiz, yarad?l??tan heybetli ve muhte?emdi. M?barek y?z?, dolunay halindeki ay?n parlakl??? gibi nur sa?ard?. Orta boyludan uzun, ince uzundan k?sa idi. Sa?lar? k?v?rc?k ile d?z aras? idi; ?ayet kendili?inden ikiye ayr?lm??larsa onlar? ba??n?n iki yan?na salar, de?ilse ay?rmazlard?. Uzatt?klar? takdirde sa?lar? kulak yumu?aklar?n? ge?erdi. Peygamber Efendimizin rengi, ezher'ul-levn (pek beyaz ve parlak renk) idi, yani nurani beyazd?. Aln? a??kt?. Ka?lar?; hilal gibi, g?r ve birbirine yak?nd?.

Boynu, saf mermerden meydana gelen heykellerin boynu gibi g?m?? berrakl???nda idi. V?cudunun b?t?n azalar? birbiri ile uyumlu olup yak???kl? bir yap?ya sahipti..."72

Ebu H?reyre (ra) anlat?yor:

"Hazreti Peygamber, g?m??ten yarat?lm?? gibi nurlu beyazd?; sa?lar? da hafif dalgal? idi."73

"Efendimiz (sav) beyaza pembe kar???k renkte idi. G?zleri siyah, kirpikleri s?k ve uzun idi."74

"Allah Resul?n?n aln? geni? olup hilal ka?l?yd?, ka?lar? g?rd?. Iki ka?? aras? a??k olup, halis bir g?m?? gibiydi. G?zleri pek g?zel, bebekleri simsiyaht?. Kirpikleri birbirine ge?ecek ?ekilde g?rd?… G?ld???nde di?leri ?akan ?im?ek gibi par?ldard?. Iki duda?? da emsalsiz ?ekilde g?zeldi… Sakal? g?rd?. Boynu pek g?zeldi, ne uzun ne k?sayd?. Boynunun g?ne? ve r?zgar g?ren k?sm? alt?n ala??ml? g?m?? ibrik gibi g?m???n beyazl??? ve alt?n?n da k?rm?z?l???n? yans?t?r ?ekilde par?ldard?… G??s? geni?ti, g??s?n?n d?zl??? aynay?, beyazl??? da ay? and?r?rd?… Omuzlar? geni?ti… Kol ve pazular? irice idi. Avu?lar? ipekten daha yumu?akt?."75

Peygamber Efendimizin hicret yolculu?u s?ras?nda ?ad?r?n? ziyaret etti?i ?mm? Mabed isimli c?mertli?i, iffeti ve cesareti ile tan?nan biri, Peygamber Efendimizi tan?mam??t?r. Ancak Peygamberimiz (sav)'i anlat?lanlardan tan?yan kocas?na, onu ??yle tarif etmi?tir:

"Ayd?n y?zl? ve g?zel yarad?l??l? idi; zay?f ve ince de de?ildi. G?zlerinin siyah? ve beyaz? birbirinden iyice ayr?lm??t?. Sa?? ile kirpik ve b?y?klar? g?mraht? (bol, g?r). Sesi kal?nd?. Sustu?u zaman vakarl? (a??rba?l?l?k, halim ve heybetli olu?), konu?tu?u zaman da heybetli idi. Uzaktan bak?ld???nda insanlar?n en g?zeli ve en sevimlisi g?r?n?m?ndeydi; yak?ndan bak?ld???nda da tatl? ve ho? bir g?r?n??? vard?. ?ok tatl? konu?uyordu. Orta boylu idi; bakan kimse ne k?sa ne de uzun oldu?unu hissederdi. ?? ki?inin aras?nda en g?zel g?r?neni ve nur y?zl? olan?yd?. Arkada?lar?, ortalar?na alm?? durumda hep onu dinlerler; buyurdu?u zaman da hemen buyru?unu yerine getirirlerdi. Konu?mas? tok ve kararl? idi."76

Kendisini g?renlerin anlatt?klar?nda da g?r?ld??? gibi, Peygamber Efendimiz ola?an?st? yak???kl?, g?renlerin nefesini kesecek kadar g?zel y?zl? ve g?zel endaml? idi. Ayr?ca atletik ve son derece etkili bir yap?s? vard? ve ?ok kuvvetli idi.





Peygamberimiz (sav)’in ?emaili



Osmanl? d?neminin ?nemli alimlerinden olan Ahmet Cevdet Pa?a Peygamber Efendimizin anlat?lan ?zelliklerini bir ?zet haline getiren bir ?al??ma yapm??t?r. Bu ?al??mas? K?sas-? Enbiya adl? eserinin IV. c?z?nde, "Baz? Evsaf-? Seniyye-i Muhammediyye" ba?l??? alt?nda ger?ekle?mi?tir:

"… M?barek cismi g?zel, hep azas? m?tenasip (uygun, aralar?nda muntazam bir nisbet bulunan), endam? gayet matbu, aln? ve g??s? ve iki omuzlar?n?n aras? ve avu?lar? geni?, boynu uzun ve mevzun (yak???kl?, her bir vasf? ?l??l?) ve g?m?? gibi saf, omuzlar? ve pazular? ve bald?rlar? iri ve kal?n, bilekleri uzun, parmaklar? uzunca, elleri ve parmaklar? kal?nca idi. Mubarek cildi ise ipekten yumu?ak idi.

Kemal-i itidal ?zere b?y?k ba?l?, hilal ka?l?, ?ekme burunlu, oval y?zl? idi.

Kirpikleri uzun, g?zleri kara ve g?zel, b?y?cek ve iki ka??n?n aras? a??k, fakat ka?lar? birbirine yak?n idi,

O Nebiyy-i M?cteba (se?ilmi?, k?ymetli peygamber), ezher?llevn (rengi nurlu, parlak) idi; yani ne ak, ne de kara esmer, belki ikisi ortas? ve g?l gibi k?rm?z?ya mail (benzer) beyaz ve, nurani ve berrak olup, m?barek y?z?nde nur lemean (parlard?) ederdi. Di?leri, inci gibi abdar (parlak, sa?lam v?cutlu) ve tabdar (???kl?, parlak, b?kl?ml?, k?vr?ml?) olup, s?ylerken ?n di?lerinden nur sa??l?r; g?lerken, fem-i saadeti (saadetli a?z?), bir latif (m?layim, yumu?ak, nazik, g?zel) ?im?ek gibi ziyalar (???klar) sa?arak a??l?r idi…

Alem-i bekaya (geride kalanlar?n d?nyas?n?) rihlet (g??mek, ?lmek) buyurduklar?nda sa??, sakal? hen?z a?armaya ba?lam?? ba??nda biraz ve sakal?nda yirmi kadar beyaz var idi.

Havass? (duyular) fevkalade kavi (sa?lam, kuvvetli) idi. Pek uzaktan i?itir ve kimsenin g?remeyece?i mesafeden g?r?r idi. Elhas?l (s?z?n ?z?), en m?kemmel ve m?stesna surette yarat?lm?? bir v?cud-? mes'ud (mutlu v?cudu) ve m?barek idi… Onu ans?z?n g?ren kimseyi sevgi al?rd? ve Onunla ?lfet ve musahabet (sohbetler, konu?up g?r??meler) eyleyen kimse, Ona can ? g?n?lden a??k ve m?hib olurdu. Ehl-i fazl'a (kerem, ilim sahibi), derecelerine g?re ihtiram (h?rmet, sayg?) eylerdi. Akrabas?na dahi pek ziyade (?ok bol, fazladan) ikram eylerdi. Lakin (ancak) onlar?, kendilerinden efdal (daha faziletli, daha lay?k, daha iyi) olanlar?n ?zerine takdim etmezdi.

Hizmetkarlar?n? pek ho? tutard?. Kendisi ne yer ve ne giyerse, onlara dahi onu yedirir ve onu giydirir idi.

Sahi (c?mert, elia??k, herkese iyilik etmek isteyen) ve kerim (her?eyin iyisi, faydal?s?), ?efik (?efkatli, esirgeyen, merhametli) ve rahim (rahmet edici, ba???layan), ?eci (kahraman, yi?it) ve halim (yumu?ak huylu, ho? muamele yapan) idi. Ahd ? va'dinde (s?z vermede) sabit, kavlinde (s?z?nde) sad?k idi. Elhas?l (neticesi)- h?sn-i ahlak?a (ahlak g?zelli?i) ve akl-? zekavet?e (keskin anlay??? olan ak?l) c?mle(b?t?n, tam) nasa (insanlara) faik (?st?n, ?st?nde) ve her t?rl? medh ? senaya (?vg?ye) lay?k idi.

Yemede, giymede kadar-? zaruret (yoksulluk derecesinde) ile iktifa (yetinir) ve ziyadesinden (fazlas?ndan) iba eylerdi (?ekinirdi)."77





Peygamber Efendimizin n?b?vvet (peygamberlik) m?hr?



Allah, Hz. Muhammed (sav)'i alemler ?zerine se?mi? ve onun "peygamberlerin sonuncusu" (Ahzab Suresi, 40) oldu?unu bildirmi?tir. Ondan sonra hi?bir peygamber g?nderilmeyecektir ve Kuran insanlara hidayet rehberi olarak g?nderilen en son kitapt?r. Allah, Peygamber Efendimizin bu e?siz ?zelli?ini onun m?barek v?cudunda bir izle tecelli ettirmi?tir.

?slami kaynaklarda ve rivayetlerde Peygamber Efendimizin k?rek kemikleri aras?nda bulunan bu i?arete "n?b?vvet m?hr?" ismi verilir. Peygamberimiz (sav)'in m?hr?ne benzer peygamberlik i?aretlerinin di?er peygamberlerde de oldu?u, ancak Peygamberimiz (sav)'inkinin daha farkl? oldu?u el-M?stedrek taraf?ndan Vehb b. M?nebbih (ra)'den ??yle nakletmi?tir:

"… Allah hi?bir peygamber g?ndermemi?tir ki, onun sa? elinde Peygamberlik beni (?amet'?n-n?b?vve) olmam?? olsun. Ancak bizim Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam bunun istisnas?n? te?kil etmektedir. Zira Onun peygamberlik beni, (sa? elinde de?il) k?rek kemikleri aras?ndad?r. Peygamberimiz bu durum sorulunca: "K?rek kemiklerim aras?nda bulunan bu ben, benden ?nceki Peygamberlerin beni gibidir…"78 demi?tir."

Cabir b. Sem?re (ra) anlat?yor:

"Ben Resulullah Efendimizin k?rek kemikleri aras?nda bulunan n?b?vvet m?hr?n? g?rd?m. O, g?vercin yumurtas? b?y?kl???nde k?rm?z?mt?rak bir yumru idi."79

Hz. Ali'nin torunlar?ndan ?brahim b. Muhammed (ra) naklediyor:

"Dedem Hz. Ali, Peygamber Efendimizin vas?flar?n? anlat?rken, Resulullah'?n Hilyesi (g?zel s?fatlar, s?s, zinet, cevher, g?zel y?z, suret, g?r?n??) hakk?ndaki hadisi b?t?n uzunlu?u ile zikreder ve:

"K?rek kemikleri aras?nda n?b?vvet m?hr? vard?. Ve O, peygamberlerin sonuncusudur" derdi.80

Ebu Nadre (ra) anlat?yor:

"Ashabdan Ebu Said el-Hudri'ye Resulullah Efendimizin peygamberlik m?hr?n?n nas?l bir ?ey oldu?unu sordum. M?barek s?rtlar?nda g?l tomurcu?u gibi bir et par?as? oldu?unu s?yledi."81

"?ki k?re?i aras?nda peygamberlik m?hr? yer al?yordu. Bu m?h?r sa? omzuna daha yak?nd?."82

Muhammed b. M?senna, Muhammed b. Hazm, ?u'be Simak (ra)'dan:

"Cabir ?bn-i Semure'nin ??yle dedi?ini duydum: Resulullah (sav)'in s?rt?nda m?h?r g?rd?m: g?vercin yumurtas? gibi idi."83





Peygamber Efendimizin sa??



Peygamber Efendimizin sa??n?n uzunlu?u ile ilgili farkl? tarifler vard?r. Tarifler aras?nda b?yle bir farkl?l?k olmas? ise do?ald?r, ??nk? bu bilgileri aktaranlar Peygamber Efendimizi farkl? zamanlarda g?rd?kleri i?in, sa??n?n uzunlu?u da farkl? olmu? olabilir. Ancak bu tariflerden anla??lan Peygamberimiz (sav) sa??n? en k?sa kula?? hizas?nda, en fazla ise omuzlar?na kadar uzatm??t?r.

Enes b. Malik (ra) anlat?yor:

"Hazreti Peygamberin sa?lar?, kulaklar?n?n orta hizas?na kadar uzam??t?."84

Hazreti Ai?e (ra) validemiz anlat?yor:

"Resulullah'?n m?barek sa?lar?, kulaklar? ile omuzlar? aras?ndayd?. Allah'?n selat ve selam? ?zerine olsun."85

Bera b. Azib (ra) anlat?yor:

"Peygamber Efendimiz orta boylu idi. Omuzlar? da geni??eydi. Sa?lar? ise, kulak yumu?aklar?na de?erdi."86

Ebu Talib'in k?z? ?mm? Hani (ra) anlat?yor:

"Resulullah Efendimiz Mekke'ye geldiklerinde evimizi te?rif etmi?lerdi. Bu s?rada m?barek ba?lar? d?rt belikli (?rg?l?) idi." 87





Peygamberimiz (sav)'in sa? ve sakal bak?m?



Peygamber Efendimiz temizli?e ?ok ?nem verdi?i i?in, sa? ve sakal bak?m?na da ?nem vermi?lerdir. Baz? kaynaklarda onun yan?nda daima tarak, ayna, misvak, k?rdan, makas, s?rmedan gibi e?yalar bulundurdu?u bildirilmektedir.88 Peygamberimiz (sav) ashab?na da ayn? tavsiyelerde bulunmu? ve "Kim sa? b?rakm??sa, onun bak?m?na dikkat etsin"89 ?eklinde buyurmu?lard?r. Peygamberimiz (sav)'in sa? ve sakal? ile ilgili di?er aktar?lanlar ?u ?ekildedir:

Hz. Adda ?bn Halid'den (ra):

"M?barek sakal? gayet g?zeldi."90

Hz. Ai?e (ra) validemiz anlat?yor:

"Resul-i Ekrem (sas)… sa?lar?n? taray?p ya?lad???nda…"91

Simak b. Harb (ra) aktar?yor:

"Cabir b. Sem?re'den i?ittim. Ona, Hazreti Peygamberin sa?lar?n?n a?arma durumu sorulmu?tu. O da: M?barek ba?lar?n? ya?lad?klar? zaman sa?lar?n?n ak? g?zle farkedilmez; fakat ba?lar?na ya? s?rmedikleri anlarda beyazlar? g?r?n?rd?"92 dedi.

Peygamberimiz (sav), d?? g?r?n?m?ne ve temizli?ine verdi?i ?nemle, m?minlere g?zel bir ?rnek olmu?tur. Bir rivayette Peygamber Efendimizin bu konudaki tavr? ??yle belirtilir:

"Bir g?n Peygamber (sav) sahabelerinin yan?na ??kaca?? zaman k?pteki suya bakarak sar???n? ve sakal?n? d?zeltti ve ??yle dedi: 'Allah karde?lerinin yanlar?na ??karken kulunun karde?leri i?in s?slenmesini sever.'93





Peygamber Efendimizin giyim tarz?



Peygamberimiz (sav)'in giyimi hakk?nda da sahabeler pek ?ok detay aktarm??lard?r. Bunun yan? s?ra Peygamber Efendimizin m?minlere nas?l giyinmeleri gerekti?iyle ilgili olarak tavsiyeleri de onun bu konuya verdi?i ?nemi ortaya koymaktad?r. ?rne?in Peygamber Efendimiz hadis-i ?eriflerinde ??yle buyurmu?tur:

"Allah g?zeldir, g?zelli?i sever, g?zel giyinmek kibir de?ildir, kibir (mazhar oldu?un nimeti kendinden bilip) hakk? reddetmek, halk? hakir g?rmektir."94

"Allah g?zeldir, g?zeli sever ve kuluna verdi?i nimetin eserini ?zerinde g?rmekten ho?lan?r."95

Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hasan, onun giyim konusu hakk?ndaki g?r???n? ??yle ifade etmi?tir:

"Peygamber Efendimiz bize elde etti?imizin en iyisini giymemizi ve bulabildi?imiz en ho? kokular? s?rmemizi emrederdi."96

Bu konudaki Peygamberimiz (sav)'in bir ba?ka hadisi de ?u ?ekildedir:

"Ey m?minler! G?nl?n?zce yiyiniz, i?iniz, giyininiz ve Allah yolunda sarf ediniz. Ancak, israfa veya kibir ve gurura ka?may?n?z."97

Peygamber Efendimiz ashab?ndan biri d?? g?r?n?m?ne ?nem vermedi?inde veya bak?ms?z oldu?unda onu da hemen uyar?rd?. Bu konuya ait bir rivayeti Ebu'l Havas (ra), babas?ndan ??yle nakletmektedir:

?zerimde adi bir elbise oldu?u halde Resulullah aleyhissalatu vesselam'?n yan?na gelmi?tim. Bana:

"Senin mal?n yok mu?" diye sordu.

"Evet var" cevab?ma:

"Hangi ?e?it maldan?" sorusunu y?neltti.

"Her ?e?it maldan Allah bana vermi?tir" demem ?zerine:

"?yle ise Allah Teala Hazretleri sana bir mal verdi?i vakit Allah'?n verdi?i bu nimetin eseri ve fazileti senin ?zerinde g?r?lmelidir" buyurdular.98

Buna benzer bir ba?ka olay? ise Hz. Cabir (ra) ??yle aktarm??t?r:

Resulullah aleyhissalatu vesselam, binek hayvanlar?m?z? g?den bir adam?m?z? g?rd?. ?zerinde eskimi? iki par?al? giysi vard?.

"Onun bu eskilerden ba?ka giyece?i yok mu?" diye buyurdular. "Evet var" dedim. "?ama??r torbas?nda iki giysisi daha var. Ben onlar? giydirmi?tim."

"?yleyse ?a??r onu da, bunlar? giysin" diye emrettiler. (?a??rd?m, emr-i Nebeviyi s?yledim.), o da onlar? giyindi. Geri gitmek ?zere d?n?nce, Resulullah aleyhissalatu vesselam:

"Nesi var da bu yenileri giymiyor? Bu daha ho? de?il mi?" diye buyurdular.99

Peygamberimiz (sav)'in giyim tarz? ile ilgili sahabelerin aktard??? bilgilerden baz?lar? ise ?unlard?r:

?bnu Abbas (ra) anlat?yor:

Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam ?zerinde m?mk?n olan en g?zel elbiseyi g?rd?m."100

?mm? Seleme (ra) anlat?yor:

"Peygamber Efendimizin en ?ok sevdikleri elbise ?e?idi, g?mlek (kamis) idi."101

Ashabdan Kurre (ra) anlat?yor:

"Ben, biat eylemek ?zere, M?zeyne kabilesinden bir grup insanla birlikte Resulullah Efendimizin huzurlar?na ??kt?m. Peygamber Efendimizin g?mleklerinin yakas? d??mesiz oldu?undan…"102

Enes b. Malik (ra) anlat?yor:

"Peygamber Efendimiz, giydikleri elbiseler i?erisinde, Hibere-i Yemani'yi ?ok severlerdi"103 (Hibere, Yemen'de dokunan pamuktan yap?lan, k?rm?z? ?ubuklu ye?il bir kuma?t?r. Eskilerin "alaca" dedikleri desenli kuma?lar i?in kullan?lan bir tabirdir. Bu da kuma??n d?z de?il desenli oldu?unu ve birka? renkten olu?tu?unu g?sterir.)

El-Bera b. Azib (ra) anlat?yor:

"K?rm?z? desenli elbisenin, Peygamber Efendimiz kadar bir ba?kas?na yak??t???n? g?rmedim. Bu k?yafetle Resulullah (sav)'? g?rd???mde, m?barek sa?lar?, omuzlar?na de?ecek kadar sarkm??t?."104

Sem?re b. C?nd?b (ra) rivayet ediyor:

"Hazreti Peygamber: "Beyaz elbise giyiniz. Zira o, son derece temiz ve ho?tur" buyurmu?lard?r"105.

Hz. Ai?e (ra) anlat?yor:

"Resulullah Efendimiz, bir sabah vakti, ?stlerinde siyah y?nden dokunmu? bir izar (pe?temal, futa, g???sten a?a?? ?rt?len elbiseler) oldu?u halde, evlerinden d??ar? ??km??lard?."106





Peygamber Efendimizin d?? k?yafetleri



E?a's b. S?leyn (ra) anlat?yor:

"Bana halam anlatt?. Ona da amcas? anlatm??. Halam?n amcas? demi?ti ki: Bir g?n Medine sokaklar?nda izar?m? s?r?yerek y?r?yordum. Bu s?rada arkamdan bir ses i?ittim: "?zar?n? yukar? kald?r. Zira izar?n yerde s?r?nmemesi, onun daha temiz kalmas?n? ve uzun m?ddet dayanmas?n? sa?lar" diyordu. Arkama d?n?p bakt???mda bu s?zleri s?yleyenin Resulullah Efendimiz oldu?unu g?rd?m."107

Seleme b. El-Ekva'dan (ra):

"Hz. Osman, uzunlu?u bacaklar?n?n yar?s?na kadar ula?an bir izar giyer ve "Arkada??m?n (sahibi), yani Resulullah (sav)'?n izarlar? da aynen b?yleydi" derdi.108





Peygamber Efendimizin y?z??? ve m?hr?



Enes b. Malik (ra) anlat?yor:

"Peygamber Efendimizin M?hr-i ?erifleri (?erefli, m?barek m?h?r) g?m??ten yap?lm??t?. Ka?? ise Habe? ta??ndand?.

Resulullah Efendimiz yabanc? devlet reislerine mektup yazmak isteyince, bir m?h?r y?z?k yap?lmas?n? buyurdu.

"Peygamber Efendimizin parma??ndaki y?z???n par?lt?s? hala g?z?m?n ?n?nde duruyor".

"Peygamber Efendimizin M?hr-i ?eriflerinin ka??na, ?? sat?r halinde, "Muhammed Resulullah" ibaresi kaz?nm??t?. Birinci sat?rda "Muhammed", ikinci sat?rda "Resul", ???nc? sat?rda da "Allah" kelimeleri yer al?yordu."109





Peygamber Efendimizin y?r?y?? ?ekli



Ebu H?reyre (ra) anlat?yor:

"Ben Resulullah Efendimizden daha g?zel birisini g?rmedim; sanki g?ne?, onun m?barek y?z?nde devrediyor gibiydi. Peygamber Efendimizden daha h?zl? y?r?yen birisini de g?rmedim; y?r?rken adeta yery?z? ayaklar? alt?nda d?r?l?rd?. Bizler, arkalar?ndan giderken, geri kalmamak i?in b?y?k ?aba harcard?k."110

Hz. Ali'nin torunlar?ndan ?brahim b. Muhammed (ra), "Dedem Hz. Ali, Resulullah Efendimizi tan?t?rken ??yle derdi: "Resulullah Efendimiz, y?r?rken, adeta yoku? a?a?? inercesine, ayaklar?n? sert?e kald?r?rlard?"111 diyerek, Peygamberimiz (sav)'in rahat bir y?r?y??? oldu?unu belirtmi?tir.

Hz. Yezid ?bni Mirsad (ra) ise ??yle demi?tir:

"Y?r?d??? zaman vakarl? fakat h?zl? giderdi. Yan?ndakiler ona yeti?emezdi."112

Hz. Ebu Atabe (ra)'den:

"Y?r?rken kuvvetli ad?mlarla y?r?rd?."113

"… Y?r?rken, ayaklar?n? yerden biraz kald?r?p ?nlerine hafif e?ilerek y?r?rlerdi. Ayaklar?n? ses ??kar?p toz kald?racak ?ekilde yere sert vurmazlar; ad?mlar?n? uzun ve seri atmakla birlikte sukunet ve vekar ?zere y?r?rlerdi. Y?r?rken, sanki meyilli ve engebeli bir yerden iniyor g?r?n?m?n? arzederdi. Bir tarafa d?n?p bakt?klar?nda, b?t?n v?cudlar? ile birlikte d?nerlerdi. Rastgele sa?a sola bakmazlard?. Yere bak??lar?, g??e bak??lar?ndan daha ?oktu. ?o?unlukla g?z ucu ile bakarlard?. Ashab? ile birlikte y?r?rken, onlar? ?ne ge?irir kendileri arkada y?r?rlerdi. Yolda kar??la?t??? kimselere, onlardan ?nce hemen selam verirdi."114

"Hep harekat? mutedil idi. Bir yere azimetinde (Yola ??kmak, gitmek) acele ve sa? ve sola meyletmeyip, kemal-i vekar (a??rba?l?l???n olgunlu?u) ile do?ru yoluna gider ve fakat s?r'at (h?zl?) ve s?hulet (kolayl?kla) ile y?r?r idi. ??yle ki; adeta y?r?r gibi g?r?n?r, lakin yan?nda gidenler, s?r'at ile y?r?d?kleri halde geri kal?rlar idi."115





Peygamber Efendimizin oturu? tarz?



Kayle binti Mahreme (ra) anlat?yor:

"Resulullah (sav)'i sonsuz bir mahviyet (al?ak g?n?ll?l?k, tevazu) ve tevazu i?inde otururken g?r?nce, heybetinden v?cudum titremeye ba?lad?."116

Cabir b. Sem?re (ra):

"Ben Peygamber Efendimizi, sol taraf?na konmu? bir yast??a dayanm?? vaziyette g?rd?m."117





Peygamber Efendimizin konu?ma ?ekli



Peygamber Efendimiz etkileyici ?slubu, hikmetli ve keskin hitab?yla tan?nan bir insand?. Onun tebli?i insanlar ?zerinde ?ok b?y?k bir etki olu?turur, sohbetinden herkes ?ok b?y?k bir zevk al?rd?. Sahabelerden bizlere aktar?lan ?e?itli rivayetler de onun bu ?zelli?ini ortaya koyar. Bu konuda baz? aktar?mlar ?u ?ekildedir:

Allah Resul? insanlar?n en beli? (belagatli kimse, meram?n? tamamen, noksans?z ve g?zel s?zlerle anlatmaya muktedir olan. Kafi derecede olan. Yeter olan), en d?zg?n konu?an? ve en tatl? s?zl? olan?yd? (a?z?ndan ballar ak?yordu)! O, ??yle diyordu: "Ben Arab?n en fasihiyim (Hatas?z olarak s?yleyen. A??k ve g?zel konu?an)."118

Hz. Ai?e (ra), Resulullah (sav)'in s?zlerini ??yle tarif eder:

"O, sizlerin konu?tu?unuz gibi laflar? ?abuk ?abuk ve pe? pe?e s?ralamazd?, s?zleri az ve ?zd?. Halbuki sizler c?mleleri birbirine ekleyip duruyorsunuz."119

"Allah Res?l? ?ok veciz (k?sa, ?z, az s?zle ?ok mana ifadesi) konu?urdu. B?yle konu?mas?n? kendisine Allah kat?ndan Cebrail getirmi?ti. K?sa c?mleler i?inde b?t?n maksad?n? yans?t?rd?. Veciz s?zl? c?mleler s?ylerdi, s?zlerinde ne fazlal?k ne de eksiklik bulunurdu. Kelimeleri bir ahenk i?inde birbirini izler, s?zc?kleri aras?nda duraklar ve b?ylece dinleyenleri s?zlerini belleyip ezberlerlerdi. Sesi g?rd? ve tatl?yd?. Gerekti?inde konu?urdu, k?t? laflar etmezdi. Hiddetli ve hiddetsiz anlar?nda (nefsi i?in de?il, Allah'?n r?zas? i?in) hep hakk? s?ylerdi."120

"G?zel olmayan laflar edenlerden y?z ?evirirdi. Ho?lanmad???, ?irkin sayd??? bir s?z? konu?mak zorunda kald???nda onu kinaye yoluyla ifade buyururdu.121

Kendisi sustu?unda huzurdakiler konu?urdu. Kat?nda tart??ma yap?lmazd?.122

Sahabelerinin y?zlerine kar?? son derece g?ler ve g?l?mserdi, onlar?n konu?tuklar?n? be?enir, dikkatle dinler, kendisini onlardan biri sayard?.123

Hz. Ai?e (ra) anlat?yor:

"M?barek kelamlar? se?kindi. Her i?iten onu anlard?."124

Hz. Ebu Umame (ra)'den:

"?nsanlar?n en g?le? y?zl?s? ve ho?canl?s? idiler."125

Hz. Enes (ra) ?unu bildirmi?tir:

"Efendimiz (sav) halk?n en latifecisi(ho? s?z, ?aka, mizah, s?z ile iltifat) idi."126





Peygamber Efendimizin g?zel kokusu



Peygamber Efendimiz temizli?e ?ok ?nem verirdi. Kendisi s?rekli mis gibi, tertemiz, ho? ve g?zel kokar, M?sl?manlara da temizli?i tavsiye ederdi. Sahabelerden rivayet edilen bilgilerde Peygamberimiz (sav)’in bu g?zel ?zelli?i hakk?nda detaylar aktar?lmaktad?r. Bunlardan baz?lar? ?u ?ekildedir:

Enes b. Malik (ra) ??yle ifade etmektedir:

"Resulullah Efendimiz Medine sokaklar?n?n birinden ge?ti?inde O'nun misk gibi kokusu hemen sezildi?inden, halk o yoldan Hazreti Peygamberin ge?ti?ini s?ylerlerdi. Bizler, Peygamber Efendimizin geli?ini, kokusunun g?zelli?inden anlard?k."127

?bn-i Ebi Adi, Humeyd, Enes (ra)'den:

Resulullah (sav)?n elinden daha yumu?ak ne bir y?n kuma??, ne de bir ipe?e (hayat?mda) dokunmad?m. Resulullah (sav)'in kokusundan daha g?zel (kokan) bir kokuyu da koklamad?m.128

Muaz b. Hi?am (ra), babas?ndan, Katade, Enes'den ??yle rivayet etmi?tir:

"Resulullah (sav) g?zel kokusu ile tan?n?rd?. Resulullah (sav) g?zel idi. Kokusu da ho? idi. Bununla beraber kokuyu severdi." 129

"Cismi nazif (temiz), kokusu latif (ho?) idi. Koku s?r?ns?n s?r?nmesin, teni en g?zel kokulardan ala kokard?. Bir kimse onunla musafaha (el s?k??mak, tokala?mak, muhabbetini, arkada?l???n?, sevgisini izhar etmek) etse, b?t?n g?n onun rayiha-i tayyibesini (temiz kokusunu) duyard? ve m?barek eliyle bir ?ocu?un ba??n? meshetse, rahiya-i tayyibesiyle (temiz kokusuyla) o ?ocuk, sair (di?er) ?ocuklar aras?nda malum (bilinirdi) olur idi."130





Peygamber Efendimizin sevdi?i yemekler



"?ok s?cak yeme?i sevmezdi."131

"En ?ok ho?land??? yiyecek etti."132

"Kaba?? ?ok severdi."133

"Avlanan ku? etlerini yerdi."134

"Hurmalardan Acve hurmas?n? severdi."135

Hz. Ai?e (ra) Peygamberimiz (sav)'in sevdi?i yiyeceklerle ilgili ?unlar? s?ylemi?tir:

"Tatl? ve bal? severlerdi."136

"Hazreti Peygamberin kat?k olarak yedi?i yemeklerin bir k?sm? ??yle s?ralanabilir: Koyunun ?n kolu ve s?rt eti, pirzola, kebap, tavuk, toy ku?u, et ?orbas?, tirit, kabak, zeytinya??, ??kelek, kavun, helva, bal, hurma, paz?, anber bal???…"137

Hz. Ai?e (ra) ek olarak ?unlar? bildirmi?tir:

"Kavun, karpuzu ya? hurma ile yerlerdi."138

Hz. Cabir (ra)'den:

"Taze hurma ve kavun ?ok yerlerdi ve 'bunlar g?zel meyvedir' derlerdi."139

"Hi?bir zaman bir yeme?i yermemi?tir. Ho?una giderse yer gitmezse yemezdi. Ho?lanmad???nda da bir ba?kas?na k?t?lemezdi." 140

Peygamber Efendimizin sevdi?i baz? yiyecekler i?in s?yledi?i s?zlerden bir k?sm? ise ??yledir:

"Etin en g?zel yeri s?rt etidir."141

"Sirke ne g?zel kat?kt?r"142

"Mantar kudret helvas?d?r."143

"Sinameki ve sennut (tereya? tulumuna konulan bal) yemeye devam ediniz. ??nk? bu iki ?eyde samdan (?l?mden) ba?ka her hastal?ktan ??phesiz ?ifa vard?r."144

"Zeytinya??n? yiyiniz ve kullan?n?z. ??nk? bu ya? m?barektir."145



Peygamber Efendimizin sevdi?i i?ecekler



Hz. Ai?e (ra) bildiriyor:

"?erbetlerin i?inde tatl? ve so?uk olan?n? severlerdi.146

Peygamber Efendimiz bal ?erbeti, hurma ve kuru ?z?m ??ras? gibi i?ecekleri severlerdi.147

Peygamber Efendimizin en ?ok sevdi?i i?ecek, so?uk tatl? ?erbetlerdi."148

?erbetlerin i?inde en ?ok bal ?erbetini severdi.149

??ilecek ?eylerde en ?ok s?t? severlerdi.150

Peygamberimiz (sav) s?t i?in ??yle buyurmu?lard?r:

"Allah bir kimseye yemek yedirdi?i zaman o kimse, 'Allah'?m Bize bu yeme?i bereketli k?l ve bize bundan hay?rl? r?z?k ver' diye dua etsin. Allah bir kimseye bir miktar s?t i?irdi?i zaman da o kimse, 'Allah'?m bize bu s?t? bereketli k?l ve bize daha ?ok s?t ver' diye dua etsin. ??nk? yiyece?in ve i?ece?in yerini tutan s?tten ba?ka bir ?eyi bilmiyorum."151



Peygamberimiz (sav)'in su i?in s?yledikleri



Peygamberimiz (sav) ?zellikle yolculuklar s?ras?nda ashab?na su da??tt?r?rd?. ?rne?in bir yolculu?u s?ras?nda, bir yerde durmu? ve yan?ndakilerden su istemi?tir. Elini ve y?z?n? y?kad?ktan sonra, sudan i?mi? ve yan?ndaki sahabelerine de "Siz de y?z?n?ze, boynunuza bir miktar?n? d?k?n"152 demi?tir.

Resulullah (sav) su i?tikten sonra ??yle dua etmi?tir:

"Rahmetiyle suyu tatl? olarak yaratan, ac? ve tuzlu yaratmayan Allah'a hamd olsun."153

Resulullah (sav) bir ba?ka s?z?nde ise su i?in ??yle buyurmu?tur:

"Allah suyu temizleyici olarak yaratt?. Tad?n? veya rengini veya kokusunu de?i?tiren maddeler d???nda hi?bir nesne onu pislemez."154





Peygamber Efendimizin G?zel Huylar?ndan Baz?lar?



H?ccet-ul ?slam olarak bilinen ?mam Gazali; Tirmizi, Taberani, Buhari, M?slim, ?mam Ahmed, Ebu Davud, ?bni Mace gibi b?y?k ?slam alimlerinden derleyerek, Peygamber Efendimizin g?zel huylar?ndan baz?lar?n? ??yle ?zetlemi?tir:

"Resulullah insanlar?n en yumu?ak huylusu, en yi?idi, en adili ve en namuslusu idi. O, insanlar?n en c?merti idi. Allah'?n kendisine verdiklerinden hurma, arpa ne olursa olsun yaln?z senelik yiyece?ini ay?r?rd?, geri kalan?n? Allah yolunda harcard?. Kendisinde bulunan bir ?ey istendi?inde verirdi.

O haya olarak da insanlar?n en m?kemmeliydi. Rabbi i?in k?zar, ?ahs? i?in ?fkelenmezdi.

Kendisi veya sahabeleri zarar g?rse bile hakk? uygulard?.

Allah Rasul? insanlar?n en al?ak g?n?ll?s?, laf? uzatmadan en beli? konu?an?, en g?ler y?zl?s?yd?. D?nya i?lerinden hi?bir ?ey kendisini endi?eye d???rmezdi.

Medine'nin ?b?r ucundaki hastalar? ziyarete gider, g?zel kokudan ho?lan?r, pis kokulardan tiksinirdi. Fakirlerle oturur, yoksullarla yerdi. Kimseye kaba davranmazd?, kendisine ?z?r beyan edenin ?zr?n? kabul ederdi. Latife yapar idi ama hakk? s?ylerdi.

M?bah oyunlar? g?rd???nde men etmezdi, han?mlar?yla yar?? yapard?. Zavall?lar? yoksulluklar?ndan dolay? horlamaz, zengine de varl???ndan dolay? sayg? g?stermezdi, onu da bunu da Allah'a e?it olarak ?a??r?rd?. Allah Teala ?st?n huyu ve m?kemmel siyaseti onda birle?tirmi?ti...

Allah Teala ahlak?n b?t?n g?zelliklerini, iyi yollar?, ?ncekilerin ve sonrakilerin ba?lar?ndan ge?mi? ve ge?ecek hadiselerin haberlerini, ahirette kurtulu?a ve saadete erdirecek hususlar?, d?nyada g?pta edilip pe?inden gidilecek ve gidilmeyecek her?eyi ona ??retmi?ti.

Allah Teala, onun buyruklar?na itaat ve hareketlerinde kendisinin izinden gitmeye bizleri muvaffak k?ls?n."155
emeğine sağlık....paylaşımın için tşkler...
Veda Hutbesi Hz. Peygamber (S.A.V.)'?n 114 bini bulan hac?ya hitaben irad etti?i hutbe'dir. Hz. Peygamber (S.A.V.) bu son hutbesinde, bundan sonra bir daha haccedemeyece?ini bildirip vefat?n?n yakla?t???n? ima etti?i, sonraki gelen g?nler de O'nun (S.A.V) bu s?zlerini do?rulad??? i?in bu hacca Veda Hacc?, bu hac esnas?nda irad etti?i hutbeye de Veda Hutbe'si ad? verildi.

Veda Hutbesi her ne kadar tek bir hutbe imi? gibi kabul edilmekteyse de, ger?ekte bu hutbe, Arafat'ta, Mina'da ve bir g?n sonra yine Mina'da olmak ?zere arefe g?n? ile bayram?n 1. ve 2. g?nlerinde par?a par?a irad edilmi?tir. De?i?ik yer ve zamanda irad buyuruldu?u i?in de hutbe, bir?ok ki?i taraf?ndan birbirinden farkl? ?ekillerde rivayet edilmi?; ki?inin ya da gurubun duydu?unu ba?kalar? i?itmedi?inden, hutbenin tamam?n?n bir araya toplanmas?nda bu farkl? rivayetlerden yararlan?lm?? ve daha sonraki y?llarda bu ?? ayn? yer ve zamanda buyurulan hutbe tek bir hutbe olarak bir araya getirilmi?tir. Hz. Peygamber (S.A.V.)'?n bu son hacc?ndan bir y?l ?nce nazil olan Tevbe suresinde 9/28;
"Ey iman edenler! M??rikler ancak bir pisliktir. Onun i?in bu y?llar?ndan sonra Mescid-i Haram'a yakla?mas?nlar..." yoksulluktan korkarsan?z, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi l?tfundan zengin edecektir. ??phesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir." m??riklerin pis oldu?u ve bu y?ldan sonra Mescid-i Haram'a yakla?mamalar? emredildi?i i?in, Veda Hacc?'nda Mekke'de sadece m?sl?manlar vard?, hutbeyi de yaln?zca m?sl?manlar dinlemi?ti. (M??riklerin bu hutbeye yalan katmalar? da ?nlenmi? oldu.). Zaten Mekke'nin fethinden sonra m??riklerin say?s? parmakla say?lacak kadar azalm??t?. Hz. Peygamber (S.A.V.) Mekke'den kendisiyle birlikte yola ??kan 100 bin civar?ndaki ashab?yla Mekke'ye haccetmek i?in geldiklerinde bir y?l ?nceki ikaz sebebiyle Mekke'de m??rik kalmam??t?, ?o?unluk m?sl?man olurken Mekke'yi terkedenler de vard?. Hz. Peygamber (S.A.V.) hacc?n b?t?n erkan?n? bizzat kendisi yaparak M?sl?manlara ??retmi?, ?slam'?n Hac konusundaki emirleri de b?ylece tamamlanm??t?. ?slam'?n tamamland???n? bildiren baz? ayetler de bu Veda Hacc?'nda nazil oldu.


Cahiliye d?neminde d??ar?dan gelen hac?lar Arafat'ta vakfeye dururken, Kurey? e?raf? di?er insanlardan ?st?n olduklar?n? belli edercesine Arafat yerine M?zdelife'de vakfeye dururlard?. Hz. Peygamber (S.A.V.) cahiliye d?neminin bu s?n?f ?st?nl???ne dayal? adetini ortadan kald?rd? ve b?t?n hac?lar gibi Arafat'ta vakfeye durdu. Hz. Peygamber (S.A.V.)'a orada bu dinin tamamland??? ?u ayet-i Kerimeyle m?jdelendi :


"Ey M?'minler, ?u k?freden m??rikler bug?n dininizi s?nd?rmekten ?mitlerini kesmi?lerdir. Art?k bundan b?yle onlardan korkmay?n?z; ancak benden korkunuz. Bug?n sizin dininizi kemale erdirdim, ?zerinizdeki nimetimi tamamlad?m ve size din olarak m?sl?manl??? be?enip se?tim ve ondan raz? oldum" (Maide 3)

Dinin kemale erdirilmesine b?t?n m?sl?manlar sevinirken yaln?zca Hz. Ebu Bekir ile Hz. ?mer, bunun Hz. Peygamber (S.A.V.)'?n vefat?n?n yakla?t???na delalet etti?ini anlam??lar ve g?zlerinden ya?lar akm??t?. Ger?ekten de bundan sonra Hz. Peygamber (S.A.V.) 82 g?n ya?am?? ve vefat etmi?tir.

Arafat'ta y?zbinin ?zerindeki hac?ya hitaben Hz. Peygamber (S.A.V.) sesinin b?t?n hac?lar taraf?ndan i?itilmesi i?in belli mesafelerde g?r sesli sahabilerden baz?lar?n? g?revlendirdi. Hz. Peygamber (S.A.V.)'in s?zlerini tekrar eden bu sahabiler hutbenin b?t?n hac?lar taraf?ndan duyulmas?n? sa?l?yorlard?. Devesi Kusva'n?n s?rt?nda oldu?u halde Hz. Peygamber (S.A.V.) ?u hutbeyi irad etti:


Ey insanlar!


S?z?m? iyi dinleyiniz. Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha bulu?amayaca??m. Ey insanlar; bu g?nleriniz nas?l mukaddes bir g?n ise, bu aylar?n?z nas?l mukaddes bir ay ise, bu ?ehriniz nas?l mukaddes bir ?ehir ise; canlar?n?z, mallar?n?z, ?rzlar?n?z da ?yle mukaddestir, her t?rl? sald?r?dan emindir.


Ashab?m!


Yar?n Rabbinize kavu?acaks?n?z ve bug?nk? her hal ve hareketinizden sorulacaks?n?z. Sak?n benden sonra eski dalaletlere d?n?p birbirinizin boynunu vurmay?n?z. Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da i?itenlerden daha iyi anlayarak muhafaza etmi? olur.

Ey ashab?m!


Kimin yan?nda bir emanet varsa onu sahibine vesin. Faizin her ?e?idi kald?r?lm??t?r, aya??m?n alt?ndad?r. Lakin borcunuzun asl?n? vermek gerekir. Ne zulmediniz ve ne de zulme u?ray?n?z. Allah'?n emriyle faizcilik art?k yasakt?r. Cahiliyetten kalma bu ?irkin adet'in her t?rl?s? aya??m?n alt?ndad?r. ?lk kald?rd???m faiz de Abdulmuttalip o?lu (amcam)Abbas'?n faizidir.

Ashab?m!

Cahiliyet d?neminde g?d?len kan davalar? da tamamen ortadan kald?r?lm??t?r. ?lk kald?rd???m kan davas? da Abdulmuttalib'in torunu (ye?enim) Rebia'n?n kan davas?d?r.


Ey insanlar!

Bug?n ?eytan ?u topraklar?n?zda yeniden n?fuz ve saltanat g?c?n? kaybetmi?tir. Fakat bu kald?rd???m ?eyler haricinde k???k g?rd???n?z i?lerde de ona uyarsan?z bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak i?in bunlardan sak?n?n?z.


Ey insanlar!


Kad?nlar?n haklar?na riayet etmenizi ve bu hususta Allah'tan korkman?z? tavsiye ederim. Siz kad?nlar? Allah'?n emaneti olarak ald?n?z. Ve onlar?n namuslar?n? ve ismetlerini Allah ad?na s?z vererek helal edindiniz. Sizin kad?nlar ?zerindeki hakk?n?z; aile ?erefinizi korumalar ve evlerinizi sizin ho?lanmad???n?z hi? kimseye a?mamalar?, ?i?netmemeleridir. E?er onlar raz? olmad???n?z herhangi bir kimseyi evinize alrlarsa onlar? hafif bir ?ekilde d?vebilir, azarlayabilirsiniz. Kad?nlar?n da sizin ?zerinizdeki haklar?; ?rfe g?re her t?rl? giyim ve yiyeceklerini temin etmenizdir.

Ey m?'minler!
Size bir emanet b?rak?yorum ki siz ona s?ms?k? sar?ld?k?a yolunuzu hi?bir zaman ?a??rmazs?n?z. O emanet Allah'?n kitab? Kur'and?r.


Ey m?'minler!

S?z?m? iyi dinleyiniz ve muhafaza ediniz. M?sl?man m?sl?man?n karde?idir ve b?t?n M?sl?manlar karde?tir. Din karde?inize ait olan herhangi bir hakka tecav?z, ba?kas?na helal de?ildir. Ancak g?n?l ho?lu?uyla verilen ba?ka. Ashab?m! Nefsinize de zulmetmeyiniz. Nefsinizin de ?zerinizde hakk? vard?r.


Ey insanlar!

Cenab-? Hak her hak sahibine hakk?n? vermi?tir. Varis i?in vasiyete gerek yoktur. ?ocuk kimin d??e?inde do?mu?sa ona aittir. Zinakar i?in mahrumiyet cezas? vard?r. Babas?ndan ba?kas?na nesep iddia eden soysuz yahut efendisinden ba?kas?na uymaya kalkan nank?r, Allah'?n gazab?na, meleklerin lanetine ve b?t?n M?sl?manlar?n d??manl???na u?ras?n. Cenab-? Hak bu insanlar?n ne tevbelerini ne de ?ehadetlerini kabul eder.


Resulullah (S.A.V.) s?zlerinin buras?nda dinleyenlere sordu:


Ey insanlar!


-Yar?n beni sizden soracaklar. Ne dersiniz?
Ashab-? Kiram cevap verdi:
-Allah'?n risaletini tebli? ettin; g?revini yerine getirdin, bize vasiyet ve nasihatte bulundun diye ?ehadet ederiz.
Resulullah (S.A.V.) ?ehadet parma??n? g??e kald?rarak ?? kez:
-Ya Rab ?ahid ol! Ya Rab ?ahid ol! Ya Rab ?ahid ol! (buyurarak Arafat'taki hutbesini bitirdi.)


Resulullah (S.A.V.) g?ne? bat?ncaya kadar vakfede durdu. Tam buradan inmeye karar verece?i bir anda yukar?da zikredilen Maide suresinin 3.Ayeti nazil oldu. Daha sonra devesine binen Resulullah (S.A.V.) yava? ad?mlarla Arafat
Resulullah (S.A.V.) g?ne? bat?ncaya kadar vakfede durdu. Tam buradan inmeye karar verece?i bir anda yukar?da zikredilen Maide suresinin 3.Ayeti nazil oldu. Daha sonra devesine binen Resulullah (S.A.V.) yava? ad?mlarla Arafat'tan inerek M?zdelife'ye geldi. Burada bir ezan ve iki kamet ile ak?am ve yats? namazlar?n? birle?tirerek k?ld?. Ve istirahate ?ekildi. Sabah olunca cemaatle birlikte sabah namaz?n? k?ld? ve ortal?k iyice a?ard?ktan sonra M?zdelife'den Cemret?'l Akabe mevkiine geldi. ?eytan ta?lamadan sonra Mina'ya ge?en Resulullah (S.A.V.) burada da Veda Hutbesinin di?er b?l?m?n? irad etti. Allah'a ham ? senadan sonra devamla :

Ey insanlar!

Sizi Allah'?n kitab?na ba?layan peygamberinizin (s.a.v) s?zlerini iyi dinleyiniz, ona itaat ediniz. Hac ibadetinizin b?t?n hareketlerini benden g?rd???n?z gibi ifa ediniz. ?yle san?yorum ki, ben bu seneden sonra bir daha haccedemem.

Resulullah (S.A.V.) bundan sonra halka sorulu cevapl? s?rd?rd??? hutbesini :
Ey insanlar!

Aylar?n yerini de?i?tirerek geri b?rakmak inkarda a??r? gitmektir. Kafirler b?yle yapmakla do?ru yoldan sapt?lar. Allah'?n haram haram k?ld??? aylar?n say?s?n? uygun yapmak i?in, bir y?l haram ay?n? helal, di?er y?l onu haram sayarlar. B?ylece Allah'?n haram k?ld???n? helal kabul ederler. Zaman Allah'?n g?kleri ve yeri yaratt??? gibi ayn? duruma d?nd?. Allah'?n kat?nda aylar on ikidir. Bunlar?n d?rd? mukaddes (haram) aylard?r ki ??? arka arkaya gelen Zilkade, Zilhicce ve Muharrem, d?rd?nc?s? de Cemaziyelahir ile ?aban'?n aras?ndaki Recep'tir. Ey m?'minler! Bu ay hangi ayd?r?
-Allah ve Resul? daha iyi bilir.
-Zilhicce ay? de?il midir?
-Evet, Zilhicce'dir.
Bu i?inde bulundu?umuz belde hangi beldedir?
-Allah ve Resul? daha iyi bilir.
-Mekke ?ehri de?ilmidir?
-Evet Mekke'dir.
-Bug?n hangi g?nd?r?
-Allah ve Resul? daha iyi bilir.
-Yevm?nahr'd?r. (kurban kesme g?n?) de?ilmidir.?
-Evet yevm?nahr'd?r.

Bu diyalogdan sonra Resulullah (S.A.V.) sahabelere d?nerek
?u halde iyi bilinizki; bu ?ehrinizde, bu beldenizde, bu g?n?n?z?n mukaddes(haram) oldu?u gibi birbirinize kanlar?n?z? d?kmek, mallar?n?z? haks?z yere almak, namuslar?n?z? kirletmek de haramd?r, her t?rl? sald?r?dan masumdur. Muhakkak ki siz Rabbinize kavu?acaks?n?z, o zaman b?t?n bu i?lerden sorulacaks?n?z.
Ey insanlar!

Akl?n?z? ba??n?za al?nda benden sonra birbirinizin boynunu vuracak ?ekilde dalalete, vah?ete d??erek cahiliye devrine d?nmeyin.
Ey insanlar!

Bu nasihatlerime kulak verip bunlar? burada haz?r bulunanlar?n?z bulunmayanlara tebli? etsin. Olabilir ki, kendisine tebli? edilen kimse burada bulunup i?iten bir k?s?m kimseden daha iyi anlay?p bellemi? olur.Ard?ndan Resulullah (S.A.V.) iki kez:
-Tebli? ettim mi? buyurdu.
Sahabiler:
-Evet ettin, deyince Resulullah (S.A.V.) ;
?ahit ol Ya Rab! dedi ve tekrar hat?rlatt?:
Burada bulunanlar bulunmayanlara tebli? etsin.


Resulullah (S.A.V.) Mina'daki bu hutbesinden sonra kurban kesim yerine gelerek ?nceden haz?rlanan develeri kurban etti. Bir k?sm?n? da Hz. Ali (K.V) kestikten sonra her deveden birer par?a et al?narak pi?irilip yenildi. Daha sonra tra? olan Resulullah (S.A.V.) ihramdan ??kt? ve Kabe'yi tavaf etti. ??le namaz?n? da orada k?ld?ktan sonra Zemzem suyunun yan?na gitti ve kendisine sunulan bir bardak suyu i?tikten sonra tekrar Mina'ya d?nd?. Resulullah (S.A.V.) Mina'da ge?irdi?i te?rik g?nlerinde ?eytan ta?lama g?revini yerine getirmi?, bu arada ?evresinde bulunan insanlara hutbeler irad buyurmu?tu. "Allah'?n yard?m? ve fetih geldi?i ve insanlar?n dalga dalga Allah'?n dinine girdiklerini g?rd???n zaman Rabbini ?verek tesbih et. O'ndan ma?firet dile, ??nk? O tevbeleri ?ok kabul edendir." (en-Nasr, 110/1-3) mealindeki Nasr suresinin nazil oldu?unu duyan m?sl?manlara, hem yeni nazil olan bu sureyi okumu? hem de kendilerine nasihat etti?i hutbelerinden birini irad buyurmu?tur. Bu hutbesinde de yine m?sl?manlar?n mal, can, namus emniyetinden bahseden Resulullah (S.A.V.) insan haklar?n?n temelini olu?turan bu ?? hakk? tekrar tekrar ?mmetine hat?rlatm??t?. De?i?ik yer ve zamanlarda irad edilen bu hutbeler, tek bir ?ekilde b?t?nle?tirilmi?tir. (2)

Hutbedeki ?nemli ve anla??lmas? zor c?mlelerden biri:

"Vah size! Benden sonra d?n?p birbirinizin boyunlar?n? vuran kafirler olmay?n." Dedi. (3)
Bu rivayet, Resulullah (S.A.V.)'?n Veda Hacc? s?ras?nda yapt??? konu?malardan birini aksettirmektedir. Ahir zamanda ??k?p dini tahrib edecek ve insanl??a b?y?k zarar verecek olan ?ah?slardan biri hakk?nda, Resulullah (S.A.V.), Veda Hacc? gibi b?y?k bir kalabal???n bir araya geldi?i f?rsatta bilgi vermektedir.
Hadisin sonunda ifade edilen "Benden sonra d?n?p birbirinizin boyunlar?n? vuran kafirler olmay?n" c?mlesinden, Nevevi'nin kayd?na g?re, yedi farkl? h?k?m ??kart?lm??t?r.
  • M?sl?man?n kan?n? haks?z yere helal addeden m?sl?man, kafir olur.
  • Bundan maksad nimet ve ?slam'?n hakk?na kar?? nank?rl?kt?r. Kadr u kiymet bilmemektir.
  • Bu hal (m?'minin m?'mini ?ld?rmesi) k?fre yak?n bir ameldir ve k?fre g?t?r?r.
  • Bu kafirlerinkine benzer bir fiildir. ??nk? normalde m?'mini kafirden ba?kas? ?ld?remez.
  • Bundan murad k?fr?n hakikatidir, yani manas? ??yledir: Sak?n k?fre d?nmeyin, m?sl?man olmaya devam edin!
  • Bu manay? Hattabi ve ba?kalar? hikaye etmi?lerdir: Buradaki 'kafirler'den maksat, silah ku?ananlard?r. Araplar,"tekefferer recul? bi silahihi" derler. Yani silah?n? ku?and?. "Ku?and?" kelimesini tekeff?r etti diyerek, k?fr k?k?nden bir kelime kullanarak ifade ederler. El-Ezheri, Tehzib?'l-L?ga adl? kitab?nda silah ku?anan, silah ta??yan manas?na kafir kelimesini kullanm??t?r.
  • Hattabi de ?u manay? anlam??t?r: "Birbirinizi tekfir etmeyin (kafirlikle su?lamay?n), sonra birbirinizi ?ld?rmeyi helal addedersiniz."
Nevevi bu a??klamalardan sonra s?z?n? ??yle noktalar: "Bunlardan en muvaf?k olan? d?rd?nc? maddede s?ylenendir. Kad? Iyaz (rahimehumullah) da bunu tercih etmi?tir."
Sayfalar: 1 2 3