12-27-2006, Saat: 10:31 PM
Veda Hutbesi bir?ok y?nden ehemmiyet ta??r:
Her?eyden ?nce Hz. Peygamber (S.A.V.)'?n hayat?n?n sonlar?nda irad edilmi?tir. Malum oldu?u ?zere Veda Hacc? Hicret'in 10.y?l?nda cereyan etmi?tir. Hz. Peygamber (S.A.V.) ?mr?n?n son aylar?n? ya?amaktad?r ve birka? ay sonra vefat edecektir. "Bug?n sizin dininizi kemale erdirdim, ?zerinizdeki nimetimi tamamlad?m ve size din olarak m?sl?manl??? be?enip se?tim ve ondan raz? oldum" (Maide,3) mealindeki ayet de bu hac s?ras?nda nazil olmu?tur. (4)
Hutbe muhteva olarak ?ok ehemmiyetlidir. Zira ciddi meselelere temas etmekte, o g?ne kadar ele al?nmam?? olan bir ?ok cahili tatbikata son verilmektedir. Kan davas?n?n, faizin kesinlikle kald?r?lmas?, kar?-koca aras?ndaki hukukun tavzihi (a???a kavu?turulmas?), nesi takvimi'nil ilgas?, hac kaidelerinin tesbiti v.s. hepsine bu hutbede yer verilir. G?n?m?z m?elliflerinden baz?lar? Veda Hutbesi'ni ?slam'?n "insan haklar?" veya "kad?n haklar?" beyannamesi olarak de?erlendirir. Ger?ekten de insanlar?n "mal, can, ?rz" dokunulmazl???n?n te'yidi (kay?t alt?na almak, garanti etmek) tarihte ilk defa cereyan eden bir hadisedir. 20.As?rda Birle?mi? Milletlerce benimsenen insan haklar? beyannamesi ??phesiz ?ok daha fazla teferruata yer veriyor. Ancak, onlar hep ka??t ?zerinde kalm??t?r ve ?yle kalmaya devam edecektir. Burada ise alemlere rahmet olarak g?nderilen Hz. Peygabmer (S.A.V.) '?n tebli?i olarak vicdanlara, ruhlara, ak?l ve fikirlere nak?olma s?z konusudur. Burada bir parantez a?al?m:
Bu g?n ?lkemizde ya??yan m?sl?manlarda bu ba?l?l???n olmad???n? d???nelim. ?nsanlar, Allah'tan korkmuyor, ahiret duygusu yok, ?lke kanunlar? da bazen yetersiz kal?yor, bu insanlar haks?zl?klara, k?t?l?klere kar?? m?cadelere kendi i?lerindeki ?eytana uyarak ?are bulmaya kalkmalar? halinde ?lke kan g?l?ne d?ner. ??te insanlar? Allah, Peygamber sevgi ve ba?l?l??? ile ahiretteki hesaba ?ekilme ?uuru t?m k?t?l?klerden al?koyuyor. ?lkemizde son 15 y?ldan beri i?lerinde Allah korkusu, Peygamber sevgisi ve ahiret duygusu olmayan PKK mensublar?na kar?? verilen m?cadele bunun en a??k misalidir.
?nsanl?k, m?sl?manlar?n en g??l? ve g?steri?li oldu?u devirlerde bile, dili, dini, rengi ne olursa olsun ?slam topraklar?nda kan?ndan, mal?ndan, ?rz?ndan emin olmu? h?rriyet i?inde ya?am??t?r. Avrupal?lar?n hakimiyet kurduklar? yerlerde ?ld?r?le ?ld?r?le nesli t?ketilen, ter?r ve yasaklarla dili, dini unutturulan kavimlerin, yery?z?nden tamamen silinen medeniyetlerin say?s? ?oktur. (5)
?nsan haklar? anlay??? tarih boyunca tedrici (yava? yava?) geli?mi? olmakla birlikte en m?tekamil ?ekliyle ?slam'la ger?ekle?mi?tir. Hz. Peygamber (S.A.V.)'?n Veda Hutbesi ilk insan haklar? beyannamesi olarak ?nemlidir. ?slami devletler taraf?ndan gittik?e olgunla?t?r?l?p geli?tirilen insan haklar?n?n bat? i?in, geli?mesi 18. Ve 19. Y?zy?llarda(13 as?r sonra) olmu?tur. (6)
Hutbenin Toplum Hayat?na Getirdi?i Prensipler:
?ncelendi?i zaman Veda Hutbesinde Resulullah (S.A.V.)'?n ba?l?ca ?u noktalara temas etti?i g?r?l?r;
Hadiste belirtildi?i ?zere kar?ya, kocan?n "iyi muamele" de bulunmas? esast?r. Kocan?n onun ?zerinde baz? haklar? vard?r. Ancak onun da kocas? ?zerinde baz? haklar? vard?r. Her ikisi de di?erinden bu haklardan fazlas?n? zorla isteyemez. Erke?in kad?n?na kar?? bor?lar? nafakad?r: Yiyecek, giyecek ve mesken temini. Dinimiz bunlar?n asgari miktar?n? tayin ederken devrin ?artlar?n?, ?rf?, kad?n?n geldi?i ailenin iktisadi seviyesini g?z?n?ne alm??t?r. F?k?h kitaplar?ndaki teferruata girmeden ?slam alimlerinin icma ettikleri anaprensipleri kaydedelim: Nikah akdi, istihdam(kad?n? hizmetlenme) akdi sahih de?ildir. Bu sebeple yemek yapmak, evi s?p?rmek, ?ama??r y?kamak gibi dahili; d?kkanda, tarlada ?al??mak, hayvanlar? t?mar etmek gibi harici i?leri yapmakla m?kellef de?ildir. Kad?n, bu ?e?it hizmetlerin g?r?lmesi i?in, masraf? kocas? taraf?ndan kar??lanmak ?zere en az bir hizmet?i tutmak hakk'?na sahiptir. Koca han?m?n?n yeme?ini pi?mi? ve haz?rlanm?? olarak getirmek zorundad?r. Kad?n bir k?s?m ev i?lerini yap?yorsa bunu hukuki bir mecburiyet olarak de?il, bir iyilik, ho? bir adet, ?rf olarak yapar. Bu ?e?it i?leri yapmak istemese kocas? zorlayamaz. Bu davran??? sebebiyle kad?n g?nahkar da olmaz. Ona terett?b eden vecibe "Kocas?ndan izin almadan evden ayr?lmamas?, kocas?n?n istemediklerini eve almamas?, ?a??rd??? takdirde yata?a gelmesidir."
Kad?n?n d?v?lmesi meselesine gelince, dinimiz baz? s?k? kay?tlarla buna yer vermi?tir. Yukar?da belirtti?imiz hadisten ayr? olarak Kur'an-? Kerim'de de yer verilen bir husustur. Kur'an-? Kerim'de yer verilmi? olmas? mevzuya ayr? bir ehemmiyet kazand?rmaktad?r. Bizce, ayet-i Kerime'nin bu meseleye temas etmi? olmas? kad?nlar? himayeye matuf bir durumdur. Zira, ba?ta g?n?m?z?n en ileri memleketlerinde bile hala cari olmak ?zere, her devirde, her millette kad?nlar d?v?lm??t?r. K?yamete kadar da bu realite devam edece?e benziyor. Sanki insani m?nasebetlerin kad?n-erkek b?l?m?n?n tabii bir neticesidir. ?nsanlar zaruri olan m?nasebetlerinde her zaman orta yolu koruyamazlar, ifrat-tefrit, r?za-gazap, sevgi-?fke i? i?edir. Bunlar?n sonucu olarak m?naka?alar, a??z kavgalar?, yumrukla?malar hatta cinayetler vukua gelir. Bunlar "olmamal?d?r" diye bir ?art ko?ulma olamaz. ?slam bu meselede realiteyi kabul ederek al??kanl?k edinenleri makul hudutta tutmaya, frenlemeye ?al???r. Esasen her meselede orta yolu g?stermek ?slam'?n ana ruhunu te?kil eder.
Bu k?sa a??klamalardan sonra as?l mevzumuza gelelim: Kur'an-? Kerimde, mealen ?u ayet mevcuttur:
"Serke?lik etmelerinden etmelerinden endi?elendi?iniz kad?nlara gelince, evvela kendilerine nasihat edin, sonra yataklar?nda onlar? yaln?z b?rak?n, yine dinlemezse d?v?n" (Nisa 34)
Dikkat edilirse ayet kad?n?n d?v?lmesini bir ?ok ?arta ba?lamaktad?r;
1- Me?ru sebep: Kur'an da bu sebep "n??uz" kelimesiyle ifade edilir. T?rk?e meallerde umumiyetle hep "serke?lik" olarak terc?me edilmi?tir. Kelime Arap?a'da y?kseklik, t?mseklik, sivrilik gibi manalara gelir. Selef alimleri kad?nla ilgili olarak Kur'an da gelen bu tav?rdan "kocas?na isyan?, koku s?r?nmemesi, kocas?n? nefsinden men etmesi, kocas?na daha ?nceki davran???n? de?i?tirmesi, kocas?na sevgisizlik izhar etmesi, kocas?n?n tayin etti?i evde oturmay?p ba?ka bir yerde oturmas?" gibi durumlar? anlat?lm??t?r. Yani kocas?na kar?? olan vecibelerini yerine getirmemesi diye h?lasa edebiliriz. Vecibe olmayan i?lerdeki itaatsizliklerinden dolay? d?vmeye hakk? yoktur. Ev i?lerini yapmamas? gibi.
Veda Hutbesi'nde, kad?n? d?vmeyi me?ru k?lan su?, "n??uz" kelimesiyle de?il, "fahi?" kelimesiyle ifade edilmi?tir. Biz, "?irkinlik" olarak terc?me ettik. Bunu, dilimizde ayn? k?kten fuhu? kelimesiyle terc?meyi uygun bulmad?k. ??nk? fuhu?, zina manas?na gelir. Halbuki burada zinan?n kastedilmi? olmas? m?mk?n de?ildir. ??nk? zinan?n cezas? recm denilen hadd-i zina'd?r. Bunun dayakla ge?i?tirilmesi m?mk?n de?ildir. ?yle ise bu hutbede ad? ge?en fahi? kelimesini fuhu?la a??klamak ve b?ylece Kur'an da ge?en "n??uz" kelimesinin vuzuha kavu?turuldu?unu s?ylemek uygun olmaz.
2-Cezan?n usul ve miktar? : Kad?n me?ru bir sebeple d?v?lebilirse de bu, en son ba?vurulacak yoldur. ?lk ?nce serke?li?i sebebiyle nasihat edip, tatl?l?kla ondan vazge?irme yolu aranacak. Bu tesirli olmazsa yata?? ayr?lacak. Bu i?, arkas?n? d?nmek ve konu?mamak suretiyle ger?ekle?tirilir. Ayr? bir yatakta yat?r?l?rda denilmi?tir. Bu ceza da m?essir olmazsa dayak me?ru hale gelmektedir. ?slam burada da yenilik getirerek daya??n derecesini belirtmi? "?ok ac? verici olmamas?"'n? emretmi?tir.
?u halde, ?slam, her devirde mevcudiyetini fiilen d?nyan?n her k??esinde muhafaza etmi? be?eri bir realiteyi ciddi kay?tlara ba?layarak kad?nlar lehine ?slah etmi?, asgari seviyeye , en az zararl? hale getirmi?tir.
Elmal?l? Hamdi Efendi, dayakla ilgili yukar?da izah edilen ayet-i kerimenin a??klamas?n? yaparken bir dip not d???yor. Buraya aynen kayd?n? uygun buluyoruz:
"Burada kad?n d?v?l?r m? diye bir soru varid olabilir. Evet d?v?lmez, fakat bu ifadede kad?n demek na?ize (serke?), asiye (isyankar) kar? demek olmad??? da unutulmamak laz?m gelir. S?ras?na g?re insanca olmak ?zere birka? tokat, hissi isyan ile sukuta (al?akl??a, adile?meye) do?ru giden h?r??n bir kad?na kad?nl?k ?eref ? terbiyesini bah?etmek i?in g?zel bir ders olabilir.. ?air Ziya Pa?a merhum:
Nush ile uslanmayan? etmeli tekdir,
Tekdir ile uslanmayan?n hakk? k?tekdir.
demi?tir. Zaman?m?zda Kur'an'?n i? bu 'onlar? d?v?n' emrini sui tefsir ederek dillerine dolamak isteyen Avrupal?lar g?r?yoruz. Fakat ne garip bir tesad?ft?r ki, biz bu ayetin tefsiriyle me?gul oldu?umuz bir s?rada bir Frans?z mahkemesinin, kocas? taraf?ndan d?v?lm?? olan bir Frans?z kar?s?na ikame etti?i davaya kar?? 'h?r??nl?k edip kocas?n? tehevv?ne (a?a??lanma, hakir g?rme) getiren bir kad?n?n yedi?i dayaktan dolay? talak (bo?anma) davas? ikamesine hakk? olmad???na' h?kmetti?ini gazeteler ilan ediyordu" (C.2. s. 1351) (8)
Hadisin son k?sm? ehemmiyet verilmeyen bir k?s?m g?nahlarla ilgili:
"Bug?n ?eytan ?u topraklar?n?zda yeniden n?fuz ve saltanat g?c?n? kaybetmi?tir. Fakat bu kald?rd???m ?eyler haricinde k???k g?rd???n?z i?lerde de ona uyarsan?z bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak i?in bunlardan sak?n?n?z." buyuruluyor.
?arihler, Mekke ve civar?nda, art?k puta tapma ?eklinde kimsenin k?fre d?nmeyece?ini anlam??lard?r. Bedevilerde g?r?len irtidat (dinden d?nme) hadiselerinin de bu h?km? ortadan kald?rmayaca??, zira Hz. Peygamber (S.A.V.)'in vefat?ndan sonra g?r?len bu hadiseler, mahiyet?e eski putlara d?n?? olmam??t?r. Ancak hadis "katl, ya?ma gibi baz? b?y?k g?nahlarla, bir k?s?m k???k g?nahlar? (puta tapmak de?il) diye m?himsemeyip, i?lemeye devam edeceksiniz, ?eytana uymada bu da yeterli olacakt?r." ?eklinde uyar?da bulunmakta, g?nah k???k bile olsa ka??nmak gerekti?ini ir?ad etmektedir. Nitekim ?slam ulemas? k???k g?nahlarda ?srar etmeyi b?y?k g?nah saym??, hatta baz?lar?-b?y?k k???k ay?r?m? yapmadan- her bir g?nahta k?fre giden bir yol oldu?unu belirtmi?tir. Ehemmiyet verilmeyen g?nahlar?n nas?l k?fre g?t?ren bir g?nah gibi b?y?yebilece?ini a??klama sadedinde Bedi?zzaman Said Nursi hazretleri (rahimehullah)'n?n ?u a??klamas? ikna edicidir:
"Evet g?nah kalbe i?leyip, siyahland?ra siyahland?ra, ta nur-u iman? ??kar?ncaya kadar kat?la?t?r?yor. Her bir g?nah i?inde k?fre gidecek bir yol var. O g?nah isti?far ile ?abuk imha edilmezse, kurt de?il belki k???k bir manevi y?lan olarak kalbi ?s?r?yor. Mesela : Utand?racak bir g?nah? gizli i?leyen bir adam, ba?kas?n?n ?tt?la?ndan (haberi olmas?ndan) ?ok hicap etti?i (utand???) zaman, melaike ve ruhaniyat?n v?cudu ona ?ok a??r geliyor. K???k bir emare ile onlar? inkar etmek arzu ediyor. Hem mesela: cehennem azab?n? inta? eden (netice veren) b?y?k bir g?nah? i?leyen bir adam, b?t?n ruhuyla cehennemin ademini (yoklu?unu) arzu etti?inden, k???k bir emare ve ??phe, cehennemin inkar?na cesaret veriyor. Hem mesela: Farz namaz?n? k?lmayan ve vazife-i ubudiyetini (kulluk vazifelerini) yerine getirmeyen bir adam?n k???k bir amirinden k???k bir vazifesizlik y?z?nden ald??? tekdirden m?teessir olan adam, Sultan-? Ezel ve Ebed'in m?kerrer emirlerine kar?? farz?nda yapt??? bir tembellik, b?y?k bir s?k?nt? veriyor ve o s?k?nt?dan kurtulmay? arzu ediyor ve manen diyor ki: "ke?ki o vazife-i ubudiyeti bulunmasa idi. Ve bu arzudan bir manevi adavet-i ilahiyeyi (Allah'a kar?? d??manl?k) i?mam eden (hissettiren) bir inkar arzusu uyan?r. Bir ??phe v?cud-u ?lahiyeye (Allah'?n varl???n?) dair kalbe gelse, kat'i bir delil gibi ona yap??maya meyleder. B?y?k bir helaket kap?s? ona a??l?r. O bedbaht bilmiyor ki: ?nkar vas?tas?yla gayet c?z'i bir s?k?nt? vazife-i ubudiyetten gelmeye mukabil, inkarda milyonlar ile o s?k?nt?dan daha m?thi? manevi s?k?nt?lara kendini hedef eder. Sine?in ?s?rmas?ndan ka??p, y?lan?n ?s?rmas?n? kabul eder."
Veda Hutbesinde ge?en "Zaman d?ne d?ne Allah'?n arz ve semavat? yaratt??? g?ndeki d?zenini buldu." ?fadesi a??klamaya muhta?t?r.. Resulullah (S.A.V.) ?mr?n?n son senesinde m?him bir ?slahda (d?zeltme) bulunmu?tur: Takvim reformu. O g?ne kadar, Resulullah (S.A.V.) cahiliye devrinden intikal eden m??riklerin takvim sistemine uymu?tu. Bu sistem, kameri aylar? esas almakta ise de, haram aylar? ticaret mevsimlerine d???rmek i?in nesi denen bir tehir sebebiyle aylar?n yeri, s?ras? karmakar???k olmu?tu. ?arihlerin yapt??? a??klamaya g?re aylar?n kar??mas?na sebep olan ba?ka bil amil de baz? y?llarda haram ay?n birini helal addederek, onun yerine bir ba?ka ay? haram etme durumuydu.
Araplar Hz. ?brahim ve o?lu Hz. ?smail (aleyhisselam)'den beri, senenin baz? baz? aylar?yla ilgili h?rmete (haraml?k'a) riayet ederlerdi. Buna g?re, senenin 4 ay? haram idi. Bu aylar?n ?? tanesi pe?pe?e gelen : Zilkade, Zilhicce, Muharrem aylar?, d?rd?nc?s? de Recep idi.
Haram aylarda bir k?s?m yasaklara s?k? s?k?ya riayet ediyorlard?; birbirlerine ?apulculuk, bask?n, har, yol kesme, adam ?ld?rme ve hatta intikam alma gibi yasak fiilleri i?lemiyorlard?. Bu yasa?a riayet etmeyen ??kacak olursa, bu herkes?e b?y?k bir su? ve k?nanmay? icab ettiren bir ay?p telakki (kabul) edilirdi. Bu aylara o kadar h?rmet edilirdi ki, intikam bile al?nmazd?. S?zgelimi babas?n?n katiline rastlayan bir kimse ona dokunmaz, rahats?z etmezdi. Bu aylarda daha ziyade ibadetle me?gul olunurdu.
Ne varki; ?? ay?n pe?pe?e gelmesi baz? s?k?nt?lar getiriyordu. ?ktisadi d?zenleri b?y?k ?l??de ?apul ve ya?maya dayanan kabilelere ?? ay gelirsiz kalmak zor gelmeye ba?lam??t?. Bu mahzuru (?ekinilecek ?ey) gidermek ?zere "nesi" denen tehir'e ba?vurdular. Yani haram aylardan birinde harbe (veya yasak olan herhangi bir fiile) mecbur kalacak olurlarsa, o ay?n h?rmetini bir ba?ka aya tehir (nesi) ederlerdi. Mesela Muharrem ay?nda harp yap?nca, o y?l sefer'i haram sayarlard?. M?teakip sene bu h?rmet ba?ka bir aya te'hir edilirdi.
Bu tatbikat zamanla 12 ayda 4 nisbetini de daha a?a?? indirmek ce hacc? d?rt mevsimden i?lerine gelen bir mevsimde tutmak i?in alt? ayda birer haftadan yirmid?rt ayda bir ay tezyid (art?rma) ve tevsi (geni?letmek) etmi?ler.
Kameri takvimden vazge?mekle birlikte ?emsi takvime g?re amel etmekten do?an bir k?s?m tezatlar?n giderilmesi i?in ba?ka m?dahaleler yap?lm??, y?llar y?l? takip edilen bu tatbikat sonunda aylar kar??m??t?r. Bu durum, g?r?ld??? ?zere, zamanla ilgili olarak Cenab-? Hakk (Celle celal?hu)'n?n takdir buyurdu?u haram ve helallerin kar??mas?na sebep olmu?tur. S?zgelimi hac farizas?, onun yap?lmas? gereken ayda de?il, yap?lmamas? gereken bir ayda oluyor. Bu sebeple Ayet-i Kerime, nesi yani aylar?n yerini telkin (zihinde yerle?tirmek) i?lemini, "K?f?rde art??" olarak tavsif (s?fatland?rmak) etmi?tir:
"G?kleri ve yeri yaratt??? g?nde Allah'?n yaz?s?na g?re Allah kat?nda aylar?n say?s? on iki olup, bunlardan d?rd? haram aylar?d?r. ??te bu do?ru hesapt?r. O aylar i?inde (Allah'?n koydu?u yasa?? ?i?neyerek) kendinize zulmetmeyin ve m??rikler nas?l sizinle topyek?n sava??yorlarsa siz de onlara kar?? topyek?n sava??n ve bilin ki Allah (k?t?l?kten) sak?nanlarla beraberdir. (Haram aylar?) ertelemek, sadece k?firlikte ileri gitmektir. ??nk? onunla, k?fir olanlar sapt?r?l?r. Allah'?n haram k?ld???n?n say?s?n? bozmak ve O'nun haram k?ld???n? hel?l k?lmak i?in (haram ay?n?) bir y?l hel?l sayarlar, biry?l da haram sayarlar. (B?ylece) onlar?n k?t? i?leri kendilerine g?zel g?sterilmi?tir. Allah k?firler toplulu?unu hidayete erdirmez." (Tevbe, 36-37)
Yukar?da zikredilen hadis, Veda Hacc?'n?n, y?llar?n devri sonunda, Araplar?n Zilhicce'yi haram k?ld?klar? seneye tesad?f etti?ini ifade etmektedir. Bu tevafuk (muvaf?k bulma, rastlant?) yarad?l?? s?ras?nda Allah'?n aylarla ilgili olarak koydu?u h?kme uygun d??m??, bundan b?yle nsi'ye yer verilmeden asl'a uygun olarak devam edilmesi Resulullah (S.A.V.) taraf?ndan te?ri (a??k?a bildirmek) edilmi?tir.
Her?eyden ?nce Hz. Peygamber (S.A.V.)'?n hayat?n?n sonlar?nda irad edilmi?tir. Malum oldu?u ?zere Veda Hacc? Hicret'in 10.y?l?nda cereyan etmi?tir. Hz. Peygamber (S.A.V.) ?mr?n?n son aylar?n? ya?amaktad?r ve birka? ay sonra vefat edecektir. "Bug?n sizin dininizi kemale erdirdim, ?zerinizdeki nimetimi tamamlad?m ve size din olarak m?sl?manl??? be?enip se?tim ve ondan raz? oldum" (Maide,3) mealindeki ayet de bu hac s?ras?nda nazil olmu?tur. (4)
Hutbe muhteva olarak ?ok ehemmiyetlidir. Zira ciddi meselelere temas etmekte, o g?ne kadar ele al?nmam?? olan bir ?ok cahili tatbikata son verilmektedir. Kan davas?n?n, faizin kesinlikle kald?r?lmas?, kar?-koca aras?ndaki hukukun tavzihi (a???a kavu?turulmas?), nesi takvimi'nil ilgas?, hac kaidelerinin tesbiti v.s. hepsine bu hutbede yer verilir. G?n?m?z m?elliflerinden baz?lar? Veda Hutbesi'ni ?slam'?n "insan haklar?" veya "kad?n haklar?" beyannamesi olarak de?erlendirir. Ger?ekten de insanlar?n "mal, can, ?rz" dokunulmazl???n?n te'yidi (kay?t alt?na almak, garanti etmek) tarihte ilk defa cereyan eden bir hadisedir. 20.As?rda Birle?mi? Milletlerce benimsenen insan haklar? beyannamesi ??phesiz ?ok daha fazla teferruata yer veriyor. Ancak, onlar hep ka??t ?zerinde kalm??t?r ve ?yle kalmaya devam edecektir. Burada ise alemlere rahmet olarak g?nderilen Hz. Peygabmer (S.A.V.) '?n tebli?i olarak vicdanlara, ruhlara, ak?l ve fikirlere nak?olma s?z konusudur. Burada bir parantez a?al?m:
Bu g?n ?lkemizde ya??yan m?sl?manlarda bu ba?l?l???n olmad???n? d???nelim. ?nsanlar, Allah'tan korkmuyor, ahiret duygusu yok, ?lke kanunlar? da bazen yetersiz kal?yor, bu insanlar haks?zl?klara, k?t?l?klere kar?? m?cadelere kendi i?lerindeki ?eytana uyarak ?are bulmaya kalkmalar? halinde ?lke kan g?l?ne d?ner. ??te insanlar? Allah, Peygamber sevgi ve ba?l?l??? ile ahiretteki hesaba ?ekilme ?uuru t?m k?t?l?klerden al?koyuyor. ?lkemizde son 15 y?ldan beri i?lerinde Allah korkusu, Peygamber sevgisi ve ahiret duygusu olmayan PKK mensublar?na kar?? verilen m?cadele bunun en a??k misalidir.
?nsanl?k, m?sl?manlar?n en g??l? ve g?steri?li oldu?u devirlerde bile, dili, dini, rengi ne olursa olsun ?slam topraklar?nda kan?ndan, mal?ndan, ?rz?ndan emin olmu? h?rriyet i?inde ya?am??t?r. Avrupal?lar?n hakimiyet kurduklar? yerlerde ?ld?r?le ?ld?r?le nesli t?ketilen, ter?r ve yasaklarla dili, dini unutturulan kavimlerin, yery?z?nden tamamen silinen medeniyetlerin say?s? ?oktur. (5)
?nsan haklar? anlay??? tarih boyunca tedrici (yava? yava?) geli?mi? olmakla birlikte en m?tekamil ?ekliyle ?slam'la ger?ekle?mi?tir. Hz. Peygamber (S.A.V.)'?n Veda Hutbesi ilk insan haklar? beyannamesi olarak ?nemlidir. ?slami devletler taraf?ndan gittik?e olgunla?t?r?l?p geli?tirilen insan haklar?n?n bat? i?in, geli?mesi 18. Ve 19. Y?zy?llarda(13 as?r sonra) olmu?tur. (6)
Hutbenin Toplum Hayat?na Getirdi?i Prensipler:
?ncelendi?i zaman Veda Hutbesinde Resulullah (S.A.V.)'?n ba?l?ca ?u noktalara temas etti?i g?r?l?r;
- Her i?te daima Allah'a hamd-? sena etmek gerekir.
- Nefis, insan? her zaman ?erre y?neltmek ister. Bu sebepler nefislerin ?errinden Allah'a s???nmak gerekir.
- Can, mal ve ?rz kutsald?r. Ya?ama hakk? tabii bir hakt?r. Irz, ?eref, haysiyet, h?rriyet ve m?lkiyet sald?r?dan korunmu? haklard?r.
- Cahiliye gelenekleri kald?r?lm??t?r. ?nsanlar al??ageldikleri ?eyleri k?r? k?r?ne yapmaktan vazge?melidir.
- Faiz haramd?r.
- Kan davas? g?tmek haramd?r.
- Emanetler yerlerine verilmelidir. Emanete h?yanet edilmemelidir.
- K???k b?y?k, ?nemli-?nemsiz her i?te ?eytana uymaktan sak?nmal?d?r.
- Kad?nlar?n ve erkeklerin kar??l?kl? hak, vazife ve sorumluluklar? vard?r.
- Hem kad?n hem de erkekler zinadan ?iddetle ka?acaklard?r.
- K?le ve hizmet?ilere iyi davran?lacakt?r.
- B?t?n m?sl?manlar karde?tir. Her t?rl? s?n?f farklar? ve ayr?cal?klar kald?r?lm??t?r. ?st?nl?k fazilet iledir.
- Zul?mden sak?nmak gerekir, halk?n mal? haks?z yere yenemez, birine ait bir ?ey sahibinin izni olmad?k?a ba?kas? i?in helal olmaz.
- M?sl?manlar birbirleriyle sava?maktan sak?nacaklard?r.
- Allah'?n kitab?na ve Resulullah (S.A.V.)'?n s?nnetine uyanlar asla sap?kl??a d??mezler.
- ?slam sadeli?inden ayr?lmamak, a??r?l?klara sapmamak gerekir.
- Hak Teala'ya ibadet olunacak; be? vakit namaz k?l?nacak, oru? ay?nda oru? tutulacak, Resulullah (S.A.V.)'?n tavsiyelerine uyulacakt?r. Bunlar? hakk?yla yerine getirenlerin m?kafat? cennettir.(7)
Hadiste belirtildi?i ?zere kar?ya, kocan?n "iyi muamele" de bulunmas? esast?r. Kocan?n onun ?zerinde baz? haklar? vard?r. Ancak onun da kocas? ?zerinde baz? haklar? vard?r. Her ikisi de di?erinden bu haklardan fazlas?n? zorla isteyemez. Erke?in kad?n?na kar?? bor?lar? nafakad?r: Yiyecek, giyecek ve mesken temini. Dinimiz bunlar?n asgari miktar?n? tayin ederken devrin ?artlar?n?, ?rf?, kad?n?n geldi?i ailenin iktisadi seviyesini g?z?n?ne alm??t?r. F?k?h kitaplar?ndaki teferruata girmeden ?slam alimlerinin icma ettikleri anaprensipleri kaydedelim: Nikah akdi, istihdam(kad?n? hizmetlenme) akdi sahih de?ildir. Bu sebeple yemek yapmak, evi s?p?rmek, ?ama??r y?kamak gibi dahili; d?kkanda, tarlada ?al??mak, hayvanlar? t?mar etmek gibi harici i?leri yapmakla m?kellef de?ildir. Kad?n, bu ?e?it hizmetlerin g?r?lmesi i?in, masraf? kocas? taraf?ndan kar??lanmak ?zere en az bir hizmet?i tutmak hakk'?na sahiptir. Koca han?m?n?n yeme?ini pi?mi? ve haz?rlanm?? olarak getirmek zorundad?r. Kad?n bir k?s?m ev i?lerini yap?yorsa bunu hukuki bir mecburiyet olarak de?il, bir iyilik, ho? bir adet, ?rf olarak yapar. Bu ?e?it i?leri yapmak istemese kocas? zorlayamaz. Bu davran??? sebebiyle kad?n g?nahkar da olmaz. Ona terett?b eden vecibe "Kocas?ndan izin almadan evden ayr?lmamas?, kocas?n?n istemediklerini eve almamas?, ?a??rd??? takdirde yata?a gelmesidir."
Kad?n?n d?v?lmesi meselesine gelince, dinimiz baz? s?k? kay?tlarla buna yer vermi?tir. Yukar?da belirtti?imiz hadisten ayr? olarak Kur'an-? Kerim'de de yer verilen bir husustur. Kur'an-? Kerim'de yer verilmi? olmas? mevzuya ayr? bir ehemmiyet kazand?rmaktad?r. Bizce, ayet-i Kerime'nin bu meseleye temas etmi? olmas? kad?nlar? himayeye matuf bir durumdur. Zira, ba?ta g?n?m?z?n en ileri memleketlerinde bile hala cari olmak ?zere, her devirde, her millette kad?nlar d?v?lm??t?r. K?yamete kadar da bu realite devam edece?e benziyor. Sanki insani m?nasebetlerin kad?n-erkek b?l?m?n?n tabii bir neticesidir. ?nsanlar zaruri olan m?nasebetlerinde her zaman orta yolu koruyamazlar, ifrat-tefrit, r?za-gazap, sevgi-?fke i? i?edir. Bunlar?n sonucu olarak m?naka?alar, a??z kavgalar?, yumrukla?malar hatta cinayetler vukua gelir. Bunlar "olmamal?d?r" diye bir ?art ko?ulma olamaz. ?slam bu meselede realiteyi kabul ederek al??kanl?k edinenleri makul hudutta tutmaya, frenlemeye ?al???r. Esasen her meselede orta yolu g?stermek ?slam'?n ana ruhunu te?kil eder.
Bu k?sa a??klamalardan sonra as?l mevzumuza gelelim: Kur'an-? Kerimde, mealen ?u ayet mevcuttur:
"Serke?lik etmelerinden etmelerinden endi?elendi?iniz kad?nlara gelince, evvela kendilerine nasihat edin, sonra yataklar?nda onlar? yaln?z b?rak?n, yine dinlemezse d?v?n" (Nisa 34)
Dikkat edilirse ayet kad?n?n d?v?lmesini bir ?ok ?arta ba?lamaktad?r;
1- Me?ru sebep: Kur'an da bu sebep "n??uz" kelimesiyle ifade edilir. T?rk?e meallerde umumiyetle hep "serke?lik" olarak terc?me edilmi?tir. Kelime Arap?a'da y?kseklik, t?mseklik, sivrilik gibi manalara gelir. Selef alimleri kad?nla ilgili olarak Kur'an da gelen bu tav?rdan "kocas?na isyan?, koku s?r?nmemesi, kocas?n? nefsinden men etmesi, kocas?na daha ?nceki davran???n? de?i?tirmesi, kocas?na sevgisizlik izhar etmesi, kocas?n?n tayin etti?i evde oturmay?p ba?ka bir yerde oturmas?" gibi durumlar? anlat?lm??t?r. Yani kocas?na kar?? olan vecibelerini yerine getirmemesi diye h?lasa edebiliriz. Vecibe olmayan i?lerdeki itaatsizliklerinden dolay? d?vmeye hakk? yoktur. Ev i?lerini yapmamas? gibi.
Veda Hutbesi'nde, kad?n? d?vmeyi me?ru k?lan su?, "n??uz" kelimesiyle de?il, "fahi?" kelimesiyle ifade edilmi?tir. Biz, "?irkinlik" olarak terc?me ettik. Bunu, dilimizde ayn? k?kten fuhu? kelimesiyle terc?meyi uygun bulmad?k. ??nk? fuhu?, zina manas?na gelir. Halbuki burada zinan?n kastedilmi? olmas? m?mk?n de?ildir. ??nk? zinan?n cezas? recm denilen hadd-i zina'd?r. Bunun dayakla ge?i?tirilmesi m?mk?n de?ildir. ?yle ise bu hutbede ad? ge?en fahi? kelimesini fuhu?la a??klamak ve b?ylece Kur'an da ge?en "n??uz" kelimesinin vuzuha kavu?turuldu?unu s?ylemek uygun olmaz.
2-Cezan?n usul ve miktar? : Kad?n me?ru bir sebeple d?v?lebilirse de bu, en son ba?vurulacak yoldur. ?lk ?nce serke?li?i sebebiyle nasihat edip, tatl?l?kla ondan vazge?irme yolu aranacak. Bu tesirli olmazsa yata?? ayr?lacak. Bu i?, arkas?n? d?nmek ve konu?mamak suretiyle ger?ekle?tirilir. Ayr? bir yatakta yat?r?l?rda denilmi?tir. Bu ceza da m?essir olmazsa dayak me?ru hale gelmektedir. ?slam burada da yenilik getirerek daya??n derecesini belirtmi? "?ok ac? verici olmamas?"'n? emretmi?tir.
?u halde, ?slam, her devirde mevcudiyetini fiilen d?nyan?n her k??esinde muhafaza etmi? be?eri bir realiteyi ciddi kay?tlara ba?layarak kad?nlar lehine ?slah etmi?, asgari seviyeye , en az zararl? hale getirmi?tir.
Elmal?l? Hamdi Efendi, dayakla ilgili yukar?da izah edilen ayet-i kerimenin a??klamas?n? yaparken bir dip not d???yor. Buraya aynen kayd?n? uygun buluyoruz:
"Burada kad?n d?v?l?r m? diye bir soru varid olabilir. Evet d?v?lmez, fakat bu ifadede kad?n demek na?ize (serke?), asiye (isyankar) kar? demek olmad??? da unutulmamak laz?m gelir. S?ras?na g?re insanca olmak ?zere birka? tokat, hissi isyan ile sukuta (al?akl??a, adile?meye) do?ru giden h?r??n bir kad?na kad?nl?k ?eref ? terbiyesini bah?etmek i?in g?zel bir ders olabilir.. ?air Ziya Pa?a merhum:
Nush ile uslanmayan? etmeli tekdir,
Tekdir ile uslanmayan?n hakk? k?tekdir.
demi?tir. Zaman?m?zda Kur'an'?n i? bu 'onlar? d?v?n' emrini sui tefsir ederek dillerine dolamak isteyen Avrupal?lar g?r?yoruz. Fakat ne garip bir tesad?ft?r ki, biz bu ayetin tefsiriyle me?gul oldu?umuz bir s?rada bir Frans?z mahkemesinin, kocas? taraf?ndan d?v?lm?? olan bir Frans?z kar?s?na ikame etti?i davaya kar?? 'h?r??nl?k edip kocas?n? tehevv?ne (a?a??lanma, hakir g?rme) getiren bir kad?n?n yedi?i dayaktan dolay? talak (bo?anma) davas? ikamesine hakk? olmad???na' h?kmetti?ini gazeteler ilan ediyordu" (C.2. s. 1351) (8)
Hadisin son k?sm? ehemmiyet verilmeyen bir k?s?m g?nahlarla ilgili:
"Bug?n ?eytan ?u topraklar?n?zda yeniden n?fuz ve saltanat g?c?n? kaybetmi?tir. Fakat bu kald?rd???m ?eyler haricinde k???k g?rd???n?z i?lerde de ona uyarsan?z bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak i?in bunlardan sak?n?n?z." buyuruluyor.
?arihler, Mekke ve civar?nda, art?k puta tapma ?eklinde kimsenin k?fre d?nmeyece?ini anlam??lard?r. Bedevilerde g?r?len irtidat (dinden d?nme) hadiselerinin de bu h?km? ortadan kald?rmayaca??, zira Hz. Peygamber (S.A.V.)'in vefat?ndan sonra g?r?len bu hadiseler, mahiyet?e eski putlara d?n?? olmam??t?r. Ancak hadis "katl, ya?ma gibi baz? b?y?k g?nahlarla, bir k?s?m k???k g?nahlar? (puta tapmak de?il) diye m?himsemeyip, i?lemeye devam edeceksiniz, ?eytana uymada bu da yeterli olacakt?r." ?eklinde uyar?da bulunmakta, g?nah k???k bile olsa ka??nmak gerekti?ini ir?ad etmektedir. Nitekim ?slam ulemas? k???k g?nahlarda ?srar etmeyi b?y?k g?nah saym??, hatta baz?lar?-b?y?k k???k ay?r?m? yapmadan- her bir g?nahta k?fre giden bir yol oldu?unu belirtmi?tir. Ehemmiyet verilmeyen g?nahlar?n nas?l k?fre g?t?ren bir g?nah gibi b?y?yebilece?ini a??klama sadedinde Bedi?zzaman Said Nursi hazretleri (rahimehullah)'n?n ?u a??klamas? ikna edicidir:
"Evet g?nah kalbe i?leyip, siyahland?ra siyahland?ra, ta nur-u iman? ??kar?ncaya kadar kat?la?t?r?yor. Her bir g?nah i?inde k?fre gidecek bir yol var. O g?nah isti?far ile ?abuk imha edilmezse, kurt de?il belki k???k bir manevi y?lan olarak kalbi ?s?r?yor. Mesela : Utand?racak bir g?nah? gizli i?leyen bir adam, ba?kas?n?n ?tt?la?ndan (haberi olmas?ndan) ?ok hicap etti?i (utand???) zaman, melaike ve ruhaniyat?n v?cudu ona ?ok a??r geliyor. K???k bir emare ile onlar? inkar etmek arzu ediyor. Hem mesela: cehennem azab?n? inta? eden (netice veren) b?y?k bir g?nah? i?leyen bir adam, b?t?n ruhuyla cehennemin ademini (yoklu?unu) arzu etti?inden, k???k bir emare ve ??phe, cehennemin inkar?na cesaret veriyor. Hem mesela: Farz namaz?n? k?lmayan ve vazife-i ubudiyetini (kulluk vazifelerini) yerine getirmeyen bir adam?n k???k bir amirinden k???k bir vazifesizlik y?z?nden ald??? tekdirden m?teessir olan adam, Sultan-? Ezel ve Ebed'in m?kerrer emirlerine kar?? farz?nda yapt??? bir tembellik, b?y?k bir s?k?nt? veriyor ve o s?k?nt?dan kurtulmay? arzu ediyor ve manen diyor ki: "ke?ki o vazife-i ubudiyeti bulunmasa idi. Ve bu arzudan bir manevi adavet-i ilahiyeyi (Allah'a kar?? d??manl?k) i?mam eden (hissettiren) bir inkar arzusu uyan?r. Bir ??phe v?cud-u ?lahiyeye (Allah'?n varl???n?) dair kalbe gelse, kat'i bir delil gibi ona yap??maya meyleder. B?y?k bir helaket kap?s? ona a??l?r. O bedbaht bilmiyor ki: ?nkar vas?tas?yla gayet c?z'i bir s?k?nt? vazife-i ubudiyetten gelmeye mukabil, inkarda milyonlar ile o s?k?nt?dan daha m?thi? manevi s?k?nt?lara kendini hedef eder. Sine?in ?s?rmas?ndan ka??p, y?lan?n ?s?rmas?n? kabul eder."
Veda Hutbesinde ge?en "Zaman d?ne d?ne Allah'?n arz ve semavat? yaratt??? g?ndeki d?zenini buldu." ?fadesi a??klamaya muhta?t?r.. Resulullah (S.A.V.) ?mr?n?n son senesinde m?him bir ?slahda (d?zeltme) bulunmu?tur: Takvim reformu. O g?ne kadar, Resulullah (S.A.V.) cahiliye devrinden intikal eden m??riklerin takvim sistemine uymu?tu. Bu sistem, kameri aylar? esas almakta ise de, haram aylar? ticaret mevsimlerine d???rmek i?in nesi denen bir tehir sebebiyle aylar?n yeri, s?ras? karmakar???k olmu?tu. ?arihlerin yapt??? a??klamaya g?re aylar?n kar??mas?na sebep olan ba?ka bil amil de baz? y?llarda haram ay?n birini helal addederek, onun yerine bir ba?ka ay? haram etme durumuydu.
Araplar Hz. ?brahim ve o?lu Hz. ?smail (aleyhisselam)'den beri, senenin baz? baz? aylar?yla ilgili h?rmete (haraml?k'a) riayet ederlerdi. Buna g?re, senenin 4 ay? haram idi. Bu aylar?n ?? tanesi pe?pe?e gelen : Zilkade, Zilhicce, Muharrem aylar?, d?rd?nc?s? de Recep idi.
Haram aylarda bir k?s?m yasaklara s?k? s?k?ya riayet ediyorlard?; birbirlerine ?apulculuk, bask?n, har, yol kesme, adam ?ld?rme ve hatta intikam alma gibi yasak fiilleri i?lemiyorlard?. Bu yasa?a riayet etmeyen ??kacak olursa, bu herkes?e b?y?k bir su? ve k?nanmay? icab ettiren bir ay?p telakki (kabul) edilirdi. Bu aylara o kadar h?rmet edilirdi ki, intikam bile al?nmazd?. S?zgelimi babas?n?n katiline rastlayan bir kimse ona dokunmaz, rahats?z etmezdi. Bu aylarda daha ziyade ibadetle me?gul olunurdu.
Ne varki; ?? ay?n pe?pe?e gelmesi baz? s?k?nt?lar getiriyordu. ?ktisadi d?zenleri b?y?k ?l??de ?apul ve ya?maya dayanan kabilelere ?? ay gelirsiz kalmak zor gelmeye ba?lam??t?. Bu mahzuru (?ekinilecek ?ey) gidermek ?zere "nesi" denen tehir'e ba?vurdular. Yani haram aylardan birinde harbe (veya yasak olan herhangi bir fiile) mecbur kalacak olurlarsa, o ay?n h?rmetini bir ba?ka aya tehir (nesi) ederlerdi. Mesela Muharrem ay?nda harp yap?nca, o y?l sefer'i haram sayarlard?. M?teakip sene bu h?rmet ba?ka bir aya te'hir edilirdi.
Bu tatbikat zamanla 12 ayda 4 nisbetini de daha a?a?? indirmek ce hacc? d?rt mevsimden i?lerine gelen bir mevsimde tutmak i?in alt? ayda birer haftadan yirmid?rt ayda bir ay tezyid (art?rma) ve tevsi (geni?letmek) etmi?ler.
Kameri takvimden vazge?mekle birlikte ?emsi takvime g?re amel etmekten do?an bir k?s?m tezatlar?n giderilmesi i?in ba?ka m?dahaleler yap?lm??, y?llar y?l? takip edilen bu tatbikat sonunda aylar kar??m??t?r. Bu durum, g?r?ld??? ?zere, zamanla ilgili olarak Cenab-? Hakk (Celle celal?hu)'n?n takdir buyurdu?u haram ve helallerin kar??mas?na sebep olmu?tur. S?zgelimi hac farizas?, onun yap?lmas? gereken ayda de?il, yap?lmamas? gereken bir ayda oluyor. Bu sebeple Ayet-i Kerime, nesi yani aylar?n yerini telkin (zihinde yerle?tirmek) i?lemini, "K?f?rde art??" olarak tavsif (s?fatland?rmak) etmi?tir:
"G?kleri ve yeri yaratt??? g?nde Allah'?n yaz?s?na g?re Allah kat?nda aylar?n say?s? on iki olup, bunlardan d?rd? haram aylar?d?r. ??te bu do?ru hesapt?r. O aylar i?inde (Allah'?n koydu?u yasa?? ?i?neyerek) kendinize zulmetmeyin ve m??rikler nas?l sizinle topyek?n sava??yorlarsa siz de onlara kar?? topyek?n sava??n ve bilin ki Allah (k?t?l?kten) sak?nanlarla beraberdir. (Haram aylar?) ertelemek, sadece k?firlikte ileri gitmektir. ??nk? onunla, k?fir olanlar sapt?r?l?r. Allah'?n haram k?ld???n?n say?s?n? bozmak ve O'nun haram k?ld???n? hel?l k?lmak i?in (haram ay?n?) bir y?l hel?l sayarlar, biry?l da haram sayarlar. (B?ylece) onlar?n k?t? i?leri kendilerine g?zel g?sterilmi?tir. Allah k?firler toplulu?unu hidayete erdirmez." (Tevbe, 36-37)
Yukar?da zikredilen hadis, Veda Hacc?'n?n, y?llar?n devri sonunda, Araplar?n Zilhicce'yi haram k?ld?klar? seneye tesad?f etti?ini ifade etmektedir. Bu tevafuk (muvaf?k bulma, rastlant?) yarad?l?? s?ras?nda Allah'?n aylarla ilgili olarak koydu?u h?kme uygun d??m??, bundan b?yle nsi'ye yer verilmeden asl'a uygun olarak devam edilmesi Resulullah (S.A.V.) taraf?ndan te?ri (a??k?a bildirmek) edilmi?tir.