C?H?L?YYE D?NEMI
Bilgisizlik, ger?e?i tan?mama. ?sl?m, tam bir ayd?nl?k ve bilgi devri oldu?u i?in, Arabistan'da ?sl?miyet'in yay?lmas?ndan ?nceki devre, daha dar anlam? ile Hz. ?sa'dan sonra peygamberimizin gelmesine kadar ge?en zamana "cahiliyye" devri ad? verilmi?tir.
Cahiliyye, insan?n Allah'? gere?i gibi tan?mamas?, ona kulluk etmekten uzakla?mas?, onun il?h? h?k?mlerine de?il de ki?inin kendi hev? ve hevesine uymas?, insanlar?n koydu?u emir ve yasaklara, siyas? sistem ve d???ncelere inanmas?d?r. Kur'an-? Ker?m'de: "Onlar h?l? Cahiliyye devri h?km?n? m? istiyorlar? Ger?e?i bilen bir millet i?in Allah'dan daha iyi h?k?m veren kim var?" (el-M?ide, 5/50) buyurulur. ?sl?m'?n hakim olmad??? ortamlar Cahiliyye ?a?lar?d?r. ??nk? il?h? bilginin kayna??ndan yoksun olan ortamlard?r. ?sl?m'?n geli?inden ?nceki d?nemde ya?ayan m??rikler Allah'a isyan etmi? onun h?k?mlerine s?rt ?evirmi? bir toplum olarak son derece ilkel ve cahil hayat s?r?yorlard?. Cahiliyye Araplar?'n?n s?rd??? hayattan ve i?inde ya?ad?klar? ortamdan baz? ?rnekleri ??yle s?ralamak m?mk?nd?r:
Putlara Taparlardi
Cahiliyye insanlar? Allah'?n varl???n? kabul etmekle beraber putlara taparlard?. Onlar putlar?n?n Allah kat?nda kendilerine ?efaat?? olacaklar?na inan?rlar ve: Biz onlara ancak bizi daha ?ok Allah'a yakla?t?rs?nlar diye ibadet ediyoruz" (ez-Z?mer, 39/3) derlerdi.
Icki Icerlerdi
?arap i?mek adeti ?ok yayg?nd?. ?airleri her zaman i?ki ziyafetinden bahseder, i?ki ?iirleri edebiyatlar?n?n b?y?k bir k?sm?n? te?kil ederdi. Hatta Enes b. M?lik (r.a.)'in bildirdi?ine g?re ?sl?m'da i?ki, M?ide Suresi'nin doksan ve doksanbirinci ayetleriyle kesin olarak haram k?l?nm??, Hz. Peygamber (s.a.s) tellal ba??rtt?rarak bunu il?n etti?inde Medine sokaklar?nda sel gibi i?ki akm??t?r (M?slim, E?ribe, 3).
Kumar Oynarlardi
Cahiliyye ?a??nda kumar da ?ok yayg?nd?. Cahiliyye Araplar? kumar oynamakla ?v?n?rlerdi. ?yle ki kumar meclislerine kat?lmamak ay?p say?l?rd?. Onlar?n ?airlerinden biri kar?s?na ??yle vasiyette bulunur:
"Ben ?l?rsem, sen, aciz ve konu?ma bilmeyen, iki y?zl? ve kumar bilmeyen birini isteme."
Tefecilik Yaparlardi
Tefecilik alm?? y?r?m??t?. Para ve benzeri ?eyleri birbirlerine bor? verirler; kat kat faiz al?rlard?. Bor? veren kimse, borcun vadesi bitince bor?luya gelir: "Borcunu ?deyecek misin, yoksa onu art?ray?m m??" derdi. Onun da ?deme imk?n? varsa ?der, yoksa ikinci sene i?in iki kat?na, ???nc? sene i?in d?rt kat?na ??kar?r ve art?rma i?lemi b?ylece kat kat devam ederdi. Tefecilik ve faizin her ?e?idini haram k?lan Allah, ?zellikle Araplar'?n bu k?t? ?detlerine dikkati ?ekerek "-Ey iman edenler! Kat kat faiz yemeyin." (?li ?mr?n,3/130) buyurmu?tur.
Faiz Oranlari Cok B?y?kt?
Faizcilik Araplar aras?nda o kadar yerle?mi?ti ki ticaretle onun aras?n? ay?ram?yorlar; "Faiz de t?pk? al??-veri? gibi" diyorlard?. Bunun ?zerine inen ayette: "Allah al??-veri?i hel?l, faizi ise haram k?lm??t?r. " (el-Bakar?, 2/275) buyrulmu?tur.
Fuhus Cok B?y?k Orandaydi
Cahiliyye Araplar'? aras?nda fuhu? da nadir ?eylerden de?ildi. Cariyelerini zorla fuhu?a s?r?kleyenler vard?. Kur'an-? Ker?m'de bu hususa i?aretle: "?ffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuh?a zorlamay?n. " (en-N?r, 24/33) buyurulur.
Kocan?n birka? metresi oldu?u gibi, kad?n?n da ba?kalar?yla ili?kide bulunmas?, baz? ?evrelerce nefretle kar??lanmayan bir davran??t?. Fuhu?la ilgili Cahiliyye Araplar?n?n ?u adetlerini zikredebiliriz:
Kad?n ?detinden temizlendikten sonra kocas? ona "?u adama git ve ondan hamile kal" derdi. Kad?n istenilen adamla beraber olduktan sonra kocas? hamileli?i belli oluncaya kadar ona yakla?mazd?. Sonra yakla?abilirdi. Bu, iyi bir ?ocu?a sahip olmak i?in yap?l?rd?.
Say?lar? ?? ila on aras?nda de?i?en bir grup erkek kad?n?n evine girerek, s?ras?yla hepsi de onunla cinsi m?nasebette bulunurdu. Kad?n hamile kal?p da do?um yaparsa do?umdan bir ka? g?n sonra bu erkekleri ?a??r?r, erkekler de zorunlu olarak bu davete i?tirak ederlerdi. Sonra onlara: "Olanlar? biliyorsunuz, do?um yapt?m" i?lerinden birine i?aret ederek "?ocu?un babas? sensin" derdi. O da bundan ka??namazd?.
Baz? fuhu? yapan kad?nlar da tan?nmalar? i?in kap?lar?na bayrak asarlard?. Bu t?r kad?nlardan biri do?um yapt??? zaman te?his heyeti toplan?p ?ocu?un kime ait oldu?unu tespit ederdi. O da ?ocu?un babas? oldu?unu kabul etmek zorunda kal?rd?. (Buh?r?, Nikah, 36)
Kad?na de?er verilmez, hak ve hukuku tan?nmaz, adeta bir e?ya gibi telakki edilip miras al?n?rd?. Biri ?l?p kar?s? dul kal?nca ?lenin varislerinden g?z? a??k biri hemen elbisesini kad?n?n ?zerine atard?. Kad?n daha ?nce ka??p bu halden kurtulamazsa art?k onun olurdu. Dilerse mehirsiz olarak onunla evlenir, dilerse onu bir ba?kas?yla evlendirerek mihrini almaya hak kazan?r ve kad?na bundan bir ?ey vermezdi. Dilerse, kocas?ndan kendisine kalan miras? elinden almak i?in onu evlenmekten menederdi. Bunun ?zerine inen ayette: "Ey inananlar! Kad?nlara zorla mirasc? olmaya kalkman?z size hel?l de?ildir. " (en-Nis?, 4/19) buyurulmu?tur. (?evk?n?, Fethu'l-Kadir, I, 440).
Yiyeceklerin baz?s? yaln?z erkeklere ait olup kad?nlara yasak ediliyordu. "Onlar: Bu hayvanlar?n kar?nlar?nda olan yavrular yaln?z erkeklerimize mahsus olup, e?lerimize yasakt?r. ?l? do?acak olursa hepsi ona ortak olur" dediler (En'?m, 6/139)
Kizlari Diri Diri Topraga G?merlerdi
Cahiliyye Araplar?'n?n k?t? adetlerinden biri de k?z ?ocuklar?n? diri diri topra?a g?mmeleriydi. Onlar bunu namuslar?n? korumak veya ar telakki ettikleri i?in, baz?lar? da sakat ve ?irkin olarak do?duklar?ndan yap?yorlard?. Kur'an-? Ker?m'de ?u ayetlerde buna i?aret edilir: "Onlardan birine Rahman olan Allah'a isnat ettikleri bir k?z evl?d m?jdelense i?i ?fkeyle dolarak y?z? simsiyah kesilirdi. " (ez-Zuhruf, 43/17), " Diri diri topra?a g?m?len k?z ?ocu?unun hangi su?la ?ld?r?ld??? soruldu?u zaman... " (Tekvir, 81/8-9), "Ortak ko?tuklar? ?eyler m??riklerden ?o?una ?ocuklar?n? ?ld?rmeyi s?sl? g?sterirdi. "(el-En'?m, 6/137)
Ekin ve hayvanlar?n? iki k?sma ay?r?yor bir k?sm?n? Allah'?n b?yle emretti?ini sanarak Allah'a veriyor ve bir k?sm?n? da Allah'a e? ko?tuklar? putlar?na ay?r?yorlard?. Onlar bu bat?l inan? ve adetlerinde biraz daha ileri giderek Allah'?n pay?na d??eni al?yorlar, onu e? ko?tuklar? putlar?n pay?na ekliyorlard?. Ama putlar?n?n pay?ndan al?p ?b?r?ne il?ve ettikleri g?r?lm?yordu. "Allah'?n yaratt??? ekin ve hayvanlardan O'na pay ay?rd?lar ve kendi iddialar?na g?re: "Bu Allah'?nd?r, ?u da ortak ko?tuklar?m?z?nd?r" dediler. Ortaklar? i?in ay?rd?klar? Allah i?in verilmezdi. Fakat Allah i?in ay?rd?klar? ortaklar? i?in verilirdi. Bu h?k?mleri ne k?t?yd?!" (el-En'?m, 6/136).
Bir k?s?m hayvanlarla ekinlerin baz?s?n? dilediklerinden ba?kas?na yasakl?yorlard?. Ayr?ca bir k?s?m hayvanlara binerken ve keserken Allah'?n ad?n?n an?lmas?na engel oluyorlard?. (el-En'?m, 6/138).
Bunun d???nda hayvanlarla ilgili ?u adetleri de vard?:
Deve be? bat?n do?urup be?incisinde erkek do?urursa kula??n? ?entip serbest b?rak?rlard?. Art?k ona binmeyi ve s?t?n? sa?may? haram kabul ederlerdi. Buna "Bah?ra"* derlerdi.
Saibe*; dile?i yerine gelen kimsenin putlara adad??? deve idi. Buna da binilmez ve s?t? sa??lmazd?.
Vas?le*; koyun di?i do?urursa kendileri i?in; erkek do?urursa putlar? i?in olurdu. ?ayet biri erkek, biri di?i olmak ?zere ikiz do?urursa, di?inin hat?r? i?in erke?i de kesmezler ve buna "Vas?le" derlerdi.
H?m* ; bir erkek devenin soyundan on d?l al?n?rsa onun s?rt? haram say?l?r, su ve otlakta serbest b?rak?l?rd?. Kimse ona dokunmazd?.
B?t?n bunlardan ba?ka m??rikler atalar?ndan devrald?klar? birtak?m adetleri devam ettirme konusunda direniyor ve hatta bunlar?n baz?lar?n?n, kendilerini Allah (c.c.)'a daha ?ok yakla?t?rd?klar?n? ileri s?r?yorlard?.
?bn ?shak ?unlar? aktar?yor: "Kurey?, ya Fil olay?ndan evvel veya daha sonra meydana geldi?ini tahmin etti?im bir bid'at ortaya ??kard? ki, tarihte (Hums) diye an?l?p, asalet-i diniye iddias?ndan ibarettir." Bunlar: "Biz, ?brahim'in evlad?y?z, ehl-i Harem biziz, Beyt'in sahibiyiz, Mekke'nin de s?kini bulunuyoruz. Arap kabilelerinden hi?bir kab?le, bizim sahip oldu?umuz bu ?eref ve itibara sahip de?ildir. Binaenaleyh biz, bu m?stesna mevkiimizin ?eref ve itibar?n? korumal?y?z. Bundan sonra Harem haricinde hi?bir ?eye tazim etmeyip b?t?n ihtiramat?m?z? Harem dahilinde hasretmeliyiz. Mesel?, Arafat'ta halk ile bir s?rada, yan yana, omuz omuza durup vakfe etmek, sonra halk ile geri d?n?p gelmek bizim kadrimizi tenzil eder" diyorlard?.
?bn ?sh?k devamla: "Kurey?liler bu asalet fikrini ortaya koydu ve uygulamaya da ba?lad?. Arafat'a ??kmay?, Arafat'tan ifaz?y? terk ettiler. Herkes Arafat'ta vakfe ederken, bunlar M?zdelife'ye giderler, orada dururlard?. Ve "Biz ehlullah?z, Harem-i ?erif'in h?dimleriyiz" diyerek, di?erleriyle e?itli?i kabul etmezlerdi. Fakat bunlar, Arafat'ta vakfe etmenin ?brahim (a.s.)'in dini muktezas? oldu?unu biliyorlard?. Kin?ne ile H?z?ao?ular? da bu hususta Kurey?'e iltihak etmi?lerdi.
Bunlar hac i?in, umre i?in gelen bedev?lere m?dahaleye kadar ileri gitmi?lerdir. Harem h?ricinden gelen herkesin, Beyt'in ilk tavaf? Siyab-? Hums ile tavaf etmelerini kararla?t?rd?lar ve uygulad?lar. Bu karar?n neticelerinden biri: Kim ki adi bir elbise ile gelip tavaf ederse, tavaftan sonra o elbiseyi ??kar?p atmas? zar?r? idi.
Bu kararlar?n ikinci neticesi ise; asilzadelere mahsus bir elbisesi olmayan bedev? erkeklerin ??plak; kad?nlar?n da yaln?z ?n? y?rtma?l? k?sa i? g?mle?i ile tavafa mecbur edilmesidir.
Bu ve bunun gibi pek ?ok ?detler y?r?rl?kte idi. Ras?lullah (s.a.s)'a iletilinceye kadar da bu ?detler y?r?rl?kte kalmaya devam etti. Daha sonra da A'r?f suresinin 26, 27, 28, 31 ve 32. ayetlerinde, ??plak tavaf ile birlikte di?er bid'atler de yasaklanm??t?r.
Eb? H?reyre (r.a.)'den gelen bir rivayete g?re, Eb? Bekr es-S?dd?k (r.a.) Ved? Hacc'?ndan (bir sene) evvel, Hz. peygamber taraf?ndan Hac Em?ri* olarak (Mekke'ye) g?nderildi?inde, Eb? Bekr de Eb? Hureyre'yi Kurban Bayram?'n?n ilk g?n? Mina'da b?y?k bir cemaat i?inde halka (?u iki maddeyi) il?na memur k?lm??t?r. (Ebu H?reyre): "Ey Nas! ?yi biliniz, bu y?ldan sonra m??riklerin haccetmeleri, ??plaklar?n da K?be'yi tavaf etmeleri yasakt?r" demi?tir. (Sah?h-i Buh?ri, Tecrid-i Sarih Terc?mesi, VI,13) Fakat onlar bunu kabule yana?mam??lar, atalar?n? k?r?k?r?ne taklide ?al??m??lard?r. "Onlara: Allah'?n indirdi?ine ve peygambere gelin dendi?i zaman: Atalar?m?z? ?zerinde buldu?umuz ?ey bize yeter' derler. Alalar? bir ?ey bilmeyen ve do?ru yolu da bulamayan kimseler olsalar da m??" (el-M?ide, 5/104). ?sl?m, topluma hakim olunca b?t?n bu cahil? sistemin ilkel davran??lar?n? tamamen yasaklam??t?r" (el-M?ide, 5/103).
B?t?n bunlara bakt???m?zda, Cahiliyye'nin bir inanma bi?imi oldu?unu g?r?yoruz. Cahiliyye; bir ?eyi ger?e?i d???nda bilmek, anlamak ve buna g?re amel etmek demektir. Bu duruma g?re Cahiliyye; insan?n ve toplumun ?sl?m ?ncesi ve ?sl?m d??? bir ya?ay?? bi?imiyle ya?amas? demektir. Do?ru yolun z?dd?, ilmin aksi olan, eskiyen ve de?i?ken olan, b?lgelere, kavimlere ve anlay??lara g?re kurulan her t?rl? ?sl?m d??? rejimler; cahil? sistemler ve h?k?mlerdir
CAHILIYYENIN DIGER MANASI
Cahiliyye; insan?n insan iradesinin d???ndaki unsurlar ?zerinde toplanmas?n? temine ?al??an, insan? insana ve topluma k?le yapan bir sistemin; be?eriyeti Allah'a ibadetten uzakla?t?r?p, herhangi bir adla an?lan be?er? sistem ve prensiplere itaata zorlayan y?netimin ad?d?r. ?nsanlar?, kavimlere, renklere, tarihlerinin karanl?k ?a?? efsanelerine y?nlendiren, ayr? ayr? dil farkl?l??? sebebiyle ?mmet ?uurundan uzakla?t?rmaya ?al??an her t?rl? despotizm, cahiliyenin bir g?r?nt?s?d?r. K?saca cahiliyye, Allah'?n h?km?nden ba?ka h?k?m arayan ve Allah'?n h?km?nden ba?ka h?kme r?za g?sterenlerin tavr?, hayat bi?imi ve sistemidir.
EBREHENIN KULLEYS KILISESINI YAPTIRISI ve KABE'YI
YIKMAYA KALKISMASI
Habe? Neca?i nin Yemen Valisi ve Kumandan? Eryat'? ?ld?rerek yerine gecen Ebrehet?lesrem Hiristiyandir. Halk?n, Hacc Mevsiminde Hacca gitmeye haz?rland?klar?n? g?r?nce: "Halk, nereye gidiyorlar?" diye sordu. "Mekke'deki Beyt-i Harami Hacc etme?e gidiyorlar!" dediler.Ebrehe "O Beyt, neden yap?lm??t?r?" diye sordu.
"Tastan yap?lm??t?r" dediler.Ebrehe "Onun ?zerine ne ?rt?lm??t?r?" diye sordu."Bu ?lkeden giden Vasail'den (?izgili ince Yemen kuma??ndan) ?rt?lm??t?r. " dediler.Ebrehe "Mesih ?zerine yemin ederim ki: ben, size ondan daha iyisini yapacagim ! ' ' dedi.Kayser'e yazarak San'a'da bir kilise yapmak istedi?ini bildirdi ve bu hususta kendisine yardim edilmesini istedi.Kayser, Ebrehe'ye sanatkarlarla Mermer ve mozaik g?nderdi.Ebrehe, me?hur Me'rib Krali?esi Belkisin metr?k saray?ndan da, ise yarayan tas, mermer gibi ne varsa, hepsini San'a'ya ta??tt?rd?.
Kilisenin in?as?n?, ?ok siki tuttu. Iscilerden her hangi birisi, g?ne? dogmadan i?inin ba??nda bulunmaya-
cak olursa, Ebrehe'ye g?t?r?l?r, o da, ceza olarak o i??inin elini keserdi!
F?L VAKASI (EBAB?L KU?LARI)
K?be'yi y?kmak ?zere b?y?k bir orduyla gelen Yemen valisi Ebrehe'nin ordusuna sald?ran ku?lar.
Eb?bil, Arap?a'da "b?l?kler, s?r?, s?r?ler" demektir. Kelime, Kur'?n-? Kerim'de Fil s?resinin ???nc? ?yetinde ge?mektedir. Fil s?resinde olay ??yle anlat?lmaktad?r: "G?rmedin mi Rabbin fil sahiplerine ne yapt?? Onlar?n tuzaklar?n? bo?a ??karmad? m?? ?stlerine s?r? s?r? ku?lar g?nderdi. Onlara ?amurdan sertle?mi? ta?lar at?yorlard?. Nih?yet onlar? yenilmi? ekin yapra?? gibi yapt?." (el-Fil, 105/1-5).
Bu olay Hz. Peygamber'in do?du?u y?l olmu? ve orduda bulunan fil/fillerden dolay? Araplar aras?nda "Fil Vak'as?", ge?ti?i y?l ise "Fil Y?l?" olarak me?hur olmu?tur. Olay kaynaklarda ??yle zikredilmektedir:
Habe?istan Kral? Nec??i Ashame'nin, Yemen'e h?k?mdar t?yin etti?i Ebrehe b. Sabbah el-E?rem, Mekke'ye giden kervan ve K?be ziyaret?ilerini ?ekmek ve San'a ?ehrini ticaret merkezi haline getirmek ?zere burada Kulleys veya Kalis denilen bir tap?nak (kilise) yapt?rd?. Ancak tap?na?a gelen olmad??? gibi Fukaym kabilesine mensup bir Arap veya bir grup Arap kiliseye girerek pislediler. Bunu ??renen Ebrehe ?ok k?zd? ve K?be'yi y?kaca??na yemin etti. B?y?k bir ordu ve gayet iri c?sseli "Mamud" adl? fili ?nde oldu?u halde Mekke'ye y?neldi. M.S. 570 veya 571 y?l?nda altm?? bin asker ve on yahut dokuz fille yola ??kt?. (?bn?'l-Esir, el-K?mil fi't T?rih, N?r: Tornberg, Beyrut 1965, I, 442).
Ebrehe yolda Yemen kral? Z? Neferi bozguna u?ratt?, ard?ndan Has'aml?lar? yendi ve bunlar?n Nufeyl b. Nubeyb ad?ndaki liderinin hayat?n? ba???layarak kendisine Mekke'ye gidi?te rehber yapt?. Taif'teyken Sakif'liler tanr?lar? L?t'? korumak u?runa Ebrehe ile i?birli?ine yana??p Eb? Regal'i ona rehber olarak verdiler. Ebrehe'nin fillerin deste?indeki muazzam ordusunun kar??s?nda hi?bir ordu dayanamad? ve Kurey?'liler bu geli?e bakarak K?be'nin y?k?laca??na kesin olarak inanmaya ba?lad?lar.
Abd?lmuttalibin Ebrehe ile G?r?smesi
Mekke yak?n?nda Mugammes denilen yerde Ebrehe ordusu ?ad?rlar?n? kurdu ve ?evredeki Mekke'lilere ?it develeri ya?malad?lar. Burada, Eb? Regal ?ld?. Develerin i?inde Abd?lmuttalib'in de iki y?z devesi vard?. Ebrehe'nin el?isi H?nata el-Himyeri Mekke'ye giderek Kurey?'lilerin ileri gelenleriyle g?r??t? ve "K?be'yi tavaf etmeyi b?rakt?klar? takdirde onlara sald?rmayacaklar?n?" s?yledi. Onlara sadece K?be'yi y?kmak i?in geldiklerini, kendileri ile sava?mayacaklar?n? bildirdi (?bn?'l-Esir, a.g.e., s.443).
Abd?lmuttalib, "Biz onunla sava?mak istemiyoruz, buna g?c?m?z de yetmez. Oras? Beytullah't?r, e?er korursa O (Allah) Harem'i korur" dedi; develerini g?r??mek ?zere Ebrehe'nin yan?na vard?. Abd?lmuttalib'e iyi davranan ve ?nce onu takdirle kar??layan Ebrehe, Abd?lmuttalib develerini isteyince ??yle dedi: "Seni ilk g?rd???mde g?z?me b?y?k bir ?ahsiyet olarak g?r?nm??t?n. Ama sen K?be'nin korunmas?n? isteyece?in yerde develerinin pe?ine d???nce g?z?mden d??t?n." Abd?lmuttalib, "Ben develerin sahibiyim. K?be'nin de sahibi var, O onu korur" dedi.
Abd?lmuttalib develerini al?p Kurey?'lilerin yan?na d?nd?, onlara olup biteni anlatt? ve hepsi, muhtemel bir katli?ma kar?? Mekke'den ayr?l?p da?lara ?ekildiler.
Fillerin Yere C?kmesi
Sabaha kar?? Ebrehe, Mekke'ye ilerledi. Mamud denilen b?y?k fil, ?ehre yakl???nca yere ??k?verdi; kalkmas? i?in ?ok u?ra?t?klar? halde kalkmad?. ?teki fillerin de, K?be y?n?nde s?r?ld?klerinde yere ??kt?kleri, ba?ka bir y?ne y?neltildiklerinde ko?arak ka?maya ?al??t?klar? g?r?ld?. Bu mucizeyi olay?n s?hhati Hz. Peygamber (s.a.s.)'in Kusva adl? devesinin Mekke yak?nlar?nda ??kmesi olay?nda, Nebi (s.a.s.)'in s?yledi?i s?zlerle s?bit olmu?tur: Devesi ??k?nce Ras?lullah'?n ash?b?, "Deve ??kt?" dedi?inde, Ras?lullah; "Hay?r, Kusva ??kmedi, yaln?z onu 'Fili engelleyen' engelledi" buyurmu?tur. Buh?ri ve M?slim'de, Ras?lullah (s.a.s.)'in Mekke'nin fethi g?n? ??yle dedi?i nakledilmektedir: "Y?ce Allah filleri Mekke'ye girmekten al?koydu. Ama Ras?l?n? ve m?'minleri oraya g?nderdi. D?n oldu?u gibi bug?n de oran?n h?rmeti i?de olmu?tur. Dikkat edin, haz?r olan olmayana bildirsin. "
Ku?larn Ebrehe Ordusuna Saldirmasi
Ebrehe ordusu Mekke'ye girerken deniz taraf?ndan, dah? ?nce o b?lgede hi? g?r?lmemi?, k?rlang?ca benzer ku? s?r?leri bir anda ortaya ??karak Ebrehe ordusuna sald?rd?lar. Gaga ve pen?elerinde ta??d?klar? ta?lar? ve ?amurdan bal??klar? askerlerin ?zerine b?rakt?klar?nda onlar, kurumu?, parampar?a olmu? a?a? yapraklar? gibi da??ld?lar. Rehberleri Nufeyl ka?t?, askerler ku? sald?r?s?nda telef olup feci ?ekilde ?ld?ler; yolda kalanlar, geriye d?nenler de hel?k oldular. Mekke'liler bu mucizeyi da?lardan seyrederken Allah'?n ir?desi kar??s?nda hayret ve deh?et i?indeydiler. Ebrehe, bu sald?r?da etleri par?alanm??, ??r?m?? halde San'aya d?nerken, Hasm kabilesinin ya?ad??? b?lgede g??s? ikiye yar?larak ac?kl? ?ekilde ?ld? (Kad? Beyd?v?, Env?r?'t-Tenzil, Fil S?resi tefsiri).
Ku?lar ve att?klar? ta?lar hakk?nda ?e?itli riv?yetler vard?r. Bu olay Ras?lullah'?n d?nyaya geldi?i y?lda vuk? buldu?undan, Peygamberimizin ilk mucizelerinden say?lm??t?r. Muhammed b. ?shak ve ?krime o y?l ?i?ek hastal???n?n Mekke'de yayg?nla?t???n? s?ylemi?lerdir. Muhammed Abduh (v. 1905) bu riv?yetlerden hareketle Kur'?n'da ge?en "Tayran Eb?bile" if?desiyle kastedilenin "sinekler" oldu?unu ayaklar?nda salg?n hastal?k mikrobu ta??yan sinek s?r?lerini Allah'?n, Ebrehe ordusuna musallat k?ld???n? belirtmektedir. Yery?z?n?n en ihti?aml? ordusu ve hayvanlar? (filleri) ile gelen Ebrehe ve ordusunu Allah, bir ibret olsun diye g?zle g?r?lemeyen k???k canl?larla mikroplarla hel?k etmi?tir. Bu g?r??? yukar?da zikretti?imiz gibi daha ?nce ilk siyercilerden Muhammed b. ?shak da kaydetmi?tir.
Bu tefsirde ?nemli olan husus; Muhammed Abduh, Re?id R?za, ve di?er baz? m?fessirlerin, Allah'?n, ola?an?st?, fevkal?de, harikul?de mucizesi ile bu Allah d??man? orduyu hel?k edi?ini dile getirmeleridir. Tefsirlerde ku?lar?n m?hiyeti hakk?nda de?i?ik g?r??ler bulunmaktad?r. ?bn Abbas ile Dahhak, Eb?bil'i "birbiri arkas?ndan gelenler" diye yorumlam??lard?r. Hasan-? Basri ile Kat?de, "?ok" m?n?s?na; ?bn Zeyd "?e?itli, sa?dan soldan gelenler" m?n?s?na; M?c?hid, "toplu halde arka arkaya gelen" m?n?s?na geldi?ini s?ylemi?lerdir. Ku?lar?n, b?l?k b?l?k, kar???k t?rde olduklar? anla??lmaktad?r. Riv?yetlerde ku?lar; k?rlang?ca, kekli?e, s???rc??a, yarasaya, hatta "z?mr?d? anka"ya benzetilmektedir .
"Siccil" kelimesi, ta? ve ?amur demektir. Yahut, ?amurla s?vanm?? ta? anlam?na gelir. "Asf" kelimesi, a?a? yapra?? anlam?na gelir. Ha?erelerin a?a? yapra??n? yiyip ufaltt?klar?nda yaprak yenik yenik hale gelir ki, s?rede anlat?lmak istenen budur.
S?renin anlam?; Allah'?n, K?be'nin m?dafaas?n? m??riklere b?rakmad???n?, sald?rganlar? al???lmad?k ?ekilde hel?k etti?ini bize anlatmaktad?r.
Olayın Gerceklestigi Yer
Fil olayı, Müzdelife ve Mina arasındaki Muhassab vadisi arasında bulunan Muassıb'da meydana gelmiştir. Müslim ile Ebû Dâvûd, Câbir'den rivâyetle onun şöyle dediğini yazarlar: "Rasûlullah Müzdelife'den Mina'ya hareket ettiği zaman Muassıb vadisin de hızlanmıştı." İmam Nevevî bunu şöyle izah etmiştir: "Ashâb-ı Fil olayı burada cereyan etmiştir. Onun için, sünnet olan, hacıların buradan hızla geçmesidir" (Mevdûdî, Tefhimul Kur'an Trc: Muhammed Han Kayanı ve diğerleri, İstanbul 1988, VII, 238)
İmam Mâlik de Hz. Peygamber'den, "Müzdelife durma yeridir, ama Muassıb vadisinde durulmamalıdır" hadisini nakleder.
Müşrik Kureyşlileri bu olay o kadar etkilemiştir ki, üç yüz altmıştan fazla Kâbe putunu unutup yedi yahut on sene Allah'a tapmışlardır. Fil sûresin de Allah, Ashâb-ı Fil'in acı âkıbetinin fecâatine sadece ana hatlarıyla değinmiş ve müşriklere, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in dâvetine karşı çıktıklarında, onların başlarına gelebilecek acıklı azabı hatırlatmıştır.
PEYGAMBERIMIZIN DOGUMU
Peygamberimiz Fil vakasından 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri ağarırken, Mekke`de doğdu.
PEYGAMBERIMIZ DOĞDUĞUNDA BAZI HADISELER VUKU A GELDI
Peygamberimiz doğduğunda bazı hadiseler vuku a geldi,bunlardan bazılarını söyle sıralayabiliriz Peygamberimiz ,Anadan Sünnetli ve göbeği kesik olarak doğdu. Peygamberimiz doğarken, çocukların yere düştükleri gibi düşmeyip ellerini ,yere dayamış başını semaya kaldırmış olarak doğdu.Peygamberimiz doğduğu zaman ,bir yıldız doğmuş ve bilginler, bu yıldızın doğduğu gece,Ahmed doğmuştur Dediler.Bir çok Yahudi Alimi Tevrat tan inceleme ile peygamberimizin bu gecede doğduğunu yakınlarına bildirmişlerdir.
Peygamberimiz doğduğu gece Kisranin sarayından on dört şerefe yıkıldı İranlıların,bin yıldan beri hiç sönmeden yanan Atesgedeleri sönüverdi.Save Gölünün suyu çekildi.Sema ve Vadisini su bastı.Iran Sahi, Arapların, ülkesini istila edeceğini rüyasında gördü,ve telaşa düştü.
PEYGAMBERIMIZIN BABASI HZ.ABDULLAH
Peygamberimizin babası Hz. Abdullah Kureyş’in ileri gelen delikanlılarından idi. Güzel yüzlü,iki gözü arasında peygamberlik nurunu taşıyordu.Mekkenin bütün genç kızları onunla evlenmek için can atarlardı.Babasına o kadar itaatliydi ki babasının izinden hiç çıkmazdı.Hatta birinde babası Abdulmuttalip Allaha dua etmiş ve ``Allahım eğer bana on erkek evladı verirsen onlardan birini senin için kurban edeceğim``demiş ,on evladı olunca da Allaha verdiği sözü tutmak için oğlu Abdullahı kurban etmek istemiştir.Oğlu Abdullah babasına itiraz etmemiş ve boyun eğmiştir Etraftan yapılan eleştirilerle oğlunu kurban etmekten vaz geçmiş onun yerine 100 Adet Deve kurban etmiştir. Hz. Abdullah hz. Amine ile evlendikten Kısa bir müddet sonra gittiği ticaret kervanından dönerken yolda hastalandı. Medine’de dayısı Beni Adiy bin. Neccarin yanında bir ay hasta aldıktan sonra vefat etti.Hz. Abdullah vefat ettiği zaman Peygamberimiz henüz Anne karnında altı aylıktı.
PEYGAMBERIMIZIN SÜT ANNEYE VERILISI
Yeni doğan çocukları süt anneye vermek; Kureyş ve sair Arap eşrafının adeti idi.
Bu da; kadınların kocaları ile daha iyi meşgul olmalarını ve çocuklarında ,özellikle ,havasının güzelliği, rutubetinin azlığı ve suyunun tatlılığı ile tanınan yerlerde yasayan şerefli kabileler arasında, sağlam vücutlu,siki etli, cesaretli yetişmelerini ve düzgün, pürüzsüz konuşmayı öğrenmelerini sağlamak içindi.
Mekke çevresinde ve Harem içinde oturan kabilelerden Süt annesi olanlar, her yıl iki defa, yaz ve güz olmak üzere Mekke`ye gelirler,çocukları alıp götürürlerdi.
Peygamber efendimizi(A.S) Ben`i Sa`d b.Bekr kabilesinden Süt annesi Halime hatun götürdü.
Peygamberimizin Süt kardeşleri şunlardır::
Abdullah b. Haris,Üneyse binti.Haris,Şeyma bint-i Haris.
Peygamberimizi Yetim olduğu için Arap kadınları kabul etmemiş; sadece kabilesine götürecek çocuk bulamayan Halime, eli bos gitmemesi için peygamberimizi kabul etmişti.Peygamberimizi aldıktan sonra Halime ve Ailesinin yaşam tarzı bir anda değişti.
Bunlardan bazılarını Halimenin dilinden dinleyecek olursak; Halime Hatun der ki;`` İçinde bulunduğumuz kuraklık ve kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı. Ben, kır merkebimin üzerinde idim.Yanımızda, yaşlı bir devemiz vardı,bize bir damla süt vermiyordu.
Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi yol arkadaşlarımı çileden cıkartıyordu.Nihayet Mekke’ye varıp emdirilecek oğlan çocukları aramaya başladık. İçimizden hiç bir kadın Muhammedi almak istemiyor,ondan uzak duruyorduk. Çünkü, bizler emdireceğimiz çoçuğun babasından bahisse kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı bekliyorduk.
Bir ara Muhammed in dedesi Abdulmuttaliple karşılaştım,bana; İsmin nedir ?diye sordu.
Halime dedim. Bana;Ey Halime! Benim yanımda bir yetim çocuğum var onu emzirmek için Beni Sa`d kabilesi kadınlarına teklif ettim öksüz olduğu için kabul etmediler. Sen kabul eder misin? Ben ,``bana biraz müsaade ette kocama bir danışayım``dedim.
Hemen kocamın yanına döndüm,ona haber verdim. Kocam izin verince Muhammedi aldım.
Muhammed bize gelince,evimiz öyle bereketlendi ki kocam la hayretler içinde kaldik.Sütü çekilmiş olan devemizde sütler fazlaca akmaya, zayıf olan merkebimizi,yolda başka hiç bir binek hayvan geçememeğe,davarlarımıza inen süt hiç bir davara inmemeye başladı.
Peygamberin Çocukluğu daha değişikti. Daha iki Aylık iken,her tarafa yuvarlanmaya çalışıyordu.Üç Aylık olunca Day durmaya çalışıyordu.Dört Aylık olunca, duvara tutunup yürüyordu.Beş Aylık olunca bir yere tutunmadan yürüyebiliyordu.Altı Ayı tamamlayınca, yürümeyi hızlandırmıştı.Yedi Aylık iken her tarafa gidebiliyor,koşabiliyordu. Sekiz Aylık iken,konuşuyor,konuşulanı anlayabiliyordu.On Aylık iken Ok atabiliyordu. İki Yılı doldurduğu zaman,oldukça, iri ve gösterişli bir çocuk olmuştu.Onu Annesine götürdük, Amma,biz,Onun yüzünden gördüğümüz hayır ve bereketten dolayı, Yanımızda bir müddet daha tutmaya çok istekli bulunuyorduk.
HZ.AMINENIN MEDINE ZIYARETI VE VEFATI
Hz. Amine Peygamberi de yanına alarak Medine’deki Neccar oğullarından olan Dayılarını ziyarete gitti. Orada peygamberle, bir ay kadar misafir oldular.
Yahudi kavmi peygamberimizi orada görünce onu devamlı kontrol edip hal ve hareketlerine dikkat ediyorlardı. Hz. Amine Yahudilerin Peygamberimiz hakkında takındıkları tavırlardan korkmaya başladı Ve acilen Mekke ye dönmek için yola koyuldular.
Hz. Amine, Mekke’ye gelirken, yolda hastalanıp Evba köyünde durakladi.Başucunda duran Peygamberimizin yüzene baktı.Sonra da söyle hitap etti:
``Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah in lutfu ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatin oğlu!Allah, Seni,mübarek ve devamlı kilsin! Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa,Sen Celal ve bol ikram Sahibi tarafından,Adem oğullarına helal ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin! Allah, Seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de, esirgeyecek,alıkoyacaktır.
Her canlı varlık ölecektir. Bende öleceğim.Fakat temelli anılacağım Çünkü, temiz bir oğul doğurmuş,arkamda hayırlı bir anı bırakmış bulunuyorum demiştir.
Ve hz. Amine Ebva da vefat etti.Hazret-i Amine vefat ettiğinde 30 yaşlarında idi.
Dünyada,böylece Babasız ve Annesiz kalan Peygamberimizi,yüce Allah,hamisiz bırakmadı: Önce dedesi Abdulmuttalibin yanında, sonra da amcası Ebu Talib-in yanında kaldı. Peygamberimiz, sekiz yaşına kadar,Dedesi Abdulmuttalibin yanında,sekiz yaşından sonra da Amcası Ebu Talib-in yanında kaldı.
PEYGAMBERIMIZIN TICARET HAYATINA ATILISI
Kurey?liler, ?teden beri ticaretle u?ra??rlard?. Ticaretle u?ra?mayanlar?n ise,ellerinde hi? bir ?eyleri bulunmazd?. Peygamberimizin de, hazreti Hatice hesab?na ticarete ba?lamadan ?nce, ticaretle u?ra?t??? olmu?tur. Nitekim, Said b.Ebu Saib, Islamiyetten ?nce Peygamberimizin ticaret orta?? idi.Peygamberimizin,ticaret yapmak i?in, sermayesi olmad???ndan,hazreti Hatice peygamberimizi ?cretle tuttu ve Kurey?ilerden tuttu?u, ba?ka bir zat?da, Peygamberimizin yan?na katt?. Hazreti Hatice yapaca?? her sefer i?in, Peygamberimize, ?cret olarak gen? ve yi?it birer erkek deve veriyordu. Peygamberimiz, Hazreti Hatice`nin ticaret Mal?n? ?am`a g?t?rmek i?in ,ilk defa d?rt tane erkek ve gen? deveye anla?t?lar. Peygamberimizle Kervan halk? ?am`a gitmek i?in yola koyuldular: ?am topraklar?ndan Busraya vard?klar?nda peygamberimiz orada getirdi?i b?t?n mallar? ?ok karl? bir ?ekilde sat?p alacaklar?n? ald?ktan sonra,Mekke’ye yard?mc?s? olan Meysele ile birlikte geri d?nd?.
PEYGAMBERIMIZIN EVLENMESI
Peygamberimiz hazreti Hatice ad?na ticaret yaparken, Peygamberimizdeki harikulade halleri g?rm?? ve yard?mc?s? Meysele ile Peygamberimize evlilik teklif etmi?ti. Peygamberimiz bu teklifi kabul ederek Kurey?lilerin en soylu kad?nlar?ndan olan hazreti Hatice ile evlendi.
PEYGAMBERIMIZIN COCUKLARI
Peygamberimizin, hazreti Haticeden,iki erkek ?ocu?u,d?rt k?z ?ocu?u do?mu?tur Isimleri ??yleydi: Kasim, Abdullah, Zeynep,Rukayye ,?mm? K?ls?m,Fatima ve Cariyesi M?s?rl? Maria`dan do?an Ibrahim`dir.
KABENIN KUREY?ILERCE YENIDEN YAPILISI VE PEYGAMBERIMIZIN HAKEMLIGI
Bir Kad?n, Kabe Hareminde buhurdanl?kta ?d a?ac? yakt??? s?rada , buhurdanl?ktan s??rayan bir k?v?lc?mdan K?benin kat kat olan ?rt?s? tutu?up tamam? ile yanm??, bu y?zden duvarlar da her taraftan gev?eyip ?atlam?? bulunuyordu. Zaman, zaman sahilden gelen sel bask?nlar? ilede K?benin taban? ve duvarlar? da iyice y?k?lacak duruma gelmi?ti.
Bunun icin,Kureysliler Kabenin duvarlar?n? onar?p sa?lamla?t?rmak ve ?zerinede,tavan ?atmak istiyorlar,fakat, y?kma?a kalkarlarsa azaba ugrayabileceklerinden korkuyorlar,aralarinda me?vere ediyorlard?.
Am bu s?rada Rum t?ccarlar?ndan birisine Ait olan in?aat malzemesi y?kl? bir gemi C?dde sahillerinde parcalandi,bunu f?rsat bilen Kurey?liler aralar?nda yard?mla?arak bu batan gemiden Kabe in?aas? i?in gerekli malzemeleri alm?? oldular.Ve K?benin in?aat?na ba?lad?lar.
Hacer?l Esved ta?? yerine konulaca?? zaman kabileler ,birbirleriyle anla?amad?lar. Hatta i?i okadar ilerlettiler ki aralar?nda kavga yapmaya ?ok az bir zaman kald?. Kurey?iler, Bu i? ?zerinde, d?rt veya be? gece durdular. Sonra Kurey?in ya?l?lar?ndan Ebu ?meyye b. Mugire bir teklifte bulundu;
Teklifine g?re ,mescidin kap?s?ndan giren ilk ki?i bu ta?? koymak i?in hakem olacakt?. B?t?n kavmin ulular? bu teklifi kabul ettiler.
Tam bu s?rada peygamberimiz i?eri girdi, b?t?n kurey?liler el ??rparak El-Emin`in hakemligine raz?y?z dediler.
Peygamberimiz de hakemlik yaparken b?t?n kabilelerden birer ki?i alarak Hacerul Esved-i bir beze koydurdu,ve onu konulacak yere getirttikten sonra besmele ?ekerek kendi elleriyle Hacerul-Esvedi yerine koymu? oldu.
MUHAMMED ( A.S) VAHY GELISI
Muhammed (A.S), k?rk ya??na gelince, Allah(C.C) onun kerametini a??klamay? ve kullar?na,onunla rahmet etmeyi diledi?i zaman,Kendisine, ilk vahiy ve peygamberlik baslang?c?,uykuda Sad?k r?`yalar g?rmekle olmu?tur.
Peygamberimiz, alt? ay bu hal ?zere kald?.
Y?ce Allah, bu alt? Ay i?erisinde Peygamberine, Uykuda, sonrada uyan?k Vahiy etti.
Peygamberimiz, her y?l, Ramazan ay?nda Hira da??nda bir ay itikafa girer,Kurey?ilerin yapageldikleri gibi, yan?na gelen yoksullara yemek de yedirirdi.Peygamberimiz, kavminin s?r? s?r? putlara tap?p durduklar?n? g?rd?kce,onlardan uzakla?may?, Halvet ve Uzlete ?ekilmeyi ?zler, Hira da??na girer,Halvet ederdi.
Peygamberimiz (A.S),y?ce Allah taraf?ndan Peygamber olarak g?nderilecegi ve ilahi rahmetin, kullari, onunla ihsan olunaca?? g?n, gelmis bulunuyordu.
Peygamberimiz; Ramazan ay?n?n on be?inci cumartesi ve on alt?nc? pazar gecelerinde, Hira ma?aras?nda uyudu?u bir s?rada,R?yas?nda, Vahy mele?i Cebrail (A.S) atlastan bir kab i?inde bir kitapla gelip Peeygamberimize ``OKU`` dedi.
Peygamberimiz``Neyi okuyay?m?`` diye sordu.
Cebrail,Peygamberimizi,nefesi kesilinceye kadar,s?kt?
Peygamberimiz,kendisini ?lecek sand?.
Bundan sonra,Cebrail (A.S),b?rak?p Peygamberimize,`` OKU``! dedi.
Peygamberimiz ``Neyi okuyay?m?`` diye sordu.
Cebrail Aleyhisselam,Peygamberimizi,tekrar,nefesi kesilinceye kadar s?kt?.
Peygamberimiz, kendini ?lecek sand?.
Sonra, Cebrail Aleyhisselam?n s?kmas?ndan kurtulmak icin``Neyi okuyay?m?`` diye sordu?u zaman, Cebrail Aleyhisselam, Alak suresinin ba??ndaki be? ayeti okudu.
Peygamberimiz de, onlar?, okudu.
Cebrail Aleyhisselam, ayr?l?p gitti?i ve Peygamberimiz,uykudan uyand??? zaman, o ayetler,, sanki,bir kitap olarak Peygamberimizin kalbine yaz?lm?? gibi idi.
Peygamberimiz, ma?aradan ayr?l?p Hidra da??n?n ortas?na geldi?i zaman,g?kten,bir ses isitti ki: ``Ya Muhammed! Sen, Allahin Resulusun! Ben,Cebrailim !`` diyordu.
Peygamberimiz,basini kaldirip bakinca, Cebrail Aleyhisselam`i ayaklarini,g?g?n ufukuna basmis bir insan suretinde g?rd?!.
``Ya Muhammed! Sen, Allahin Rasul?s?n!Ben, Cebrailim! Diyordu.
Peygamberimiz,duraklamis, Ona, baka kalmisti.
Ne bir ad?m ilerliyebiliyor,ne de,gerileyebiliyordu!
Eve d?nd?g?nde ,g?rd?klerini hazreti Haticeye anlatti,hazreti Hatice,``Sana M?jdeler olsun!
Y?ce Allah sana ,hayirdan baska bir sey yapmaz.!diyerek onu teselli etti
HAZRETI HATICENIN PEYGAMBERIMIZI VERAKAYA G?T?RMESI:
Peygamberimiz, y?ce Allah tarafindan, Cebrail Aleyhisselamin getirip teblig ettigi Risalet vazifesini kabul ederek evine d?nerek, hic bir agaca ve tasa rastlamadiki, kendisini selamlamasin!.
Peygamberimiz,y?regi titreyerek eve gelip,``Beni ?rt?n?z!,beni ?rt?n?z!``buyurdu.
Kalkinca, hazreti Haticeye basindan gecen olaylari anlatti.
Hazreti Hatice de onu alip Hiristiyanliga girmis olan,Veraka b.Nevfel?in yanina g?t?rd?.Ona, Ey Amucamin oglu! Dinle bak! Kardesiyin oglu,ne s?yl?yor!
Veraka!?? Ne g?rd?n kardesimin oglu??? diye sordu.
Peygamberimiz;g?rd?klerini,isittiklerini,haber verince,Veraka:??Senin bu g?rd?g?n,Allah tarafindan Musa Aleyhisselama indirilmis olan Namusul-Ekber?dir.
Ah Keske, kavminin,Seni (yurdundan)cikaracaklari zaman,ben,sag ve genc, dinc olsaydim!?? dedi.
Peygamberimiz?? Onlar, beni cikaracaklarmi ki? !?? diye sordu.
Veraka ??Evet! Cikaracaklardir.
C?nk?, senin gibi, bir sey getirmis kimse yoktur ki, d?smanliga ve iskenceye ugramasin!
Eger, ben, Senin davet g?nlerine yetisirsem, Sana,son derece yardim ederim!?? dedi.
Cok gecmeden de, vefat etti.
?LK ABDEST VE ILK NAMAZ
Peygamberimiz, Hiradan d?nd?g? ve Mekke?nin yukari tarafinda bulundugu sirada Cebrail Aliyhisselam, gelip vadinin bir k?sesinde ?kcesini yere vurdu.
Oradan, bir su kaynadi.
Cebrail Aleyhisselam, ondan Abdest aldi.
Peygamberimiz,Cebrail Aleyhisselamin Abdest alisina bakiyordu.
Cebrail Aleyhisselam,Namaz icin nasil Abdest alinip temizlenilecegini g?rs?n diye,y?z?n? dirseklerine kadar ellerini yikadi.
Agzini, su ile calkalandi.
Burnuna, su cekti, ve ona,Abdest almayi,Namaz kilmayi ?gretti.
Peygamberimiz de han?m? hazreti Haticeye, Cebrailin ??rettiklerini ??retti
TEBLI??N BE? DEVRES?
Davet`in bes devresi olup birinci devresi: N?b?vvet devresidir.
Davetin ikinci devresi:En yakin hisim ve akrabayi, Ahiret azabiyla korkutup uyarma devresidir.Davetin ?c?nc? devresi:Kendi kavmini,Ahiret azabiyle korkutup uyarma devresidir.Davetin d?rd?nc? devresi:Kendilerine, daha ?nce Ahiret azabiyle korkutup uyarma devresidir.Davetin besinci devresi ise: Zamanin sonuna kadar, b?t?n Cinlerden ve insanlardan, kendilerine davet erisebilecek olanlari, ahiret azabiyle korkutup uyarma devresidir.
PEYGAMBERIMIZIN VAZIFESINI ACIKTAN ACIKLAMASININ EMREDILMESI
Peygamberimiz, Tebli?in ilk devresi olan n?b?vvet devresini ?? y?l ge?irdikten sonra
a??ktan tebli? emri geldikten sonra akrabalar? olan Abd?lmuttalip o?ullar?n? kendisine inanmalar?n? ve ona yard?mc? olmalar?n? istemi?ti.
Fakat akrabalar? kendisine yard?m etmedi?i gibi Amcas? Ebu Leheb hakaret etmi?, bizi buraya bunun i?in mi ?a??rd?n diyerek hakaret etmi?ti.
Bundan sonra Peygamberimiz, Kurey? kabilelerini, Safa tepesi yan?na toplayarak onlar? ?slama davet etti, bu davetten de Kurey?ilerden a??k bir destek alamad?. Hatta Amcas? Ebu Lehep Peygamberimize Hakaret ederek ona ta? att?, bunun sonucu Tebbet suresi inzal oldu.
??KENCELER
Peygamberimiz tebli?i a??ktan yapmaya ba?lay?nca Kurey?iler m?sl?man olanlara i?kence yapmaya ba?lad?lar.
Bu i?kencelerin en fazlas?n? Peygamber efendimiz Aleyhisselam g?r?yordu.Ona, hakaret ediyorlar,namaz?n? k?larken ?zerine pislik at?yorlar,ge?ece?i yollara diken,butrak gibi ?eyler sa??yorlard?. Secde de iken Deve ??kembesini ve pisli?ini kafas?na at?yorlard?.
Di?er M?sl?man olan insanlar?n da hemen hemen hepsi i?kence g?r?yordu. Bunlardan k?le ve cariye olanlar?n i?kencesi ?ylesine a??rla?m??t?ki tahamm?l s?n?rlar?n? a?m??t?.
En ?ok i?kence g?ren Sahabileri ??yle s?ralamak m?mk?n:
Bilal-i Habe?i,Zinnure Hatun,?mm? Ubeys,Nehdiyye Hatun,Amir b.F?heyre,L?beyne Hatun, Ebu Fukeyhe,Habbab b.Eret,Yasir b.Amir,Miktat b.Amr,Suheyb b.Sinan, vb...
EBU CEHL'IN PEYGAMBERIMIZI ?LD?RME?E KALKI?MASI VE NADR B.HAR?S?N B?R KONU?MASI ,
Nadr b.Haris'in Peygamberimiz Hakk?ndaki Konu?mas?:
Ebu Cehl, ba??ndan ge?eni, Kurey?li m??riklerine anlat?nca, Nadr b.Haris, kalk?p "Ey Kurey? cemeati ! Vallahi, sizin ba??n?za hi? bir zaman, bir benzerile m?btela olmad???n?z,bundan sonra da, kolay kolay ?aresini bulamayaca??n?z bir i? gelmi? bulunuyor!
Muhammed; ?akaklar?na ak d??t???n? g?rd???n?z zamana kadar, i?inizde,en ?ok ho?unuza giden bir gen?ti.
En do?ru s?zl?n?z ve en emininiz idi.
Nihayet, size getirdi?i ?eyle gelince, ona (Sihirbaz!) dediniz.
Hay?r! Vallahi, o, bir Sihirbaz de?ildir!
Biz, Sihirbazlar? ve onlar?n ?f?rmelerini, d???mlemelerini g?rm???zd?r.
Siz, ona (Kahin!) dediniz.
Hay?r! Vallahi, o, bir kahin de?ildir.
Biz, kahinleri ve onlar?n titreyi?lerini, g?rm?? ve Seci'li s?zlerini, dinlemi?izdir
Siz, ona (?air!) dediniz.
Hay?r! Vallahi, o, bir ?air de, de?ildir.
Biz, ?iiri g?rm?? ve onun her ?e?idini: Hezec'ini, Recez'ini.. dinlemi?izdir.
Siz, ona (Mecnun!) dediniz.
Hay?r! Vallahi, o, bir mecnun da de?ildir.
Biz, delilikleri, g?rm???zd?r.
Onun ise, ne bo?ulmas?, ne ?arp?n?p titremesi, ne evhamlanmas?, ne de,
s?zlerini, kar??t?rmas?, vard?r.
Ey Kurey? cemeati! Durumunuzu iyice d???n?n?z, g?zden ge?iriniz!
??nki, vallahi, sizin ba??n?za, b?y?k bir i? gelmi?tir ! ' ' dedi .
PEYGAMBERIMIZIN TEBLI?E BA?LAMASI VE ?LK M?SL?MANLAR
Allah (C.C) ilk teblig emri olan ??Ey ?rt?lere b?r?nen (Resul?m), kalk ve insanlari uyar.?? Ayeti celilesi gelince Peygamberimiz teblig g?revine baslamis
ve insanlari Allahin birligine, davet etmeye baslamisti.
Davete ilk icabet edip m?sl?man olanlarin isimleri sunlardir:
Ilk M?sl?manlik serefine sahip olan kisi hazreti Hatice?dir.
Hz.Ali,hz Ebubekir,hz Zeyd b.Harise,Bilal-i Habesi ve Annesi Hamame,Ebu Fukeyhe, Halid b.Said,Umeyne bint-i Halef,Amr b.Said,Zubeyr b.Avvam, hz. Osman,hz.Talha b. Ubeydullah,Sad b. Ebi Vakkas, Abdurrahman b. Avf, Ebu Ubeyde b.Cerrah, Ebu Seleme,hz ?mm? Seleme,Osman b.Mazun, vb...
??nki, vallahi, sizin ba??n?za, b?y?k bir i? gelmi?tir ! ' ' dedi .
HAZRET-I ?MERIN M?SL?MAN OLU?U
Kurey? M??rikleri Habe? ?lkesine hicret eden m?sl?manlar?, kendilerine teslim etmemesi ?zerine i?kencelerini art?rmaya ba?lad?lar.Kurey? M??riklerinin az?ll?lar?ndan Ebu Cehil, kurey?lilere teklif g?t?rerek Peygamberi ?ld?r?lmesini teklif etti,ve bunu yapabilen her kim olursa b?y?k ?d?l?n verilece?ini ilan etti.Hz.?mer ‘’ben buna talibim’’ dedi.Ona’’ Ey ?mer!Sen,buna elveri?lisin!’’dediler.Hz.?mer,verece?iniz mallar hakk?nda Sa?lam Kefalet var m?? Diye sordu.Ebu Ceh?l ‘’Evet var! Dedi.Hz.?mer bu hususta onlarla bir anla?ma yapt?. Hazret-i ?mer'in k?z karde?i Fat?ma bint-i Hattab, Said b. Zeyd, b, Amr,b. Nufeyl ile evli olup Fat?ma hatun da, Said b. Zeyd de, M?sl?man olmu?lard?.Fakat, M?sl?manl?klar?n?, Hz. ?mer'den, gizli tutuyorlard?.Yine, Hz. ?mer'in mensup bulundu?u Adiy b. Ka’b o?ullar?ndan Nuaym b. Abdullah Nahham da, M?sl?man olmu?tu.Kavmindan korktu?u i?in, o da, M?sl?manl???n?, gizli tutuyordu.Habbab, b. Erett, Fat?ma hatuna gelip gidip Kur'an, okur ve okuturdu,
Bir g?n, Hz, ?mer; Peygamberimizle Eshab?ndan bir cemaata sald?rmak ?zre, k?l?c?n?, ku?anm?? olarak, evinden ??km??t? ki Peygamberimiz ve Eshab?n?n, Safa tepeci?inin yan?ndaki bir evde topland?klar? ve kad?nl?,erkekli k?rk
ki?iye yak?n olduklar?, kendisine haber verilmi?ti.Dar-? Erkam'da; Peygamberimiz Aleyhisselam ile Amucas? Hz. Hamza,Eshab-? Kiramdan Hz. Ebu Bekr, Hz. Ali ve Habe? ?lkesine hicret etmeyip Peygamberimizle birlikte Mekke'de oturan M?sl?manlardan baz?lar? da, bulunuyordu.Nuaym b. Abdullah, Hz, ?mer'e rast geldi. Ona "Ey ?mer! Nereye gitmek istiyorsun?" diye sordu.Hz, ?mer: "Kurey?ilerin i?lerini, darmada?an eden,Ak?llar?n?, ak?ls?zl?k sayan, Dinlerini, ay?playan, ?lahlar?na, dil uzatan , ?u Ata dinini, b?rak?p yeni din tutan Muhammed'e gitmek istiyorum! ?ld?rece?im onu!" dedi.Nuaym b. Abdullah "Vallahi, ey ?mer! Seni, nefsin aldatm??t?r nefsin! Sen, Muhammed'i, ?ld?r?nce, Abd. Menaf o?ullar?n?n, seni, yery?z?n gezer b?rakaca??n? m? san?yorsun.Sen, kendi ev halk?na, d?nsen de, onlar?n i?i ?zerinde dursan olmaz m? dedi.Hz. ?mer ", Sen, benim Ev halk?mdan, hangisini kasdediyorsun?" diye
sordu, Nuaym b. Abdullah "Eni?ten ve Amucan?n o?lu olan Said b, Zeyd, b,Amr'? ve k?z karde?in Fat?ma bint-i Hattab'?, kasd ediyorum! Vallahi, ikisi de, M?sl?man oldular, Muhammed'e, uydular ve Onun,dinine girdiler!
Sana, ?nce, onlarla ilgilenmek d??er!" dedi. Hz. ?mer, hemen, geri d?n?p k?z karde?i ile Eni?tesinin evine kadar gitti.O s?rada, onlar?n yan?nda Habbab b. Erett ve onun yan?nda da, i?inde Taha suresi yaz?l? bir Sahife, bulunuyor, onu, onlara okuyordu: Hz. ?mer'in t?k?rt?s?n?, i?ittikleri zaman, Habbab, evin bir k??esinde gizlendi.Fat?ma, hatun Sahife'yi al?p uylu?unun alt?na saklad?. Hz. ?mer, evin yan?na geldi?i zaman, Habbab'?n, Fat?ma hatunla Said
b.Zeyd'e, Kur'an okudu?unu, i?itmi?ti.Eve, girince "??itmi? oldu?um o ?ey, ne idi?" diye sordu.K?z karde?i ile E?ni?tesi ` `Sen, bir ?ey i?itmedin ! ' ' dediler.Hz. ?mer "Evet! Vallahi, ikinizin de, Muhammed'e uydu?unuzu ve Onun dinine girdi?inizi, haber ald?m!?" dedi ve hemen Eni?tesi Said b. Zeyd'in ?zerine ?ulland?.Fat?ma hatun kalk?p onu, kocas?n?n ?zerinden ay?rmak, uzakla?t?rmak isteyince, Hz. ?mer, vurup Fat?ma hatunun ba??n? yard?!
Hz. ?mer, bunu, yap?nca, k?z karde?i de, Eni?tesi de "Evet! Biz, M?sl?man olduk, Allah'a ve Resul?ne iman ettik!
Sen, istedi?ini yap!" dediler. Hz. ?mer, k?z karde?inin ba??n?, yar?p kanatt???n?, g?r?nce, yapt???na pi?man oldu. Yapmak istedi?i ?eylerden vaz ge?ti. K?z karde?ine "Demin okudu?unuzu sizden dinledi?im ?eylerin yaz?l? bu-
lundu?u ?u Sahife'yi, bana, ver de, Muhammed'in getirdi?i ?eyin ne oldu?una bir bakay?m?" dedi.K?z karde?i "Biz, senin Sahife'ye, bir ?ey yapmandan,korkar?z!" dedi.Hz.?mer "Korkma!" dedi ve onu, okuduktan sonra, geri verece?ine, ilahlar? ?zerine yemin etti.Bunun ?zerine, Fat?ma hatun, Onun M?sl?man olaca??n? umarak "Ey
Karde?im! Sen, puta tapt???n m?ddetce, pissin (temiz de?ilsin!) Halbuki, Ona (Kur'an-? Kerim, yaz?l? Sahife'ye) pak olandan ba?kas?, dokunamaz! " dedi.Hz. ?mer, kalk?p y?kan?nca Fat?ma Hatun, ona, Sahife'yi, verdi.Sahife'de, Taha suresi yaz?l? idi.Hz. ?mer, sureyi ba? taraf?ndan okuma?a ba?lad?.Hz. ?mer: "Bu s?zler, ne kadar g?zel, ne kadar de?erli!" demekten, kendini, alamad?. Habbab, bunu, i?itince, sakland??? yerden ??k?p Hz. ?mer'in yan?na geldi.
"Ey ?mer! Vallahi, Allah'?n, Peygamberinin duas?n?, sana nasib edece?ini, umuyorum:Ben, d?n, Peygamber Aleyhisselam'dan i?ittim ki: O; (Ey Allah?m! ?slam'?,Ebulhakem b.Hi?am veya ?mer b. Hattab ile g??lendir!) diyerek dua etmi?ti. Ey ?mer! Art?k, Allah'dan, kork! Allah'dan!" dedi.Hz.?mer, Habbab'a "Ey Habbab! Sen, bana, Muhammed'in bulundu?u yeri, g?ster de, yan?na var?p M?sl?man olay?m?" dedi.Habbab: "O, Safa tepesinin yan?ndaki bir Ev'in i?indedir.Yan?nda da, Eshab?ndan baz?lar?, bulunuyordur." dedi.Hz. ?mer, hemen kalk?p k?l?c?n?, ku?and?. Sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam ile Eshab?n?n bulundu?u yere kadar var?p kap?lar?n, ?ald?.Hz. ?mer'in sesini, i?itince, Peygamberimizin Eshab?ndan bir Zat kalk?p kap?n?n gedi?inden d??ar? bakt?.Hazret-i ?mer'i, k?l?c?n?, ku?anm?? olarak, g?r?nce, korktu. Peygamberimizin yan?na d?nd? "Ya Resulallah! Bu, ?mer b. Hattab'd?r. K?l?c?n? ku?anm?? bir haldedir!" dedi.Hz.Hamza "Ona, izin ver! E?er, o, iyilik i?in geldi ise, kendisine bol bol iyilik ederiz.
E?er, k?t?l?k i?in geldi ise, onu, kendi k?l?c?yla ?ld?r?r?z!" dedi.Peygamberimiz "Ona, izin veriniz!" buyurdu.
Kap?daki zat, ona, izin verdi.Peygamberimiz, kalk?p ona, do?ru vard? ve kendisi ile avluda kar??la?t?.Ku?a??ndan veya ridas?n?n topland??? yerden tutup kendine do?ru h?zl?ca ?ekti. ve ’ Ey ?bn. Hattab Ne getirdin Vallahi, Allah?n, sana, bir musibet indirmesine kadar duraca??n?, sanm?yorum!" buyurdu. Hazret-i ?mer "Ey Allah'?n Resulu! Ben, Allah'a, Allah'?n Resul?ne ve Ona, Allah'dan gelen ?eylere iman edeyim diye Senin yan?na geldim!" dedi.
Bunun ?zerine, Peygamberimiz "Allahu Ekber!" diyerek Tekbir getirdi.Peygamberimizin Eshab?ndan olan ve evde bulunan halk, hz. ?mer'in M?sl?man oldu?unu, anlad?lar.Onlar da, Tekbir getirdiler.Tekbir sesleri, Mekke yollar?nda duyuldu.Hz. ?mer, der ki: "M?sl?man olup ta, d?v?lmeyen, d?vmeyen bir kimse g?rmedim.Ancak, bundan, benim pay?ma, hi? bir ?eyin d??medi?ini g?rd?m.Kendi kendime (M?sl?manlar, musibetlere u?rarlarken, ben, musibete
u?ramamak istemem !) dedim. M?sl?man oldu?um gece, kendi kendime d???nd?m. (Mekke halk?ndan,Resulullah Aleyhisselam'a, d??manl?kta en az?l?s? kim ise, gidip M?sl?man oldu?umu, ona, haber vereyim! Tamam! Ebu Cehl'e, haber vereyim. dedim.Sabaha ??kt???m zaman, Ebu Cehl'in kap?s?n?, ?ald?m. Ebu Cehl, yan?ma ??k?p (Ho? geldin k?z karde?imin o?lu! Ne haber getirdin?) dedi.(Allah'a ve O'nun Resul? olan Muhammed'e iman ve Kendisinin getirip
bildirdi?i ?eyleri tasdik etti?imi, sana, haber vereyim diye geldim!? deyince, kap?y?, y?z?me ?arparcas?na kapay?p (Allah, Seni de, Senin getirdi?in haberi de, ?irkin ve iyilikten uzak etsin!) (Allah, senin de, belan? versin, senin getirdi?in haberin de,belas?n? versin!) dedi." Ve Hz. ?mer M?sl?man olduktan sonra M?sl?manlar a??ktan ,Kabede ,toplu, cemeat halinde namaz k?lmaya ba?lad?lar.Ve Hz.?mer M?sl?manl??? se?tikten sonra , islamiyete meyili olan bir cok Kurey?li islamiyeti se?meye ba?lad?lar.
MEKKE D?NEMI
Mekke Cahiliye ortam?nda Hz. ?brahim'in soyundan gelen ve onun Hanif dinini takip eden bir aileden do?an Hz. Muhammed'in, k?rk ya??nda putperest toplumu ger?ek dine davet etmesi i?in peygamberlikle g?revlendirilmesiyle birlikte ona inanan ve inanmayan insanlar?n 13 y?l boyunca kendi dinlerinin sava??m?n? verdikleri ve nihayet az?nl?k-g??s?z m?sl?manlar?n kendi yurtlar? olan Mekke'den Medine'ye hicret etmeleriyle kapanan bir d?nemin ad?; Milad? 610-623 y?llar? aras?nda ge?en ?sl?m? tebli?in ilk d?nemi. Mekke d?neminin sonu, ayn? zamanda Hicr? y?l?n ba?lang?c?d?r.
Hz. Muhammed'in peygamberlikten ?nceki hayat? Mekke D?nemi i?erisinde de?erlendirilmez; Mekke D?nemi Hz. Peygamber'in peygamberli?iyle ba?lar. Toplumunun cahil? ya?ant?s?ndan uzak kalmak ve ger?e?i d???nmek i?in y?l?n belli d?nemlerinde ?ehirden uzakla?an peygamberimiz yine b?yle bir durumda H?ra Ma?aras?nda iken Cebrail (a.s.)'?n okudu?u,
"Oku, Rabbinin ad?yla oku. O, insan? bir kan p?ht?s?ndan yaratt?... " diye ba?layan Al?k suresinin ilk ayetlerini dinledi ve peygamberlikle g?revlendirildi. Daha ?nce bir kitap verilmemi? putperest bir topluma kendisine gelen bu ger?e?i anlatma g?revi ile g?revlendirildi. Kendisi o toplumda sevilen, g?venilen, asil ve emin biriydi. Ona, "g?venilen Muhammed" anlam?na gelen "Muhammed?l Emin" deniyordu. En de?erli emanetler ba?kas?na de?il ona b?rak?l?yordu. E?i Hz. Hatice Hz. Peygamber'in kar??la?t??? bu durumu amcas? Varaka b. Nevfel'e anlatt?. ?l?h? kitaplardan haberdar olan Varaka; "Ona gelen, daha ?nceki peygamberlere gelen Cibril-i Emindir, O peygamberdir. Ke?ke kavmi onu bu ?ehirden ??kard??? zaman hayatta olsam da ona yard?m etsem" dedi. Varaka'n?n s?yledi?i aynen ger?ekle?ti.
Daha sonra peygamberimiz (s.a.s), Mekke'den ??kar?ld?. "Ey ?rt?s?ne b?r?nen! Kalk (toplumunu) korkut; Rabbini b?y?k bil, elbiseni de temiz tut" (el-M?ddessir, 74/14) ayetleriyle birlikte Hz. Muhammed'in zorlu "Mekke D?nemi" ba?lad?. Hz. Peygamber ?nce en yak?n ?evresini uyard?. Kendisine ilk inananlar; han?m? Hatice, kendi evinde kalan ye?eni Ali, azadl?s? Zeyd, yak?n arkada?lar? Eb? Bekir, Osman, Talha.... oldu. ?evresinde toplanan bu m?sl?manlar da ona yard?mc? olarak, herkes kendi g?vendi?i yak?n ?evresini yeni dinle tan??t?rd?. Kendisine dinin ula?t?r?ld??? insanlardan temiz yarat?l??l?lar, zulme, haks?zl??a, ahl?ks?zl??a kar?? olanlar bu dine inan?yor; yerle?ik d?zenin nimetlerinden a??r? yararlanan h?rsl?, zalim, merhametsiz, ahl?ken zay?f Mekke ileri gelenleri bu dine d??man oluyorlard?. ??nk? bu yeni din onlar?n d?zenini temelden de?i?tirmek i?in gelmi?ti. Onlar, dua etmek istedikleri zaman hi?bir ?ey duymayan, g?rmeyen, kendisine bile yarar? dokunmayan, elleriyle yonttuklar? putlara, heykellere el a?arken; yeni gelen din ?unu s?yl?yordu: "Her ?eyi yaratan, i?iten, g?ren, dua etti?iniz zaman size yard?m edecek olan tek Allah'a y?nelin; o putlar? terkedin. " Onlar insanlar? efendi-k?le, zengin-fakir, y?neten-y?netilen, soylu-soysuz, sosyete-normal vatanda?, siyah-beyaz kad?n-erkek ?eklinde gruplara b?l?p bir k?sm?m di?erlerine ?st?n tutarken; yeni din, b?t?n insanlar?n tek bir candan yarat?ld???n?, ?st?nl???n ancak kalplerdeki iyilik duygusu ve Allah korkusuyla elde edilebilece?ini il?n ediyordu. Onlar, k?z ?ocuklar?n? utan? verici bir leke olarak g?r?rken, yeni din; kad?nlara iyi davran?lmas?n? emrediyordu. Onlar zay?f insanlar? k?lele?tirip pazarlarda satarken, k?lesini bir hayvan gibi g?r?r zevki i?in ona i?kence yaparken, yeni din; "k?leleriniz karde?lerinizdir, kendi yedi?inizden onlara da yedirin, giydi?inizden onlara da giydirin; ba??n?za bir siyah k?le bile emir se?ilirse ona itaat edin" diyordu. K?saca yeni din toplumu her t?rl? ba?dan kurtar?p, inananlara Allah'?n ?n?nde karde? olarak secde etmelerini emrediyordu.
G?ZL? TEBL?? D?NEM?
?sl?m Mekke'de ?nceleri gizlice yay?ld?. G?venilir dostlar aras?nda konu?uldu ve kendisine bir taban olu?turdu. Bu d?nem ?? y?l s?rd?. Davet gizli olmas?na ra?men bu yeni dinin haberi kulaktan kula?a ?yle yay?ld? ki Mekke'de ?sl?m'?n konu?ulmad??? tek ev kalmad?. Hatta Mekke d???na da ta?t? ve civar k?ylerden birinde oturan Eb? Zer el G?far? de bu yeni dini duydu ve hemen Mekke'ye gelerek Hz. Peygamber'i bulup m?sl?man oldu.
TEBL???N A?IKTAN YAPILMASI
"Yak?n akraban? uyar, m?minlerin sana t?bi olanlar?na himaye kanatlar?n? indir. ?ayet sana kar?? ??karlarsa onlara ??yle de: Ben sizin yapt?klar?n?zdan tamamen uza??m." (e?-?uar?, 26/214-216) ayetleriyle birlikte a??k davet d?nemi ba?lad?. Hz. Peygamber ailesi olan Ha?imo?ullar?n? bir yemeye davet etti ve kendisine gelen ger?e?i onlara a??klad?. Ancak m??rikler alay ederek da??l?p gittiler. Hz. Peygamber, ba?ka bir g?n Saf? tepesine ??karak b?t?n Mekkelilere toplanmalar? i?in ?a?r? yapt?. Topland?klar?nda onlara ??yle sordu: "Ey Kurey?! Size; ?u tepenin arkas?nda bir d??man ordusu var ve hemen ?zerinize sald?racak' desem inan?r m?s?n?z?" Verdikleri cevap: "Evet inan?r?z, ??nk? senin yalan?n? duymad?k" oldu "O halde haberiniz olsun ki, ileride b?y?k bir azap g?n? var..." Topluluktan bir ses y?kseldi: "G?n?m?z? zehir ettin! Bizi bunun i?in mi ?a??rd?n?..." Ve toplant? yine da??ld?.
Yeni dinle eski din aras?nda ?iddetli bir m?cadele ba?lad?. Art?k Mekke'de L? il?he illallah demek b?y?k bir su?tu. Aileler par?aland?. Bu m?cadele sadece ?ehirde de?il evlerde de vard?. Baba m??rik, ?ocuk m?sl?man; koca m?sl?man, e? m??rik. Ard?ndan, evden kovulmalar, bo?anmalar, evl?tl?ktan reddedilmeler, hapsetmeler, bask?lar, dayak, i?kenceler ba?lad?. Bu ortamda Peygamber'in ?nderli?indeki m?sl?manlar, Erkam b. Ebil-Erkam'?n evini kendilerine merkez yapt?lar ve geceleri orada bulu?maya ba?lad?lar. Orada yeni din ??reniliyor; yeni gelen ayetler ezberleniyor; namaz k?l?n?yor; evinden kovulan, a? kalan, i?kenceye u?rayan m?sl?manlara kanat geriliyordu. Ama en ?ok da sab?r ??retiliyordu. ??nk? bir g?nl?k de?ildi i?kence.
Yeni dinin egemen olmas? halinde eski konumlar?n? yitireceklerini iyi bilen Mekke e?raf? bu gidi?e dur demek i?in yeni taktikler geli?tiriyordu. ?nce alay ettiler; "Bizim gibi soylu, zengin ki?iler varken Allan buna m? vahiy verdi" dediler. Ard?ndan, alay ve e?lenceye ra?men m?sl?manlar?n say?s?nda art?? oldu?unu g?r?nce iftiraya ba?lad?lar: "Bunun s?yledi?i ?iirdir, bu adam ??irdir, k?hinlik yap?yor. Buna bir ?eyler ??reten vard?r; ondan ald??? bilgileri bize aktar?yor; Asl?nda bunun s?yledikleri Yahudi ve Hristiyan din adamlar?ndan ??renilmi? bilgilerdir." ?ftiralar?na asl?nda kendileri de inanm?yorlard?. ??nk? onlar, Muhammed'i ?ok iyi tan?yor ve onun ??ir, k?hin, nakilci olmad???n? biliyorlard?. Bunu herkes bildi?i i?in de ?sl?m'?n yay?l??? devam etti ve kendi adamlar?ndan bir k?sm? daha m?sl?manlar?n saf?na kat?ld?. Mekke'nin parlamento binas? durumundaki Dar?n Nedve'de toplanan Mekke b?y?kleri yeni politikalar ?rettiler ve Hz. Peygamber'e geldiler. Bar?? g?r??meleri yapmak i?in teklifleri kendilerince cazipti: "Ya Muhammed, senin derdin ne? Toplumumuzu darmada??n ettin. E?er zenginlik istiyorsan, sana istedi?in kadar mal toplayal?m. Amac?n y?netici olmaksa, seni kendimize ?nder yapal?m, kral se?elim. Kad?n istersen Mekke'nin en g?zel k?zlar?n? sana verelim. Bu i?ten vazge?, istedi?ini verelim. Ama Hz. Peygamber onlara kar?? net bir tav?rla ??yle buyurdu: De?il onlar?, bir elime ay'? di?er elime g?ne?i verseniz ben bu davadan asla vazge?mem. ??nk? ben bunu kendi iste?imle, arzuma g?re yapm?yorum. Bunu Allah isliyor" M??rikler ye?enini ikna etsin diye araya amcas? Eb? T?lib'i koydular. O da ayn? teklifle geldi; ama karar kesindi. Mekke y?neticileri Eb? T?lib'e bir uyar? yapt?lar: "Bundan sonra Muhammed'i himaye etmekten vazge?, onunla aram?zdan ?ekil." Ama Eb? T?lib akrabal?k ba?lar?n? korumakta kararl? idi: "Sen i?ine bak o?lum. Ben hayatta oldu?um s?rece sana kimse hi? bir zarar veremez." Eb? T?lib iyi niyetli idi, ama m?sl?manlar?n tamam?n? korumaya onun g?c? yetmiyordu. ?stelik m?sl?man da olmam??t?. M?sl?manlar, Peygamberimizin amcas? Hz. Hamza ve bir m?ddet sonra da Hz. ?mer'in m?sl?man olmas?yla biraz daha g??lendiler. Ancak i?kence s?r?yordu. Kabilesi veya kendisi g??l? olan m?sl?manlar?n d???nda herkes eziliyordu. ?zellikle : k?leler; bunlardan bir aile, Y?sir ailesi ?sl?m'?n ilk ?ehitleri oluyordu. Hz. Peygamber m?sl?manlar?n bu i?kencelerden kurtulabilmesi i?in Mekke'yi terketmelerine izin verdi ve onlar? "Orada bir h?k?mdar var, kimseye haks?zl?k ettirmez; oras? emin bir yerdir. Allah ba?ka bir kap? a??ncaya kadar oraya gidin" diyerek Habe?istan'a g?nderdi. Ve, 11 erkek d?rt kad?n Habe?istan'a g?? ettiler. Ancak g??e kat?lanlar daha ziyade g??l? m?sl?manlard?. Ama?, m?sl?manlara iyi bir ?s haz?rlamak ve ?sl?m'? yaymakt?. Habe?istan'a hicret edenlerin orada iyi kar??land?klar? haberi Mekke'ye ula?t???nda Mekkeliler tel??land?lar. Bu arada bir s?ylenti ??kar?ld?: "B?t?n Mekke m?sl?man oldu." Bu haber Habe?istan'a ula??nca muhacir m?sl?manlar geri d?nd?; ancak Mekke yak?n?nda ger?e?i ??rendiklerinde bir k?sm? tekrar Habe?istan'a d?nerken bir k?sm? da gizlice Mekke'ye girdi.
Bir s?re sonra Mekke'den daha b?y?k bir kafile ?kinci Habe?istan hicretine kat?ld?. Bunlar yetmi? ?? ki?i idiler. Mekke m??rikleri ?sl?m'?n orada g??lenmesinden endi?elenerek gidenleri geri getirmek i?in haz?rlad?klar? de?erli hediyelerle birlikte iki el?ilerini Habe?istan Neca?isine g?nderdiler. El?iler Neca?inin huzuruna ??kt?klar?nda ?nce hediyeleri verdiler. Sonra da isteklerini a??klad?lar: "?ehrimizden ?lkene ka?an bir grup insan var; onlar? bize geri vermeni istiyoruz." Neca?i kendisine s???nan insanlar?n g?r???n? almadan evet diyemeyece?ini s?yledi ve m?sl?man muhacirler saraya ?a?r?ld?.' Orada bir konu?ma yapan Hz. Peygamber'in amcas?n?n o?lu Cafer; kendilerinin k?le olmad?klar?n?, su?lu olmad?klar?n?, ?zg?r birer insan olarak buraya geldiklerini s?yledi ve bu el?ilerin hangi hakla kendilerini geri g?t?rmek istedi?ini sordu. Cafer ??yle konu?tu: "Biz, cehalet i?inde y?zen, putlara tapan, g??l?n?n zay?f? ezdi?i bir topluluktuk. Cenab-? Allah aram?zda kendisine g?vendi?imiz bir peygamber g?nderdi. O bizi tek Allah'a ibadet etmeye ?a??rd?. Do?ru s?ylemeyi, verdi?imiz s?z? tutmay?, akrabal?k ba?lar?na ve kom?uluk haklar?na sayg? g?stermeyi, k?t?l?kten ve kan d?kmekten sak?nmay? emretti. Biz de ona ve getirdiklerine inand?k. Bu y?zden halk?m?z bize d??man oldu; dinimizden d?nd?rmek i?in i?kence yapt?. Biz de senin ?lkene s???nd?k." Nec??i'nin, Hz. ?sa hakk?nda ne d???nd?klerini sormas? ?zerine Meryem Suresinden bir b?l?m okudu. Nec??i okunan ayetlerin il?h? bir kaynaktan geldi?ini anlad? ve ??yle dedi: "Bu, ?sa'n?n getirdi?i ile ayn? kaynaktan geliyor." Kurey?li el?ilere de; "Gidebilirsiniz. ??nk?, Allah'a yemin ederim ki onlar? size teslim etmeyece?im" dedi. Mekkeli el?iler hediyeleri de kabul edilmeyerek gerisin geriye g?nderildi. Habe?istan'a hicret eden bu m?sl?manlar?n bir k?sm? Medine'ye hicret'e kadar orada kald? ve daha sonra Medine'de kurulan ?sl?m devletine hicret ederek Medine'ye geldiler.
Mekke y?neticileri uygulad?klar? yapt?r?mlardan sonu? alamad?lar. ?stelik Hz. Hamza, Hz. ?mer gibi g??l? m?sl?manlar putlar? hi?e sayarak a??ktan a???a K?be'de namaz k?lmaya da ba?lam??lard?. Nihayet en ?nemli karar? ald?lar: "Bundan sonra Muhammed'in kabilesi Ha?imo?ullar? ile t?m ili?kiler kesilecek, onlarla al??veri? yap?lmayacak, k?z al?n?p verilmeyecekti. Bu uygulama Ha?imo?ullar? Muhammed'i reddetsin veya Muhammed bu peygamberlik iddias?ndan vazge?sin diye ba?lat?lm??t?." Bu s?zle?meyi her kab?lenin reisi imzalad? ve K?be'nin duvar?na ast?lar. Ancak ayr? gibi g?r?nen kab?leler aras?nda k?z al?p vermelerle yeni akrabal?klar olu?tu?u i?in Ha?imo?ullar? kab?lesi yaln?z kalmad? ve boykot?u kab?lelerin baz? ?yeleri gizliden gizliye yard?mlar?n? s?rd?rd?ler. Boykot tam olarak uygulanamad? ama m?sl?manlar ?ok zor anlar da ya?ad?lar. ?yle ki kurumu? deri par?alar?n?, ot ve a?a? kabuklar?n? yemek zorunda kald?lar. Akrabal?k ba?lar?na ?ok ?nem veren Mekkeliler i?in bu boykot karar? y?z k?zart?c?yd?; ama bu bir din sava??yd? ve ?st d?zey yetkililere g?re yap?lmal?yd?. Ancak, ?? y?l s?ren bu boykotun m?sl?manlarda bir gev?eme meydana getiremedi?ini g?ren m??riklerin bir k?sm? zaten istemeyerek kat?ld?klar? bu boykotun kald?r?lmas?n? istediler ve K?be'ye ast?klar? anla?ma metnini oradan kald?rtt?lar. M??rikler ayn? zamanda bir mucizeye de tan?k oldular: "Allah?m senin ad?nla" yaz?s? d???nda b?t?n k???t, kurtlar g?veler taraf?ndan yenmi?ti. Bu mucize ?zerinde olumlu bir etki yapmad?. Boykotun kald?r?lmas?yla birlikte m?sl?manlar biraz rahatlad?lar. Ancak Peygamberimizin han?m? Hz. Hatice ve amcas? Eb? T?lib'in ardarda gelen vef?tlar?, m?sl?manlar? h?zne bo?du. Bu y?la daha sonra "H?z?n Y?l?" ad? verildi. Peygamber de art?k m??riklerin fiili sald?r?lar?na u?ruyordu: Ba??na toz toprak att?lar, Mescitte namaz k?larken ?zerine i?kembe koydular, d?vd?ler.
HZ PEYGAMBER YANINA EVL?TLI?I ZEYD'I ALARAK KOM?U ?EHIR TAIF'E GITMESI
Hz Peygamber yan?na evl?tl??? Zeyd'i alarak kom?u ?ehir Taif'e gitti. ?sl?m'? onlara da duyurmak istedi. ??nk? o sadece Mekkelilere de?il ?lemlere rahmet olarak g?nderilmi?ti. Ama orada da ayn? karakterde insanlar? buldu. Kendilerine gelen bu misafiri alaya ald?lar; ayak tak?m?n? k??k?rtarak onu ?ehirden ??kana kadar ta?latt?lar. Kan i?inde geri d?nd?. Ancak, kendi ?ehrini bir defa terkeden ki?i bir ba?kas?n?n himayesinde olmaks?z?n geri d?nemezdi. Bu y?zden Hz. Peygamber de Mekke'ye m??rik Mut'im'in him?yesinde girdi.
Mekke'de zul?m dinmemi?ti, Resulullah, ?sl?m'? civar kab?lelere de anlat?yor ve her ge?en g?n m?sl?manlar?n say?s? art?yordu. H?ra'da Cebrail'in "Oku." emrinden bu g?ne on y?l ge?ti. Ve bir gece Hz. Peygamber
H?CRET
Bir yerden ba?ka bir yere g?? etmek.
Hz. Peygamber (s.a.s) ve ashab?n?n ?sl?m devletini kurmak ?zere Mekke'den Medine'ye g?? etmeleri.
Ras?lullah Mekke'de tebli? g?revini s?rd?r?rken Kurey?liler de ink?rlar?nda diretiyorlard?. Peygamberimiz tebli? g?revini Mekke'nin d???na ta??rmak istiyordu. Bu nedenle Taif'e gitti. T?ifliler de Kurey?liler gibi ink?rc?l?kta direnmi?ler ve Peygamberimizi ta?a tutmu?lard?. Peygamberimiz onlar?n bu cahilce hareketleri kar??s?nda y?lmam??t?r. ?zellikle hacc mevsiminde Mekke d???ndan gelen insanlarla g?r???yor onlara ?sl?m'? anlat?yordu. Peygamberimiz bir g?n Ak?be mevkiinde Medineli alt? ki?i ile kar??la?t?. Onlara Kur'?n okudu ve ?sl?m'a davet etti. Medineliler Peygamberimizle konu?tuktan sonra durumu kendi aralar?nda de?erlendirdiler.
"Yah?dilerin gelece?ini bildikleri ve kendisiyle bizi korkuttuklar? peygamber bu olmas?n" dediler. Yah?dilerden ?nce m?sl?man olman?n gere?ine inan?p m?sl?man oldular.
Medine'de bulunan Yahudiler bir Peygamber'in gelece?ini biliyorlard?. Medinelilerle aralan a??lan Yahudiler onlara "Bir Peygamber g?nderilmek ?zeredir. O Peygamber gelince biz ona tabi olaca??z, ?rem ve ?d kavimleri gibi sizin k?k?n?z?. kaz?yaca??z" diyorlard?.
Akabe'de M?sl?man olan Medineliler memleketlerine gittiklerinde bu durumu yak?nlar?na aktard?ktan bir y?l sonra, daha ?nceki M?sl?manlarla birlikte on iki ki?ilik bir topluluk Hacc i?in Mekke'ye geldi. Bunlar Peygamberimizle g?r??t? ve "h?rs?zl?k yapmamak, zina etmemek, ?ocuklar? ?ld?rmemek, iftira etmemek, Allah ve Ras?l?ne muhalefette bulunmamak hususunda" peygamberimize s?z verip bey'at ettiler.
Peygamberli?in on???nc? y?l?nda Medineli m?sl?manlardan yetmi? iki ki?ilik bir grup hacc i?in Mekke'ye geldiler. Peygamberimizle Akabe mevkiinde g?r??mek ?zere topland?lar.
Hz. Peygamber (s.a.s), amcas? Abbas'la birlikte Akabe'ye geldi. Abbas hen?z m?sl?man olmam??t?. Ebu Talib'in vefat?ndan sonra peygamberimizle daha ?ok ilgilenmeye ba?lam??t?. Bu ilgi kabile ba??ndan ileriye gitmiyordu. Toplant?da ilk konu?may? Abb?s yapt?; "Ey Hazrec toplulu?u, bu benim karde?imin o?ludur. Benim yan?mda insanlar?n en sevgilisidir. Siz onu tasdik ediyor onun getirdiklerine inan?yor ve kendisini al?p g?t?rmek istiyorsan?z, sizden bu hususta beni tatmin edici bir s?z almak isterim. Siz ona verece?iniz s?z? yerine getirebilecek ve kendisini muhaliflerinden koruyabilecek misiniz? Bunu gere?i gibi yaparsan?z ne iyi; yok e?er Mekke'den ??kt?ktan sonra kendisini yard?ms?z b?rakacak r?svay edecekseniz ?imdiden bu i?ten vazge?iniz, onu b?rak?m?. Yine kavmi aras?nda ve yurdunda izzet ve ?erefiyle korunmu? olarak ya?as?n."
Hz. Abbas'tan sonra Hz. Peygamber (s.a.s) konu?tu. Bundan sonra Medineli m?sl?manlar d???ncelerini ??ylece a??klad?lar: "Allah'tan getirdiklerine bilerek ve inanarak sana bey'at ediyoruz. Biz, Rabb?m?za bey'at ediyoruz Allah'?n kudret eli ellerimizin ?zerindedir. Kendimizi, o?ullar?m?z?, kad?nlar?m?z? esirgeyip korudu?umuz ?eylerden seni de, esirgeyip koruyaca??z. E?er bu ahdimizi bozarsak, Allah'?n ahdini bozan, yaramaz, bedbaht insanlar olal?m. Ya Ras?lallah! Biz ahdimizde sad?k?z".
Peygamberimiz iki ?art ileri s?rd?, "Rabbim i?in ?art?m: O'na hi? bir ?eyi ortak ko?maman?z yaln?z O'na ibadet etmeniz, kendinizi, ?ocuklar?n?z?, kad?nlar?n?z? esirgeyip korudu?unuz ?eylerden, beni de esirgeyip koruman?zd?r" buyurdu. Medineliler: "B?yle yapt???m?z zaman bizim i?in ne var" dediler. Allah Ras?l? de: "Cennet var" buyurdular. Medineliler "bu k?rl? al?? veri?tir" deyip Allah Ras?l?ne bey'at ettiler.
Mekke m??rikleri Akabe bey'atlar?yla ilgili haberi al?nca Allah Ras?l?n? Mekke d???na ??karmamak i?in ?nlemler almaya ba?lad?lar. Bir m?ddet sonra peygamberimiz m?sl?manlar?n Medine'ye hicret etmelerine izin verdi. ?lk olarak Cah?o?ullar? hicret ettiler. Bunlardan sonra Hz. ?mer hicret i?in ?nce silah?n? ku?and?, K?be'yi tavaf etti. ?evrede bulunan m??riklere de hicret etmekte oldu?unu bildirdi. "Anas?n? a?latmak kar?s?n? dul b?rakmak isteyen varsa beni izlesin" diyerek b?y?k bir grup sahabe ile birlikte hicret etti."
Hz. ?mer'den sonra Hz. Hamza ve di?er m?sl?manlar hicret ettiler.
Hz. Eb? Bekir de hicret etmek istiyordu ancak, Peygamberimiz ona "acele etme, belki Allah sana bir arkada? bulur" diyerek beklemesini s?yledi. Bunun ?zerine Hz. Ebu Bekir iki deve sat?n al?p, hicret edece?i g?n? beklemeye ba?lad?.
Kurey?liler m?sl?manlar?n Medine'de tutunduklar?n? g?r?nce tela?a d??t?ler. Peygamberimizin hicretine engel olabilmek i?in Dar?'n-Nedve ad? verilen meclis binas?nda topland?lar. ?e?itli fikirler ve d???nceler ileri s?rerek sonu?ta Eb? Cehil'in d???ncesinde karar k?ld?lar.
Ebu Cehil, her kabileden bir delikanl?n?n se?ilmesini, bunlar?n hep birlikte Peygamberimizi ?ld?rmelerini teklif etti. B?ylece Abdi Men??o?ullar?n?n b?t?n kabilelerle ?arp??amayaca??n?, kan davas?ndan vazge?eceklerini bildirdi.
Onlar bu tip hileler d???n?rlerken Peygamberimiz Hz. Eb? Bekir'in evine vard?. Allah'?n kendilerine hicret iznini verdi?ini bildirerek yol haz?rl?klar?na ba?lan?ld?. Mekkelilere ait baz? emanetlerin sahiplerine teslim edilmesi ve m??rikleri yan?ltmak amac?yla Hz. Ali'ye Peygamberimizin evinde kalmas? emredildi.
Gecenin ge? vaktinde m??rikler Peygamberimizin evini ku?att?lar. Allah Ras?l? Kur'?n okuyarak Allah'a s???nm?? b?ylece m??riklerin aras?ndan g?r?nmeden ge?mi?tir. Bir m?ddet sonra m??rikler Peygamberimizin yata??nda yatan?n Hz. Ali oldu?unu g?r?nce hayrete d??m?? ve tuzaklar?n?n bo?a gitti?ini anlam??lard?r.
Ras?lullah (s.a.s) Hz. Ebu Bekir'le birlikte Sevr Da??'na do?ru yol al?p H?ra ma?aras?na gizlendiler. Bu da? Medine taraf?nda de?il, Cidde taraf?nda Mekke'nin kuzey bat?s?nda yer al?yordu. M??rikleri ?a??rtmak i?in de b?yle bir yola ba?vurulmu?tu.
M??rikler hz. Ali'yi ve Hz. Eb? Bekir'in k?z? Esma'y? s?k??t?rm?? fakat bir ?ey ??renememi?lerdir. ?z s?renleri yanlar?na ald?lar; da?, tepe demeden her taraf? arad?lar. Bir ara ma?aran?n a?z?na kadar geldiler, ma?aran?n ?n?ne bir g?vercinin hemen Ras?lullah'?n oraya girmesinden sonra yuva yapt???n?, ?r?mce?in a? ?rtt???n? g?r?nce Allah Ras?l?n?n ma?arada gizlenmesinin m?mk?n olabilece?ini d???nemediler. Elleri bo? olarak geri d?nd?ler.
Hz. Peygamber (s.a.s) ile Hz. Ebu Bekir bu ma?arada ?? g?n kald?lar. Hz. Ebu Bekir'in o?lu Abdullah ve k?z? Esma onlara yemek ta??d?lar. Hz. Ebu Bekir'in ?oban? da koyunlar?n? Abdullah'?n ge?ti?i yerlere s?rerek izlerini silmeye ?al??t?. Yol K?lavuzu Urayk?t Peygamberimiz ve Hz. Ebubekir'in binece?i develeri getirdi. Peygamberimiz devenin ?cretini Ebu Bekir'e ?deyerek yola koyuldular. Yolculukta geceleri yol al?yor, g?nd?zleri gizleniyorlard?.
Kurey?liler, Peygamberimizi b?t?n u?ra?lar?na ra?men bulamay?nca ?a?k?na d?nd?ler. Onu bulana y?z deve vereceklerini vadettiler. Bu ?d?l herkesi heyecanland?rd?. Y?z deveye sahip olabilme ?midiyle her taraf? aramaya ba?lad?lar. Her y?ne haberciler g?nderildi. Bu habercilerden birisi de S?raka'n?n yurduna gelmi?ti. Onlar da Allah Ras?l?n? bulabilmek ve y?z deveye sahip olabilmek i?in f?rsat kolluyorlard?. Bir g?n adam?n birisi ?? ki?ilik bir yolcu kabilesinin gitmekte oldu?unu g?rd?. Bunu bir toplulukta anlatt?. S?raka uyan?k bir kimse idi. Adam? yan?ltmak ve s?z? kesmek i?in onlar falancalard?r dedi. Adam da kesin bir ?ey bilmedi?inden susmak zorunda kald?. Bunun ?zerine S?raka evine geldi. At?n? ve oklar?n? haz?rlad?. Belirtilen y?ne do?ru h?zla yol almaya ba?lad?. S?raka k?sa bir m?ddet sonra Peygamberimiz ve Hz. Eb? Bekir'e yeti?ti. Onlara "bug?n seni benden kim kurtarabilir" diye ba??rd?. Peygamberimizin duas?yla S?raka'n?n at?n?n ?n ayaklar? kuma g?m?ld?. B?ylece Allah bu kuts? Medine yolculu?unda Ras?l?n? yaln?z b?rakmam?? ve onu tehlikelere kar?? bir kez daha korumu?tu.
At?n?n kuma g?m?lmesi sonucunda ger?e?i anlayan S?raka aff?n? rica etti. Peygamberimiz de ona dua ederek affetti. S?raka minnet alt?nda kalmak istemiyordu. Peygamberimize ikramda bulunmak istiyordu. Peygamberimiz de onun hi? bir ikram?n? kabul etmek istemedi. ?kram?n?n kabul edilebilmesi i?in m?sl?man olmas?n?n gerekti?ini ??rendi ve m?sl?man oldu.
Kurey?'in vadetti?i y?z deveye sahip olmak isteyenlerden birisi de B?reyd idi. O da kendi kabilesinden yetmi? atl? ile yola ??km??, Peygamberimize yeti?mi?ti. Ancak b?t?n gayretlerine ra?men muvaffak olamam?? sonu?ta B?reyd'e ?sl?m tebli? edildi. B?reyd ve yan?ndakiler m?sl?man oldular. B?reyd, peygamberimizin Medine'ye bayraks?z girmesinin uygun olmayaca??n? d???nerek, ba??ndan sar???n? ??kard?, m?zra??n?n ucuna ba?lad?, b?ylece Medine'ye kadar Peygamberimizin bayraktarl???n? yapm?? oldu.
Peygamberimizin Mekke'den ??kt???n? duyan Medine'deki m?sl?manlar yollar? g?zl?yorlard?. Her g?n g?ne?in do?umundan ?nce Harra mevkiine ??k?yorlar, s?cak bast?r?ncaya kadar bekliyorlard?. Bir g?n Yahudi'nin birisi bir i?iyle ilgili olarak y?ksek bir kuleye ??k?p etraf? g?zetlemeye ba?lam??t?. Peygamberimizin ve arkada?lar?n?n gelmekte oldu?unu g?rd?. Kendisini tutamayarak heyecanla " ey Arap toplulu?u! ??te nasibiniz, devletliniz, bekledi?iniz ulu ki?iniz geliyor" diyerek Ras?lullah'?n geldi?ini onlara haber verdi.
Medineliler yollara d?k?l?p Peygamberimizi kar??lad?lar. Peygamberimiz burada bir m?ddet kald? ve Kuba Mescidi'ni in?a ettirdi. Hz. Ali de Kuba'da Ras?lulah'a yeti?ti.
S?heyb b. Sinan da hicret etmek i?in yola ??km??t?. Kurey?liler onun yolunu ?evirdiler, g?ndermek istemediler. S?heyb, biriktirdi?i b?t?n serveti Kurey?lilere b?rakmak ?art?yla yoluna devam etti.
Peygamberimiz bir ka? g?n sonra Medine'ye hareket etti. Hareketinden ?nce Necc?ro?ullar?na kendisini Medine'ye g?t?rmeleri i?in haber g?nderdi?i de rivayet edilmektedir. Abdulmuttalib'in annesi Neccaro?ullar?n?n k?z?yd?. Dolay?s?yla Neccaro?ullar? Abdulmuttalib'in day?lar? oluyordu.
Neccaro?ullar? Peygamberimizi Medine'ye g?t?rd?ler. Halk Peygamberimizi a??rlamak i?in can at?yordu. Allah Ras?l? hi? kimseyi k?rmak istemiyordu. " Devenin yolunu a??n?z. Nereye ??kece?i ona buyrulmu?tur" diyordu. Deve bo? bir araziye ??kt?. Peygamberimiz bu araziye akrabalar?ndan kimin evinin yak?n oldu?unu sordu. B?ylece Neccaro?ular?ndan Ebu Eyy?b El-Ens?ri'nin evine misafir oldu.
Hz. Peygamber (s.a.s)'in Medine'ye geli?i Medineli m?'minleri b?y?k bir sevince bo?du.
B?t?n m?'minler, evlerinin dam?na ??km??; gen?ler ve hizmet?iler yollara d?k?lm??ler "Y? Ras?lallah! Y? Muhammed! Y? Ras?lallah!" diyerek ba??r?yorlard?. (M?slim, Sahih, VIII, 237). ?ocuklar ve hizmet?iler, yollarda ve damlarda "Ras?lullah geldi! Allah? ekber! Muhammed geldi! Allah? ekber! Muhammed geldi! Allahu ekber, Muhammed geldi! diyorlar, Habe?liler de, sevin?lerinden k?l?? kalkan oynuyorlard? (Eb? Davud S?nen, II, 579)
Kad?nlar ve ?ocuklar, hep bir a??zdan: "Ved? tepelerinden dolunay do?du bize! Allah'a yalvaran olduk?a, ??k?r etmek gerekir halimize, Ey bize g?nderilen Peygamber! Sen boyun e?memiz gereken bir emr ile geldin bize" diye ?iirler okuyorlard? (Semhud?, Vefa?'l-Vefa, I,187, Halebi insan?'l-Uyun, II, 58).
Ber?' b. ?zib: "Peygamber (s.a.s) Medine'ye gelince, Medinelilerin Ras?lullah'a sevindikleri kadar hi? bir ?eye sevindiklerini g?rmedim demi?tir.
Enes b. M?lik de: "Ben, Ras?lullah'?n Medine'ye girdi?i g?nden daha g?zel, daha parlak bir g?n g?rmedim" der (?bn S?'d, Tabakat, I, 233, 234).
Ras?lullah Medine'ye var?nca m?'minlerin her biri kendi evinde a??rlamak istediler ve bu konuda yar???rcas?na hareket ettiler. Ras?lullah'? misafir edebilmek i?in devesinin ?n?ne ge?iyorlard?. Efendimiz onlara "Devenin yolunu a??n?z! Nereye ??kece?i ona emir buyurulmu?tur" diyordu (Semh?d?-Vef??'l-Vef?, I,183).
TARIHTE HICRET: HZ. ?BRAHIM (A.S)'IN HICRETI:
Hz. ?brahim, kendi kavmine Allah'?n dinini anlatmada hi? bir engel tan?mam??, Nemrut'un zorbal???na boyun e?memi?, bir bir i?kencelere maruz kalmas?na ra?men yolundan d?nmemi?tir. Fakat O'nun b?t?n gayretleri bir netice do?urmam?? ve toplumunu k?f?r batakl???ndan ?ekip almam??t?r. Art?k netice belli olmu?tur; kavmi kendi do?rultusunda gitmektedir. Hz. ?brahim de tevhid ?zere yoluna devam etmektedir.
Hz. ?brahim kavminin iman etmesine imk?n ve ihtimal kalmad???n? anlar?nca, sap?kl?k ve k?f?r diyar?ndan uzak kalmak amac?yla, her ?eyiyle yaln?z Allah'a kulluk edebilmek i?in hicret etmi?tir (Elmal?l? Muhammed Hamdi Yaz?r, Hak Dini Kur'?n Dili, II, 1437).
Hz. Peygamber (s.a.s) de ??yle buyurmu?tur: "Her kim diniyle bir yerden bir yere hicret ederse, gitti?i yer bir kar?? yer de olsa Cennet'te ?brahim ve Muhammed (s.a.s) onun arkada?? olur."
ASHAB-I KEHF'IN HICRETI:
Bat?l d?zenler, ger?ekten Hakk'a inananlara hayat hakk? tan?mak istemezler. Onlar gerekti?inde b?t?n zul?m mekanizmalar?n? inananlar?n aleyhine ?al??t?rmaktan geri durmazlar. ??nk?, yarasan?n ???ktan ?rkt??? gibi, onlar da inananlar?n ger?ekleri ve mutlak do?rular? g?zleri ?n?ne sermeleri b?ylece kendi menfaatlerinin ortadan kalkmas?ndan, ilahl?k davalar?n?n sahteli?inin ortaya ??kmas?ndan, s?m?r? ?arklar?n?n durmas?ndan endi?elenirler, korkarlar. Tarih boyunca inananlara z?lim d?zenler eliyle yap?lan zul?m, bask? ve ?iddetin as?l nedeni budur. Bug?n yery?z?n?n her b?lgesinde m?sl?manlar ?zerindeki bask? ve ter?r bundan kaynaklanmaktad?r.
Kur'?n-? Ker?m Ashab-? Kehf'ten: "Rablerine inanan gen?ler" (el-Kehf, 18/13) olarak s?z etmektedir. Bunun ?zerine; "Allah da onlar?n hidayetlerini art?rm??t?". Ashab-? Kehf'in, kavimleri Allah'tan ba?ka tanr?lara tapt?klar? i?in onlardan uzakla?malar?n? Kur'?n ?vg?yle anlatmaktad?r. Onlar bu davran??lar?yla do?ru yolu bulman ve Allah'?n rahmetine kavu?may? gaye edinmi?lerdi.
"... ?unlar, ?u bizim kavmimiz, Ondan (Allah'dan) ba?ka tanr?lar edindiler. Bunlar?n ?zerine bari a??k bir delil getirseydiler ya? Art?k yalan yere Allah 'a kar?? iftira edenlerden daha z?lim kimdir?" dediklerinde, onlar?n kalplerini (sab?r ve sebat ile hakka) ba?lam??t?k."
(Birbirlerine ??yle demi?lerdi):
"Madem ki siz onlardan ve Allah'tan ba?ka tapm?? olduklar?ndan ayr?ld?n?z, o halde ma?araya (?ekilip) s???n?n ki; Rabbiniz size rahmetinden geni?lik versin, i?inizden de size fayda haz?rlas?n " (el Kehf,18/ 14,16) B?ylece onlar, z?lim bir toplum i?inde ya?ay?p, dinlerini a???a vuramamaktansa ma?araya ?ekilip orada inan?lar?n? ya?amay? tercih etmi?ler ve son derece az olduklar? i?in, mevcut d?zene kar?? duramayacaklar?n? anlam?? bulunuyorlard?.
HABE?ISTAN'A HICRET:
?sl?m'?n ilk y?llar?nda, sahab?lerin ?nemli bir k?sm?na ve ?zellikle zay?f ve kimsesizlere, "Rabbiniz Allah't?r" demeleri nedeniyle say?s?z zul?mler uygulan?yor, dinlerinden vazge?irmeleri i?in onlara b?y?k bask?lar yap?l?yordu. Peygamber Efendimiz, say?lar? y?z? bulan sahabiye Habe?istan'a hicret etmelerini tavsiye etti. Orada kendilerini himaye edecek iyi niyetli bir h?k?mdar?n varl???ndan s?z etti. Bunun ?zerine Habe?istan'a iki defa hicret edildi.
Mekke o s?ralarda ger?ekten ?sl?m gibi e?siz, tevhide dayal? y?ce bir inan? ve hayat d?zenini kabul edenler i?in a??r ?artlar? bulunan bir ortamd?. Habe?istan'da da ?sl?m? bir d?zenin varl???ndan s?z edilemezdi ama. en az?ndan orada dini h?rriyet vard? ve zul?m yoktu. Di?er taraftan ?sl?m ?lkesi diyebilece?imiz bir yerin de varl??? s?z konusu de?ildi. Hen?z b?yle bir te?ebb?se girebilmek i?in gerekli ?art ve imkanlardan da m?sl?manlar tamam?yla mahrum bulunuyorlard?. Bu nedenle D?r?'l- K?fr olan Mekke'yi b?rak?p Dar?'l-Emin (g?ven ?lkesi)'e g?? i?in bir izin verilmi? oluyordu...
HICRETIN H?KM?:
Kur'?n'?n bir ?ok ?yeti hicretten, hicretin gere?inden, hicret edenlerden ve etmeyenlerden... s?z eder.
Hicretin ne denli ?nemli oldu?una ?u ?yetler gayet a??k bir ?ekilde i?aret etmektedir:
"?z nefislerinin z?limleri olarak canlar?n? alaca?? kimselere melekler derler ki: "Ne i?te idiniz?" Onlar: "Biz yery?z?nde dinin emirlerini uygulamaktan aciz kimseler idik" derler. Melekler de: "Allah'?n arz? geni? de?il miydi? Siz de oradan hicret etseydiniz ya" derler. ??te onlar b?yle. Onlar?n bar?naklar? Cehennemdir. O ne k?t? bir yerdir. Erkeklerden, kad?nlardan, ?ocuklardan zay?f ve acz i?inde b?rak?l?p da hi?bir ?areye g?c? yetmeyen ve (hicret) i?in bir yol bulamayanlar m?stesna" (en-Nis?, 4/97, 98).
Bu ?yetlerin ini? sebebi hakk?nda ?bn Abbas (r.a) ?unu nakletmektedir:
"Peygamber (s.a.s) zaman?nda baz? m?sl?manlar m??riklerle birlikte durup onlar?n say?lar?n?n artmalar?na neden oluyorlard?. (sava? s?ras?nda) ok, onlardan baz?lar?na isabet edebiliyor veya boynu vurulup ?ld?r?lebiliyordu. Bunun ?zerine bu ayetler nazil oldu. Yine ?bn Abbas (r.a.)'?n rivayet etti?ine g?re; bir k?s?m Mekkeliler ?sl?m'a girmi?, fakat m?sl?manl?klar?n? a???a vurmam??lard?. Bedir sava?? g?n?nde m??rikler onlar? da beraberlerinde sava?a g?t?rd?ler ve baz?lar? bu sava?ta ?ld?. M?sl?manlar bunun ?zerine: "Bizim arkada?lar?m?z m?sl?man idiler, sava?a zorla sokuldular" deyip, onlara Allah'tan ma?firet dilediler. Bunun ?zerine bu ?yetler nazil oldu" (?bn Kes?r, Tefsiru'l-Kur'?ni'l-Azim, I, 542).
Demek ki m?'minler, bu gibi durumlarda "biz ?sl?m'? ayakta tutamayacak kadar zay?f kimseler idik" demekle kendilerini kurtaramayacaklard?r. ??nk? bunlar ?sl?m'? tamamiyle ya?ayabilmek i?in herhangi bir te?ebb?ste bulunmam??lar ve b?ylece "kendilerine zulm etmi?lerdir" fakat, ger?ekten hicret edemeyecek durumda bulunan zay?f kimseler bundan m?stesnad?r.
Bu ?yetler, m??rikler aras?nda bulunup da dinini ayakta tutamayan herkesi kapsamaktad?r. Hicret edebilecek durumda olup da hicret etmeyenlerin, kendi nefislerine zulmetmi? olduklar? ve bu ayetin h?km?ne g?re, haram i?ledikleri icm? ile kabul edilmi?tir (?bn Kes?r Tefs?r, I, 542). Bu h?k?m k?yamete kadar bak?dir ve genel bir h?k?md?r. Herhangi bir durum onu, dinini ya?ayabilece?i, inanc?n?n gereklerini yerine getirebilece?i Dar?'l-?slam'a hicret etmekten al?koymaz.
Hanbel? hukuk?ulara g?re bir kimsenin, Dar?'l- Harp'te dinini a???a vurup ya?ayabiliyor bile olsa, m?sl?manlar?n say?s?n? ?o?altmak ve cihada kat?labilmek i?in D?r?'l-?sl?m'a hicret etmesi s?nnet olur. Hanefi mezhebinde ise k?f?r diyar?ndan ?sl?m diyar?na hicret etmek vaciptir. ??fi?lerden el-M?verd?'ye g?re de, m?sl?man herhangi bir k?f?r beldesinde dinini a???a vurabiliyorsa, oras? onunla Daru'l-?sl?m olmu? olur. Orada durmak, hicret etmekten daha iyidir. ??nk? b?ylelikle kendisinden ba?kalar?n?n,da ?sl?m'a girmeleri umulabilir. Ancak el-M?verd?'nin bu g?r???yle, konu ile ilgili olarak Dar?'l-Harp'ta kalmay? haram k?lan ayet ve hadisler aras?ndaki ayk?r?l?k a??kt?r. Hicret h?km?, Dar?'l-Harp'te m?sl?man olup oradan uzakla?abilecek g??te olan herkes i?in ge?erlidir (e?-?evk?n?, Neyl?'l-Evt?r, VIII, 28, 29). Dar?'l-Harp'ten hicret etmenin, herhangi bir ma'siyetin i?lenmesi veya herhangi bir emrin yerine getirilmemesi veya ?sl?m devlet ba?kan?n?n istemesiyle vacip olaca?? konusunda icm?' vard?r (e?-?evk?n?, a.g.e., VIII, 29).
Ki?i "ben hicret edece?im ama, gidece?im yer tan?mad???m, yabanc?s? oldu?um bir yerdir. Acaba orada ge?imimi sa?layabilecek miyim? Sonra ne zaman gelece?i bilinmeyen ?l?m, beni yolda yakalarsa hicret etmi? say?labilir miyim..." gibi bir tak?m d???nceleri i?inden ge?irebilir. Ancak bunlar yersiz d???ncelerdir. ??nk?: "Kim Allah yolunda hicret ederse, yery?z?nde gidecek, bar?nacak bir ?ok yerler bulur, geni?lik de bulur. Kim evinden Allah ve Ras?l?ne muh?cir olarak ??k?p da sonra yolda ?l?rse, onun m?k?fat? Allah'a aittir (en-Nis?, 4/100). Bu bak?mdan ne r?z?k endi?esi ne de "yolda ?l?m" d???ncesiyle farz olan hicretten geri kalamaz.
Yery?z? iman-k?f?r m?cadelesinin alan?d?r. Bu m?cadelede kimi zaman iman bazan da k?f?r egemen olmu?tur. M?'minler ?sl?m? kimliklerini yitirdikleri, iman? zaaflara d??t?kleri, ?sl?mi ilimlerin yeterince tahsil edilmedi?i ve cehaletin yayg?nla?t??? d?nemlerde k?f?r ?sl?m'a g?lib gelecektir. ?sl?m? ilimlerin ?ok iyi bilindi?i, ?sl?m'?n ya?and???, iman?n kalb at??lar?nda bile hissedildi?i d?nemlerde ise ku?kusuz ?sl?m egemen olacakt?r.
?sl?m'?n ve k?fr?n egemenli?i ya da ?eytana zaman zaman f?rsat verilmesi insan?n ve yery?z?n?n kanunu h?km?ndedir. Dolay?s?yla m?'minler ?sl?m'?n egemen olmad??? toplumlarda ya?ama durumunda kalabilirler. Bundan dolay? hicret zaman zaman g?ndeme gelebilir. Hicret d?nemi asla kapanmaz, Mekke'nin de fethinden sonra hicret g?ndeme getirilemez; hicret tarihin belirli bir d?nemine ait bir olay de?ildir. Hicret s?reklilik arzeder ve k?yamete kadar kaimdir.
Mekke'nin fethedildi?i g?n Abdurrahman b. Safvan (r.a) babas?n? getirerek, Ras?lullah'a babas?n?n da hicret sevab?ndan pay?n? almas?n? istedi?ini bildirdi. Bunun ?zerine Peygamber Efendimiz: "Art?k hicret yoktur" diye cevap verir. Ras?lullah'? bu konuda yumu?atmak amac?yla, amcas? Hz. Abb?s'?n yan?na gider ve bu konuda kendisine yard?mc? olmas?n? ister. Hz. Abb?s .(r.a), Peygamber (s.a.s)'e "Allah a?k?na kabul et" derse de, Hz. Ras?lullah ?u cevab? verir: " Amcam?n yeminini yerine getiririm, ama hicret yoktur" Had?sin r?vilerinden olan Yezid b. Ziy?d: "Halk? ?sl?m'?n egemenli?i alt?na girmi? bulunan bir yerden hicret edilemez, demek istiyor" diye hadisi a??klam??t?r (?bn Mace Keff?ret).
Burada g?r?ld??? gibi Mekke'den hicret etmek art?k s?z konusu de?ildir. ??nk?, hicretten maksat ger?ekle?mi? bulunuyor. Art?k Mekke'nin kendisi fethedilmek suretiyle Dar?'l-?sl?m olmu? ve ?sl?m'?n b?t?n?yle hayata yans?yaca?? bir yer haline gelmi?tir. Allah'tan ba?ka hi?bir varl???n h?kimiyetinden s?z edilemeyecektir.
Di?er bir k?s?m hadislerde ise, hicretin s?reklili?inden s?z edilmektedir:
"K?firlerle sava??ld?k?a hicretin sonu gelmeyecektir (e?-?evk?n? a.g.e., VIII, 27). "Hicretten sonra hicret olacakt?r. Yery?z?n?n en hay?rl?lar?, Hz. ?brahim'in hicretini kendisine ?rnek alanlard?r" (Eb? Dav?d, Cihad).
Bu hadislerden anla??ld???na g?re, ?sl?m h?kim oldu?u bir yerden hicret etmenin farz veya v?cib olmas? s?z konusu de?ildir. Ancak Dar?'l-Harb'den Dar?'l-?sl?m'a hicret etmemin vuc?bu k?yamete kadard?r. Ebu Bekr ?bn?'l-Arab?: "Hicret, Peygamber (s.a.s) zaman?nda farz idi. Kendi dini veya nefsi i?in korkusu olan herkese farz olarak devam etmektedir. Kesilen hicret Mekke'nin fethinden sonra, Mekke'den Medine'ye olan hicrettir" (e?-?evk?n? a.g.e., VIII, 29) der.
Hicretin hayata yans?mas?nda genel etkenlerden biri de ?sl?m devlet ba?kan?d?r. Halife, m?'minlerin bir yerden bir yere hicret etmelerini isteyebilir. M?'minler de buna aymak zorundad?rlar. Zira m?sl?manlar Halifenin ?sl?m'a muhalif olmayan b?t?n emirlerine uymak zorundad?rlar. Hilafet, ?sl?m'?n b?t?n h?k?mlerinin direkt ya da dolayl? olarak ba?lant?l? oldu?u bir m?essesedir.
Peygamber Efendimiz, bazan b?y?k kalabal?klar? bile hicret edip etmemekle serbest b?rakm??t?r. G?nderdi?i asker? m?freze (seriyye) kumandanlar?na verdi?i t?lim?t aras?nda ?unlar? da g?rmekteyiz: ".. Onlar? ?sl?m'a davet et. Kabul ederlerse, sen de bunu kabul et ve onlarla sava?ma. Sonra bulunduklar? yerden muh?cirlerin yurduna hicret etmelerini iste. Bunu yapt?klar?nda do muhacirlerin leh ve aleyhlerinde olan?n, kendilerinin de leh ve aleyhlerine olaca??n? bildir. E?er hicret etmeyecek olurlarsa, durumlar?n?n bedev? m?sl?manlar?n ayn?s? olaca??n? onlara bildir. Onlara m?'minlere uygulanan Allah'?n h?k?mleri uygulanacok, ancak m?sl?manlarla birlikte cihada kat?lmad?k?a fey' ve ganimetten pay alamayacaklard?r" (?bn Kes?r, Tefs?r, III, 329).
Hicretin devlet politikas?nda ?nemli bir yeri olmal?d?r. ?sl?m Devleti, durumuna g?re hicretle ilgili bir tak?m d?zenlemelere giri?mek zorundad?r.
Bu gibi istisn?? durumlar?n maksat ve nedenleri ara?t?r?ld???nda baz? z?mrelerin bundan istisna edilmesi de tamamen toplumun iyilik ve hayr?yla yak?ndan ilgilidir. Mesela: M?zeyne, Medine'nin 35 km. uza??ndayd? ve y?zlerce sava???ya sahipti. Bunlar?n bulunduklar? topraklarda b?rak?lmas?, ?sl?m Devlet topraklar?n? geni?letme maksad?n? ta??yordu. Bunlar?n ?sl?m ?lkesine hicret etmeleri bir?ok iktis?d? zorluklar?n do?mas?na neden olacak ve terkedilmi? verimli topraklar ve sular, yabanc?lar? ve belki de ?sl?m d??manlar? taraf?ndan i?gal edilecekti (Muhammed Hamidullah, ?slam Peygamberi, II, 277, 278). Bu bak?mdan Peygamber Efendimiz ?sl?m devleti s?n?rlar?n?n geni?lemesi ve m?sl?manlar?n sava? g?c?n?n art?r?lmas? noktas?ndan hareket etmi? ve duruma g?re hicret ?zerinde durmu?tur. Hicretin di?er bir amac? da; ?sl?m devletinin g?c?n? artt?rmakt?r.
HICRET EDENLER VE ECIRLERI:
Allah (c.c) i?in yap?lan her hareket, tav?r ve s?z'?n kar??l?ks?z kalmas? m?mk?n de?ildir. Allah i?in bulundu?u yeri, bin bir zorluk alt?nda terk eden ve bununla ?sl?m'? daha iyi ya?amay?, Allah'a daha m?kemmel bir ?ekilde kullukta bulunmay? ama?layan bir kimsenin eli bo? d?nd?r?lmesi d???n?lemez. Allah (c.c) Kur'?n-? Ker?m'de, hicret edenlere m?jdeler vermektedir:
"Muhakkak iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler, i?te onlar, Allah'?n rahmetini umabilirler" (el-Bakara, 2/ 219; et-Tevbe, 9/20).
"Muhacir ve ensardan daha ?nce iman etmi? olanlarla (sonradan) onlara ihsan ile uyanlardan Allah raz? olmu?tur. Ve onlar da Allah (?n kendilerine verdi?i nimet ve sevap)dan razi olmu?lard?r. Onlar o cennetlerde ebed? kal?c?d?rlar" (et-Tevbe, 9/100).
"(Kendilerine) Zulmettikten sonra Allah yolunda hicret edenleri d?nyada iyi bir ?ekilde yerle?tirece?iz elbette, ahiretteki ecir (leri) ise daha b?y?kt?r. Ke?ke ?lm?? olsalard?" (en-Nahl, 16/41).
Amr b. el-?s (r.a), Ras?lullah'a kendisinin g?nahlar?n?n affedilmesi ?art?yla bey'at edece?ini s?yleyince, Ras?lullah'tan ?u cevab? ald???n? anlatm??t?: "Sen ?sl?m'?n kendisinden (yani ki?i m?sl?man olmadan) ?nce i?lemi? g?nahlar? yok etti?ini bilmiyor muydun? Hicretin ve hacc?n da ayn? ?ekilde (bunlar yap?lmadan ?nce) i?lenmi? g?nahlar? silip s?p?rd???n? bilmiyor muydun?"
Allah, b?t?n yery?z?n?n ve t?m k?inat?n biricik ve mutlak sahibidir. B?t?n varl?k ?lemini insan i?in yaratan ve onlar? insan?n emrine veren Allah't?r. ?nsan ise; kendisine kulluk etmek, ?sl?m d?zenini gerekleriyle birlikte, noksans?z olarak ya?amak i?in yarat?lm??t?r. Bundan y?z ?evirenleri cezaland?racak, sudan bahanelerle ibadetten geri kalanlar?n mazeretlerini kabul etmeyecektir. Ve bu mazeretler onlar? kendi nefislerine zul?m etmi? olmaktan" kurtaramayacakt?r. Bu konuda Allahu Te?l? kullar?na ??yle seslenmektedir:
"Ey inanm?? olan kullar?m, muhakkak, benim m?lk?m olan yery?z? (?ok) geni?tir. O halde (?una buna de?il de) yaln?z bana ibadet edin (el-Ankeb?t; 29/56).
Bu ayetin, ?sl?m'? a??k?a ya?ayamayan Mekkeli, g??s?z bir k?s?m m?sl?man hakk?nda nazil oldu?u bildirilmektedir.
Bu ayet, Allah'?n inanan kullar?na, dinlerini a???a vurup ya?ayamad?klar? bir yerden, onu kolayca ya?ayabilecekleri ba?ka bir yere hicret etmeleri i?in bir emirdir. Ras?lullah (s.a.s) ??yle buyurmu?tur: "Memleketler, Allah'?n memleketleridir. Kullar da Allah'?n kullar?d?r. Nerede hay?r bulursan orada yerle" ( ?bn Kes?r, Tefsir?'l-Kur'?ni'l Azim, II,14). B?t?n insanlar Allah'?n kuludur ve yery?z? de Allah'?nd?r, b?t?n geni?li?iyle yaln?z onundur. Arz b?t?n insanlar? i?ine alacak kadar geni?tir. O halde insan bulundu?u yerde dinin?, b?t?n?yle Allah'?n emirlerini ya?ayam?yor, bu konuda zorluklarla kar?? kar??ya b?rak?l?yor, Allah'tan ba?ka her ?eye ve herkese kul olmas? i?in zorlan?yor ve bu telkin yap?l?yorsa oras? m?sl?man?n ya?ayabilece?i yer de?ildir. Ya?ayabilece?i yeri aramal? ve bulmal?d?r. "B?t?n yery?z? Allah'?n olduktan sonra, onun Allah indinde en ?ok sevileni kullar?n?n yaln?z kendisine ibadet ettikleri yerdir."
?sl?m'da hi? bir ?ey putla?t?r?lamaz, isterse, bu i?inde do?up b?y?d???m?z, yak?nlar?m?z?n mal?m?z?n, ticaretimizin, ac? tatl? her t?rl? hat?ralar?m?z?n ve daha nice g?zel ?eylerimizin bulundu?u yer olsun. M?sl?man nerede inanc?n? ya?ayabiliyorsa, vatan? oras?d?r. "Ki?inin bulundu?u memlekette yaln?z Allah'a ibadet etmek kolay olmaz; dinini a???a vurmakta zorluklarla kar??la??r, daral?rsa, orada ba?lan?p kalmamal?, ibadetlerini serbest yapabilece?i yere gitmelidir. Hicret edip o darl?ktan geni?li?e ??kmak i?in ne gerekiyorsa yapmak ve Allah'a kulluk etmek m?'minin prensibi olmal?d?r" (Elmal?, U.H. Y. Hak Din? Kur'?n Dili, V, 3790).
BED?R GAZVES?
?sl?m devletinin Medine'de kurulmas?ndan sonra m?sl?manlarla m??rikler aras?nda meydana gelen ilk sava?. Bu sava?a, yap?ld??? kasaban?n ad?yla an?larak, Bedir Gazvesi denilmi?tir.
Bedir kasabas? Medine'nin 120 km. kadar g?neybat?s?nda ve K?z?l Deniz sahiline 20 km. uzakl?ktad?r. Bedir, Mekke'den gelip Medine'den ge?erek Suriye'ye kadar uzanan yol ?zerinde olup, Mekke-Medine aras?ndaki konak yerlerinden biri idi. Bedir halk? kasabalar?na u?rayan ticaret kervanlar?na verdikleri hizmetler kar??l???nda elde ettikleri kazan?larla ge?inirlerdi. Ayr?ca her y?l Zilkade ay?nda burada kurulan bir panay?r kasaba halk?na ?nemli gelir sa?lard?. Bedir kasabas?n?n ?sl?m sava? tarihinde ?nemli bir mevkii vard?r. Hz. Peygamber (s.a.s.) m??riklerle ?arp??mak ?zere buraya ?? defa gelmi?ti. Birincisine ilk Bedir Gazvesi ad? verilir. Sava?a hen?z izin verilmedi?i d?nemlerde Mekkeli m??rikler m?sl?manlara sald?r?lar?na devam ediyorlard?. Fakat hicretin alt?nc? ay?ndan sonra cihat izni verilince art?k m?sl?manlar kendilerini ve ?sl?m devletini koruma imk?n? bulmu?lard?. Bir ara m??rikler o s?rada hen?z m?sl?man olmam?? olan K?rz b. C?bir'in kumandas? alt?nda bir asker? birlik g?nderip Medine'nin ?evresine sald?rtm??lard?. K?rz ve yan?ndaki m??rikler Medine'nin g?neyinde Cemm? denilen yere gelip m?sl?manlar?n s?r?lerine sald?rm?? ve ya?malam??lard?. Bunun ?zerine Resulullah (s.a.s.) Medine'de Zeyd b. H?rise'yi devlet ba?kanl???na vekil tayin edip bir grup m?sl?manla Sefevan vadisine kadar ilerledi. K?rz ve adamlar?n? takip eden Hz. Peygamber, m??riklerin izlerine rastlamay?p Medine'ye geri d?nd?. Bu gazveye ilk Bedir Gazvesi ad? verilir. Peygamber, hicretin ikinci y?l?nda Rab??'l-evvel (623 Eyl?l) ay'? ba?lar?nda bu sefere ??km??t?.
M?sl?manlar?n her ?eylerini Mekke'de b?rak?p Medine'ye hicret etmeleri m??riklerin ?sl?m'a ve m?sl?manlara olan kinlerini dindirmemi?ti. Hatta m?sl?manlar?n Medine'de devletlerini kurup yerle?meleri Mekkeliler'e ?ok a??r gelmi?ti. M??rikler ?sl?m'?n bu ba?ar?s?n? hazmedemeyip mutlaka durdurmak i?in yollar arama?a ba?lad?lar. Hicretten ?nce Abdullah b. ?bey b. Sel?l ad?ndaki kab?le reisi Medine'de ta? giyip kral olmak ?zere idi. Fakat akrabalar?n?n ve destek?ilerinin b?y?k bir k?sm? m?sl?man olup Hz. Peygamber (s.a.s.)'i ?ehirlerine davet edince, art?k burada bir Arap devleti de?il ?sl?m devleti kurulmu?tu. Bunu bir t?rl? i?ine sindiremeyen Abdullah b. ?bey, etraf?ndaki baz? adamlar?yla birlikte ?sl?m'a girdiklerini s?ylemi?lerse de asla i?ten iman etmemi?, m?naf?kl?klar?n? s?rd?rm??lerdi. Bunu f?rsat bilen Mekkeli m??rikler eski dostlar? olan ?bn ?bey'e bir mektup yazarak ??yle demi?lerdi: "Siz bizimkileri bar?nd?rd?n?z. Ya siz Muhammed'i ?ld?r?r veya yurdunuzdan ??kar?rs?n?z; yahut biz hepimiz toptan gelip ?zerinize sald?r?r erkeklerinizi ?ld?r?r kad?nlar?n?z? esir al?r?z."
Hz. Peygamber ve arkada?lar?n?n Medine'ye gelmeleriyle krall??? engellenen Abdullah b. ?bey, etraf?ndaki m?naf?klarla ?sl?m'? i?ten y?kma?a ?al???yordu. Onun gayesi gayet a??k idi. Krall?k isteyen bir adam ?sl?m devletinde ve Peygamber'in ba?kanl???nda bar?namazd?. M?naf?klar, d?nya ve d?nya ??karlar?n?n pe?ine tak?lm?? m??riklerle i?birli?i yaparak, ?sl?m'?n Medine'deki h?kimiyet ve devletini y?kma?a ?al???yordu.
M?sl?manlar, m??riklerle m?naf?klar?n kurduklar? bu i?birli?ini haber ald?lar. Mekkelilerin g?nderdi?i bu mektup onlar?n ve Medine'deki m?naf?klar?n gayelerini gayet a??k bir ?ekilde ortaya koyuyordu.
O bak?mdan, m?sl?manlar ?ok dikkatli idiler. Bu d??manlardan gelebilecek sald?r?ya haz?rd?lar. Resulullah ilk tedbir olarak, Medine-i M?nevvere ?evresine k???k m?frezeler g?nderdi. Bu m?frezeler, Kurey?'in ticaret kervan?na engel oluyor ve Medine ?evresindeki kab?lelerle bar?? anla?malar? yap?p, Medine-i M?nevvere'nin g?venli?ini sa?l?yordu.
Hamza b. Abd?lmuttalib, Ubeyde b. H?ris ve Sa'ad ?bn Ebi Vakkas (r. an.) gibi ileri gelen sahabiler, bu m?frezelerin ba??nda g?rev yapm??lard?. Bunlar kan d?kmeme?e dikkat ediyorlard?. Yaln?z Abdullah b. Cah? (r.a.) m?frezesi Bedir'den ?nce d??manla ?arp??an ilk ?sl?m seriyyesidir. Bu hadisenin sava??lmas? haram aylardan Recep ay?n?n son gecesinde olmas?, m??riklerin dedikodusuna sebep oldu. Bu olay ?zerine, haram aylarda sava?mak hakk?nda a?yetler nazil oldu. Bu ayetlerde, m?sl?manlara, cihat izninin verilece?ine dair m?jdeler vard?. Ve hemen ard?ndan da sava?a izin veren ayetler geldi.
"Kendileriyle sava??lan (m?'min)lere izin verildi. ??nk? onlara zulmedilmi?tir. Ve ??phesiz Allah, onlara yard?m etme?e kadirdir. " (el-Hacc, 22/39).
"Ey inananlar, korunma tedbirleri al?n; b?l?k b?l?k veya hep birlikte sava?a gidin." (en-Nis?, 4/71).
"(Yery?z?nde) hi?bir k?t?l?k kalmay?ncaya ve din tamamen Allah'?n oluncaya kadar onlarla sava??n. E?er vazge?erlerse muhakkak Allah, ne yapt?klar?n? g?rmektedir. " (el-Enf?l, 8/39)
Bu ayetler, m?sl?manlar?, m??riklerden y?llarca g?rd?kleri i?kencelere kar?? intikam almaya te?vik ediyor; zalimlerden, Allah'?n h?kimiyetini gasba yeltenmi? m?stekbirlerden bu h?kimiyetin al?narak Allah'a iade edilmesini ve h?km?n Allah'a ait oldu?unun onlara g?sterilmesini istiyordu. Bunun i?in de m?sl?manlar?n gerekli tedbirler alarak ve korunarak sava?malar?n? istiyordu. Bu ayetlerdeki istek elbette Cen?b-? Hakk'a aitti. E?er insanlara ve Resule ait olsayd? zaten onlar y?llarca ?nce sava?mak ve zulme isyan etmek istemi?lerdi. Ancak, zulme isyan Allah'?n ?l??lerine ve r?zas?na uygun yap?lmal? ve bir zul?m kald?r?l?rken yerine ba?ka bir zul?m ikame edilmemeliydi. ??te Medine'deki ?sl?m toplumu bunu anl?yordu. M?sl?manlar i?te bunun i?in m??riklerle sava?may? g?ze alm??lard?.
Mekkeli m??rikler defalarca m?sl?manlar? tehdit edip, onlara Medine-i M?nevvere yak?nlar?na kadar g?nderdikleri ?apulcu birlikleri eliyle zararlar veriyorlard?. Son zamanlarda Eb? S?fy?n'?n da ortakl???yla olu?turulan bir kervan Suriye'den mallar getirecek ve bununla m?sl?manlara son ve kesin darbe indirilecekti. Bunu haber alan Resulullah (s.a.s.), durumu ashab?yla isti?are etti. Bu kervan?n Mekke'ye ula?mas?na engel olunmas? karar? al?nd?. Bu karar?n uygulanmas? a?amas?na gelindi?inde Ebu S?fyan durumdan haberdar oldu ve Damdam b. Amr el-Gif?r?'yi Mekke'ye g?ndererek Kurey?'ten yard?m istedi.
Ebu Cehil bu f?rsat? ka??rmak istemedi?inden K?be'ye ko?tu. M??rikleri m?sl?manlara kar?? sava?a te?vik etti. Tell?llar ??kararak Mekke sokaklar?nda ba??rtt?. Eli sil?h tutan herkes bu m??rik ve putperest orduya kat?ld?. Hatta Resulullah'?n m??rik olan amcas? Ebu Leheb, kendisi gidemeyecek kadar hasta oldu?u i?in yerine ?cretle bir kiral?k asker g?nderdi.
Resulullah hicretin ikinci y?l? Ramazan ay?n?n sekizinci g?n? Abdullah ?bn ?mm? Mektum'u Medine'de kalan ya?l? ve hastalara namaz k?ld?rmak ?zere g?revlendirdi. Yahudilerin kar???kl?k ??karmas?ndan ??phelendikleri i?in Ebu L?babe'yi de Medine'de y?netimin ba??nda vekil b?rakt?.
M?sl?man ordusunun say?s? ??y?zbe? ki?i idi. Bunlar?n seksen??? Muhacirlerden, altm??biri Evs'den, geri kalanlar? da Hazrec kabilesinden idiler. Muhacirlerden yaln?zca Osman b. Aff?n (r.a.), han?m? Resulullah'?n k?z? Rukiye a??r hasta oldu?u i?in Medine'de kalm??t?. Kendisi de ayr?ca rahats?zd?.
M?sl?manlar?n yaln?z ?? atlar? ve yetmi? develeri vard?. Bineklerine s?rayla binmek zorundayd?lar. Zefiran denilen yere geldiklerinde, Mekkeli m??riklerin b?y?k bir ordu ile ?zerlerine gelmekte olduklar?n? ??rendiler. Biraz duraklay?p teredd?t ettiler. ??nk? onlar?n b?y?k haz?rl?klarla gelen Mekke ordusuna kar?? koyacak kadar askerleri yoktu. Buna haz?rl?kl? da de?illerdi. Resulullah ashab?yla yeniden isti?are etti. Kervan?n pe?ine mi d???lmeliydi; yoksa m??rik ordusuna kar?? m? durulmal?yd?. Allah Resulu ve Muh?cirler ordunun kar??s?na ??k?lmas? taraftar?yd?lar. Ens?r ise, Akabe beyat?nda verdikleri s?zle Medine' de Ras?lullah'? koruyacaklard?. ?imdi ise Medine d???nda idiler. Ras?lullah (s.a.s.) onlara reylerini sordu. Ensardan Sa'd b. Muaz ??yle dedi:
"Ya Resulullah, biz sana inand?k. Allah taraf?ndan getirdiklerinin hak oldu?unu tasdik ettik. Art?k siz ne dilerseniz emrediniz. Seni g?nderen Allah hakk? i?in art?k denize girersen, seninle beraber biz de gireriz. Hi? birimiz geri kalmay?z. Biz d??mana kar?? durmaktan ?ekinmeyiz. Muharebeden geri d?nmeyiz. Sabrederiz ve sadakatten ayr?lmay?z. Bizden memnun kalaca??n i?ler nasip etmesini Allah' tan dilerim. Hemen Allah'?n bereketini dileyerek istedi?iniz tarafa y?r?y?n?z."
Resulullah (s.a.s.), ashab?n?n bu birlik ve beraberli?ine ?ok sevindi. Allah'a hamd ile, m??riklerle kar??la?mak ?zere Bedir kuyular? mevkiine do?ru yola koyuldu.
Ebu S?fyan, m?sl?manlar?n Bedir'e gelmekte oldu?unu ??renince kervan?n y?n?n? de?i?tirdi. Deniz taraf?ndan Mekke'ye yolland?. M?sl?manlar Bedir'e gelince, kervan ?oktan uzakla?m??t?.
?sl?m ordusu, kumluk bir araziye konaklad?. M??rikler ise Bedir kuyular?n? tutmu?lard?. Gece ya?an ya?mur, hem araziyi peki?tirdi, hem de m?sl?manlar?n su ihtiyac?n? giderdi. Bu Allah Te?l?'n?n onlara bir yard?m?yd?.
Daha sonra, buralar? ?ok iyi tan?yan Habb?b b. Munzir'in teklifiyle ordunun kararg?h? de?i?tirilip Bedir k?y?n?n en sonundaki kuyunun yarar?na ge?ildi. Resulullah (s.a.s.) elini kana bulamak istemedi?inden kendisine ordunun gerisinde bir ?ad?r kuruldu. ?ad?r?n?n kap?s?nda Sad b. Muaz n?bet tutuyordu.
Mekkeli m??rikler z?rhlar i?inde idi. Say?lar? bin ki?iye yak?nd?. Bunun y?z kadar? s?vari yedi y?z? develi ve geri kalan? piyade idi. Bu say? ?sl?m ordusunun ?? kat? idi.
Ordular ibret al?nacak bir da??l?m sergiliyordu. Tarih hi? bir zaman bu derece anlaml? bir sava?a tan?k olmam??t?. Bir tarafta M?minlerin dostu Ebu Bekr (r.a.), di?er tarafta m??rik saflar?nda yer alan o?lu Abdurrahman; bir tarafta m??rik ordusu komutan?, Utbe b. Rabia, kar??s?nda o?lu Huzeyfe bulunuyordu. Resulullah'?n amcas? Abbas ile Hazreti Zeyneb'in e?i ve Resulullah'?n damad? Ebu'l As, m??riklerin aras?ndayd?. Ak?l ise karde?i Hz. Ali'ye kar?? m??rik ordusunda yer almaktayd?.
Bu s?rada Eb? S?fyan'?n kervan?n?n Mekke'ye ula?t??? haberi geldi. Ebu S?fyan m??riklere bir haber g?ndererek, "Siz kervan?n?z? korumak i?in harekete ge?tiniz. Art?k sava?madan geri d?n?n?z" dedi. Ancak geri d?nmek i?in arzulu olanlar olduysa da sava?ma karar? alanlar ?o?unluktayd?. Eb? Cehil, "M?sl?manlar? ?ld?rmeye bile l?zum yoktur. Ellerini ba?lay?p onlar? tekrar Mekke'ye g?t?rece?iz ve b?ylece ?sl?m da bitecek" diyordu.
Bu ordu, ?sl?m'?n tek ordusuydu. E?er bu ordu ezilecek ve silinecek olursa Allah'?n h?km?n? h?kim k?lacak bir ba?ka topluluk kalmayacakt?. Hz. Peygamber (s.a.s.): "Allah'?n, vadetti?in yard?m?n? bug?n lutfet. Ya Rab, bu bir avu? m?cahid yok olursa, bir muvahhidler bu g?n telef olursa, yery?z?nde sana ibadet eden kalmayacak!" diye dua ve niyazlar?na devam etti. Bu s?rada da ?u mealdeki vahiy gelmi?ti:
"B?t?n bu toplananlar (m??rikler) hezimete u?rayacak ve arkalar?na d?n?p ka?acaklard?r. " (el-Kalem, 68/45).
Resulullah (s.a.s.) kan d?k?lmesini istemedi?inden ?mer b. el-Hattab'? el?i olarak m??riklere g?nderdi. Onlar sava? konusunda kararl? olduklar?ndan Resulullah'?n bu ?erefli el?isinin tekliflerini dinlemediler. Kur'an bir ba?ka ayetiyle m?minleri desteklemekte ve Mekkeli m??riklerin cezaland?r?lmas?n? talep etmektedir:
"Onlar, (insanlar?, Ras?l? ve m?'minleri) Mescid-i Haram'dan geri ?evirdikleri ve onun velisi, bak?c?s? ve koruyucusu olmad?klar? halde Allah onlara neden azap etmesin? Onun velileri sadece muttak?lerdir. Fakat ?oklar? bunu bilmez. " (el-Enfal, 8/34).
Bu harpten itibaren, Kur'an-? Ker?m'de, giri?ilen b?t?n sava?larda m?sl?manlar?n yan?ba??nda ?ok say?da mele?in sava?a kat?ld???ndan bahsedilir. Ancak Bedir sava?? ?tekilerden bir farkl?l?k g?sterir.
"O zaman sen m?minlere.' Rabbinizin size indirilmi? ?? bin mele?i ile yard?m etmesi, size yetmez mi?' diyordun , "Evet, sabreder, (Allah' dan) korkarsan?z, onlar hemen ?u dakikada ?zerinize gelseler, Rabbiniz, size ni?anl? be? bin melek ile yard?m eder", Allah, bunu size s?rf m?jde olsun ve kalpleriniz yat??s?n diye yapt?.
Yard?m, daima galip ve hikmet sahibi Allah kat?ndad?r. " (?li ?mr?n, 3/124-126).
17 Ramazan (13 Mart 624) Cuma g?n? sabahleyin her iki ordu Bedir kuyular?na do?ru ilerledi. M?sl?manlar bu kuyular?n ba??na k?firlerden ?nce ula?m??lard?. M??riklerin taraf?ndaki kuyular tamamen kapat?l?p tutulduysa da Hz. Peygamber (s.a.s.) d??man?n kendi taraf?ndaki bir kuyudan su almalar?na m?saade etmi?tir. Cahiliye adetlerine g?re sava?? iyice k?z??t?r?p heyecan do?urmak i?in gruplar ?ne adam ??kararak birbirlerine meydan okurlard?. M??rikler taraf?ndan Esved ad?ndaki ?ah?s ortaya ??k?p er istemi?, buna kar?? Hz. Hamza ??karak onu derhal ?ld?r?vermi?ti. Bunun ?zerine Kurey?'in ileri gelenlerinden Utbe b. Rab?a, karde?i ?eybe ve o?lu Velid ortaya at?ld?lar. Bunlar?n kar??s?na Medineli gen?lerden ?? ki?i ??k?nca, kim olduklar?n? sormu? ve onlara: "Siz bizim dengimiz ve muhatab?m?z de?ilsiniz, bizim kavmimiz ve kabilemizden adamlar ??ks?n" demi?lerdi.
Kurey? k?firlerinin bu istekleri ?zerine Hz. Hamza, Hz. Ali ve Ubeyde b. H?ris ??kt?lar. Hz. Hamza ile Hz. Ali has?mlar?n? derhal ?ld?rd?ler. Ubeyde ise hasm?n? yaralam?? kendisi de yaralanm??t?. Onun yard?m?na ko?an Hz. Hamza ve Hz. Ali (r.a.) derhal Utbe'yi ?ld?r?p yaral? arkada?lar?n? m?sl?manlar?n kararg?h?na ta??m??lard?. Bu mubarezelerin sonunda taraflar birbirlerine sald?r?ya ge?tiler. ?kindiye do?ru m?sl?manlar tarihin kaydetti?i b?y?k zaferlerden birini ger?ekle?tirmi?lerdi. Sava? sona ermi?ti. M?sl?manlar?n, ?sl?m'?n ve ?zellikle Hz. Peygamber'in en b?y?k d??man? Ebu Cehil ba?ta olmak ?zere m??riklerin ileri gelenlerinden ?ok kimse hayat?n? kaybetmi?ti. M??riklerden tam yetmi? ki?i ?ld?r?lm??t?. M?sl?manlar ise on d?rt ?ehid vermi?lerdi. Hz. Peygamber (s.a.s.) namazlar?n? k?ld?rd?ktan sonra Allah yolunda canlar?n? veren bu ilk ?ehitleri topra?a verdi. M?sl?manlar Kurey?'in ?l?lerini de yerde b?rakmay?p a?t?klar? bir ?ukura g?md?ler.
Mekkeli m??riklerden bir miktar esir al?nd?. Ama hen?z Cen?b-? Allah esirler hakk?nda h?km?n? bildirmemi?ti. Peygamberimiz bu esirlerle ilgili olarak ashab?yla isti?arede bulundu. Ashabtan baz?lar? bunlar?n derhal ?ld?r?lmesini teklif ederken, en yak?n m?sl?man akrabalar?n?n bunu infaz etmelerini tavsiye etmi?lerdi. Buna kar??l?k ba?ta Hz. Ebu Bekir olmak ?zere baz? sahabeler de bu esirlerin fidye kar??l???nda serbest b?rak?lmalar?n? teklif ettiler. Ras?lullah bu ikinci teklifi uygun buldu. Fidye ?deyemeyenlerden okuma yazma bilenlerin m?sl?manlar?n ?ocuklar?ndan onar ki?iye okuma-yazma ??retmeleri istendi. Esirler m?sl?manlar aras?nda da??t?ld?.
Hz. Peygamber onlara iyi muamele edilmesini istedi. Esirlerden elbisesiz kalm?? olanlara giyecekler verildi. Bu esirler m?sl?manlarla birlikte ve onlarla e?it ?artlar alt?nda yeme?e oturuyorlard?. Esir al?nanlardan sadece ikisi idama mahk?m edilmi?tir. ??nk? bunlar Mekke'de inananlara yapm?? olduklar? zul?mden dolay? idam? haketmi?lerdi. Ras?lullah'?n, bu ilk asker? kar??la?mada g?sterdi?i bu ins?n? tutum ve davran?? daha sonraki olaylarda da de?i?memi?tir.
Mekke m??riklerinin ileri gelenleri ve ba?kanlar?, Bedir'de ?ld?r?lm??t?. Eb? S?fyan ise b?y?k ticaret kervan?n?n ba??nda oldu?u halde ka??p kurtulmu? ve bundan b?yle Mekke' nin ba?kan? olmu?tu. O?lu, kay?npederi ve kay?nbiraderi Bedir sava??nda ?ld?r?len Ebu S?fyan, bunlar?n intikam?n? al?ncaya kadar han?m?na yakla?mayaca??na, sa? ve sakal?n? kestirmeyece?ine yemin etti. Bunun yan?nda kar?s? Hind de kendi akrabalar?n? ?ld?renleri bulup onlar?n ci?erlerini yiyece?ine and i?mi?ti.
Bedir zaferi, siyasi-dini yap?daki ?sl?m devlet ve camias?n?n daha da sa?lam temeller ?zerine oturmas?n? sa?lad?. Hz. Muhammed (s.a.s.) Bedir' de sava? ba?layaca?? s?rada, secdeye kapan?p Allah'a y?nelerek O'na, yard?m?n? esirgememesi i?in dua etti?inde o g?nk? durumu en g?zel bir ?ekilde dile getiriyordu:
"Ey Allah'?m! ?ayet ?u k???c?k ordu eriyip giderse sana (yery?z?nde) art?k ibadet edecek kimse kalmayacakt?r... "
KAYNUKAO?ULLARI VE MED?NEDEN S?R?LMELER?
Kaynukao?ullari Medine (Yesrib)de ya?am?? bir Yahudi kabilesidir. Yahudiler (Eskiden b?y?k Arap mabedinin yeri olan) Siondan Hristiyanlar taraf?ndan kovulduktan sonra, yery?z?n?n ?e?itli yerlerine az veya ?ok b?y?k cemaatlar halinde da??lm??lard?. Ancak Arap yar?madas?na ne zaman geldikleri, cemaatlerinin burada ne zaman olu?tu?u bilinmiyor. Ancak ?slam'?n yay?l???ndan ?nce Arabistan'?n her taraf?nda Yahudiler vard?. Ferd? ve pek az say?da oldu?u gibi sa?lam cemaatler halinde, Eyle (Akabe K?rfezi)'den Yemen'in veya Uman'?n u?lar?na kadar, Medine'den Bahreyn'e kadar; Mekn?'da Vadi?l-Kura'da, Teym?'da, Fedek'te, T?if'te k?sacas? b?t?n ?ehirlerde, ayn? ?ekilde panay?rlarda ve kervanlarda onlara rastlan?r (Muhammed Ham?dullah, ?sl?m Peygamberi ?ev. Salih Tu? I, 393, 394).
Mekke'de hemen hemen hi? Yahudi yoktu. Ancak onlar, b?lgenin y?ll?k panay?rlar?nda, ?zellikle Ukaz'da bulunurlard?. Ukaz'da hem ticaret e?yas? satarak, hem de kendilerini gizli ?eyleri bilen veya istikb?lden haber veren k?hin olarak tan?tmak suretiyle iyi para kazanmas?n? bilirlerdi. Ehl-i Kitab olarak, c?hil bedev?ler ?zerinde ?zel bir prestij icra ediyorlard? (M. Hamidullah, a.g.e., I, 394).
Hz. Peygamber Medine'ye hicret etti?i zaman, halk?n hemen hemen yar?s? Yahudi idi. Ancak Yahudilerin bu b?lgeye geli?i hakk?nda a??k bir bilgi yoktur. ?sl?miyet ortaya ??kt??? s?rada, b?y?k ?apta Arapla?m?? g?r?n?yorlard?; Arap?a konu?uyorlar, ?ocuklar?na Arap isimleri veriyorlar, kabileleri bile Arap isimleriyle ?a?r?l?yordu (M. Ham?dullah, a.g.e., I, 405).
Kom?ular? m??rik Araplar gibi Yahudiler de kabile halinde ya??yorlard?. Hz. Peygamber (s.a.s) taraf?ndan olu?turulan Medine ?sl?m devleti anayasas?nda dokuz Yahudi kabilesinde s?z ediliyor (Salih Tu?, ?sl?m ?lkelerinde Anayasa Hareketleri, ?stanbul 1969, s.31-40 vd.). Fakat tarih?iler bunlar? ?? grupta topluyor. Kaynuka o?ullar? i?te bu ?? kabileden biridir. Di?erleri; Nad?r ve Kurayzao?ullar?d?r (M. Ham?dullah, a.g.e., I, 405).
Kaynuka; kuyumcu anlam?na gelmektedir. Ger?ekten de onlar ?sl?miyet'in ba?lang?c?nda bu mesle?i yap?yorlard?. Ayr?ca um?m? ticaretle de me?gul oluyorlard?. "S?k beni Kaynuka=Ben? Kaynuka ?ar??s?'nda hat?ralar? kalm??t?r (M. Hamidullah, a.g.e. I, 405).
Ras?lullah (s.a.s), Medine'ye gelir gelmez yapt??? en ?nemli i?lerin ba??nda bir anayasa haz?rlamak gelir. Bu anayasada Yahudilerle olan kar??l?kl? hak ve ?devler belirtilmi?tir ki bunlardan biri, hari?ten gelecek sald?r?lara kar?? b?t?n cemaatlar?n Medine'yi savunmalar?d?r (Salih Tu?, a.g.e., ayn? yer).
Bundan sonra Peygamber (s.a.s), Yahudileri ?sl?m'a davet etmi?, kendisini bir Allah el?isi, bir peygamber olarak Kur'an-? tebli? etmi?tir. Baz?lar? M?sl?man olmu? baz?lar? ?ekinmi?, kimileri de ?sl?miyet'le alay etmi?ler, hatta Peygamber (s.a.s.)'e kar?? harbedenlere aktif bir ?ekilde yard?m etmi?lerdir.
Bedir sava??nda M?sl?manlarla Yahudiler aras?ndaki m?nasebetler b?sb?t?n bozuldu. Yahudiler hep birden peygambere kar?? d??manca bir tav?r tak?nd?lar. B?ylece ?sl?m i?in b?y?k bir tehlike arzetmeye ba?lad?lar.
Ras?lullah (s.a.s.), bir seferinde Kaynuka o?ullar? yahudilerinin pazar?na giderek onlar? toplam?? ve ?u ?ekilde hitabetmi?:
"Ey Yahudi cemaati! Kurey?lilerin ba??na gelen fel?ketin sizin ba??n?za da gelmemesi i?in Allah'tan korkunuz ve ?sl?miyeti kabul ediniz. Zira biliyorsunuz ki ben g?nderilmi? bir peygamberim. Siz bunu kitab?n?zda buluyorsunuz ve sizi davet etmi?tir." Yahudiler ona ?u cevab? vermi?ler: "Ya Muhammed! Sen ancak kendi kavmini tan?d?n; askerlik ve sava? sanat?n? bilmeyen bir kavimle kar??la?man seni aldatmas?n, tes?d?fen sen onlar? bozguna u?ratt?n. Vallahi ?ayet biz seninle sava??rsak, yi?it oldu?umuzu anlars?n" (?bn ?shak, S?re, Ne?r. M. Hamidullah, Konya 1401/1981, s.294; et-Taberi, Tar?h?r-Rus?l vel-M?l?k, Ne?r. Degoeje, III, 1360).
Bu konu?malardan sonra, M?sl?manlarla Kaynuka o?ullar? aras?ndaki ili?kiler daha da bozuldu ve nihayet bir Yahudinin, M?sl?man bir kad?na kar?? ?irkince davran???, barda?? ta??ran son damla oldu. Kaynaklar?n nakline g?re olay ??yle cereyan etmi?tir:
Bir Arap kad?n? baz? ?eyler satmak ?zere Kaynuka o?ullar? pazar?na giderek e?yas?n? satar sonra bir kuyumcu d?kkan?na oturur. Orada bulunan Yahudiler, kad?ndan y?z?n? a?mas?n? isterler. O buna yana?may?nca kuyumcu, kad?n?n ete?ini arkas?ndan beline ili?tirir, kad?n aya?a kalk?nca avret mahalli g?r?l?r, onlar da buna g?l???rler. Kad?n feryad etmeye ba?lay?nca M?sl?manlardan biri k?l?c?n? ?ekerek Yahudi kuyumcunun ?zerine at?l?p onu ?ld?r?r. Yahudiler de toplan?p M?sl?man? ?ehid ederler. ?ehid edilen m?sl?man?n ailesi imdat ister. Bu durum M?sl?manlar? ?ok ?fkelendirir (?bn Hi?am, es-S?ret?'n-Nebeviyye, N?r. M. es-Sek?, ?. el-Eby?r?, A.Haf?z ?elebi, L?bnan 1391/1971, III, 51).
Kaynuka o?ullar?, Peygamber (s.a.s)'le sava?t?klar? zaman onlar?n i?lerini Abdullah b. ?beyy b. Sel?l ?stlenmi? ve ?nlerine d??m??t?. Onlar?n Abdullah ile anla?malar? oldu?u gibi Hazrec o?ullar?ndan Ub?de ?bn esS?mit ile de ittifaklar? vard?. Ub?de, onlar?n Hz. Peygamberle olan antla?malar?n? bozduklar?n? duyunca Peygamber (s.a.s)'e gelerek O'nun huzurunda, Kaynuka o?ullar? ile olan ittifak?n? reddetti. Onlarla ittifaktan Allah'a ve Res?l?ne s???nd? ve; "Ya Ras?lallah! Ben, Allah'?, Res?l?n? ve m?'minleri dost biliyorum; bu k?firlerle ittifak yapmaktan ve onlarla dostluktan Allah'a ve Res?l?ne s???n?r?m" dedi (?bn ?shak, a.g.e., 295).
M?ide S?resindeki k?ssa, Ub?de ve Abdullah b. ?beyy hakk?nda nazil oldu:
"Ey ?man edenler! Yahudilerle Hristiyanlar? dost edinmeyin. Onlar ancak birbirlerinin dostlar?d?rlar. ??inizden kim onlar? dost edinirse o da onlardand?r. Allah zalimleri do?ru yola eri?tirmez" (el-M?ide, 5/51; ?bn ?shak, a.g.e., 295).
Ub?de Kaynuka o?ullar? ile olan ittifak?n?, muhtemelen bu ?yetin n?z?l?nden sonra bozmu?tur.
Kaynuka o?ullar?; Ras?l?llah (s.a.s) ile aralar?ndaki antla?may? bozan, Bedirle Uhud aras?nda O'nunla sava?an ilk Yahudilerdi. Ras?lullah (s.a.s.), onlar? muhasara etti. Onbe? g?nl?k bir ku?atmadan sonra Ras?l?llah'?n h?km?ne raz? olarak sava?s?z teslim oldular. Hz. Peygamber, erkeklerin ellerinin ba?lanmas?n? emretti. Fakat m?naf?klar?n ba?? Abdullah b. ?beyy Hz. peygamber'e gelerek:
"Ey Muhammed! M?ttefiklerime iyilik et" dedi. Res?lullah a??rdan al?nca ?bn Sel?l tekrar; "?yilik et" dedi. Res?lullah (s.a.s) ondan y?z ?evirdi. Bunun ?zerine ?bn Sel?l, elini Hz. Peygamber'in z?rh?n?n yakas?ndan i?eri soktu. Res?lullah k?zarak: "Yaz?klar olsun sana! B?rak beni!" dedi. ?bn Sel?l: "Hay?r vallahi dostlar?ma iyilik etmedik?e seni b?rakmam. Onlar, beni alt?ndan ve mal-m?lkten mahrum ettiler sen ise bir sabah vakti onlar? bi?iyorsun. Allah'a yemin ederim ki ben, bir tak?m musibetler gelmesinden korkuyorum" dedi. Bunun ?zerine Res?lullah (s.a.s): "Onlar senindir" buyurdu ve "??z?n?z onlar?, Allah onlarla birlikte ona da lanet etsin" dedi. Serbest b?rak?l?nca s?rg?n edilmelerini emir buyurdu (?bn ?shak, a.g.e. 295; Taber?, a.g.e. III, 1360 vd.).
Allah, Res?l?ne ve M?sl?manlara onlar?n mallar?n? ganimet olarak ihsan etti. Onlar?n arazileri yoktu, kuyumculukla u?ra??yorlard?. Res?lullah (s.a.s), onlar?n bir?ok silahlar?n? ve kuyumculuk aletlerini ald?. Onlar?, t?m ?oluk ?ocuklar?yla birlikte Medine'den ??karmaya Ub?de ?bn es-S?mit memur edilmi?ti. O da, onlar? Dib?b'a kadar g?t?rd? (Taber?, a.g.e., III, 1362).
Kaynuka Yahudileri, Ub?de ?bn es-S?mit'e, "Ey Velid'in babas?! Evs ve Hazrecle aram?zda ittifak vard?. Biz senin m?ttefikin idik, sen bize ne diye b?yle yapt?n?" dediler. Ub?de ?bn es-S?mit de onlara: "Siz harb a?t?n?z" dedi. Abdullah ?bn ?beyy de; "Sen m?ttefiklerinden uzakla?t?n da bundan eline ne ge?ti?" dedi. Ub?de; "Hub?b'?n babas?! Kalbler de?i?ti, ?sl?miyet ahidleri yok etti" dedi.
Kaynuka o?ullar? V?di?l-Kura'ya gelip bir m?ddet kald?ktan sonra Azruat'a gidip orada yerle?tiler
[size="2"]UHUD SAVA?I
(H. 3/M. 625)
Hicret'in ???nc? y?l?nda Uhud da?? civar?nda m??riklerle yap?lan sava?.
Uhud sava??ndan ?nce Kurey?'in ?fkesi kabarm??, kin ve intikam duygular? artm??t?. Bedir'de yak?nlar?n? kaybeden Utbe k?z? Hind ".. Muhammed'le arkada?lar?ndan ?? almad?k?a i?im rahatlamayacak, Muhammed'le sava? yapmad?k?a koku s?r?nmek bana haram olsun. Sevdiklerimin intikam?n?n al?nd???n? g?z?mle g?rmedik?e bana sevinmek yok!" diyordu. Ebu S?fyan ve ba?kalar? da buna benzer ?ekilde and vermi?lerdi. Ebu S?fyan'?n y?r?tt??? kervan?n mallar? Daru'n-nedve'de topluca durmaktayd?. M??riklerin ileri gelenleri, herkese kat?lma pay?n? verdikten sonra geri kalan k?r ile g??l? bir ordu haz?rlanmas?na karar verdiler. Onlara g?re M?sl?manlar Kurey? b?y?klerini ?ld?rm??lerdi, onlar?n intikam?n? almak gerekliydi. Bedir'de yak?nlar? ?ld?rt?c?ler karalar giyinmi? vaziyette kabileler aras?nda dola??yor, ?airler mersiyeler s?yleyerek Araplar sava?? te?vik ediyorlard?.
Putperest Kurey?liler Mekke d???ndaki Arap kabilelerinin de kat?lmas?yla 3000 ki?ilik bir asker? kuvvet haz?rlad?lar. Bu kuvvette 700 z?rhl?, 200 atl? s?vari, 3000 deve vard?. Aralar?nda, ba?ta Ebu S?fyan'?n kar?s? Hind oldu?u halde 14 tane de kad?n vard?. Bedir'de babas?n? ve ?teki yak?nlar?ndan baz?lar?n? kaybetmi? olan Hind'in kalbini i?ren? bir intikam duygusu b?r?m??t?. Amcas? Abbas (r.a) Hz. Muhammed (s.a.s)'i ?ok severdi. Bu sebeple bir mektup yazarak Kurey?'in sava? haz?rl?klar?n? ye?enine bildirdi. Peygamberimiz (s.a.s) amcas?ndan gelen mektubu okuttu ve mektupta bildirilen haberi gizli tutarak ke?if?iler g?nderdi. Ke?if?ilerin getirdi?i haberler mektupta amcas?n?n bildirdiklerine aynen uyuyordu. D??man b?y?k bir ordu haz?rlam??t? ve Medine'ye do?ru ilerliyordu.
Bunun ?zerine Resulullah (s.a.s) bir sava? meclisi kurarak meseleyi ayr?nt?l? olarak ashab?yla g?r??t?. Resulullah (s.a.s) d??man? ?ehrin d???nda kar??lamay?p ?ehri i?erden savunmak g?r???ndeydi. Fakat ?zellikle Bedir sava??na kat?lan gaziler hakk?nda nazil olan ?v?c? ayetlerin etkisinde kalan gen?ler, d??man?n d??ar?da kar??lanmas?ndan yana idiler. D??manla bir meydan sava?? yapmak istiyorlard?:
Resulullah (s.a.s) ashab?n isteklerini k?rmayarak d??man? kar??lamak ?zere k?l?c?n? ku?and?, z?rh?n? giydi. M?naf?klar?n reisi Abdullah b. Ubey b. Sel?l ?ehrin i?inde kal?narak savunma yap?lmad???n? bahane ederek 300 ki?ilik kuvvetini geri ?ekti. Gayesi sava?mak de?ildi. M?sl?manlar? d??man kar??s?nda g??s?z b?rakmak istiyordu. B?ylece M?sl?man ordusunun mevcudu 1000'den 700'e d??m?? bulunuyordu.
?sl?m Ordusunun Harp Alan?na Hareketi
D??man, Medine'nin yegane a??k sahas? olan k?s?mdan i?eriye s?zarak kararg?h?n? Uhud da??n?n Medine'ye bakan eteklerinde kurmu?tu. Resulullah (s.a.s) 700 M?sl?manla Cumartesi sabah? Uhud da??na ula?t?. S?rt?n? da?a vererek kar??daki ?orak arazide yer tutan d??mana kar?? saf tuttu. D??man?n d???ncesi M?sl?man ordusunu ma?lub ettikten sonra ?ehri ya?malamakt?. Bunun i?in Medine'nin yak?n?nda Uhud ?nleri sava? sahas? se?ilmi?ti.
Resulullah (s.a.s) Bedir'de oldu?u gibi bu sava?ta da ?sl?m ordusunu sava? d?zenine g?re yerli yerine yerle?tirdi, d??man?n s?zabilece?i, ku?atma yapabilece?i ge?it ve gedikleri de ok?ularla korudu ve ?zellikle ordunun sol taraf?ndaki da??n vadisini beklemek ?zere Abdullah b. C?beyr kumandas? alt?nda elli ki?ilik, ok?u birli?ini b?rakt? ve "D??man yense de, yenilse de kesinlikle yerlerinizden ayr?lmay?n?z. " diye tembihte bulundu.
11 ?evval 3 (27 Mart 625) Cumartesi g?n? sava? teke tek vuru?malarla ba?lad?; Hz. Ali, Hz. Hamza ve ?teki ?sl?m sava???lar? has?mlar?n? ?ld?rd?ler. Sonra sava? k?z??t?. Resulullah (s.a.s) alm?? oldu?u asker? tedbirler ve uygulam?? oldu?u planlar sayesinde ilk safhada M?sl?manlar galip geldiler.
HZ. HAMZA'NIN ?EHID EDILMESI
Resulullah (s.a.s)'in amcas? Hz. Hamza k?kremi? bir arslan gibi d??mana k?l?? sallayarak ilerliyor, has?mlar?n? k?r?p ge?iriyordu. Di?er M?sl?manlar da ellerinden gelen ??bay? g?steriyorlard?. D??manlar da olanca gayretleriyle k?l?ca sar?lmalar?na ra?men bozguna u?ramaktan kendilerini kurtaramad?lar. Tef ?alarak askerlere moral veren d??man kad?nlar? bile korku i?inde da? yamac?na t?rmanmaya, ka?maya ba?lad?. Bununla beraber hen?z kesin netice al?nm?? de?ildi; d??man?n h?zl? bir ?ekilde takibi ve d?nmeyece?i bir noktaya kadar kovalanmas? gerekiyordu. Halbuki bu inceli?i ve harp usul?n?n bu y?n?n? bir an unutarak gaflete d??en ve d?nyal??a meyleden M?sl?manlar k?l??lar?n? b?rak?p ganimet toplamaya koyulmu?lard?. Ordunun gerisindeki vadiyi bekleyen elli ok?u da kumandanlar?n?n ?srarlar?na ra?men Resulullah (s.a.s)'in kesin emrini unutarak "Karde?lerimiz ?st?n geldi, biz niye bekleyelim" diyerek yerlerinden ayr?ld?lar, ganimet toplamaya giri?tiler.
??te bu s?rada b?yle bir an? g?zetlemekte olan 200 ki?ilik d??man s?vari birli?i komutan? Halid b. Velid az say?daki ?sl?m ok?usunun kald??? ge?idi rahat?a ele ge?irerek ?sl?m ordusunu arkas?ndan vurmaya ba?lad?. Bunu g?ren m??rikler geri d?nd?ler ve yeniden h?zl? bir sald?r?ya giri?tiler. B?ylece M?sl?manlar iki ate? aras?nda kald?lar, ?st?nl??? sa?lam??ken d?nyal??a dalmalar? ve Peygamber'in emrini ?i?nemeleri y?z?nden zor durumlara d??t?ler. ??te bu safhada Hazma (r.a) Ebu S?fyan'?n kar?s? Hind'in k?lesi Vah?i taraf?ndan m?zrakla vurularak ?ehid edildi. Resulullah (s.a.s)'in Hicretten evvel Medine'ye tay?z etti?i ilk ??retmen Mus'ab b. Umeyr (r.a) de bu esnada ?ehid d??enler aras?ndayd?. Mus'ab (r.a) sima itibariyle Resulullah'a benzedi?inden ?ehit d??t???nde, onu ?ehit eden kimse Resulullah (s.a.s)'i ?ld?rd???n? hayk?r?yordu. Bu durum M?sl?manlar?n daha da da??lmas?na sebep oldu. Ancak k?sa zaman sonra Resulullah (s.a.s)'in sa? oldu?u anla??ld?. Uhud da??n?n hemen eteklerinde bulunan Resulullah(s.a.s)'in ?evresi b?y?k ?arp??malara sahne oldu. M?sl?manlar onun etraf?nda d?n?yorlar gerekti?inde kollar?n?, bacaklar?n? kalkan yerine kullan?yorlard?, Hz. Talha bu yolda kolunu kaybetmi?ti. Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a)'a ise Resulullah ok veriyor ve: "Anam babam fed? ol sun, at y? Sa'd" diyor; oklar?n?n isabet etmesi i?in Allah'a dua ediyordu. M??rikler Resulullah (s.a.s)'? ?ld?rmek i?in h?cum ettik?e M?sl?manlar onun ?evresinde giderek ?o?alm??lar ve ?etin bir savunma hatt? kurmu?lard?. D??man bu hatt? yaramayaca??n? anlay?nca geriye ?ekilmek durumunda kald? ve b?ylece sava? ???nc? safhada denk bir duruma geldi. Ebu S?fyan kar?? da?a, Resulullah (s.a.s)'da Uhud'a do?ru t?rmand? ve bug?n h?l? ziyaret edilen ma?arada dinlendi. Resulullah (s.a.s)'?n di?i k?r?lm??, yana?? yar?lm??t?. K?z? Fatma onu tedavi etti. Ebu S?fyan ile Hz. ?mer'in kar??l?kl? konu?mas? da bu esnada cereyan etmi?ti.
Kurey?li m??rikler bu sava?ta o kadar vah?iyane ?eyler yapm??lard? ki, belki tarihte benzerine az rastlan?rd?. M?sl?manlar bu sava?ta 70 ?ehid vermi?lerdi. D??manlar ?zell
Kurey?li m??rikler bu sava?ta o kadar vah?iyane ?eyler yapm??lard? ki, belki tarihte benzerine az rastlan?rd?. M?sl?manlar bu sava?ta 70 ?ehid vermi?lerdi. D??manlar ?zellikle de m??rik kad?nlar ?ehid M?sl?manlar?n burunlar?n? ve kulaklar?n? kesiyorlard?. Ebu S?fyan'?n kar?s? Hind ve ?teki baz? m??rik kad?nlar? M?sl?man ?ehidlerin organlar?ndan yapt?klar? gerdanl?klar? boyunlar?na takm??lard?. Ayr?ca Hind, Hz. Hamza'n?n ci?erini ??kartarak a?z?nda ?i?nemek i?ren?li?ini g?sterebilmi?ti.
Uhud'tan ayr?lan Ebu S?fyan bir s?re sonra geri d?nerek Medine'ye sald?rmak ve ba?lad?klar? i?i tamamlamak iste?ine kap?lm??t?. Esasen b?yle bir durumu, Resulullah (s.a.s) tahmin etmi?, 70 ?ehid ve yaral?ya ra?men sava??n hemen ertesi Pazar g?n? d??man? takibe karar vermi?ti. Resulullah (s.a.s) 70 ki?ilik s?vari birli?i ile 8 km. Kadar m??rikleri takibetti. Sonra konaklayarak ?? g?n bekledi. Geceleri ate? yakt?rarak d??mana sava?tan y?lmad?klar? mesaj?n? veriyordu. M?sl?man olmad??? halde M?sl?manlar?n dostlar?ndan olan Huzaa kabilesinden Mabed-i Huz??, Resulullah (s.a.s)'i g?rd?kten sonra Ebu S?fyan'a giderek onun arkada?lar?yla birlikte sava? i?in geldiklerini s?ylemi?, Eb? S?fyan da yeni bir vuru?may? g?ze alamayarak Mekke'ye gitmi? ve Medine'ye sald?rmaktan vazge?mi?ti. B?ylece M?sl?manlar, bu sava?ta birinci safhada ?st?nl?k sa?lam??lar, gaflet ve dikkatsizlik neticesinde ikinci safhada ilah? bir imtihana u?rat?larak ma?lubiyet ac?s? kendilerine tatt?r?lm??, fakat ???nc? safhada durum denkle?mi?ken Resulullah (s.a.s)'in cesaretle takibi neticesinde d??man korkutulmu? ve ?st?nl?k tekrar M?sl?manlara ge?mi?ti.
SAVA?TAN BAZI ?LGIN? TABLOLAR
Enes b. M?lik diyor ki: Amcam Enes b. Nadr'? Uhud meydan?nda ?ld?r?lm?? olarak bulduk; ?zerinde 80 kadar k?l??, s?ng? ve ok yaras? vard?. M??rikler i?kence yapm?? olduklar?ndan, kimse onu tan?yamad?, yaln?z k?z karde?i parmaklar?ndan tan?d?. Biz ?u ayetin amcam ve benzeri hakk?nda inmi? oldu?unu san?yoruz: M?minlerden bir ?ok kimseler Allah'a vermi? olduklar? s?zlerini yerine getirdiler" (el-Ahz?b, 33/23).
Hz. Hamza'n?n k?z karde?i, M?sl?manlar?n bozguna u?rad??? haberini al?nca Medine'den sava? alan?na gelmi?ti. Bunu farkeden Resulullah (s.a.s) Hz. Z?beyr'e, Hamza'n?n cesedinin par?alanm?? vaziyette ona g?sterilmemesini tenbih etmi?ti. Bunu hisseden Safiyye, "Karde?imin ?ehid oldu?unu biliyorum. Allah yolunda b?yle fedakarl?klar her zaman gerekir" demi? ve par?a par?a edilmi? karde?inin cesedini g?r?nce de, Hepimiz Allah'?n m?lk?y?z ve O'na d?nece?iz"demek suretiyle b?y?k bir teslimiyet ?rne?i g?sterebilmi?tir.
Ensar'dan bir kad?n da sava?ta babas?n?, karde?ini ve kocas?n? kaybetmi?ti., Bunlar? haber ald?k?a hep Hz. Muhammed (s.a.s)'in sa? olup olmad???n? soruyordu. Onun sa? oldu?unu ??renince; "Sen sa? olduktan sonra her fel?ket hi? gelir!" demi?ti.
?sl?m ?ehidleri iki?er iki?er topra?a verildiler. Tablo g?z ya?art?c? idi.
Hz. Hamza (r.a) kaftan? ile topra?a veriliyordu. Hz. Peygamber'in hicretten ?nce Medinelilere ?sl?m? ??retmesi i?in tayin etti?i ilk ??retmen Mus'ab b. Umeyr (r.a) topra?a verilirken ?zerindeki elbise k?sa gelmi?ti. G???s taraf?na ?rt?l?nce alt k?sm?, alt k?sm?na ?rt?l?nce de g???s k?sm? a??kta kal?yordu. Resulullah (s.a.s) ?rt?n?n alt k?sm?na ?rt?lmesini ?st k?sm?na da izhir denilen kokulu otlardan konulmas?n? emir buyurmu?tu.
RESULULLAH (S.A.S) UHUD ?EHIDLERI HAKKINDA ??YLE BUYURMU?TUR:
"Uhud harbinde karde?leriniz ?ehit olunca Allah Te?l? onlar?n ruhlar?n? bir tak?m ye?il ku?lar?n i?lerine koymu?tur. Bunlar Cennet ?rmaklar?na gelirler, i?erler ve Cennet meyvelerinden yerler. Sonra bu ku?lar, ar??n g?lgesinde as?l? bulunan alt?n kandillere konup t?nerler. ?ehid ruhlar? art?k b?yle mesut bir hayata eri?ince; bizim cennetteki bu halimizi d?nyadaki karde?lerimize kim bildirir ki, onlar da bilsinler de cihatdan ?ekinmesinler demi?lerdi"
MEUNE KUYUSU OLAYI
Hicretin 4.c? yilinda Amirogullarindan Cafer Oglu Malik Oglu Ebu Bera Medineye geldi ve Resulullahile g?r???p ”Ey Allahin Resulu !E?er Necid Halkina ashab?ndan bi?r k?sm?n? g?nderirsen , umarim ki Islam olurlar” dedi.
Resulu Ekrem, Necid b?lgesi halkina g?venemeyip "Korkarim ki ashab?ma bir k?t?l?kte bulunurlar” dedi. Ebu Bera` ”Onlar,Necid? geldiklerinde benim emanim altina girmi? olur.Onlara kimse bir ?ey yapamaz ”diye teminat verdi.
Bunun ?zerine Resul-? Ekrem de Ebu Bera`n?n karde?i o?lu olan (Malik O?lu Tufeyl o?lu Amir? bir mektup yazd?rd? ve Necid halk?na Kur an ??retmek i?in 70 Kur?n okuyucusunu g?nderdi. Kilavuzlari Muttalip S?leymi idi.
M?nzir bin Amr Kur?n okuyuculari ile Meune kuyusu denilen yere varip Resul? Ekrem`in mektubunu Amr bin Tufeyle g?nderdi.
Lanetlenmi? olan Amr bin Tufeyl ise mektubu okumadan Haram bin Milhan`i ?ld?rd?. Sonra Kur`an okuyuculari olan kurra cemeati ?zerine sald?rmak i?in kend? kavm? olan Am?r O?ullar?n? ?a??rd?. Onlar ise‘‘ Biz Ebu Beran?n verdi?i s?z? ayaklar alt?na atamay?z ‘‘ diye ?ekindiler. Bunun ?zerine Amr bin Tufeyl Usayye, Ri‘l ve Zekvan kabilelerini toplay?p Meune Kuyusuna gitti ve ans?z?n kurra toplulu?u ?zerine sald?rarak hepsini ?ehid etti. Yaln?z Neccar o?ullar?ndan Kab bin Zeyd‘ i ?ld? sanarak ?ehidler aras?nda b?rakm??lar oda bu durumu peygamber efendimiz (S.A.V) bildirmi?tir.
Resul? Ekrem bu durumu haber al?nca son derece ?z?ld? ve ‘‘Bu hal ,Ebu Bera’n?n i?idir.Ben ,bunu ancak onun ?srar? ile istemeyerek yapm??t?m‘‘ buyurdu.Ebu Bera da Peygamberimizin bu s?z?n? i?ittikten sonra ?ok ?z?lerek kederinden hastalan?p ?ld?. Fakat verdi?i s?z?n bu ?ekilde ayaklar alt?na al?nmas? ,arap adeti ?zere kendi soyunda bir leke ?zere kald?.
Resul? Ekrem ise onlara beddua etti ve k?sa bir s?re sonra bu kabileler veba, humma ve k?tl?k y?z?nden telef oldular.
NAD?RO?ULLARI ?LE YAPILAN SAVA?LAR
?sl?m'?n ilk y?llar?nda Medine'de ya?ayan ?? yahudi kabilesinden biri Nadirogullari kabilesidir..
Nadir, bir?ok man?lar?n?n yan?s?ra "ye?il ve ?i?ekli bir bitki" anlam?na gelir. Bu kabile Medine ve ?evresinde b?y?k hurma bah?elerinin sahibi olarak bilinir.
Arabistan yahudilerinin g?venilir vesikalara dayanan bir tarihi yoktur. Arabistan yahudilerinin ge?mi? tarihine ???k tutacak herhangi bir yaz?, kitap veya yaz?t ?eklinde bir bilgi de yoktur. Ayr?ca Arabistan d???ndaki Yahudiler de Arap dinda?lar?yla fazla ilgilenmemi? ve tarih?iler ile yazarlar? bunlardan hi? s?z etmemi?lerdir... Arap yahudilerinin tarihini incelerken ister istemez araplar aras?nda kulaktan kula?a anlat?lan rivayetler ve s?ylenenlere itibar etme zorunlulu?u vard?r. Bu rivayetlerin pek ?o?u da bizzat yahudiler taraf?ndan ortaya at?lm??t?r (Mevdudi, Tarih Boyunca Tevhid, M?cadelesi ve Hz. Peygamber, Terc. N. Ahmet Asrar, ?stanbul 1983, I, s. 526).
Yahudiler yery?z?nde en eski ge?mi?e sahip milletlerden birisidir. Arap yar?madas?na ne zaman gelip yerle?tikleri bilinmeyen yahudiler, ?sl?m'?n ortaya ??kt??? y?llarda bu yar?madan?n her taraf?nda g?r?lmekteydiler. Bunlar, gerek ferd? ve gerekse topluluklar halinde Akabe k?rfezindeki Eyle liman?ndan, Yemen ve Umman'?n en ?cra k??elerine kadar uzanm??lard?. Bu insanlar? Mekna'da, Vadiyu'l-Kura'da, Teyma'da, Fedek'te, Taif'de k?saca b?t?n ?ehirlerde oldu?u kadar, hareket halindeki kervanlarda da g?rmekteyiz.
Yahudiler Mekke'de hi? bulunmamakla birlikte, sadece Ukaz'da yaln?z tic?ret yapan de?il, k?hinlikten para kazanan insanlar olarak da g?r?l?r.
Yahudilerin Medine (Yesrib)'ye yerle?meleri tarihinin Mil?d? 132'den sonra oldu?u tahmin edilir. M. 132'de Benu Nadir, Benu Kureyza ve Benu Kaynuka yahudilerinin Yesrib'e (Medine'ye) yerle?tikleri g?r?lmektedir. ?lk olarak Nadiro?ullar? ve Kureyzao?ullar? yerle?mi?tir. ??nk? bu iki kabile di?er yahudi kabileleri aras?nda soy ve itibar bak?m?ndan ?st?n tutulurdu. Bunlar?n ?o?unun, k?hin ve rahipler s?n?f?ndan gelmesi de ayr? bir avantaj sa?lamaktayd?. Bu kabileler Medine'ye yerle?erek, dini bak?mdan ?st?n bulunmalar?n?n verdi?i ayr?cal?kla k?sa s?rede ?ehre h?kim olmu?lar ve en iyi yerlere yerle?mi?lerdi. M. 450- 451'de es-Sebe' s?resinde s?z? edilen b?y?k sel fel?ketinden sonra Yesrib'te bulunan bir?ok kab?lenin ?ehri terketti?i bilinir. Bu b?y?k sel fel?ketiyle bo?alan ?ehre yerle?en Evs ve Hazrec gibi Arap kabileleri, ?ehrin as?l hakimi bulunan Nadiro?ullar? ve Kureyzao?ullar? yahudilerini ?ehrin d?? b?lgelerinde yerle?mek zorunda b?rakm??lard?r. Yahudilerin ???nc? b?y?k kabilesi olan Kaynukao?ullar? Hazrecliler'e s???nma gere?i duydu. Bunun ?zerine Nadiro?ullar? ve Kureyzao?ullar? da Evs kabilesine s???narak Yesrib ?ehrinde yerle?meye hak kazand?lar.
Hz. Peygamber (s.a.s)'in do?umu ve n?b?vvetinin ba?lang?? zamanlar?nda yahudilerin Hicaz ve Yesrib'deki durumlar? ??yle g?r?nmekteydi.
Yahudiler, dil, k?yafet, k?lt?r ve medeniyet konular?nda her bak?mdan arapla?m??lard?. ?simleri arap?a idi. Hicazda ya?amakta olan Beni Za'ur? yahudileri hari? di?er yahudi kabilelerinin isimleri arap ismi idi. Yahudiler kendi dilleri olan ibraniceyi istisnalar d???nda bilmezlerdi. Araplarla olan sosyal ili?kilerinin her ge?en g?n artmas? yahudilerin duygu, d???nce ve tav?rlar?na kadar yans?m??t?r. Ancak yahudiler b?t?n bunlara ra?men kimliklerini muhafaza etmi?lerdi (Mevdudi, a.g.e., s. 526, vd.).
Hz. Peygamber (s.a.s)'e risalet g?revinin verilmesinden ?nce araplar, dan??mak ve onlar?n fikirlerini almak amac?yla yahudi veya hristiyan olan birisine gider, ondan baz? bilgiler al?rlard?. ?sl?m'?n ortaya ??k??? ve m?sl?manlar?n Mekke ?artlar?nda ?sl?m'? ya?amaya ?al??malar?ndan ?nce b?t?n ehl-i kitap yeni bir peygamberin gelece?ini biliyor ve onu bekliyorlard?. Hatt? Peygamberimizin amcas? Ebu Talip'le yapt??? ?am ticaretinde Rahip Bahira'*n?n Ebu Talip'e "O ?ocu?a dikkat edip ?zerine titremesini" ???tlemesini buna delil g?sterirler.
Daha Akabe bey'atlar?ndan ?nce yahudiler, Medine araplar?na bir nebinin gelece?i ve bu nebiye kendilerinin uyaca??n? ve b?ylece Medinelilere kar?? ?st?n bir duruma ge?eceklerini s?yleyip onlar? korkuturlard?. Bundan haberdar olan Medineliler Akabe'de Peygamberimiz'e bey'at ederek yahudilerden ?nce davranm??lard?r. Yahudiler Tevrat'? do?rulay?c? bir kitap olarak Kur'an? getiren Hz. Peygamber'e "sald?rmak, hased etmek ve kin g?tmekten dolay? d??manl?k yapmaya ba?lad?lar. ??nk? Allah Te?l? Ras?l?n? araplardan se?mi?ti. Yahudi alimleri, Ras?l?llah'?n zor durumda kalmas? i?in ?al???rlar, onu olmad?k yalanlarla ?a??rtmak isterler ve hakk? bat?la ?evirirlerdi" (?bn Hi?am, ?sl?m Tarihi, Terc. Hasan Ege, ?stanbul 1985, I. s. 282; II. s. 187). ??nk? onlar yeni bir peygamberin kendi kavimlerinden ??kaca??n? ?mid ediyorlard?. Gururlar? y?z?nden yalanlayanlardan oldular.
Yahudilerin, Allah'tan gelen peygamber ve kitab?n? daha ?nceden bildikleri de bir ger?ektir. Fakat bu peygamber ve kitap gelince tav?rlar?n? de?i?tirdiler. Bu hususta en g?venilir rivayet ?mm?l M?'minin Hz. Safiyye'nindir. Hz. Safiyye'den rivayete g?re Hz. Muhammed (s.a.s), Medine'yi ?ereflendirince babas? ve amcas? beraberce kendisiyle g?r??meye gittiler ve kendisiyle uzun m?ddet sohbet ettiler. Babas? ve amcas? eve d?n?nce, aralar?nda ??yle bir konu?ma ge?ti:
Amca: Bu, ger?ekten kitaplar?m?zda haber verilen peygamber midir?
Baba: Evet, vallahi o ayn? peygamberdir.
Amca: Sen buna inan?yor musun?
Baba: Evet.
Amca: O halde, ne yapmak istiyorsun?
Baba: Vallahi, ben ya?ad???m m?ddet?e ona muhalefet edece?im (?bn Hi?am, II. s. 165). Yahudilerin bu peygamberi bekledikleri fakat ona tabi olup onun yolundan gitmek i?in de?il de do?ar do?maz ona bir suikast tertipleyip ?ld?rmek i?in beklediklerine dair bir tak?m rivayetler de nakledilir (bk. Muhammed Hamidullah, ?sl?m Peygamberi, l. s. 595; ?bn Hi?am, age, s.116, ?bn Sad, Tabakat, 1/1, s.21)
Hz. Peygamber ve m?sl?manlar?n Medineye hicreti s?ras?nda yahudiler ?ehrin yar?s?na h?kim durumdayd?lar. Bu h?kimiyet gerek ilm? seviyedeki Bilim Evi (Beytul-Midras), gerekse Nadiro?ullar?n?n elinde bulunan hazineler (Kenz) yoluyla her y?nden g?r?len bir ger?eklikti. Buna ra?men yahudiler kendi aralar?nda s?rt??me halinde idiler. Bu durum onlar? baz? arap kabileleriyle ittifak yapmaya itmi?tir. Bundan dolay? da Nadiro?ullar?n?n Evs kabilesinin hakimiyeti alt?nda bulundu?u zikredilmelidir.
Hz. Peygamber taraf?ndan y?r?rl??e konulan Medine-?ehir-devleti anayasas?nda dokuz yahudi kabilesinden bahsedilir. Burada yahudilerle kar??l?kl? haklar ele al?nm?? ve Medine'yi birlikte savunma kararla?t?r?lm??; onlardan Hz. Peygamber izin vermeden askeri bir harekete giri?meyece?i ve Medine'ye bir sald?r? s?zkonusu oldu?unda ?ehrin birlikte savunulaca?? s?z? al?nm??t? (Salih Tu?, ?sl?m ?lkelerinde Anayasa Hareketleri, ?stanbul 1969, s. 34 vd.). Yine ara?t?rmalara g?re bu anayasa d?nyan?n ilk anayasas?d?r. Elli iki maddeden olu?an mezkur anayasada 23-35 ve 46. maddeler yahudilerle ilgili olup bu maddeler ayr?ca kendi i?lerinde alt b?l?mlere ayr?lm??t?r (bk. Muhammed Hamidullah, a.g.e., l. s. 211 vd.). Fakat yahudiler tarihen sabit oldu?u gibi antla?malar?na sad?k olmad?lar. Bu antla?maya kat?lmaktaki gayeleri, kendilerine ba?ka bir yol bulana kadar zaman kazanmakt?. Daha ilk anda bu yeni dinin onlar?n senelerdir ?v?nd?kleri bir ?st?nl?klerini ellerinden alaca??n? hissetmi?lerdi.
?sl?m'?n Medine'de devletini kurduktan sonra tarihte benzeri g?r?lmemi? t?r ?ekilde yay?lma g?stererek b?lgeyi hakimiyetine almas?, m?sl?man olmayan di?er kabileleri oldu?u gibi yahudileri de tel??a d???rd?. Zira onlar ?sl?m'?n yay?l???n? ge?ici g?r?yorlard?. Bu ama?la Kurey? m??rikleriyle yapt?klar? bir ?ok antla?mada asker? y?nden Kurey? m??rikleri, fikri y?nden de yahudiler ?sl?m'a kar?? koyacaklar?n? taahh?t etmi?lerdir. Ancak yahudilerin giri?ti?i bu t?r bir yol bir fayda vermedi. Hatt? ?sl?m'?n son tevhid dini oldu?unu ??renen baz? yahudiler de m?sl?man oluyorlard?. Yahudilerin ?nde gelen ?limlerinden Abdullah b. Sel?m bunlar aras?ndayd?. Bundan sonra yahudiler i?in tek ??kar yol, ?sl?m'? k?l?? zoruyla sindirmek, yay?lmas?n? ?nleyerek ortadan kald?rmakt?.
Bedir sava??nda m?sl?manlar?n ?st?n gelmesi b?t?n yahudileri oldu?u gibi Nadiro?ullar?n? da k?zd?rm??t?. Bu sava? onlar?n kinlerini a???a vurmalar?n? sa?lad?. ?ncelikle Kaynukao?ullar?, m?sl?manlara kar?? i?ledikleri hareketlerden dolay? ?ehir d???na s?r?ld?ler (bk. Kaynukao?ullar? maddesi).
Yahudi ?air Ka'b b. E?ref yalan te?vikleri ile Mekke m??riklerini yeni bir sava?a sokmaya ?al???yordu. Bunu ??renen m?sl?manlar, aralar?nda Ka'b'?n s?t karde?inin de bulundu?u bir grup olmak ?zere Ka'b b. E?ref'i ?ld?rm??; bu olay ?zerine Nadiro?ullar? Hz. Peygamber (s.a.s) ile bir ittifak antla?mas? imzalam??lard?. Ancak bu bar?? d?nemi fazla s?rmemi?; Nadiro?ullar?n?n di?er m?ttefiki Ben? Amr kabilesinden m?sl?man olan Amr h. Umeyye iki ki?iyi ?ld?rm??t?. Olay ??yle cereyan etti: Necid halk?n? ?sl?ma davet i?in Ras?l?llah taraf?ndan g?nderilen b?t?n m?sl?manlar? ?ld?ren Amr b. Tufeyl ve Necidlilerin elinden kurtulan tek ki?i olan Amr b. Umeyye, Kil?ho?ullar? kabilesinden iki adamla kar??la?t?. Res?lullah onlarla antla?ma yapm??t?. Fakat Amr bunu bilmiyordu. kendisini ?ld?r?rler diye korktu?undan, dalg?nl?klar?ndan yararlanarak onlar? ?ld?rd?. Res?lullah da onlar?n diyetini ?stlendi. Diyetin ?denmesi m?sl?manlara a??r geldi. ?deyemez duruma d??t?ler. Hz. Peygamber de yahudilerle yapt??? anla?maya dayanarak Nadiro?ullar?ndan diyet ?deme i?ine kat?lmalar?n? istedi. Nadiro?ullar? bu teklifi d???neceklerini s?yledi ve m?hlet istediler. Ancak kendi aralar?nda yapt?klar? g?r??mede Hz. Muhammed'i suikastla ?ld?rmeyi planlad?lar. Onlar?n yan?na giden ve g?r??melerinin sonu?lanmas?n? bekleyen Res?lullaha, Amr b. Guh?? adl? yahudinin kendisine suikast yapaca?? bildirildi.
Bu ?irkin olaydan sonra "Ey iman edenler Allah?n ?zerinizdeki nimetini hat?rlay?n. Hani bir kavim size el uzatmaya kalk???r da, Allah onlar?n ellerini ?zerinizden ?ekmi?ti” (el-Maide, 5/11) ?yeti nazil olmu?tur (Muhammed Hamidullah, a.g.e., I, s. 626 vd).
Kaynaklarda anlat?lan di?er bir g?r??e g?re ise; Bedir sava??ndan sonra Mekke putperestleri, Nadiro?ullar?na g?nderdi?i bir mektupla onlar? Ras?l?llah ile ?at??ma haline getirmeye k??k?rtm??lard?. Di?er taraftan Medine'den ??kar?lan Ben? Kaynuka yahudilerinin bu hali, zamanla say?lar? artan Nadiro?ullar? (Ben? Nadir) yahudilerinin m?sl?manlara dair birtak?m endi?eler ta??mas?na sebep oldu. Bu ?art ve durumlar kar??s?nda onlar, h?y?net dolu bir komplonun i?ine s?r?klenmi? oldular. Bir g?n Res?lullaha bir haberci g?ndererek, "?? m?sl?man? da yan?na al?p gel. Bizden se?ilecek ?? alimle kar??la??p g?r??; ?ayet (bizimkiler size) inan?p kanacak olurlarsa biz de hep birden senin yoluna gireriz" deyip Res?lullah'? aralar?na davet ettiler. Bu ?? yahudi (elbiseleri alt?na) han?erler saklam??lard?. Ancak Ben? Nadir (Nadiro?ullar?) yahudileri aras?ndan bir kad?n m?sl?man Ens?r z?mresi aras?nda oturan erkek karde?ine, Nadirlilerin kalk??t??? bu suikast i?ini anlatm?? ve bu erkek karde? de Res?lullah Nadirlilerin mahallesine hen?z varmadan haberi kendisine yeti?tirebilmi?ti. Bunun ?zerine Res?lullah yoldan geri d?nm?? ve fakat ertesi sabah erkenden askeri kuvvetlerin ba??nda oldu?u halde Nadirlilerin kar??s?na ??km?? ve g?n boyu onlar?n oturduklar? mahalleyi ku?atma alt?nda tutmu?tu (Muhammed Hamidullah, a.g.e., I, s. 626-28).
Res?lullaha kar?? te?ebb?s edilen bu t?r suikastlar m?sl?manlara, Nadiro?ullar?n?n art?k aralar?nda yeri olmad??? kanaatini verdi. Bu arada Kurey? m??riklerinin m?sl?manlara kar?? bir haz?rl?k i?erisinde bulundu?u duyuldu. M?sl?manlar, i?eride bulunan ve m??riklerle her an ittifak kurabilecek bir d??mandan emin olmazlarsa durumun daha da vahim sonu?lar do?urabilece?ini biliyorlard?. Bunun i?in ?ncelikle yap?lmas? gereken ?ey, Medinedeki Nadiro?ullar?n? zarars?z bir duruma getirmekti.
Hz.Peygamber, Nadiro?ullar?na yapt??? ilk ku?atmadan hemen sonra Kureyzao?ullar?na yapt??? ku?atmay? b?rak?p onlarla antla?ma yoluna gidince, vakit kaybetmeksizin tekrar Nadiro?ullar? ?zerine y?r?yerek onlar?n e?lerini ve kalelerini ku?atm??t?r. Yahudiler m?sl?manlara kar?? bir g??le ??kamad?lar. Bu ku?atmada her iki taraftan herhangi bir ?l?m olay?na rastlanmaz. Ku?atma sonunda yahudiler ?slama davet edilmi?, kabul edenler affedilerek serbest b?rak?lm??, reddedenler ise silahlar? d???nda, di?er b?t?n menkul mallar?n? alarak Medine d???na ??kmalar?na izin verilmi?tir. Bunlardan bir k?sm? Filistin'deki Ezri'at ?ehrine, di?erleri ise Hayber b?lgesine yerle?tiler (Buh?r?, Me?azi, 14, 32; M?slim, Siyer, 20, Cihad, 20; Muhammed Hamidullah, a.g.e., I, s. 628).
Medine'den s?r?lmeleri s?ras?nda Ben? Nadirler de?erli say?lan e?ya ve m?cevheratlar?n?n yan? s?ra beraberlerinde g?t?rmek ?zere evlerinin kap?lar?na var?ncaya kadar her?eyi s?k?p ald?lar. S?r?lenler, arkalar?nda ?alg?c? ve ?ark?c?lar?n kopard??? bir ?amata oldu?u halde alt?y?z develik bir kervan olu?turarak yola ??kt?lar.
Nadiro?ullar?n?n Medine'den s?r?lmelerinden bir y?l sonra be? ki?ilik bir heyet, Hicri 5. y?lda Medine'nin ku?at?lmas?na giri?ecek ve Hendek sava??n? ??karacak olan b?y?k sald?r? ittifak?n? organize etmi?tir