Ve aklım terk etti beni senin ardından..
Yar.. Susma bana öyle bir şey de.. Gel de geleyim git de gideyim. Ama batırma içime bu sessizliği..
Şimdi hangi şehre sığınırım hangi kapılarda bulurum izini..
Hayat küsmüş seninle basıyor üstüme ölüm uzuyor içimdeki yollara. Ve ben yavaş yavaş düşüyorum gidişine astığın uçuruma.. Şimdi ne okunur ucuna kan bıraktığın dudağımda. Gözlerime yuva yapmış hüzün kırıkları bata çıka yaşıyorum bu koca yalnızlığı.. En keskin susmalarda öldürdün beni harflerimi de adıma gömdün. Kara yazılarda okudum hikayemi..
Duvarlarda çürüdü parmak uçlarım. Soğuk bir hücre ayazına gömdüm yüzümde açan gölgeni..
Yar.. Durma öyle uzakta öteden estirme ayrılık rüzgarını. Hazan değdirme yaralarıma. Şimdi yalvarışlar dizilmiştir gözlerime yüzüme bir bıçak gibi bakma! Vurma içime bu soğuk sabahı. Unut gecenin en derin yaralarını. Varlığınla ört yüreğimi uykuma geçit ver. Solgun düşler derledim yarına aklımda büyüttüm ismini..
Gün olur bir yağmurla gelir
Hüzün getirir gözyaşlarına.
Gün olur tebessümde belirir
Duru bir huzur verir insanlara...
Kimi gün bir fotoğrafta
Veya tozlu bir kitapta
Koca maziyi canlandırır
Eskiyen hatıralarda...
Gün olur parlak damlalarda
Gün olur titrek dudaklarda
Bazen ıslak sokaklarda
Geçmişi getirir akıllara...
Kimi gün bir sonbaharda
Kimi gün ıssız bir mezarda
Ara sıra yalnız kaldığında
Dünü hatırlarlatır sana...
Gün olur mazidir denir
Gün olur unutulmaz gelir
Kimi gün bir şiirde gizlenir
Eski günlerdeki anılar...
Kimi gün yaşar sonsuza kadar
İçinde aşklar mutluluklar yatar.
Çoğu zaman unutulup gider
Geçmişte saklı nice nice anılar...
Yol ver gideyim içimin en titrek yanına seni nöbet bileyim. Hem daha mı çok benden kanayan yaraların ?.. Bir yol ver bir şey de ama susma!
İniltisinden durulmaz yoksa bu ayrılığın. Ve dokunmaz ellerim sana sen aldırmasan da..
Gözlerindeki kor acıtmasın yüreğimi ben unuttururum varlığımı..
Yar.. Yakma bu sonbahar düşkünü hayatımı gömerim geçmişe adımı. Ama bitmesin bu ayrılığın son mısraları. Çünkü bu; yarası içinde saklı bir bedenin son duaları..
Bir aşk masalıydı bu hep hatırlanacak
Mutluluk ve hüzün gözlerinde yaşayacak!
Esen hafif rüzgarlarda ürperen tenin
Dudaklarımın sıcaklığını taşıyacak...
Birgün uzaklarda bir aşk şarkısı duyulacak
İçinde ayrılıkların sonsuz acısı olacak!
Geçmişin hatıralarıyla biraz titrerse sesin
Bana seninle yaşananları ulaştıracak...
Bir gece uyandığında şimşekler çakacak
Göklerden sağanak yağmurlar boşanacak!
Yalnızsan titriyorsan kalmamışsa cesaretin
Hayallerindeki eski anılar seni ısıtacak...
Bir sonbahar en sevdiğim ağaçlar solacak
Nadide çiçekler boynunu büküp kuruyacak!
Yüreğimden taşan buram buram sevgim
Rüyalarda kırmızı bir gonca gülü yaşatacak...
Bir yerlerde yapayalnız bir bülbül ağlayacak
Güzel nağmelerinde daima keder olacak!
Hasretle özlemle aşkla dolu sözlerin hepsi
Bir zamanlar tanıdığım küçük kızı hatırlatacak...
Yar.. Bakma gözlerime öyle.. Göremezsin orada savaştan öte bir şey. Okunmaz bende mutluluğun izi.. Saçlarımdan süzülür ayrılığın tadı. Gitmeler yer tutmuştur yüreğimde hasret delip geçmekte ruhumu.
Seni duysam esen rüzgarda
Seni görsem gece mehtapta
Seni hissetsem ruhumda
Beni sever misin?
Seni sevsem çılgınca ölesiye
Seni yaşasam tüm ömrümce
Seni hatırlasam her gece
Yine güler misin?
Ağlasam dursam her akşam
Kendimi içkilere vursam
Sabahlara karar uyumasam
Geri döner misin?
Tüm çiçekleri sersem toprağına
Her gün gelip görsem kabrini
Mezarından ayrılmasam hiç
Bana döner misin?
Haydi yum gözlerini bebeğim!
Hiç kötülük görmesin onlar.
Pırıl pırıl kalsın buğulanmasın
Hep sevgiyle baksın onlar...
Haydi yum gözlerini bebeğim!
Kimseler onlara ulaşamasın.
Görüp de sonra umutlanmasın
Sevgin sadece kalbime aksın...
Haydi yum gözlerini bebeğim!
Baksana sımsıkı kollarımdasın.
Hep huzurla baksın o gözlerin
Asla kederin izleri olmasın...
Haydi yum gözlerini bebeğim!
Kulaklarına aşkımı fısıldayacağım
Dudaklarına bir buse konduracağım
Seni bu gece kollarımda uyutacağım...
Bundan böyle hayatında yanlışlara yer olmasın
Verdiğin sözler çabucak vefasızca unutulmasın!
Aklında yalanın küçük bir zerresi bile doğmasın
Doğruluktan dürüstlükten hiç ayrılmayasın!
Bütün hayatın boyunca hep mutlu olasın
Seni gören herkes sana imrenerek baksın.
Yaşadığın yaşayacağın en kötü günün
Görüp göreceğin en güzel gün gibi olsun!
Seni sevenlere yaptıkların seni çok kırmasın
Ders olsun sana üzüntü keder olmasın!
Bu söylediklerim aklından hiç çıkmasın...
Yok onlar da bir süre sonra unutulacaksa
O zaman bedduaların en kötülerini bulasın!
O zaman;
Gönlünde ömrünce mutluluğa yer olmasın
Feryatlarına şu dünyada kimseler koşmasın
Çevrende avutacak seni tek dost kalmasın
Harab olsun kalbin sevgiyi hiç tatmasın!
Dudaklarında küçük bir tebessüm belirmesin
Kulakların sana söylenen güzel bir söz işitmesin
Yaş dolsun gözlerin asla güzel bir gün görmesin
Yüzünden bir an bile kederin izi eksilmesin!
Her baktığın yerde bir acı hatıra canlansın
Her canlanan hatıra acılarını çoğaltsın
Sevgini verdiğin herkesten kötülük bulasın
Karanlıkların korkuların içinde kıvranasın!
Elem dolsun ızdırap dolsun her an kahrolsun
Kan dolsun yüreğin kanasın aksın hiç durmasın
Dayanılmaz azaplar içinde çırpınsın dursun
Ruhun ebediyen iki dünyada da huzur bulmasın! ! !
Yine bir başka Ağustos! ..
Yıllar yılları kovalarken
Özlediğim yalnız sendin
Hayallerimi süsleyen de sen!
İşte bugün yine beraberiz
Sen ben ve sevdiklerimiz
Hala cıvıl cıvıl hala özelsin
Hayatımın manası sensin!
İncecik ellerini tuttuğumda
Büyülü sesini duyduğumda
Gözlerine her baktığımda
İçimde aşkı hissediyorum...
Kiraz dudaklarından öperken
Simsiyah saçlarını okşarken
Yalnız seninle beraberken
Mutluluğu hissediyorum...
Her an kalbimde varlığını
Damarlarımda dolaştığını
Sevginin o duru sıcaklığını
Seninleyken hissediyorum...