01-23-2010, Saat: 11:54 PM

Hani düşünmez olursun gerçekleri...
Anılar yakar seni
anlamsız düşünceler sarar bedenin fırtına misali
savrulursun
yorulursun...Acır yüreğin hiç acımadığı kadar...
Dalar gider bakışların yağmur damlalarına...
Suskun dudakların kilitlenir
konuşamaz... Bilir konuşursa yaşlar saracak yanaklarını...
Damlalar akamaz gözlerinden
tutarsın kendini
yalancı bir tebessüm gelir yerleşir dudaklarına...
Yağmur bile utanır yağmaya
uzanamaz avuçladığın topraklara... Bağırmak istersin ansızın
isyan edersin... Bomboş caddelerde elinde içi yalnızlık dolu bir bavulla...
Yürürsün karanlık sokaklarda
gölgen bile terketmiştir seni...Bir şarkı gezinir dudaklarında ağlamaklı
hatıraların hapsolduğu...Bakışlar susmuştur
bir veda bile çok gelmiştir kanayan yüreğine...Kaçıp gitmek istersin yüreğine acılar dolduran bu şehirden.
Yumarsın gözlerini
gerçekleri görmekten kaçarsın
bir damla yaş süzülür yalnızca gözlerinden
alev alev yanar için
duymak isteyipte duyamadığı sözcükler bulandırır beynini...
Kurtulamazsın sevdandan
yapışmıştır yakana bir kez ayrılık vakti gelir dayanır kapına
kurtulamazsın ayrılık denen amansız
hoyrat rüzgar...Savurur seni yaşadığın rüyanın dışına...
Gelincik gibi bir başına rüzgara direnmeye çalışırsın
ince ve savunmasız bedenin de kabullenir yüreğin gibi bu gidişi...
Ne gündüzün nede gecen vardır artık...
Yaşadığın her saniye çekilmez olur...
Bitsin dersin
bitsin istersin bu işkence...Gitmeler bu kadar çok açıtmamalıdır yüreğini...
Kaçmak istersin her köşesi acı dolu bu şehirden.
Ama bütün yollar seni getirir terkeder tekrar kaçtığın bu şehre...
İsyan edersin geceye...
Bağırmak
haykırmak istersin yıldızlar alsın götürsün bedenini diye...Onlar da duymaz olur yakarışını...
Yalnızlıktır bu gelir yerleşir yüreğinin en kuytu köşesine...
Kenetlenir kalır orda...
Daha çok sıkar damarlarını her anıda
kan dolaşmaz oluncaya kadar...Bir şiir gibi yaşayıp bitmek istersin bu hayatta...
Sokak lambaları da söner bir bir umutların misali...
Yalnızlık sarar sımsıkı
kaçmalar fayda etmez yüreğine...Tükenirsin yavaş yavaş
acı ağır gelmiştir
dayanamamıştır yüreğin vedasız gidişlere...
Gücün bitmiştir
umutların tükenmiştir artık
yumarsın gözlerini yarın doğacak güneeşe kadar...
Bulut olur
yağmur olursun
yalnızlık olup yağarsın geceye...Senden geriye rutubet kokusu sinmiş boş bir oda
Bir de içi yalnızlık dolu bir bavul kalır
acıyla sönen hayata hatıra..