05-12-2010, Saat: 04:05 PM
İftira atanın ve iftiraya uğrayanın iftira nedeniyle uğradığı kayıpları özetler misiniz? İftira günahından nasıl arınılır?”
Hiçbir Müslüman iftira edilmeyi hak etmemiştir. İftira atmak düpedüz yalancılıktır
büyük günahlardandır ve haramdır. İftira atanın uğradığı kayıpları özetlersek:
1- İftiracı iftirası sebebiyle haram işlemiştir. Günahkâr olmuştur.
2- Müslümanlar arasında Allah’ın görmek istediği uhuvveti
sevgiyi
muhabbeti
saygıyı
güveni
huzuru
neşeyi ve barışı bozarak
şeytana habis ve iğrenç işinde kolaylık sağlamıştır.
3- Kendisini Allah’ın rıza dairesinden uzaklaştırmış
Allah’ın lânetine yaklaştırmıştır.
4- Yalan söylemiştir. Tarafları aldatmıştır. Yalanı ortaya çıktığında kendisi insanlara mahcup olmaktan kurtulamayacaktır.
5- İftira attığı kişiyle helâlleşmezse cezasını mutlaka görecektir. Dünyada bir gün kendisi de attığı iftira kadar şeni’ bir iftiraya mahkûm olur. Âhirette de Allah’ın sorgusuna ve cezasına mahkûm olur.
Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “Kötülüğü aklından bile geçirmeyen iffetli mü’min kadınlara iftirâ edenler
muhakkak ki
dünyada da
âhirette de lânetlenmişlerdir. Onlar için pek büyük bir azap da vardır. O gün onların dilleri
elleri ve ayakları onların işlediklerini anlatıp aleyhlerinde şahitlik edeceklerdir. Allah hak ettikleri cezayı o gün onlara tamam olarak verecek; onlar da
Allah’ın apaçık hak olduğunu ve hak ve adaletle hükmettiğini bileceklerdir.”1 Devam eden âyette ise: “O temiz kadın ve erkekler
iftiracıların yakıştırdıkları şeyden uzaktır. Onlar için günahlarından bağışlanma ve Cennette bol rızk vardır”2 buyrulmuştur.
İftiraya uğrayan kişinin uğradığı kayıplara gelince:
1- İftiraya uğrayan kişinin Allah nezdinde kaybı yoktur. Bilâkis kazancı vardır. Cenâb-ı Hak: “Böyle imtihanlar sizin sevaba erişmeniz için birer vesile teşkil eder”3 buyurmuştur. Meselâ iftiraya uğradığı halde sabreder
kardeşlik hukukunu
uhuvveti ve toplum huzurunu bozucu taşkınlıklardan kendini alıkoyar ve iftira atmaktan da
iftiraya uğramaktan da Allah’a sığınırsa sevabını katlamış olur.
Ayrıca iftira atan kişiye
günahının birçoğunu da yüklemiştir. Halk arasında iftira fiili bu açıdan “günah alma” olarak bilinir ve bu doğrudur. İftiraya uğrayan kişi eğer suçsuz ise
mahşerde Allah’ın adaleti gereği ya iftiracının sevaplarından alır
ya da eğer iftiracının sevabı kalmamışsa kendi günahlarını ona yükler. Peygamber Efendimiz (asm) mahşerde böyle kaybeden kişileri “gerçek müflis” olarak nitelemiştir.4
2- İftiraya uğrayan kişi
insanlar nezdinde durum açıklığa kavuşuncaya kadar suçlanabilir. Fakat bu süreci Allah’a sığınarak geçirir ve hiç kimseye ne eliyle
ne diliyle zarar vermez ise
Allah nezdinde kazanan yine kendisi olur. Hazret-i Âişe Validemiz (ra) iftiraya uğradığında
gerek Hazret-i Âişe (ra)
gerekse Sevgili Peygamberimiz (asm) sadece Allah’a sığındılar
hiç kimseye dil uzatmadılar.5
İftiranın izalesi
telâfisi
tövbesi var elbet. Tövbesi olduğuna göre
iftira günahından arınmak da mümkün demektir. Kısaca özetlemek gerekirse:
1- İftira attığın aynı kişilerin yanında
iftiraya uğrayan kişiyi tebrie etmek
yani günahsız ve masum olduğunu ilân etmek
2- İftira ile kişilere maddî zarar verilmişse bunu tazmin etmek
yani ödemek
3- İftiraya uğrayan kişi ile helâlleşmek
4- İftira günahından dolayı Allah’a tövbe etmek ve bir daha hiç kimseye iftira atmamak.
***
Hatice Hanım: “Gıybet ve iftira arasındaki farklar nelerdir?”
Gıybet
bir Müslümanı yaptığı bir hatadan dolayı
kendisi hoşlanmayacak şekilde
kendisinin bulunmadığı bir ortamda kınamak ve eleştirmektir.6 Gıybette yalan ve iftira yoktur. Gıybette söylenen söz doğrudur. Ama söylenen sözle Müslüman gıyaben kınanmıştır. Burada haram olan yalan söylemek değil
Müslümanı gıyaben kınamaktır
kendisi bulunmadığı yerde kendisini eleştirmektir. Yasaklanan şey budur.
Eğer söylenen söz yalan ise bu gıybet değil
iftira olur.
Demek oluyor ki
bir Müslüman’ın gıyabında sadece iyilikleri
güzellikleri
iyi davranışları ve iyi sıfatları konuşulacaktır. Kötülükleri
kötü yanları
kötü sıfatları
günahları
hataları
ister yapmış olsun
ister yapmamış olsun
ister zan olsun
ister iftira olsun konuşulmayacaktır. Çünkü haramdır!
Hiçbir Müslüman iftira edilmeyi hak etmemiştir. İftira atmak düpedüz yalancılıktır

1- İftiracı iftirası sebebiyle haram işlemiştir. Günahkâr olmuştur.
2- Müslümanlar arasında Allah’ın görmek istediği uhuvveti







3- Kendisini Allah’ın rıza dairesinden uzaklaştırmış

4- Yalan söylemiştir. Tarafları aldatmıştır. Yalanı ortaya çıktığında kendisi insanlara mahcup olmaktan kurtulamayacaktır.
5- İftira attığı kişiyle helâlleşmezse cezasını mutlaka görecektir. Dünyada bir gün kendisi de attığı iftira kadar şeni’ bir iftiraya mahkûm olur. Âhirette de Allah’ın sorgusuna ve cezasına mahkûm olur.
Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “Kötülüğü aklından bile geçirmeyen iffetli mü’min kadınlara iftirâ edenler






İftiraya uğrayan kişinin uğradığı kayıplara gelince:
1- İftiraya uğrayan kişinin Allah nezdinde kaybı yoktur. Bilâkis kazancı vardır. Cenâb-ı Hak: “Böyle imtihanlar sizin sevaba erişmeniz için birer vesile teşkil eder”3 buyurmuştur. Meselâ iftiraya uğradığı halde sabreder



Ayrıca iftira atan kişiye



2- İftiraya uğrayan kişi






İftiranın izalesi



1- İftira attığın aynı kişilerin yanında



2- İftira ile kişilere maddî zarar verilmişse bunu tazmin etmek


3- İftiraya uğrayan kişi ile helâlleşmek

4- İftira günahından dolayı Allah’a tövbe etmek ve bir daha hiç kimseye iftira atmamak.
***
Hatice Hanım: “Gıybet ve iftira arasındaki farklar nelerdir?”
Gıybet





Eğer söylenen söz yalan ise bu gıybet değil

Demek oluyor ki










