Bencil bir insan değilim aslında
sadece ilaç bağımlısıyım .. Hemde hiç bir eczane'de bulunmayan ilaç,
İlacım nefesin ..
İlacım sevgin
İlacım sesin ..
söylemiştim tek bir kelimenin yeterli olacağını ..
aylarca çektiğim eziyetin bir kelimeyle biteceğini ..
biliyordum sesinde hayat bulacağımı
Aylar oldu dünyama geleli.. sessiz sakin giriverdin birden yüreğimin en derin yerlerine...Bazen konuşuyorum yüreğimle, senden bahsediyor ne kadar mutlu olduğunu anlatıyor.. Ve seni asla bırakmamam için bana yalvarıyor...
Bende sanki ağız birliği yapmış gibi diyorum YÜREÄžİME:
Niye bırakayım......
Bu kadar sevgi dolu Yaşama sebebimi diye..................
AMA yinede ben hiç birşey bilmiyorum
yine tek bildiğim seni sevdiğim ve.........
bunun dünyalara bedel olduğu
Bazen aklıma ilginç düşüncelerde gelmiyor değil... Hayat bu yürek bazen her şeyi düşünüyor. Ben seni çok sevdiğimden senin beni çok sevdiğinden adım gibi eminim ama..........
Düşünce işte boşver....
Olur ya yolarımız ayrılır,İşte o zaman
ya ben ölmüş olacağım ..
ya da sadece senin mutluluğun için dua etmek için yaşayacağım
şimdi ben Her şeyden belkide herkesden
mutluyum çünkü iyi olduğunu öğrendim ..
mutluyum çünkü mutlu olduğunu biliyorum ..
mutluyum
seni kendimden fazla seviyorum
Beklemek mi gitmek mi oldu adın, hiç bilmedim.
Gittiğim zamanların bekleyeniydi yerin,
Geldiğim zamanların gideni.
Kocaman uğultuların gözü yaşlı sessizliğiydi sende durmak, sana bakmak ve belki her gelişte senden gitmek.
Bir valiz dolusu kimsesizl iği sırtlanmaktı sana gelmek; kente bırakılan yalnızlıkları umuruna bile almadan… Yalnızlık basamak olurdu kimsesizl iğime ve sen kimsesizl iğim olurdun.
Gelmek alacanın beyaza döndüğü bir gülümseyiş, gitmek akşam kızıllığı kaplı bir ağlamaktı senin yüzünde ve sana her bakışta basamak basamak tırmanırdı gözyaşlarım yerçekimine inat gözlerimden gözlerine.
Sesine de sessizliğine de yoldaş ederdin kıyına gelmiş çığlıkları. İnleyen her vapur düdüğü, yalnızlığına tecavüzdü. Sen kalabalıklaşır, ben yalnızlaşırdım...
Bazen bir kaçıştın sen. İçinin duvarlarına suçumu haykırdığım. Kaçandım.. Tanıktın... İs rengi sesin ihbar ederdi beni, kimseler duymazdı…
Ve ne zaman sana baksam gözlerimden avuçlarıma kusuyorum geçmiş diye içime kilitledi klerimi. Siyah beyaz hayaletle r dans ediyor hayat ayamda. Müzik kırgın, gitar ağlamaklı…
Bir şarkının dizelerin den asıyorum kendimi boşluğa. Ellerin yok. Sesin gömülmüş içine. Bağır şimdi. Bağır çağır… Sustur çığlıklarımı sana...
Yan, yak.
Bırakma öyle; öleyim gitmelerin ertesinde .
Bil sözlerin düştüğünden beri içime, an’ ın gerçekliğinde Hak’ tı her şey.
Kelimelere asılı heceler tersine döndü, gizlendi isimler.
Yüreğimin kalemiyle yazıyorum; gözlerin kapalı oku sevdiğim...
Yüreğimi kaybettim yüreğinde.
Sensizlikte bir yanım uçsuz bucaksız umman.
Bir yanım karanlıkta boğulmuş kör duman.
Tut ellerimden,
Tutmazsan eğer;
Gökten kayan ıslak yıldızlar gibi
Düşeceğim fırtınanın çileli koynuna.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi.
Üfle ; karanlığa yakılmış,
Yüreğimin suskun kandillerini.
Saçının tellerinden ör, darağacımın urganlarını.
Yüreğimi kaybettim yüreğinde.
Sensizlikte bir yanım acıya yoğrulmuş çile.
Bir yanım ayrılığın sancısında ölüme gebe.
Tut ellerimden,
Tutmazsan eğer ;
Ayazda bir soluk arayan nazlı yapraklar gibi
Düşeceğim çorak toprağın elemli yakasına.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi;
Sal üzerime, ateşte sönmüş yüreğinin aç nehirlerini.
Rüzgarınla kır , baharlarımın taze dallarını.
Yüreğimi kaybettim yüreğinde.
Sensizlikte bir yanım sel olur akar yalnızlığa.
Bir yanım ateş olur parlar zifiri karanlığa.
Tut ellerimden
Tutmazsam eğer ;
Gidenleri dönmeyen hasret limanı gibi
Düşeceğim zemheriye bürünmüş ayrılığın çivili tabutuna.
Tutmayacaksan üşüyen ellerimi;
Dudaklarıma sür,
Sonsuzluğu müjdeleyen ayrılığın zehrini.
Soğuk kurşunları öp, kanayan dudaklarınla öp ki ;
Kurşunları yetim gönlüm onur bilsin.
Tabiri caizse kelimelerin acıyla oynaştığı bu gibi yazıları çok seviyorum..
Teşekkür ederim acemhe.. İçimi sızlatsa da..
Nare Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Tabiri caizse kelimelerin acıyla oynaştığı bu gibi yazıları çok seviyorum..
Teşekkür ederim acemhe.. İçimi sızlatsa da..
Bendeee.. İçimiz yanıyor da, duyan varmıdır dersin?
Yüzünün siirini yazacaktım;
ayın tüm halleri olan yüzünün.
Seni az tanıdıgımı biliyorum;
seni keşfetmenin siirini yazacaktım.
Günler geçtikçe seni tanıyorum;
her gün biraz daha.
Artık, yalnızlıgın tarihini yazmaya başlamalıyım;
senin tarihini;
aşkın tarihini yazmaya başlamalıyım.
Senin adın aşksa,
yani yalnızlıksa senin adın,
seni yazmalıyım.
Yine düştüm hüzün gölüne;
sabahı hiç göremeyecek bir
nilüfer çiçeginin kaderini ve kederini yaşıyorum.
Sen bana bakma,
ne kadar kederlensem de,
ne kadar hüzün denen irin
içimi sarmıssa da,
ben yine masallara inananlardanım.
Adın ne kadar ayrılık olsa da,
adın ne kadar yalnızlık olsa da,
adın ne kadar acı olsa da,
ne kadar sana ben bile yanılsama desem de,
yine deniz kizinin çıkmasını bekliyorum
o İstanbul mavisinden.
Her ne kadar tüm düşler yüregimde kalsa da,
her ne kadar benzersiz öyküler isimsiz kalsa da,
yine seni bekleyecegim
ey ask!
Çünkü yüzünün ve sesinin ardındakileri gördüm,
duydum bir kez...
Nare Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Sus gıı burası gülünecek yer değil
acemhe* o soruyu çok fazla sormak sağlığa çok zararlı, test ettim onayladım..
ben çok azimliyim, duyuracağım sesimi..