08-17-2010, Saat: 04:55 PM
Zihinsel yetersizlik 18 yaşından önceki gelişim döneminde çeşitli nedenlere bağlı olarak bireyin zihinsel işlevleri ile iletişim dil uyum ve sosyal becerilerinin akranlarının altında olma durumudur. Bireyin zekâ bölümü puanı normal değerlerin altındadır. Çevresiyle olan uyum ilişkilerinde konuşma ve iletişim becerilerinde diğer insanlarla etkileşiminde motor becerilerinde yeni bilgi ve beceriler öğrenmede yetersizlikler görülür. Geç öğrenme ve öğrenilen bilgilerin unutulması çabuktur. Oturma emekleme ve yürüme yaşıtlarına göre geç gelişir. Zihinsel engellilik dereceleri çok ağırdan çok hafife doğru giden bir yelpazede yer alır. Kimi yaşam boyu yatağa bağımlı olabilirken kimi de özel ilgi ve eğitimle yaşıtlarına yetişebilir. Zihinsel engelliler diğer özel gereksinimli gruplar içinde en yayın olan gruptur.
Zihinsel engelli çocuklara ilişkin ilk sınıflandırma çalışmaları 1921 yılında American Association on Mental Retardation’nin (AAMR) temelini oluşturan American Association for the Feebleminded tarafından yapılmıştır. Zihinsel yetersizlikler tıp psikoloji ve eğitim alanlarında çeşitli kavramlarla sınıflandırılmıştır. Son zamanlarda en çok tercih edilen terimler eğitsel tanı alanında olmuştur.
Tıbbi tanıda debil (moron) embesil ve idiot olarak sınıflandırılmıştır.
Psikolojik tanıda hafif orta ağır ve çok ağır olarak sınıflandırılmıştır.
Eğitsel tanıda eğitilebilir öğretilebilir bağımlı ve aşırı bağımlı olarak sınıflandırılmıştır.
Zihinsel yetersizliği olan çocukların zekâ bölümleri ve genel nüfus içindeki görülme oranları aşağıda belirtilmiştir.
Özel eğitimi gerektirecek düzeyde engelli olan bireylerin toplam nüfus içindeki oranları ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre farklılık gösterir. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre zihinsel bedensel ve duygusal engelli bireylerin toplumdaki dağılımları gelişmiş ülkelerde yüzde 10 gelişmekte olan ülkelerde yüzde 13 olduğu tahmin edilmektedir. Özel eğitime gereksinim duyan zihinsel engellilerin oranı ise yüzde 1-3 arasında olduğu varsayılmaktadır. Başbakanlık özürlüler idaresi başkanlığının verilerine göre ülkemizdeki engellilerin nüfusa oranı yüzde 12-14 olarak düşünülmektedir. Yani değişik engel gruplarından 10 milyona yakın engelli insan bulunmaktadır. Özel eğitim alanların oranı ise yüzde 3 dolaylarındadır.
Genellikle engelliler yalnızlığa itildiklerinden ve iş-mesleki rehabilitasyon yetersizliğinden dolayı sosyal yaşama çok az katılabilmektedirler. Engelliler için çözüm bekleyen sorunların bir kısmı şöyle sıralanabilir: Özel eğitim ulaşım iş ve meslek eğitimi sağlık psikolojik ve sosyal yardım aile danışmanlığı spor sanat eğlence gezi vb. sosyal ve kültürel etkinlikler…
Zihinsel Engelliliğe Yol Açan Etkenler
Zekâ geriliğine yol açan 200’den fazla etken olduğu söylenilmektedir. Ancak çok az bireyde Zekâ geriliğine neden olan etkenler belirlenebilmektedir. Bu etkenlerin bir kısmı şöyle sıralanabilir:
Zihinsel engelli çocuklara ilişkin ilk sınıflandırma çalışmaları 1921 yılında American Association on Mental Retardation’nin (AAMR) temelini oluşturan American Association for the Feebleminded tarafından yapılmıştır. Zihinsel yetersizlikler tıp psikoloji ve eğitim alanlarında çeşitli kavramlarla sınıflandırılmıştır. Son zamanlarda en çok tercih edilen terimler eğitsel tanı alanında olmuştur.
Tıbbi tanıda debil (moron) embesil ve idiot olarak sınıflandırılmıştır.
Psikolojik tanıda hafif orta ağır ve çok ağır olarak sınıflandırılmıştır.
Eğitsel tanıda eğitilebilir öğretilebilir bağımlı ve aşırı bağımlı olarak sınıflandırılmıştır.
Zihinsel yetersizliği olan çocukların zekâ bölümleri ve genel nüfus içindeki görülme oranları aşağıda belirtilmiştir.
Özel eğitimi gerektirecek düzeyde engelli olan bireylerin toplam nüfus içindeki oranları ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre farklılık gösterir. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre zihinsel bedensel ve duygusal engelli bireylerin toplumdaki dağılımları gelişmiş ülkelerde yüzde 10 gelişmekte olan ülkelerde yüzde 13 olduğu tahmin edilmektedir. Özel eğitime gereksinim duyan zihinsel engellilerin oranı ise yüzde 1-3 arasında olduğu varsayılmaktadır. Başbakanlık özürlüler idaresi başkanlığının verilerine göre ülkemizdeki engellilerin nüfusa oranı yüzde 12-14 olarak düşünülmektedir. Yani değişik engel gruplarından 10 milyona yakın engelli insan bulunmaktadır. Özel eğitim alanların oranı ise yüzde 3 dolaylarındadır.
Genellikle engelliler yalnızlığa itildiklerinden ve iş-mesleki rehabilitasyon yetersizliğinden dolayı sosyal yaşama çok az katılabilmektedirler. Engelliler için çözüm bekleyen sorunların bir kısmı şöyle sıralanabilir: Özel eğitim ulaşım iş ve meslek eğitimi sağlık psikolojik ve sosyal yardım aile danışmanlığı spor sanat eğlence gezi vb. sosyal ve kültürel etkinlikler…
Zihinsel Engelliliğe Yol Açan Etkenler
Zekâ geriliğine yol açan 200’den fazla etken olduğu söylenilmektedir. Ancak çok az bireyde Zekâ geriliğine neden olan etkenler belirlenebilmektedir. Bu etkenlerin bir kısmı şöyle sıralanabilir:
- ·Kalıtımsal etkenler
- ·Fenilketonüri gibi ####bolizma bozukluğu Down sendromu gibi kromozomal bozukluk ve çeşitli gen bozuklukları
- ·Gebelik sırasında annenin sigara alkol uyuşturucu ve bilinçsiz ilaç kullanımı
- ·Annenin hamilelikte geçirdiği kızamıkçık toksoplazma gibi enfeksiyon hastalıkları ve radyasyona maruz kalma
- ·Hamilelikte annenin zehirlenmesi yetersiz beslenmesi ve bebeğin oksijensiz kalması
- ·Anne karnındayken bebeğin geçirdiği enfeksiyon hastalıklar çocuk ile anne arasındaki kan uyuşmazlığı ve akraba evliliği
- ·Erken ve geç doğum kordon dolanması güç doğumlarda bebeğin doğum kanalından geçerken oksijen alamaması ve daha sonra uzun süreli solunum güçlüğü veya solunum kaybı geçirmesi
- ·Bebeğin düşürülmesi doğum aletlerinin bebeğe zarar vermesi hijyenik olmayan ortamlarda doğum yapma
- ·Boğmaca kızamık gibi bazı hastalıkların uygun yöntemlerle tedavi edilmemesi
- ·Menenjit beyin iltihabı gibi merkezi sinir sistemi enfeksiyonları havaleler ağır sarılık tiroid hormonu eksikliği
- ·Bebeğin yetersiz ve dengesiz beslenmesi iyot eksikliği
- ·Uyaran eksikliği çocuk istismarı anne sevgisi yoksunluğu ilgisizlik gibi çevresel faktörler