[INDENT]
Ne kalmıştı eskilerden bize
Ara sıra hatırladığımız kimi içimizi acıtan, kimi tebessüm ettiren bir avuç anı
"Geçmişte yaşanmaz" diyordu şairin biri, bir diğeri "ah kaybettiklerimi geri alabilseydim" Ve her daim geleceği düşünüyorduk "ne olacak halimiz" diye
Şu an sahip olduklarımız ise zaten bizimdi
Kaldırıp atmak mı gerekti maziyi, iyi de hangi kuytu köşeye, hangi karanlık odasına gönlümüzün
Hatırlamak mı gerekti göğsümüzde uçuşan kelebekleri, iyi de hangi şehr-i İstanbulda kaldı aydınlığı yüzümüzün
Hangi ölümlü çözdü yüzündeki çizgilerin onu nereye götüreceğini
Ne renk açacağını bilemediğimiz çiçekler gibi ömrümüzün bir sonraki durağı
Elbet şöyle yakın bir kenarda dursun daha iyisini istemeler, ancak bilmek lazım eldekilerin kıymetini
Sahip olduğumuz tek an, şu an
Ne varsa ertelediğimiz, utandığımız, söyleyemediğimiz, içimizden ne olacaksa olsun deyişlerimiz
Varsa yaşanacak bir an, şu an
"Ey şair bana yağmurdan bahsetme, yağdır"[/INDENT]