Sevmek gönül işiydi bilirdim… Gecenin kör bir vaktinde yıllanmış yaralarına merhem olmak her yiğidin harcı değildi… Geldim… Deli kız türküleri söyleyen yüreğime, yüreğini aldım da geldim…
Hep birikinti sevdalarmış yaşanan önceleri… Şimdilerde sen gurbetçiysen, sende bir ömür kalmaya geldim… Gözlerini ışık bildim, uzayan yollarımı bir çırpıda bitirdim be can, işte geldim…
Hazırlan, cümlelerindeki öznelerin olmaya, yüklemlerinden olumsuzlukları atmaya geldim…
Ben ki bir yürek, kuşun kanadında… Ben ki bir mehtap, gözlerinin denizinde… Ben ki bir deli sevdalı, sana hasret sevdaların özünde…
Gözlerimin SEN’liğinde en sevdiğim şarkının nakaratısın dudaklarımdan dökülen… Her şey tam tekmil sevdadan yana yüreğimde… Rüzgarında savrulurken yaprak misali, kaybedecek vakit yok, bir nefeste dolmalısın içime… Tüm olumsuz koşullara rağmen koşmalısın gözlerime, oradan da yüreğime akmalısın deli bir nehir gibi…
Sana başka sözüm yok sevgili…
“Sevda yaralısı yüreğine değdikçe yüreğim, umut yolcusu iki asi yürek olmalıyız…”