Ne varsa söylediğin, ne varsa hissedilen, her şey yalanmış Bu kadar geç mi anlamalıydım? Bu kadar çok mu bağlanmış olmalıydım?
Neden en başında değil de şimdi? Ben miydim yüreğine seçtiğin oyuncak?
Kaybolan zamanlar, yitik umutlar gelir mi geri?
Issızdım
Yapayalnızdım
Çaresizdim
Karanlık ve de tükenmiştim gittiğinde Sustum, söyleyemedim
İçim ağlıyordu da bir damla gözyaşı dökemedim “Seviyorum” diyemedim
Toprağın kokusunu, havanın kokusunu, çiçeklerin kokusunu hepsini bir bir çektim içime bir Senin kokundu bilmediğim
Alâkadar olmadığım ne varsa bildim Hepsini ezberledim Yalnızca Sendin bir kelime edemediğim
Sesini bilmediğim, yüzünü görmediğim, sadece hayal edebildiğim bir güzelliktin Dolaşıyordun damarlarımda Sen sadece kendini anlattığın kadardın
Bir de Seni içimde büyüttüğüm kadar
Suskundum
Tek başınaydım
Âşıktım
Yanmış ve de kahrolmuştum gittiğindeYaşamak bile istemedim
Ölmeye de cesaret edemedim
“Seviyorum” diyemedim
Dur! deseydim, kal! deseydim kalır mıydın benimle?
Gitme! Desem, dinler miydin beni?
“Sevdim Seni hem de aklının alamayacağı kadar” deseydim inanır mıydın?
Sen de beni en az benim kadar sever miydin? Of! Yanıyor içim
Sen böyle gitmemeliydin Hani ben vazgeçilmezindim
Hani uğrumda her şeyi göze alırdın?
Hani “Çık gel!” desem en uzak yollardan bana varırdın?
Hani imkânsızlık denen bir şey yoktu? Hani seven her engeli aşardı?
Yeminlerin, sözlerin hani? O büyük sevdan nerede hani?
Şaşkındım
Yıkık ve viraneydim sen gittiğinde
Gitmezdin! Ya sevseydin ya da yokluğuma dayanamaz gelirdin
Ama gittin ve ben bakakaldım arkandan
“Seviyorum” diyemedim
Yalanların, yanlışların, hataların ve de pişmanlıkların hepsi Senin olsun gelme!
Gittiğin yer, hiç olmadığın dünyamdan daha fazla mutluluk vermeyecek sana bilesin!
Affım yok! Ne sana ne de yaptıklarına
Vazgeçmiştim
Rest Çekmiştim
Savrulmuştum
Harabe ve yok olmuştum sen gittiğinde
Yaşamadıklarıma pişmanlık şöyle dursun, yaşadıklarıma lanet olsun
Geri dönme şansımız olsa belki söylerdim
Neden en başında değil de şimdi? Ben miydim yüreğine seçtiğin oyuncak?
Kaybolan zamanlar, yitik umutlar gelir mi geri?
Issızdım
Yapayalnızdım
Çaresizdim
Karanlık ve de tükenmiştim gittiğinde Sustum, söyleyemedim
İçim ağlıyordu da bir damla gözyaşı dökemedim “Seviyorum” diyemedim
Toprağın kokusunu, havanın kokusunu, çiçeklerin kokusunu hepsini bir bir çektim içime bir Senin kokundu bilmediğim
Alâkadar olmadığım ne varsa bildim Hepsini ezberledim Yalnızca Sendin bir kelime edemediğim
Sesini bilmediğim, yüzünü görmediğim, sadece hayal edebildiğim bir güzelliktin Dolaşıyordun damarlarımda Sen sadece kendini anlattığın kadardın
Bir de Seni içimde büyüttüğüm kadar
Suskundum
Tek başınaydım
Âşıktım
Yanmış ve de kahrolmuştum gittiğindeYaşamak bile istemedim
Ölmeye de cesaret edemedim
“Seviyorum” diyemedim
Dur! deseydim, kal! deseydim kalır mıydın benimle?
Gitme! Desem, dinler miydin beni?
“Sevdim Seni hem de aklının alamayacağı kadar” deseydim inanır mıydın?
Sen de beni en az benim kadar sever miydin? Of! Yanıyor içim
Sen böyle gitmemeliydin Hani ben vazgeçilmezindim
Hani uğrumda her şeyi göze alırdın?
Hani “Çık gel!” desem en uzak yollardan bana varırdın?
Hani imkânsızlık denen bir şey yoktu? Hani seven her engeli aşardı?
Yeminlerin, sözlerin hani? O büyük sevdan nerede hani?
Şaşkındım
Yıkık ve viraneydim sen gittiğinde
Gitmezdin! Ya sevseydin ya da yokluğuma dayanamaz gelirdin
Ama gittin ve ben bakakaldım arkandan
“Seviyorum” diyemedim
Yalanların, yanlışların, hataların ve de pişmanlıkların hepsi Senin olsun gelme!
Gittiğin yer, hiç olmadığın dünyamdan daha fazla mutluluk vermeyecek sana bilesin!
Affım yok! Ne sana ne de yaptıklarına
Vazgeçmiştim
Rest Çekmiştim
Savrulmuştum
Harabe ve yok olmuştum sen gittiğinde
Yaşamadıklarıma pişmanlık şöyle dursun, yaşadıklarıma lanet olsun
Geri dönme şansımız olsa belki söylerdim