Ben değilim bunu yazan
Sorumlu değil sevgim
Hislerim bugün biraz doğaya tercüman
Hem çok sert
hemde kırılgan
Özenirken gözlerim yağmura
Yüreğimde bir volkan
Nasıl mı?
Gel oturda dinle
hem dinle
Hem soluklan...
...
Rüzgârın dem vurduğu havaları bilirsin değil mi
Kır çiçeklerinin yâr saçları gibi dağıldığını
Ruhunun kafesinden çıktığı anlardır o anlar
Uçar rüzgârın ensesine konana kadar
Gözlerinde
düşen yaprağın hüznü belirir birden
İşte o lahza dersin "Ah eskiden
Ah eskiden..."
Duygular eskimezdi ki
eskiyen beden...
Yüreğimin ilk konak yeriydi gözlerin
Hatırlar mısın bakma demiştim öyle
Susup kalırdın çoğu kez
izlemek en büyük sanatındı
Bense kendimi yerdim.-Ne olur bir şeyler söyle
Lütfen deyişinse en güzel inatındı
Sonra kıpırdardı dudakların ve derdin
-Karıştırma bülbülü gülle!...
Ayırt edilemezdi ki bülbül gülle...
Çocuksu yanım hayat bulurdu güldüğünde
Saat en büyük düşmanımdı yanındayken
Tarif gerek değildi birlikteyken sevgiye
Sen ve Ben...
Aynı harfi yazan iki kalem...
Hasret zordu
zordu yazmak elem...
Gün doğardı sen düşerdin pencereme
Gece olurdu gülümserdin gökyüzünde
Nerde bir ışık görsem "Sen" derdim
Bırakmadı beni işte
Adım adım izlerdin beni gözümü kapattığım an
Geceye bıraktığın gözlerinle bulurdum seni
İncitmekten en çok sen korkardın beni
Görmezdim sanırdın avuçladığın dikeni
Ağlardın habersizim
Kanardın habersizim...
Seven habersiz kalmaz ki her yerimde bir izin...
Ve bir gün gittin...
Aynı vedaya hiç el sallamadık senle
Böylesine vedaya ise hiç...
Ayrılmayacaktık ölsek bile...
Sen cennetim...
Nasılda bıraktın gittin...
Ardında bıraktığın ateş büyüdü
Kıvılcımlarımla doğdum
Artık bir cehennemim...
Yakmak için bütün gidenleri
Hüznümü ezel kıldın
sevgimi har
Lâkin hala seviyorum
Seni yakmaya kıyamayacak kadar...
Yakamazdım seni ki seven kendini yakar...
Ben değilim bunu yazan
Sorumlu değil sevgim
Hislerim bugün biraz doğaya tercüman
Hem çok sert
hemde kırılgan
Özenirken gözlerim yağmura
Yüreğimde bir volkan
Anladın mı?
Gel oturda göz gezdir bir yüreğime
Hem soluklan...
Hep kalsan?
Sorumlu değil sevgim
Hislerim bugün biraz doğaya tercüman
Hem çok sert

Özenirken gözlerim yağmura
Yüreğimde bir volkan
Nasıl mı?
Gel oturda dinle

Hem soluklan...
...
Rüzgârın dem vurduğu havaları bilirsin değil mi
Kır çiçeklerinin yâr saçları gibi dağıldığını
Ruhunun kafesinden çıktığı anlardır o anlar
Uçar rüzgârın ensesine konana kadar
Gözlerinde

İşte o lahza dersin "Ah eskiden

Duygular eskimezdi ki

Yüreğimin ilk konak yeriydi gözlerin
Hatırlar mısın bakma demiştim öyle
Susup kalırdın çoğu kez

Bense kendimi yerdim.-Ne olur bir şeyler söyle
Lütfen deyişinse en güzel inatındı
Sonra kıpırdardı dudakların ve derdin
-Karıştırma bülbülü gülle!...
Ayırt edilemezdi ki bülbül gülle...
Çocuksu yanım hayat bulurdu güldüğünde
Saat en büyük düşmanımdı yanındayken
Tarif gerek değildi birlikteyken sevgiye
Sen ve Ben...
Aynı harfi yazan iki kalem...
Hasret zordu

Gün doğardı sen düşerdin pencereme
Gece olurdu gülümserdin gökyüzünde
Nerde bir ışık görsem "Sen" derdim
Bırakmadı beni işte
Adım adım izlerdin beni gözümü kapattığım an
Geceye bıraktığın gözlerinle bulurdum seni
İncitmekten en çok sen korkardın beni
Görmezdim sanırdın avuçladığın dikeni
Ağlardın habersizim
Kanardın habersizim...
Seven habersiz kalmaz ki her yerimde bir izin...
Ve bir gün gittin...
Aynı vedaya hiç el sallamadık senle
Böylesine vedaya ise hiç...
Ayrılmayacaktık ölsek bile...
Sen cennetim...
Nasılda bıraktın gittin...
Ardında bıraktığın ateş büyüdü
Kıvılcımlarımla doğdum
Artık bir cehennemim...
Yakmak için bütün gidenleri
Hüznümü ezel kıldın

Lâkin hala seviyorum
Seni yakmaya kıyamayacak kadar...
Yakamazdım seni ki seven kendini yakar...
Ben değilim bunu yazan
Sorumlu değil sevgim
Hislerim bugün biraz doğaya tercüman
Hem çok sert

Özenirken gözlerim yağmura
Yüreğimde bir volkan
Anladın mı?
Gel oturda göz gezdir bir yüreğime
Hem soluklan...
Hep kalsan?
Gittiğin yerde kal ve gelme...
Çünkü geldiğinde beni bulamayacaksın...
Çünkü sen;
Huzur'suz kaldın...
Çünkü geldiğinde beni bulamayacaksın...
Çünkü sen;
Huzur'suz kaldın...