anne
diyemediklerimin hangisini koymalıyım
dizelerin en başına, bilmiyorum
pişmanlıklarım,hatalarım,yanılgılarım
pamuk ipliği sevdalarım
gözlerine baka baka söylediğim küçük yalanlarım
avucumdan kayıp giden hayallerim
ahhh...! ! !
çok anne çok
sana söyleyeceklerim
kuruyacak anlatmaktan dillerim
her şeyden önce
kırdığım yanların için
anne
özür dilerim…
küçüktüm
çıtı pıtı bir kız çocuğu
okul dönüşü, aynı yerde beklerdin
kararmış yolumu
anne ben herkesten güzel miydim?
sen mi öyle hissederdin?
her sabah saçlarımı tarardın usanmadan,
tellerini acıtmadan
ben okşuyorsun sanırdım
tarağı her kaldırışında dizine biraz daha yaklaşırdım
büyüdüm
her boy atışımda, nazarında biraz daha küçüldüm
farkındaydım
bir tomurcuğu koklar gibiydi
endamımı süzüşün gizli gizli
anne
mahalledeki gençlerin seni sevme nedenleriydim
hep anlatmak istedim
ilk hamlede
kaşlarının kalkışlarıyla geri çekildim
oysa
ben senden dinlemek istemiştim
aşk neydi?
nasıl bir şeydi?
bana benzer miydi?
senden güzel miydi?
belki korkularındı sebebi, hiç paylaşmak istemedin
uçup gideceğimi bir gün koltuk altından, kabullenemedin
anne
yemin ederim
bütün kuytularımı bilmeni istedim
çok yakışacak dediğin beyaz gelinliği giyip
ellerinden öpmek istedim
hani tüm annelerin
ve tüm gelinciklerin istediği gibi
ama kadere karşı cılızdı dizlerim
hayallerimde hiç gölgeler yoktu benim
her birine güneş yeniden doğar, aydınlatırdı ufkumu
anne
bir hoşçakal demeden gitmeyi
inan düşünmemiştim
gülleri kıskandıran kokunu içime son kez çekmeden
ve göğsünde veda ağıtları söylemeden
kopuvermek ellerinden
aklıma hiç gelmemişti
anne
sana hasretlik, yemekleri tuzsuz yemek gibi
hani patlayana kadar da yesen,açsındır aslında
hiçbir tat yoktur damağında
kızmalarını bile
ölesiye özlediğimde anladım
sen anneydin
affettin
ama ben her gece
kafamı bine parçaladım
düşünsene anne
bir gün sen de beni terk edersen
benim gibi, istemeden
bir parçanı bırakmadan geriye
neyi
kimi
koyabilirim yerine..
diyemediklerimin hangisini koymalıyım
dizelerin en başına, bilmiyorum
pişmanlıklarım,hatalarım,yanılgılarım
pamuk ipliği sevdalarım
gözlerine baka baka söylediğim küçük yalanlarım
avucumdan kayıp giden hayallerim
ahhh...! ! !
çok anne çok
sana söyleyeceklerim
kuruyacak anlatmaktan dillerim
her şeyden önce
kırdığım yanların için
anne
özür dilerim…
küçüktüm
çıtı pıtı bir kız çocuğu
okul dönüşü, aynı yerde beklerdin
kararmış yolumu
anne ben herkesten güzel miydim?
sen mi öyle hissederdin?
her sabah saçlarımı tarardın usanmadan,
tellerini acıtmadan
ben okşuyorsun sanırdım
tarağı her kaldırışında dizine biraz daha yaklaşırdım
büyüdüm
her boy atışımda, nazarında biraz daha küçüldüm
farkındaydım
bir tomurcuğu koklar gibiydi
endamımı süzüşün gizli gizli
anne
mahalledeki gençlerin seni sevme nedenleriydim
hep anlatmak istedim
ilk hamlede
kaşlarının kalkışlarıyla geri çekildim
oysa
ben senden dinlemek istemiştim
aşk neydi?
nasıl bir şeydi?
bana benzer miydi?
senden güzel miydi?
belki korkularındı sebebi, hiç paylaşmak istemedin
uçup gideceğimi bir gün koltuk altından, kabullenemedin
anne
yemin ederim
bütün kuytularımı bilmeni istedim
çok yakışacak dediğin beyaz gelinliği giyip
ellerinden öpmek istedim
hani tüm annelerin
ve tüm gelinciklerin istediği gibi
ama kadere karşı cılızdı dizlerim
hayallerimde hiç gölgeler yoktu benim
her birine güneş yeniden doğar, aydınlatırdı ufkumu
anne
bir hoşçakal demeden gitmeyi
inan düşünmemiştim
gülleri kıskandıran kokunu içime son kez çekmeden
ve göğsünde veda ağıtları söylemeden
kopuvermek ellerinden
aklıma hiç gelmemişti
anne
sana hasretlik, yemekleri tuzsuz yemek gibi
hani patlayana kadar da yesen,açsındır aslında
hiçbir tat yoktur damağında
kızmalarını bile
ölesiye özlediğimde anladım
sen anneydin
affettin
ama ben her gece
kafamı bine parçaladım
düşünsene anne
bir gün sen de beni terk edersen
benim gibi, istemeden
bir parçanı bırakmadan geriye
neyi
kimi
koyabilirim yerine..