Karanlık bi şehrin hüzne adaklı sahiline vurdum tüm gemilerimi
Kristalleşmiş gözlerinin sessizliği yağmalarken anıları
Ben zayıf bi ünlemin izbesinde beklettim dirayetsiz Kahramanlığını.
Kırık bi tebessümün ağıdına basan yelkovan
riayetsizce hüznü kovalar geceme geceme...
Yana yakıla zayileşen ömrümün
eksik yanlarının kanayışı
İhtilafa ve yalnızlığa türküler yakan martıların millenmiş duygularının ilhamı oluyor
Madem ellerimde mevsim kış olacak
Öyleyse
Yüzüm yok avuçlarımın içine saklanan suretinle bakmaya
Gecenin koynundan çıkan duhaya tebessüm eden güneşe...
Kendini bende
beni sensizliğe ter ederken hiç mi dolanmadı ayaklarına yollar
Gitme kal diye...
Acıma sırıtan ihtimallerle
ertelenmiş sözler kaldı bomboş sokaklarında sevdanın...
...
Kızgın sahralara dönüşen düşlerde büyüdü ayak izlerin
Ayaklarında çekip-gitmeler...
Ayaklarını öpen her bir kum tanesi bi kırgınlık bin ölüm taşır ki
"Bu gidiş ihanet değil
Cinayettir sevgili şairlerin dertli kalemiyle işlenen..."
...
Yasını tutan dalkavuk bi gecede çekilirken kendi içime
Hep bi dalgınlık boyu pişman kalıyor seni sorduğum yollar.
Gurbetinde kaldığım sılamın
arsız yollarında vuslat değilken atacağım her adımın karşılığı
Tek nefeslik dahi umut yokken yanyanalığımıza yinede umut kırıntım oluyor
vuslat kokan tüm hayaller...
O'an bi başka gülüyorsun
bi başka bakıyorsun
daldığım iskemlede
Yaslanmış duvarlarda
içimde her an benimle oluşunla başkalaşıyorum.
Onca yakın duruşuna rağmen
dokunmaya kalkışsam yokluğunun zılgıtıyla
Gerçeğe teğet geçmeyen düş oluşun çakılıyor sana düşen aklıma...
...
Uzaklığın benden çok geceyemi dert ki
Matemli koynunda büyüttüğü intiharlar şirin görünür içime...
...
Aynı anda gülmesekte
her acıya
Beraber susmasakta
susulacak herşeye
Her köşe başın aynı duygularla heyecanlandırmasakta
Yinede doğruluk ekseni demem daldığım ihtihar sahnelerinin aldatıcı oyununa...
...
Şimdi ölmüyorum ama
Ayaklarımın ucuna düşen hergün bi ceset
bi cenaze
Sen söyle
bunca ceset arasında ne kadar kalırım bu hayatta elimi dahi sürmeden intiharlara...
...
Şimdi hüznümün yorgunluguna bi virgülle soluk aldıran kalemim ağlatır tüm gerçegi...
"Gittin bari Hayır kalsın geride be vesselam! "
Kristalleşmiş gözlerinin sessizliği yağmalarken anıları

Ben zayıf bi ünlemin izbesinde beklettim dirayetsiz Kahramanlığını.
Kırık bi tebessümün ağıdına basan yelkovan

Yana yakıla zayileşen ömrümün

İhtilafa ve yalnızlığa türküler yakan martıların millenmiş duygularının ilhamı oluyor
Madem ellerimde mevsim kış olacak
Öyleyse
Yüzüm yok avuçlarımın içine saklanan suretinle bakmaya

Gecenin koynundan çıkan duhaya tebessüm eden güneşe...
Kendini bende


Gitme kal diye...
Acıma sırıtan ihtimallerle

...
Kızgın sahralara dönüşen düşlerde büyüdü ayak izlerin

Ayaklarında çekip-gitmeler...
Ayaklarını öpen her bir kum tanesi bi kırgınlık bin ölüm taşır ki
"Bu gidiş ihanet değil

Cinayettir sevgili şairlerin dertli kalemiyle işlenen..."
...
Yasını tutan dalkavuk bi gecede çekilirken kendi içime

Hep bi dalgınlık boyu pişman kalıyor seni sorduğum yollar.
Gurbetinde kaldığım sılamın


Tek nefeslik dahi umut yokken yanyanalığımıza yinede umut kırıntım oluyor

vuslat kokan tüm hayaller...
O'an bi başka gülüyorsun



Yaslanmış duvarlarda

Onca yakın duruşuna rağmen


Gerçeğe teğet geçmeyen düş oluşun çakılıyor sana düşen aklıma...
...
Uzaklığın benden çok geceyemi dert ki

Matemli koynunda büyüttüğü intiharlar şirin görünür içime...
...
Aynı anda gülmesekte

Beraber susmasakta

Her köşe başın aynı duygularla heyecanlandırmasakta
Yinede doğruluk ekseni demem daldığım ihtihar sahnelerinin aldatıcı oyununa...
...
Şimdi ölmüyorum ama

Ayaklarımın ucuna düşen hergün bi ceset

Sen söyle

...
Şimdi hüznümün yorgunluguna bi virgülle soluk aldıran kalemim ağlatır tüm gerçegi...
"Gittin bari Hayır kalsın geride be vesselam! "