:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
kainattan haberler
CaNaT
#1
Gül Kokla Hafızan Yerine Gelsin

Almanya’ da Lubeck Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, gül

kokusunun hafızayı güçlendirip öğrenme yeteneğini geliştirdiğini ortaya

çıkardı. 74 gönüllü üzerinde yapılan araştırmada, Prof. Jan Born, hafıza

testi yaptığı gönüllülerden bir grubu gül kokan bir odaya aldı. Gül kokusu

koklayanlar, hatırlanması istenilen şeylerin yüzde 97,2’sini hatırlarken,

diğerleri yüzde 86’sını hatırladı.



Doğal Kalkan “Sirke”


Sirke tortusu merhem gibi yaralara sürüldüğünde yaranın

büyümesine engel olur, iyileştirir. Kangren ve deri veremi gibi iyi olmayan

yaralarda da kullanılır. Sirke, şap ile bir mayi haline getirilip diş etlerine

sürülürse etleri sertleştirir, ağız hastalıklarını giderir. Bu özellikleri ile

bilinen ve yemeklerin, salataların vazgeçilmezleri arasında yer alan

sirkenin yapılan son araştırmalarda, vücudu güneş ışınlarına karşı

koruduğu tespit edildi. Bu nedenle, sirkenin özellikle salatalardan eksik

edilmemesini isteyen uzmanlar, ‘’Sirke adeta doğal bir kalkan görevi

görüyor’’ diyorlar.



Kan kırmızı, Peki damarlarımız neden mavi?

Damarlarımızın mavi renkte görünmesi, vücudumuza

gelen ışığın bir kısmının derimizde emilmesi, bir kısmının da yansıtılması

ile ilgilidir. Derimizde mavi renk gibi yüksek enerjiye sahip dalga

boyundaki ışıklar daha çok yansıtılıp gözümüze geldiği için damarlarımız

mavi renkte görülür.


Vücudumuzda gördüğümüz damarların hemen hemen tümüne yakını daha

koyu renkli kanı taşıyan toplardamarlardır. Atardamarlarda, kalp

tarafından pompalanan kanın vücudun her yerine süratle ulaşabilmesi için

yüksek basınç vardır. Toplardamarlarda ise kanın basıncı düşük, hızı da

daha yavaştır.


Herhangi bir atardamar kesildiğinde kan daha hızla dışarı akar, kan kaybı

süratli ve çok hızlı olur. Hayati tehlike oluşturan da budur. Bu tehlikeye

karşı atardamarlarımız daha kalın çeperli yaratılmış ve derimizin altında

daha derinlere yerleştirilmiştir. Bir kaza veya ameliyat olmadıkça,

atardamarlarımızı pek göremeyiz.


Bu nedenle derimizde gördüğümüz damarların çoğu, et kalınlığı az olduğu

için içindeki kanın rengini daha çok yansıtan ve deriye daha yakın olan

toplardamarlardır. Tabii ki bu durum toplardamarlar kesildiğinde kanın

koyu kırmızı veya mor renkte akacağı anlamına gelmez. Kesilme

yerinden akan kan derhal hava ile temas edip, ondaki zengin oksijeni alır

ve rengi yine bilinen kan rengine dönüşür.



Saçlardaki İpuçları

Saç kılları üzerinde yapılan kimyasal çözümlemeler, bize

sağlığımız hakkında ilginç ipuçları veriyor. Örneğin, çocuksanız ve

saçınızdaki krom derişimleri normalin altındaysa, şeker hastası olma

ihtimaliniz çok yüksek. Ya da, yine çocuksanız ve saçınızdaki çinko

derişimleri çok düşük düzeyde ise, tat alma duyunuza güvenmemekte

haklı olabilirsiniz. Çünkü bu duyunuzda bir bozukluk olabilir.


Yine, normal çocuklar ile öğrenme bozukluğu olan çocuklar arasında da

saçlarındaki dört elementin derişimleri farklılık göstermektedir. Bu

noktada lityum ve kromun azlığı ile kurşun, mangan ve kadmiyumun

çokluğu özellikle önemli. Eğer tespit edilen duruma göre bir beslenme

sağlanırsa, bu çocukların öğrenme bozukluklarında gözle görülür bir

iyileşme sağlanabiliyor.


Yapılan araştırmalar, saçlardaki metal çözümlemeleri ile iç organlardaki

metal çözümlemeleri arasında hatırı sayılır bir ilişki olduğunu ortaya

koyuyor. Örneğin, saçlardaki kurşun derişimi dökümhanelerde

çalışanlarda en yüksek, kentli gruplarda daha az, kırsal kesimde

yaşayanlarda en düşük değerlere sahip.



Direksiz Yükseltilen Gök

Direksiz yükseltilen gök kavramı, Kur’ân’ın indiği dönemde

yaygın inanışlara ters düşen bir kavramdı. Hatta Kur’ân’ın inişinden sonra

bile insanlar daha yüzyıllarca Kaf Dağı efsaneleriyle oyalanmışlar,

dağlardan direkler üzerine kurulu bir gökyüzü hayal etmişlerdir.


“Gökler” sözcüğünden ister atmosfer, isterse uzay anlaşılsın, her iki halde

de Dünyanın kütlesi ve hareketleri, Güneş ve Ay ile karşılıklı konumları ve

etkileşimleri gibi iç içe geçmiş son derece hassas dengeler sayesinde

kurulmuş olan ve devam eden bir düzene dikkat çekilmekte olduğu

bellidir. Kur’ân, bu hesapların, direkler üzerine tavan çakmaktan çok daha

farklı bir iş olduğunu bildirirken, “İşte, gördüğünüz gibi, gökleri direksiz

yükseltti; gördüğünüz yerde direk olmadığı gibi, görmediğiniz yerlerde de

böyle bir şey yoktur” diyerek, o günkü insanın nazarının ulaşamadığı

yerlerden haber vermektedir.


Diğer yandan, âyetteki ibarenin “Gördüğünüz cinsten bir direk olmaksızın

gökleri yükseltti” anlamını verecek şekilde okunması da mümkündür. Bu

takdirde, çekim kuvveti, merkezkaç kuvveti, uzayın genişlemesi gibi

etkileşimler akla gelmektedir ki, gerçekten de, bugün yüksekliği çok iyi

dengelenmiş ve hayata elverişli hale getirilmiş bir atmosfer altında ve

yeteri kadar genişlemiş, hâlâ da genişlemeye devam eden bir uzay içinde

yaşayışımızda, Dünyayı ve evreni ayakta tutan bu “görünmez direkler”

görevlendirilmiştir.
Ara
Cevapla
Qetesh
#2
[COLOR="Black"]gül haaaSmile yarın sınavdan önce bol bol gül koklicamTongue
[/COLOR]
Ara
Cevapla
Gulguzeliii
#3
ılgınc vallah tesekkurler..
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 12-25-2024, 11:55 PM