[COLOR="Blue"][SIZE="4"]Farklı kentlerden
çıksa da hüznümüz
Aynı ırmağa dökülmez mi?
Saçlarımızın kırıklarına
Ne iyi gelir sahi?
Anne eli ya da
Yar gülümseyişi
Sürsek
Geçer mi ki sancımız?
İç bükey sanrılardan
Çığlık atıyor olsak da
Kara delikte bütünleşmez mi
Çığlıklarımız?
Eteklerimizdeki taşlardan
Ağırsa beynimiz
Çeperlerini zorlayan
Kalp sahibiysek
Ne iyi gelir sahi?
Güneşe çıksak
Ya da güneş bize gelse
Erir mi buzullarımız?
Farklı dillerden çeksek de
Ah’ımızı
El açılan
aynı değil mi?
Bir ileri iki geri gitsek de
Ümit adanan kapı
Aynı değil mi?
Hadi biri içimize sur’u üflesin
Zira O ne demiş:
‘Ölmeden önce ölünüz!!!’
Merve Ayata[/SIZE][/COLOR]