öyle bir zamanda gideceğim
sakın üzülme
korkma
öyle bir zamanda gideceğim ki
bütün gitmelerim yanağına yığılacak
aslında
sana
iç benliğine gelmiş olacağım
beni alacaksın
anlamana fırsat bile olmayacak
hiçbir şey düşünmeyeceksin
seveceksin
seveceksin
hiçbir kentte bana rastlamayacaksın
ama aslında hep yanında olacağım
haylaz çocukların gözlerine dolacağım
sen çocukları öpeceksin
ağaçlar senin bu haline çok gülecekler
aramayacaksın aramayacaksın
anlamlarım yanında olacak
elllerin her zamanki haliyle soğuk
üşümüş
ellerin nasılsa o an yanıp kavrulacak
bileceksin
bileceksin
hatırı sayılır acıların olmayacak belki
ama gidişimle yıkılacaksın
toprağa sımsıkı sarılacaksın
otların arasında bir hışırtı duyacaksın
kapını çaldığımı sanacaksın
doğanın şiirine sızacak gözlerin
bana gün ışığı olacaksın
kitaplarım şarkılarım aklına gelecek
gülüşüne sevdalı acemi kelebekler konacak
göreceksin
göreceksin
anlamaya çalışmadığını sanacaksın
kendine yalanlar söyleyeceksin
ama öyle bir zaman olacak ki
kendindeki kendin
bendeki kendine boyun eğecek
sen kendinde sönecek
bende yanacaksın
ilk defa uyanacaksın
yanıbaşında bir ben olacağım
orda ne gece ne gündüz
ne tepe ne düz
evrenin merkezinde ikimiz olacağız
içimizdeki sonsuzlukta
tiranlığımız hüküm sürecek
anlayacaksın
anlayacaksın
öyle bir zamanda gideceğim
bütün seferler iptal
hiçbir gemi hiçbir limana yanaşmayacak
tren garlarında ölüm sessizliği
insanlar birbirlerinden habersiz
gidişimle hayat ortadan yarılacak
bir yarısında sen diğer yarısında gözlerin
aklımda yalnız şaşkınlığın olacak
sensizliğin canına okuyacağım
farkında olmadan üzerime uzanacaksın
sana yeryüzü olacağım
ve birgün gelecek
içime gömüleceksin
inanacaksın
inanacaksın
!
[SIZE=2]Kağan İşçen [/SIZE]
[SIZE=2]Kağan İşçen [/SIZE]