Pencereler vardır
dağlara bakar.
Dağların yüksekliği kadar yükselir bakışlar. Dağların ardı gibi ulaşılmazlara da sahiptir
dağların bu tarafındakiler gibi
engelleri beraber aşacak dâvâ arkadaşlarına da.
Pencereler vardır
denize bakar.
Açınca deniz vurur yüzünüze
kapatınca sessiz bir mavilik dolar evin içine. Deniz kadar derindir bakışlarınız
deniz kadar dalgalı olmasa bile hayatınız.
Pencereler vardır
nehirlere
derelere
şelalelere bakar.
Berraklıktır duvarınıza asılı tablo. Huzur veren şırıltıdır
çalıp duran müzik. Aynı nehirde iki kere yıkanamamak gibi
aynı nehri iki kere seyredemezsiniz. Giden su damlacıkları
hayatınızdan da saniyeler götürür; eşsiz bir manzara seyrettirirken.
Pencereler vardır
uçsuz bucaksız ovalara bakar.
Yürüseniz saatler sonra ulaşabileceğiniz noktadır
evinizin içinde bakakaldığınız. Gökyüzünün yer yüzüyle birleştiği o müthiş fotoğraf
yer ile gök arasındaki konumunuzu belirler: Ne kadar arzîsiniz ya da ne kadar semavî…
Pencereler vardır
kaldırımlara bakar.
Gördüğünüz; insan ayakkabıları
kedi patileri
araba lastikleridir. İşittiğiniz; ayak sesleri
otomobil gürültüleri
sokak kavgalarıdır. “Kaldırım manzaralı eviniz var mı?” diye sormazsınız asla
bir emlakçıya. Tercihiniz değil
mecburiyetinizdir kaldırımlar; ama ufkunuzu geliştirmek
başka dünyalara pencereler açmak elinizdedir.
Pencereler vardır
karşı apartmana bakar.
Sokaktan geçen arabalar
oyun oynayan çocuklar ve balkonda çay içen komşulardır; evinizden dış dünyaya açılan. Komşunuzun da sizden farkı yoktur; onun için de siz bir manzarasınızdır
penceresini açtığında. Siz ve komşunuz
karşılıklı iki ayna gibidir; ama bu aynadan sonsuz görüntüler çıkmaz.
Pencereler vardır
hayata bakar.
Hayattan ne anlıyorsa insan
o kadar geniş
o kadar ferah
o kadar huzur vericidir; penceresinden evine sızan. Hayatı bir hapishane gibi görüyorsa
ayak seslerinden
ayakkabı görüntülerinden ve araba lastiklerinden başka bir şey görmez
ruhunun penceresi olan gözlerini açtığında.
Pencereler vardır
insanın kendisine bakar.
Ne kadar derinse duruşu
ne kadar özgürse ruhu
ne kadar güzel görebiliyorsa; o kadar geniş
o kadar uçsuz bucaksız
o kadar güzeldir manzarası. Yüzeyselse
ancak karşı apartmandaki insanı görüp durur
penceresini her açtığında.
Pencereler vardır
açılmaz; sadece seyredersiniz. Koklayamazsınız
işitemezsiniz
elinizi uzatıp dokunuyor gibi hissedemezsiniz.
Peki sizin pencereniz nereye açıyor?

Dağların yüksekliği kadar yükselir bakışlar. Dağların ardı gibi ulaşılmazlara da sahiptir


Pencereler vardır

Açınca deniz vurur yüzünüze


Pencereler vardır



Berraklıktır duvarınıza asılı tablo. Huzur veren şırıltıdır



Pencereler vardır

Yürüseniz saatler sonra ulaşabileceğiniz noktadır


Pencereler vardır

Gördüğünüz; insan ayakkabıları







Pencereler vardır

Sokaktan geçen arabalar



Pencereler vardır

Hayattan ne anlıyorsa insan






Pencereler vardır

Ne kadar derinse duruşu






Pencereler vardır



Peki sizin pencereniz nereye açıyor?