Vahşi Batı’da bir kalenin saldırıya uğramasını beklerlerken kale komutanı en güvendiği yerli iz sürücüyü kalenin avlusuna getirtmiş,
“Senden şimdi 30 yıllık tecrübeni kullanıp ne tür bir kuvvetle karşı karşıya olabileceğimizi tahmin etmeni istiyorum” demiş, “Aman sakın gafil avlanmayalım, biteriz.”
Yerli, dizlerini, ellerinin içini daha sonra da kulağını yere yapıştırmış, “Offf, büyük bir savaşçı grubu” demiş, “En az 300 savaşçı var, 4 kabile reisi, 2’si beyaz, 2’si de siyah ata binmiş, büyücüleri de aralarında.” Komutan “Sallıyorsun” diye karşılık vermiş, “Bütün bunları kulağını yere dayayıp da mı anladın?”
Yerli “Yok” demiş, “Eğilirseniz ana kapının altından çok rahat görünüyor!..
“Senden şimdi 30 yıllık tecrübeni kullanıp ne tür bir kuvvetle karşı karşıya olabileceğimizi tahmin etmeni istiyorum” demiş, “Aman sakın gafil avlanmayalım, biteriz.”
Yerli, dizlerini, ellerinin içini daha sonra da kulağını yere yapıştırmış, “Offf, büyük bir savaşçı grubu” demiş, “En az 300 savaşçı var, 4 kabile reisi, 2’si beyaz, 2’si de siyah ata binmiş, büyücüleri de aralarında.” Komutan “Sallıyorsun” diye karşılık vermiş, “Bütün bunları kulağını yere dayayıp da mı anladın?”
Yerli “Yok” demiş, “Eğilirseniz ana kapının altından çok rahat görünüyor!..