SENİN ADINI KOYARIM
Dün odamda oturup seni düşünüyordum
Sen vardın sigaramın dumanında. Birden kapı çaldı. Can çekişen bir kuş sesiydi acıydı.
Postaydı gelen zarfı postadan titreyerek aldım belki senden gelen bir haber ya da ben öyle hissettim. Bir düğün davetiyesiydi gelen bu kadar tesadüf imkânsız
Hani bir gün sonbaharda gezerken beğendiğimiz davetiye var ya aynen öyleydi
Kalbi bizim gibi çarpan kim diye açtım içini.
Gözlerim karardı birden boğazımda bir şeyler düğümlendi
Evleniyordun bir tanem senin adın bir hıçkırık gibi döküldü hiç olmasaydı
Beni davet etmeseydin tanıştığımız o gün hiç mi hatıran kalmadı yüreğinde hiç mi?
Hatırlamadın senin düğünün benim ölümüm olan o gün
Sen hiç mi aşk ateşiyle yanıp tutuşmadın
Ve nihayet o gün salonda peri kızı kadar güzel kız girdi koluna hem de bana aldığın gelinliği giydirmişsin ona imzayı atarken elin bile titremedi
Dudaklarını nispet yaparcasına gülümsedin beline sarıldın giderken korkma nedeyim bir tanem ömür boyu mutlu ol
Arkadaşlardan duydum ki kızın olmuş benim adımı koymuşsun neden yaptın bir tanem
Kalbimi kaldığın yetmemiş gibi birde adımımı çaldın neden adımı koydun o masum çocuğa neden kaderimi yazdın
Hala evlenmedi mi diye sormuşsun evlenmedim senden başkasını sevemedim ama hayat beni de evlenmeye zorladı hem de sevmede. Davetiyemi çaldığın o gün çok pişman olmuşsun için içini yemişsin söyleyin ona evlenmesin onu seviyorum demişsin senin için çok kıymetli olan şuurunu bir tarafa atıp kahrolmuşsun ne karın nede çoğun teselli vermemiş onu başkasının kolunda görmeye dayanamam demişsin
Ya ben ya ben birtanem senin kolunda başkasını görmeye dayandı mı ya ben.
Benim çektiklerimin yarısını çekmedin çok geç kaldın bir tanem bana verdiğin kırmızı gül kurudu o bile dayanamadı ama ben dayandım merak etme bir tanem
Oğlum olursa
SENİN ADINI KOYARIM
Sen vardın sigaramın dumanında. Birden kapı çaldı. Can çekişen bir kuş sesiydi acıydı.
Postaydı gelen zarfı postadan titreyerek aldım belki senden gelen bir haber ya da ben öyle hissettim. Bir düğün davetiyesiydi gelen bu kadar tesadüf imkânsız
Hani bir gün sonbaharda gezerken beğendiğimiz davetiye var ya aynen öyleydi
Kalbi bizim gibi çarpan kim diye açtım içini.
Gözlerim karardı birden boğazımda bir şeyler düğümlendi
Evleniyordun bir tanem senin adın bir hıçkırık gibi döküldü hiç olmasaydı
Beni davet etmeseydin tanıştığımız o gün hiç mi hatıran kalmadı yüreğinde hiç mi?
Hatırlamadın senin düğünün benim ölümüm olan o gün
Sen hiç mi aşk ateşiyle yanıp tutuşmadın
Ve nihayet o gün salonda peri kızı kadar güzel kız girdi koluna hem de bana aldığın gelinliği giydirmişsin ona imzayı atarken elin bile titremedi
Dudaklarını nispet yaparcasına gülümsedin beline sarıldın giderken korkma nedeyim bir tanem ömür boyu mutlu ol
Arkadaşlardan duydum ki kızın olmuş benim adımı koymuşsun neden yaptın bir tanem
Kalbimi kaldığın yetmemiş gibi birde adımımı çaldın neden adımı koydun o masum çocuğa neden kaderimi yazdın
Hala evlenmedi mi diye sormuşsun evlenmedim senden başkasını sevemedim ama hayat beni de evlenmeye zorladı hem de sevmede. Davetiyemi çaldığın o gün çok pişman olmuşsun için içini yemişsin söyleyin ona evlenmesin onu seviyorum demişsin senin için çok kıymetli olan şuurunu bir tarafa atıp kahrolmuşsun ne karın nede çoğun teselli vermemiş onu başkasının kolunda görmeye dayanamam demişsin
Ya ben ya ben birtanem senin kolunda başkasını görmeye dayandı mı ya ben.
Benim çektiklerimin yarısını çekmedin çok geç kaldın bir tanem bana verdiğin kırmızı gül kurudu o bile dayanamadı ama ben dayandım merak etme bir tanem
Oğlum olursa
SENİN ADINI KOYARIM