Biliyormusun!
Bir dilenci padişahın kızını isterse bu delilik olur...İşte bende buna benzer bir delilik yaptım ve bir melegi sevdim ve o melegi istedim...Aşk bu işte ne zamanneredenasıl ve hangi şartlarda olacagını bilemiyorsun...Ateşe aşık olmuş ve ateşin etrafında dönen pervane böcegi gibiyim...Ateşe yaklaşsam yanıcamateşin yanından ayrılsam kaybolucam...
Mum'a aşık olan pervane böcegi demişki "Mum beni yakarmış yanarmışım. Bunun ne önemi var. Yansam ne olur kavrulsam ne çıkar. Gönlümde İbrahim'in ateşi var. Nemrud'un ateşi İbrahim'e nasıl bir gülizâr oldu ise mumun ateşi de benim için bir gülistandır.
Gönül canânın eteğine çekmez canânın aşkı canın yakasına yapışır.
Ben kendi isteğimle kendimi ateşe atmıyorum ki! Boynumdaki aşk zinciri beni ateşe sürüklüyor. Mumun ateşine kavuştuğum zaman yanmıyorum ki o beni uzakta iken yakmıştı.
Yâr güzellik ve sevilmek icabı istediğini yapar.
Ona: Yapma etme günahtır denilmez ki!
Ben yârimi sevdiğim için onun ayakları altında can vermeye hazırım. Emelim budur zevkim de bundan ibarettir. Can benim değil mi? Kim buna engel olabilir?
Dost var iken bana varlık yakışmaz. İşte bunun için can veriyorum. İstiyorum ki yalnız o var olsun.
Yârim güzeldir beğenilmiştir. İstiyorum ki ben yanarken çıkardığım alev ona sirayet ederek onun ışığına katılsın onun ziyasını arttırsın...Ey bana öğüt veren! Diyorsun ki: Git kendine göre birisini bul onu dost edin!
Bu öğüdün bana hiçbir faydası yok. Bana kâr etmez tesir etmez. Bilir misin ki aşığa nasihat etmek akrebin soktuğu kimseye sızlanma inleme demeye benzer"
İşte bende bu pervane böceginden farksızım...Boynumda takdıgın aşk zinciriyüregimde yaktıgın aşk ateşi...Zincir kalın kırılmıyor bogazımda sımsıkı bir halka olmuşçıkartmak istesemde çıkmıyor...Kalbimdeki ateşlavlardan oluşmuş bir okyanusne kadar söndürmek istesemde sönmüyor....
Şimdi sen söyle! Bu zincirlebu ateşle nasıl yaşadıgımı anlayabiliyormusun...Sen benim ateşimsinbense sana aşık olan bir pervane böcegi...İster alevlerini yükselt beni iyice yakalevlerin dahada büyüsünistersen sönküllerin bu bedenimi örtsün...
Mum'a aşık olan pervane böcegi demişki "Mum beni yakarmış yanarmışım. Bunun ne önemi var. Yansam ne olur kavrulsam ne çıkar. Gönlümde İbrahim'in ateşi var. Nemrud'un ateşi İbrahim'e nasıl bir gülizâr oldu ise mumun ateşi de benim için bir gülistandır.
Gönül canânın eteğine çekmez canânın aşkı canın yakasına yapışır.
Ben kendi isteğimle kendimi ateşe atmıyorum ki! Boynumdaki aşk zinciri beni ateşe sürüklüyor. Mumun ateşine kavuştuğum zaman yanmıyorum ki o beni uzakta iken yakmıştı.
Yâr güzellik ve sevilmek icabı istediğini yapar.
Ona: Yapma etme günahtır denilmez ki!
Ben yârimi sevdiğim için onun ayakları altında can vermeye hazırım. Emelim budur zevkim de bundan ibarettir. Can benim değil mi? Kim buna engel olabilir?
Dost var iken bana varlık yakışmaz. İşte bunun için can veriyorum. İstiyorum ki yalnız o var olsun.
Yârim güzeldir beğenilmiştir. İstiyorum ki ben yanarken çıkardığım alev ona sirayet ederek onun ışığına katılsın onun ziyasını arttırsın...Ey bana öğüt veren! Diyorsun ki: Git kendine göre birisini bul onu dost edin!
Bu öğüdün bana hiçbir faydası yok. Bana kâr etmez tesir etmez. Bilir misin ki aşığa nasihat etmek akrebin soktuğu kimseye sızlanma inleme demeye benzer"
İşte bende bu pervane böceginden farksızım...Boynumda takdıgın aşk zinciriyüregimde yaktıgın aşk ateşi...Zincir kalın kırılmıyor bogazımda sımsıkı bir halka olmuşçıkartmak istesemde çıkmıyor...Kalbimdeki ateşlavlardan oluşmuş bir okyanusne kadar söndürmek istesemde sönmüyor....
Şimdi sen söyle! Bu zincirlebu ateşle nasıl yaşadıgımı anlayabiliyormusun...Sen benim ateşimsinbense sana aşık olan bir pervane böcegi...İster alevlerini yükselt beni iyice yakalevlerin dahada büyüsünistersen sönküllerin bu bedenimi örtsün...
Cengiz AKALIN....